Kucağında çocuk, iki aylık ya var, ya yok.

Kucağında çocuğu duygu sömürüsüne sunan kadının,gözlerinden ortadoğu menşeyli olduğu, anlayan beyinler için hemen kendini belli ediyor.

Çocuğun hiç ağlamaması,dikkat çekici.
Bir iki kez, aynı caddeden geçtim.

Ağlama yok.

Ölmüş olmalı diye düşündüm.

İkinci ihtimal, fabrika bebeği yani, insan ten rengine benzeyen plastiklerden müteşekkil, kalıplarda basılmış pilastik bebek.

Dikkatli baktım, plastik bebek değil.
Kendine özgü ten rengi var.
Allah'ın sanatkarlığı yani, kul elinden çıkmadığı bebek uyuyor olsa da belli.

Sonra şu gerçeği yanımdaki güzel yürekli çocuktan öğreniyorum.
"Abi bu çocukları uyutuyorlar" diyor.
Nasıl yani demeden, merak etme hepimizi uyutuyorlar diyorum.

Ve öğreniyorum ki;
Kadın, çocuğu sentetik olmayan doğal uyku verici bitkilerle, ya da azından zarar gelmeyen sentetik uyku ilaçları ile uyutuyor.
Uyuyan çocuk nezdinde, hepimiz uyutuluyoruz..

Herkes fikri ve gücü kadar insan uyutmuyor mu?
Dilenci kadının,elinden gelen bu kadarı.

Sonra üç kuruş para için yapılana bak diyorum.
Sonra üç litre petrol için çok okumuş muhterem dünya liderlerinin, ortadoğuyu kana çevirmeleri aklıma geliyor.

Dilenciye de hak veriyorum.
Sonra diyorum kadının kafasını gözünü kırmak çocuğu elinden almak lazım diyorum.

Kanun var,
Hadi kanunu aştık.

Yetiştirme yurtlarında da "insan" var diyor çocuk adına korkuyorum.
Bizi engelleyen kanun, yurtlarda " çocuk tacizini" engellemez.
Ne diyordu Konfiçyus;
Kanunlar örümcek ağı gibidir, sadece güçsüz olan sinekler,böcekler yakalanır.

Çokmu umutsuzum.
Tabiki değilim,
Aklıma, tarihte anlatılan Osmanlı'nın sadaka taşları geliyor.
Hani şu cami kapılarında olan.
Taşların içinden taşıp dışarı dökülen akceler.
Koca imparatorluğun, ülkesinde ki sosyal adalet.
Bırak sadaka için çocuk uyutmayı,sadakaya ihtiyacı olan kimse yok.

Ama biz,cami yaptırmaktan, camiye gelen insana yatırım yapamadık ki..

Bu korku verici.
Bu düzen böyle giderse,camiler zenginlerin içinde namaz kıldığı,fakirlerin kapısında dilendiği,kurumlar haline gelecek korkuyorum.

Sadece dilencinin kucağında ki, çocuk uyutulmuyor.
Çocuğun dilenci annesi, aydın, siyasetçi,akademisyen, din adamı, gazeteci kılığında hepimizi uyutuyor.
Umarım erkenden uyanırız.

Doğru yolda olana selam olsun.