Kemal Taner
Orta Asya Uzmanı, bağımsız gazeteci

Kazakistan, post Sovyet alanın ve dünyanın en büyük devletlerinden biridir. Ülkenin ekonomisi son onbeş yıl içerisinde rekor hızla – yılda %8-10 gelişme göstermiştir. Ülke BDT arasında ekonomik reformlar lideri olmuştur. Bu gün Kazakistan Avrasya’nın yatırıma en cazip ülkelerinden biridir. 
Küresel ekonomik kriz şartlarında Kazakistan birçok gelişmekte olan ülke gibi yatırıma ihtiyaç duymaktadır. Devasa petrol rezervlerinin mevcudiyetine rağmen devlet otoriteleri petrol dışı sektörlerin kalkındırılması ve uluslar ötesi şirketleri çekmeyi hedeflemektedir. Bu bağlamda teknolojilerin transferi ve yeni üretimlerin oluşturulması söz konusudur.
Fakat bu projeler iç yatırım rezervlerini gerektirmektedir. Bunların özel sektörden çekilmesi planlanmaktadır. Daha doğrusu “kayıt dışı” ekonomiden. Hâlihazırda Kazakistan ülkeden çıkartılan sermayenin geri dönüşüne yönelik benzeri görülmemiş girişimde bulunmaktadır. Devlet başkanı Nursultan Nazarbayev bizzat kayıt dışı paraların (farklı hesaplamalara göre tutarı 130-150 milyar dolara ulaşabilmektedir) ülkeye geri getirilmesine karşılık herkese af vaadinde bulunmuştur.  
Başlangıçta affın sadece vergi kaçırma cezasının muafiyeti kapsaması öngörülmüştür. Bununla birlikte paraların yurtdışından Kazakistan bankalarına fiilen iadesi zorunlu şart olarak belirlenmiştir. Meşrulaştırılan kaynaklar vergisiz Kazakistanlı şirketlerin bazı proje ve kampanyalarına yatırılacaktı. Vatandaşların meşrulaştırılan paralarını hemen almayı tercih etmesi durumunda, meşrulaştırılan tutarın %10 oranında vergi ödenecekti. 
Bu durumda vergi tutarı nispeten düşük olacaktır. Çeşitli ülkelerde meşrulaştırılan vergi tutarı %1,5 ile 70 arasındadır.  Örneğin 2004 yılında Belçika’da sermaye affında sermayenin Belçikalı şirketlerin faaliyetine yatırılması kaydıyla meşrulaştırma vergisi %6 tekabül etmiştir. Almanya’da geri getirilen sermayenin vergi oranı ilk yıl içerisinde %25, son üç ay içerisinde %3 olmuştur. 
Eylemin başlanmasından altı ay sonra Kazakistan devlet başkanı emsalsız adım atarak, yurtdışından kaynakların iadesi sırasındaki meşrulaştırılan vergiyi iptal etmiştir. Ayrıca kaynakların belirli araçlara yatırılmasına ilişkin zorunlu şart da iptal kapsamına alınmıştır. Kaldı ki, artık “beyan” şeklinde meşrulaştırmaya izin verilmiştir -  kişiler mali kurumlara yurtdışındaki hesaplarda belirli miktarda parasının bulunduğunu bildirebilir. Bu durumda yine de %10 vergi ödenmesi gerekecektir.
Fakat en önemlisi Kazakistan devlet başkanı bizzat meşrulaştıracak kişilere güvenlik güvencesi vermektedir. Vatandaşlar kamu otoriteleri tarafından her türlü kovuşturmaya karşı koruma altında olduklarından emin olabilirler. Meşrulaştırılan aktife el konulamayacaktır. Meşrulaştırma olgusu ceza davalarında kanıt olarak kullanılamayacak, aktif meşrulaştırma bilgileri ise gizli kalacaktır.
Söz konusu güvenlik güvencesi Kara para aklamayla mücadelede mali eylem görev gücü (The Financial Action Task Force (FATF) tarafından onaylanmıştır. Demek ki Kazakistan’da meşrulaştırma kararı (yani yasallık) diğer FATF ülkelerinde de kabul görecektir.
Sermaye affının Kazakistan’da vergi kaçakçılığına karşı sıkı denetim öncesi son eylem olacağı öngörülmektedir. Burada Kazakistanlıların yurtdışındaki malvarlıklarının denetimi söz konusudur. Ülke yabancıların hesaplarına ilişkin verilerin otomatik alışverişi anlaşmasına katılma hususunda adımlar atmaktadır. (söz konusu alışverişi 2016 verilerine göre 2017 yılının sonbaharında gerçekleşecektir). Ayrıca Kazakistan Vergi konularında karşılıklı idari yardımlaşma anlaşmasını onaylamıştır. Bu girişim de üye ülkelerin vergi mükellefleri ile ilgili tüm vergi türleri ve her türlü bilgilerin mütekabil alışverişini sağlayacaktır. 
Af Kazakistan’da genel gider ve gelir beyanının uygulaması ile birlikte yürütülecektir. Otoriteler vergi kaçakçılığı cezaları ile ilgili mevzuatı sertleştirme hususunda ciddi adımlar atmaya başlamıştır. 
“Aktiflerini meşrulaştırma katılmayı düşünen herkese bu imkândan yararlanması için çağrıda bulunuyorum. Müteakiben kaynağının, vergilendirmesinin belirlenmesi için bulundukları yerlere bakılmaksızın hesapların, aktiflerin OECD vasıtasıyla dâhil açıklanması ile ilgili önlemler alınacaktır”, - beyanında bulunmuştur Kazakistan devlet başkanı. 
Devlet başkanı emsalsiz eylemden yararlanma konusunda henüz düşünmekte olan herkese seslenmiştir: “Sizin paralarınıza müthiş ihtiyaç duyduğum için seslenmiyorum. Yurtdışında bir yerlerde gizlenen vatandaşlarımıza ceza davaları açmak, mülteci konumuna düşürmek istemeyiz. Genç devlet olarak paralarınızı buraya getirmenize, özelleştirmeye katılmanıza ve aktiflerinizi Kazakistanlı yapmanıza ve bunun karşılığında ülkeye geri dönmenizi ve huzurla yaşayıp, huzurla uyumanıza olanak sunuyoruz”. 
Elbette bu tür sermaye affı Kazakistan’ın fikri değildir. Bu eylemler defalarca birçok ülkede uygulanmıştır. Fakat devlet başkanının bizzat güvenlik güvencesiyle, hem de tüm dünya standartlarına uygun ve paraların aklanmasıyla mücadele alanındaki tüm uluslararası kurumların onayı ile desteklenen bu denli imtiyazlı şartların dünyada emsali bulunmamaktadır.