Serpin Alparslan : “Binicilik Sporun Çok Ötesinde Tüm Ruh ve Sinir Sistemine Yardımcı.”

Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?

2 Muhteşem kız evlada sahip bir anneyim. Ülkemizde kadın olarak çalışarak hem hayatla hem de mesleki olarak varlığınızın sürdürülebilmesi için mücadele etmek çok zor. Ama savaşçı ruhumla üstesinden gelmeye çalışıyorum. Çok yoğun bir iş programım var. hem Yenibirlik gazetesinde her gün ekonomi yazıyorum hem de Ulusal kanalda program yapıyorum Ayrıca Ekonomi Gazetecileri Derneğinin yönetim Kurulu üyesiyim elbette onlarca basın toplantısı vs…

Ulusal Kanal’daki programınızdan bahseder misiniz? Programda neler var?

HER ŞEYDEN 1 HABER Programı insanların güncel haber akışlarında göremedikleri haberleri ekrana taşıyor ve ekonomiye dair haberleri farklı bir pencereden bakarak yorumluyoruz.

At sporuna ne zaman başladınız? Sporun özellikleri neler?

Gençlik döneminde 20’lik yaşlarımda gitmiştim ve çok sevmiştim. Ancak, iş, evlilik çoluk çocuk derken hiç vakit ayıramamıştım. Geçtiğimiz yılın başlarında tekrar başladım ve haftada bir gün mutlaka gidiyorum. Binicilik, sporun çok ötesinde bir durum bana kalırsa tüm ruh ve sinir sisteminizi düzenlemeye yardımcı en önemlisi kısacık zaman da bile rüzgarın bir parçası gibi hissediyorsunuz. Yani her şeyden uzaklaşıyorsunuz.

Bulunduğumuz yerle ilgili bilgiler verir misiniz ve bugün iki farklı atla koştunuz bunların isimleri ve detayları neler?

Zekeriyaköy’de Göçmens At Çiftliğinde sadece Atlar yok. burada farklı bir çok hayvan görebilirsiniz Koyunlar, İnekler Keçilerden Geyiklere kazlara kadar doğa dostu bir çiftlik. İlk bindiğim Hollanda nın gurur kaynağı olan Friesian Atı. “yeni kız” adında 10 yaşındadır. Friesan Atı Avrupa’nın kuzeybatısında bulunan Hollanda krallığının 12 eyaletinden biri olan Friesland dan çıkmış ülkenin saf kan at cinsi olan friesan atları her zaman siyahtır ve vücudunda veya bacaklarında hiçbir alanda beyaz noktacık bile kabul edilemez. Hiçbir durumda atın kuyruğunun veya yelesinin kesilmesi hoş karşılanmaz. Diğeri ise benim ilk göz ağrım “ışıl ışık” 9 yaşında bir İngiliz atıdır. Kendileri eskiden yarış atıymış.1.70 boyunda ve gövdesi çok uzun olduğundan ben ona limuzin diyorum. Eğitim sürecinde çok kahrımı çektiği için açıkçası bende ona çok bağlandım.

Burada her yaş grubundan insana eğitimler veriliyor buradaki eğitimlerden ve eğitimcilerden de kısaca bahseder misiniz?

Çiftlikte atlar ve pony’ler var. Bu yüzden 4 yaş ve üstü her yaş grubuna uygun eğitimciler bulunuyor. Benim hocam Ali Pak bana tahammül ettiğine göre son derece sabırlı olsa gerek. Diğeri ise gökmen hoca her ikisi de muhteşem gençler açıkçası tavsiye ederim.

Medya her dönem olduğu gibi bu dönemde de bir değişim yaşıyor. Eskinin klasik robotik spikerliği yerine günümüzde daha anlatıcı ve birikime dayalı spikerliği ve sunuculuğu öne çıkmış görünüyor bu durumla ilgili neler söylersiniz?

Ben sizler gibi düşünmüyorum. Çünkü ilişkilerin daha yoğun ve etkin olduğu bir dönemden geçiyoruz. Robotik spikerler yine aynı sadece anchormen ve anchorwomen lerin dışında. Programda oturumlar arttı dolayısıyla moderatörler yoğunlaştı bunlar ise spiker ve sunucuların dışında farklı mesleklere sahip yönetime yakın insanlar yer aldı. Bundan 15 yıl evvel bizim sektöre mankenler ve oyuncular da aynen böyle girmişlerdi bunun yine geçici olduğunu düşünüyorum.

İyi sunuculuğu nasıl tarif edersiniz?

Eğitim şart her alanda elbette ama bu işin bir ritüeli var sistemi akışı var. Sürekli kişinin kendini geliştirmesi gerekecek çünkü şimdiki rakiplerimiz daha güçlü.

Sunuculuğun dünyadaki stresli mesleklerden olduğu ifade ediliyor. Sizce böyle mi ? Spikerliğin stresli yanları neler?

Siz eğer işinizi planlı ve kontrollü yapar, karşılaşabilecek sorunları hızlı düşünerek kamufle edebiliyorsanız sizden mutlusu yok. Karşınıza hiçbir engel çıkamaz.

Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı?

Güzellik şart değil ancak bakımlı olmak şart. Klişe olacak ama Çirkin insan yoktur bakımlı insan olduğuna inanıyorum. Ekran için karakterli yüz ve ifadeler çok önemli diğeri teferruat.

Yeni Medyanın (Sosyal Medya ve İnternet) Geleneksel Medyayı (Radyo-tv gazete) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz?

Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek? Kesinlikle katılıyorum yeni medya geleneksel medyayı yutmaya başladı. Medyanın içinde olan biri olarak mecra olarak özellikle gazete ve tv alanında birçoğuna hakimim hepsinden faydalanıyorum hepsinin hedef kitlesi farklı elbette ama ben meraklı ve ilgili biriyim o yüzden mümkünse elektronik değil de temas ederek yani satın alarak okuyorum. Sanırım ben eski kafalıyım gazeteyi mutlaka elime alıp okumalıyım müthiş zevk alıyorum ona dokunmak kokusunu almak müthiş bir şey. Şu bir gerçek ki yaklaşık 10 yıl sonra majör kanalların ve majör gazetelerin dışında devam edeceğini düşünüyorum. Sosyal medya ise olmazsa olmazlardan hayatımızın her noktasında çok önemli bir iletişim aracı ve bende yeni medyaya ayak uydurmaya çalışıyorum.

Üniversitelerde etkinliklerinizde oldu bize bundan bahseder misiniz?

Çocukları çok seviyorum. Onlara hayatıma dair tecrübelerimi ve gerçek yaşam hikayemi anlatarak örnek almalarını istiyorum o yüzden davet edildiğimde programım uygunsa koşarak gidiyorum.

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kızlarımla zaman geçirmek en büyük keyif. Bunun dışında At biniyorum bu da ruhuma iyi geliyor.

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz?

Müthişsiniz. Bizi kollayan destekleyen bizlere ses olan böyle bir başka platform daha yok. Ne söylesek az. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.

Gelecek planlarınız nelerdir?

Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz? Gelecekte ne tür projeler olacak? Benim hayalim; farklı kültürleri görmek için dünyayı gezmek.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Gençlerin zekası müthiş. Mücadeleyi ve eğitimi asla bırakmasınlar. Bu ülkenin geleceği onların elinde. Mustafa Kemal Atatürk der ki; "Hedefe yalnız çocukları yetiştirmekle ulaşamayız! Çocuklar geleceğindir. Çocuklar geleceği yapacak adamlardır. Fakat geleceği yapacak olan bu çocukları yetiştirecek analar, babalar, kardeşler hepsi şimdiden az çok aydınlatılmalıdır ki, yetiştirecekleri çocukları bu millet ve memlekete hizmet edebilecek, yararlı ve faydalı olabilecek şekilde yetiştirsinler! Hiç olmazsa yetiştirmek lüzumuna inansınlar! Okullardan başka; gazeteler, küçük dergiler köylere kadar yayınlanıp dağıtılmalıdır. Bizim köylümüz ne gazete ne dergi okumaz. Bilenler bilmeyenleri toplayıp, okutmayı, onlara okumayı anlatmayı bir vazife bilmelidir."