TARİH KOLEJİ ŞİLE’NİN ÜVEZLİ KÖYÜNDE 

Söylerken hüzünlendiğimiz, hüzünlenirken hiç görmediğimiz bir köyü hayal ettiren ilkokul şarkılarından sadece biri. İlkokul denen süreçten geçen herkes söylemiştir bu şarkıyı. İstanbul’un Eyüp ilçesinde bulunan Tarih Koleji öğrencileri bir ilkbahar sabahı heyecanla uyandı.  Kendilerini bekleyen Şile’nin şirin mi şirin Üvezli köyü Yıldız Aytaman İlkokulu öğrencileri ile buluşmak için erkenden yola çıktılar. Pırıl pırıl güneş,  öğrencilere eşlik etti. Yemyeşil tepeler, yol boyunca öğrencilerin renkli dünyalarında iz bıraktı.  İstanbul’a çok yakın olan Üvezli köyüne yol bitmek bilmiyordu sanki.  Vardıklarında yaşayacakları huzur ve dinginliği hissediyorlardı.  Köye ulaştıklarında, ormanın içinde küçük bir köy görmenin mutluluğunu yaşadılar. Tepede, orman manzaralı bir okuldu Yıldız Aytaman İlkokulu. Tarih koleji ve Üvezli Köyü öğrencileri okul bahçesinde el ele tutuşarak çocuk şarkıları eşliğinde kucaklaştılar ve dans ettiler. 

Niçin Köy Festivali?

Tarih Koleji, “ Köy Festivali “ projesi kapsamında; çocukların temiz hava ve doğayla iç içe olması ve gerçek köy hayatında yaşamın ne şekilde sürdürüldüğü noktasında, onlara anlatarak eğitim vermek yerine, bizzat yerinde görerek, o anları yaşamaları için yapıldı bu festival.  Modern dünyada çocukların sanal ortama yaklaşıp doğadan uzaklaşmaları, oyunları bilgisayar oyunlarından ibaret sanan yeni nesil çocuklara geleneksel çocuk oyunlarını tanıtmak, oynamak ve hoşça vakit geçirmek için köy okulundaki kardeşleri ile buluşmaları sağlandı. 

AVM'lerden veya internetten uzak kalarak, gerçek yaşamın ne olduğunu anlamaları, farkındalık yaratmak için halat çekip, tavuk yemleyerek, toprakla haşır neşir olmamış çocukların gerçek yaşamı anlamaları ve öğrenmeleri için adeta  doğa bir gün ikram etti çocuklara.

Etkinlik Alanını Doğa Süslemiş

Projenin amacı; Doğadaki canlıların yaşam alanlarına dikkat çekmek, her canlının kendi yaşam alanında mutlu olduğunu gözlemlemekti. Etkinlik alanını doğa süslemişti. Her taraf yemyeşil ağaçlar ve çimler kaplamış.  Kır çiçekleri serpilmişti alana.  Ne tarafa dönseniz bir ok(yönlendirme) karşılıyordu sizi. Parkurlar oluşturulmuş.  Yarışma alanı, boyama alanı, bitki inceleme, kuş gözleme ve uçurtma alanı…

Çocuklar çok heyecanlıydı.Kalabalık bir şehirden giden öğrenciler ile dağın ardındaki köy çocukları kaynaştı.  Masum çocuk gözleri buluştu.

Trafikten Uzak Doğa İle Baş Başa

 Kahvaltı ile başladı günümüz.  Trafikten uzak doğa ile baş başa olan öğrenciler, keyifle kırsal alanda oyunlarına başladılar. 

Projeninin önemli amaçlarında birisi olan geleneksel çocuk oyunlarını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için hazırlıklar yapıldı. Tarih koleji ve Köy okulunun öğrencileri yarışmak için alanda yerlerini aldılar.  Geleneksel çocuk oyunlarının başlaması için öğrenciler gruplara ayrıldı. Müzik sesi ve kuş sesleri eşliğinde yarışmalar başladı. Dereceye girmek ve ödül kazanmak için ter döktüler.

Çuval yarışında zıp zıp zıplayan, çuval nedeniyle ayakları yerden kesilen öğrenciler yarışmayı kazanmak için ter döktüler. Çoğu yarışmacı çuvalla birlikte yürümek yerine birkaç kez zıpladılar ve yere yığıldılar. Bazı yarışmacılar çuval içinde yürüyerek bitiş çizgisine vardılar.  Halat çekme yarışmasında okullar iki gruba ayrıldı. Halata verilecek güç maksimuma çıkarılırdı. Karşı takım ortada belirlenen çizgiyi geçene kadar, takım elemanları yere düşene kadar tekrarlandı. Çocuklar kazanmak için yarışırken,  hayat sınavında zoru başaracaklarını da gösteriyorlardı.  Öğretmenler de halat yarışması yaptılar ve kıyasıya mücadele ettiler. 

Gönüller Bir Olsun

“Toprakta ne var?” etkinliğinde toprak ekosistemi hakkında farkındalık sağlandı. Ağaçların yapraklarından anlayan köy çocukları ile birlikte, kolej öğrencileri kendi topladıkları toprağı gözlem kurgusuyla incelediler Tema gönüllü öğretmeni Asuman Dizdar, çocukların çeşitli sorular sorarak incelemeleri derinleştirmelerini sağladı. Toprak oluşumu ve toprağın yaşamımızdaki önemi konusunda bilgiler verdi. Büyüteçle bitki ve böcek incelendi.   Doğal varlıkları korumak için “Daha yapacak çok işimiz, gidecek çok yolumuz var.”  diyen Tema Vakfı’nın ve Tarih Kolejinin gönüllü minikleri etkinliklerin sonunda doğa için gönüllüleri artırmanın önemini vurguladılar.      

Köy okulu öğrencilerinin, topladıkları taşları ve çam kozalaklarını birlikte boyadılar.  Festival günü en çok mutlu olan canlı türü mevsim kuşlarıydı. Çocuklar alana gelince daha çok ötmeye başladılar.  Alanda yükselen kuş sesleri harika bir seremoni oluşturuyordu.  Kuşları gözlemleyip özellikleri, nerede nasıl yaşadıkları ve neyle beslendiklerine dair bilgiler verildi. Gördüğümüz ve sesini duyduğumuz kuşlar; kırlangıç, akkuyruk sallayan, ispinoz, kızıl gerdan, karatavuk, büyük baştankara bülbül… 

Köy hayatını daha da yakından tanımak için, ahırda büyükbaş hayvanları gördüler ve inek sağdılar.   Tarımla ve toprakla iç içe olmanın nasıl bir yaşam olduğunu yerinde gördüler. Bahçe çapalayıp, toprak bellediler.  Follukta yatan tavuğu görünce şaşkınlıklarını gizleyemediler. Tavukları yemlediler. 

Rengârenk uçurtmaları ile gökyüzünü şenlendirdiler. Birlikte yedikleri öğle yemeğinin ardından ayrılma vakti gelmişti. 

Üvezli köyündeki çocuklarla kaynaşan Tarih koleji öğrencileri dostça, arkadaşça, kazanmayı ve kaybetmeyi önemsemeden ilkbaharı doya doya yaşadılar. Yarışmalarda kazanan takım ve öğrenciler ödüllerini aldılar. 

“ Yine yeniden görüşmek dileğiyle”  diyerek birbirine sarıldılar, kitap armağan ettiler. Tarih koleji öğrencileri konuk olduğu Üvezli Köyü İlkokulu öğrencilerini okullarına davet ederek ayrıldılar.

Geleceğin Yıldızları bu güzel gün sizindi. Nice Güzelliklere…