İnsanlar güvendiği insana sır verirler bu bir nevi bu bir emanettir. Sana emanet edilmiş bir sır başkasına verilir mi? Eğer Empati yapacak olursak, sen sırını güvendiğin bir arkadaşına söylemiş olsan aradan yıllar geçse unutulduğu gözüyle baktığın o sır bir gün, gün ışığı gibi ortaya dökülse ne yaparsın?
O zaman önce konuşabileceğin bir dostu bulmak ve ona güven duymak gerekir.. Bu dünyanın iyi hali de var kötü hali de. İllaki konuşmak istiyorsan dostunu birkaç şeyle dene baktın ağzı açık çok laf yapıyorsa, başkasını senin yanında konuşuyorsa, bırak ona hiçbir şey söyleme. Yarın senin konuştuklarını da başkasına söylemeyeceğini nereden biliyorsun.. Zaten şimdilerde güvenebileceğin anne baba haricinde pek dosta kalmadı. İnsanlar aynen yamyam gibi ne versen yutuyorlar
İnsan kendini nasıl görüyorsa karşısındaki kişiyi de aynen öyle görür derler ya,  işte içimizde kendimiz gibi düşünebilen insanları bulmak çok zor. Karşındaki kişi laf hırsızıysa sende aynen öyle görecektir. O zamanda güven diye bir şey kalmaz. Siz güven veriyorsanız insanlara, onlarda güven verir. Çok güzel açıklamış bir sözdür ama sır böyle değildir sır demek canın çıksa da kimseye söylememen gereken dostunun sana vermiş olduğu bir bilgidir. “ser ver ama sırrını verme”
Sır, çenenin gizli bir mabet gibi kapalı tutulmasıdır. Düşünecek olursak, Ne kadar zorlanırsa zorlansın kimseye bir şey söylememek dürüstlüktür, güvenilir olmaktır. Böyle kişiler, insanlık adına gurur vericidir.