Sevgili okurlarım merhaba, Antalya sera üretiminde ülkemizde önde gelen illerimizin başını çekiyor. Sera atıklarının geri dönüşümünü yapmak yerine doğayı çevreyi kirletiyoruz. Oysa sera atıklarının geri dönüşümünü yapsak elektrik üretimi ve organik gübre olarak bize geri dönecek. İnsan sağlığına zararlı hormonlu sebze meyve yetiştirmek yerine organik gübreyle sağlıklı sebze meyve yetiştirebiliriz!..
Hollanda’da her evin mavi yeşil ve siyah konteyneri var. Mavi konteynere kağıt atıkları, yeşil konteynere bahçe ve yemek atıkları, siyak konteynere diğer atıklar ve süpermarketlere konulan büyük konteynerlere cam şişeler atılıyor. Atılan tüm atıkların geri dönüşümü böylece çok kolay sağlanıyor. Ülkemiz bu konuda dünya ülkelerinden geri kalmış durumda çevreye cüzdanımıza geri dönecek olan bu uygulamaya belediyelerden başlayarak insanları bilinçli kullanıma yöneltebiliriz!.. 
Antalya Kumluca Belediyesi sera atıklarından biyogaz, organik gübre, sıvı gübre ve biyokömür üretmek için 12 Aralık 2011 yılında çalışma başlatmış. Fakat faaliyete geçirememiş. Belediye Danimarka firmasıyla antlaşmaları sonuçsuz kalmasından yakınıyor. Antalya Valiliği desteğiyle, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) öncülüğünde yapılacak tesisle ilçe genelinde sera atıklarının değerlendirilmesi çevre kirliliğinin önüne geçilmesi planlanıyor. Maalesef böylesine elzem önemli bir konu yarım kalıyor!.. 
Ülkemizin genelindeki diğer sera bölgeleri için örnek olacak 75 milyon TL değerindeki projeyi Türk Danimarka ortaklı inşa edilecek olan projenin protokolü 12 Aralık 2011 tarihinde Antalya Valiliğinde düzenlenen tören eşliğinde imzalanmış. Belediye ekibi tesis adına atık toplama merkezinde düzenleme çalışması yapmış, ama bir türlü neticeye ulaşılamamış!..
Aradan uzun bir zaman geçmiş merak ettim Kumluca belediyesini aradım. Telefonlara bakan arkadaşa durumu kısaca anlattım ve sorumlu birisine bağlamasını istedim. Görevli arkadaş: “Müdürüm yerinde yok. Siz konu hakkında açıklayıcı bir e-posta gönderin kendisinden sağlıklı ve açıklayıcı cevap alırsınız.” Dedi.  
Üşenmedim aynı gün içerisinde sera atıkları hakkında makale yazacağımı internet kanalıyla okuduğum haberlerin doğruluğunu öğrenmek ve böyle önemli bir anlaşmanın hala yürürlüğe girmediğini birinci ağızdan duymak bilgilenmek istediğimi yazdım. Önemsememiş olacaklar ki, gönderdiğim e-postaya sorduğum sorulara dönüş olmadı. Belediyenin bu vurdumduymaz tavrına pes dedim. Sera atıklarının bol olduğu yerde yaşıyorum yalnız sera atıkları değil bilinçsiz çiftçinin tehlikeli ilaç kaplarını kullandıktan sonra hiç düşünmeden bilinçsizce araziye atarak tehlike saçtıklarını biliyorum. Bu durumu belediyede biliyor. Fakat böylesine önemli bir konuda her nedense attığım e-postaya cevap verme ve telefona çıkma nezaketini göstermiyor!.. 
Antalya’da arazi bol su bol güneş bol yağmur bol tehlikeli ilaçların yerine hormonsuz sebze meyve yetiştirmek için iklim ve coğrafya bizlerden yana. Elimi yüzüme alarak belediyeyi son kez aradım. Çevre Koruma ve Kontrol Müdürüne bağlandım. Sorduğum sorulara su kadar berrak cevabıyla: “Bu konu Büyükşehir belediyesine devredildi. Yatırım için bütçe, işletmek için kalifiye elemanlar gerekiyor. Belediyemiz büyük sorumluluğun altından kalkamadı. Başkanımız Hüsamettin Çetinkaya elinden geleni yaptı. Hatta yurtdışı araştırmaları oldu, ama sonu sonuçsuz kaldı.” Dedi.
Elin adamları atıkların geri dönüşümünü sağlıyorken sokaklara attığımız çöpleri çöpçüye toplatan anlayışa sahipken sahip olduğumuz öz değerleri çöpe attığımızın farkına varamıyoruz. Farkında olanların faaliyetlerini de örnekte olduğu gibi yarıda bırakıyoruz!.. 
Aynı gün konu hakkında Büyükşehir belediyesini aradım. Yetkili arkadaş sahadaymış, bana geri döneceklerini söylediler. Bu elzem soruna onların cevabını aldıktan sonra gerekirse Çevre ve Şehircilik bakanımıza yazarak meramımı anlatacağım ve sizlerle paylaşacağım!..
Sevgi ve saygılarımla Zekiye Doğan