Ülfet ve ünsiyet, insanları yıkan en büyük unsurdur. Kişilerin takvası hem ailesinin korunmasına, hem de milletinin felaketlerden korunmasına vesile olur. Yahyâ Bin Muâz-ı Râzî Hz.leri; “Kişinin ayağının sürçmesi, bir kusuru sebebiyledir” buyurur.

Kişi doğru yolda olursa şu hikâyedeki gibi şeytan bile yola gelir.

Adamın biri camiye gitmek üzere evinden çıkar, fakat karanlıktır ve giderken yolda ayağı takılır düşer. Kalkıp üstünü silkeleyip evine geri döner, elbisesini değiştirip temiz kıyafetlerle tekrar yola çıkar.
 
Fakat yine düşer. Yeniden eve gidip üstünü değiştirir ve yola çıkar. Yolda elinde lamba ile birini görür. Yolunu aydınlatan bu adamla beraber mescide doğru ilerlerler.
 
Adam lambayı tutan kişiden namazı kendisinin kıldırmasını ister lambayı tutan adam ise kabul etmez. Düşen adam ısrarla teklif eder tekrar ret cevabını alınca merak edip sorar:

Neden kıldırmıyorsun?
Lamba tutan adam kendisinin şeytan olduğunu söyler..

Adam şok olur ve neden kendine ışık tutup yolunu aydınlattığını sorar; şeytan der ki:

Mescide gitmemen için seni düşüren bendim ve sen ilk düştüğünde eve gidip elbiseni değişip tekrar mescide doğru çıkınca Allah senin tüm günahlarını affetti.

Ben seni ikinci defa düşürdüm sen tekrar üşenmedin eve gidip elbiseni değiştin tekrar yola
çıktın. Bu defa Allah senin ehli beytinin günahlarını bağışladı.

Ben korktum ki üçüncü düşmende Allah bu kez tüm ülkenin günahlarını bağışlayacak ve benim onca uğraşım boşa gidecek. O sebeple senin güvenli bir şekilde mescide ulaşman için lambayla senin yolunu aydınlattım.