İnsana verilecek en büyük ceza sevgisiz bir ortamda yaşamaya mecbur olmasıdır. Her canlının ‘’sevgi’’ karşısında mutluluğu görmezlikten gelinemez.

Her insan değer görmek,önemsenip,aşağılanmadan yaşamayı ister.Sevgi yaşamın olmazsa olmazı en büyük zorunluluğudur.

Ne acı ki; dünyaya gelirken sevgi dolu anne ve babayı seçme hakkımız yok.! Bu yüzden şanslı olan bir çocuğun şansı, sevgili anne ve babanın kucağında olmasıdır.

Anne ve baba da;sevgisiz büyümüşse daha sıkıntılı bir aile ortamı oluşmaktadır.

Kimisi bilerek, kimisi bilmeyerek ‘’sevgi’’ dolu yaşamı çocuklarından mahrum ediyor.

Daha çok;bilinçaltında sevgisiz,sorun yaşamış anne ve baba kendi çocuklarına bu sevgiyi vermekte zorlanıyor. Bilinçaltına kazılı sevgi eksikliği,koşulları ne olursa olsun yerine capcanlı bir sevgiyi sağlayamıyor.

Çoğu ergen ve yetişkinin toplum içi davranışlarındaki olumsuzluk kaynağı;temel sevgi eksikliği ile alakalıdır.

Lüks ortamlarda,en iyi özel okullarda eğitim ve öğretim alması,konforlu yaşamda büyümesi nice çocuklara en büyük servetin’’sevgiyi’’ vermeyi unuttuğumuz bir toplum olduğumuzu gösteriyor.

Sanki çocuk ailenin sağladığı kaynaklarla olabildiğine sevgi dolu olabiliyormuş gibi çoğu ebeveynler vicdan azaplarını parasal koşulları fazlasıyla sağlayarak onarım yaptıklarını düşünüyorlar.

Yada;anne ve babanın kendi çıkarları için sorunlu aileye çocuk yapıp sonra bu çocuklardan öç alırcasına kendi kaderlerine tutsak ediyorlar.

Ama sorduğunuzda;

-ben ve eşim süper yaşam sağladık bunun adı sevgi değil de nedir?

Yada;

Boşanmış bir ailenin kız çocuğunun,baba sevgisizliğinden yoksun olduğu,erkek çocuklarının babayı model alma döneminden eksik olduğunu,anne sevgisizliğiyle kişilik oluşumu oluşmadığını ısrarla kabul etmiyorlar.!

Peki;

Sevgisiz büyüyen çocuklar,ergen ve yetişkin evrelerinde nasıl birey oluyorlar?

Ergen bir genç kız ve delikanlı,anne ve babasından sevgi anlamında sevgili sevgiyi almadıysa ilk önce’’kendine güvenmeyen’’bir birey oluyor.

Yanlış adreslerde sevgi aramaya çalışıyor.Gördüğü sevgiye güvenmiyor.bir ilişkiden diğer bir ilişkiye zaman geçirmeden atlayıp duruyor.

Yada;

Şansına iyi insan çıktıysa sevgiyi bütünleştirip sevgi dolu aile evliliği yapıyor.İçine kapanık ruh halini sevgili partnerinin doğru insan olmasıyla yavaş yavaş tolere etmeye çalışıyor.Ama iç dünyasındaki mutsuzluğu,işini mesleğini sevmeme,kendisini beğenmeme hep eksik hep ezik duygusu ile bilinçaltının ona sık sık kendisini hatırlatmasıyla devam ediyor.

Yada;

Yanlış insanla karşılaşıp,sevgisiz ailede büyümesiyle içindeki kırıntı sevgisiyle sevilmek istemesi,değer görmesi yerine bir büyük travmayla ergenin karşısındaki yanlış insanla da yaşaması;iç dünyasındaki umutsuzluğu,güvensizliği onu girdaba sokuyor.

Şansızlık bu ya;sevgisiz insanın karşısına çoğu zaman’’sevgi eksiliği hastası,cinsel sorunlu,kişilik kavgası içinde olan arızalı insan çıkıyor.

’’sevgi sevgiyi,sevgi dolu sevgiliyi hızla çeken en büyük çekim kuvvetidir.!

Yine sayısız bilim uzmanı kadın ve erkek,toplumun en iyi konumda,üst yönetimde yada yüksek kazançlı patron olabilirler.Temelden aldıkları’’sevgi eksikliği’’ile ya çok despot moobing uygulayan yada’’asosyal kişiliğe’’ sahip insanları hep eleştiren,polemiğin tek ismi olan,insanların yara almasını sağlayan ve yaşadıkları yaralarla mutlu olan,sevgi ve öfke kontrolünü yapamayan acınası bireylerdir.

Suç ve cürüme yönelen,uyuşturucu maddeleri kullanan,alkol almadan iki satır konuşamayan nice insanların tek suçlusu;’’sevgiyi vermeden sevgisiz ailede büyüyen ve o heybetli duruşlarıyla;

‘’ ben anneyim,ben babayım’’diyen  çocuklarından çok şey bekleyen;’’cani anne ve babalardır.!’’

Sevgi eksikliği hastalığımız var ise ne yapmalıyız?

Kendisine öz eleştiri yapan,başarısızlık ve talihsizlik yaşayan her bireyin kendisiyle yüzleşmesi gerekiyor.

Sevgisizlik özgüvensizliktir dedik.O zaman;sevgi boşluğundaki kendisini özümseyip,yaralı yanını onarıp bilinçaltına‘’kendimi seviyorum’’demesiyle başlaması gerekiyor.Arkasından kendisini sevmeye başlayan insana kucak dolusu sevgi gelecektir.Yılmamalı,kaderindeki sevgisizliğe isyan,sitem etmeyip ‘’sevgi gemisine’’acele olarak binmelidir.

 Yaşamın zorluklarında kendini seven insanın sevgisi;başarısına,sağlığına mutluluğuna sevgi seliyle katbekat fazla aktığını hissedecek ve yaşayacaktır.

Unutmayın;

’’sevgisiz hiçbir şeyin anlamı yoktur!’’Sevgi eksikliği olan hastanın en büyük doktoru kendi sevgisidir.!

Her şeyi bir mucize gibi görüp, sevgiyle severek sevginin dozunu artırarak sevin ki,sizde açık olan, eksilen sevgi kaybolmadan çoğalsın, geçte olsa sevgiyi yakalayabilin.!

Sevgi dolu yarınlara…