Hakemlik... 'Bence' doktorluktan sonra gelebilecek en zor meslek. Pardon! Hakemlik bir meslek olmadı daha değil mi? Doktorun elinde bir insan, sağlığını ona emanet etmiş, hakemin etrafında 22 oyuncu ve milyon dolarlara varan oyuna eşit hak dağıtmak. Bir tarafta sağlık bir tarafta para. İkiside önemli değil mi?.. 'Teşbihte hata olmaz' derler.
Hakeme öyle bir figür verdik ki hata yapmayacak, 'yok öyle bir dünya' efendim. Hakem bir figür ve 'figüran' olmamalı. Evet kurallar var göz var nizam var, lâkin saniyeler üzerinede kuralları uygulamak ve oyuncu zihniyetini incelemek, doğru pozisyonda durmak çok kolay değil. Bu yüzden hakem olabilirsin ama önce insansın bunu unutma. Lâkin hatalarında bir dozajı vardır. Hatalar çizgini belirler, ya hakemsindir ya da değil. Belirli bir standartı olmayan hakemlerimiz ne yazık ki çok ülkemizde.

OYUNCU ZİHNİYETİ VE
HAKEM PSİKOLOJİSİ

Bazı oyuncular vardır hakemle oynamayı sever.
Şöyle bir bakalım:
1. İyi niyetli gözüken
Bu oyuncu hep iyidir. Hakemi sever, hakemin her kararını tebrik eder, sevimli davranır. Sonra öyle bir atar ki kendini; düt! Penaltı. Hakem, 'bu atmaz kendini iyi çocuktur' psikolojisiyle çalar o düdüğü.
2. Sahanın '2.' Hakemi gözüken
Hakemi baskı altına alır, ona kötü hakem imajı yaratır, her düdükte hakemin yanındadır, 'yüksek mevkilerde tanıdıkları vardır'. Hakem ondan korkar ve o oyuncuyla uğraşmak istemez.
Gözlemlediğim kadarıyla hakemin psikolojileriyle oynayan iki tip oyuncu karakteri tanıttım. Bu örnekleri artırabilirz tabii ki. Bu durumlarda yapılması gerekenler var; hakem korkusuz olmalı, oyuncuları bir antrenör gibi analiz etmeli. Eğer gerekirse insan psikolojisi hakkında eğitim almalı. Ya da zorlama sen zaten iyi bir hakem değilsin; Baskı altında kalman, uçan tekmeleri sarı kartla geçiştirmen, adamın bacağı kırılmadan penaltı çalmaman, hatalarını hata ile kapatman...
***
Hey, Hakem! Sen iyi bir insansın, öyle kal. Yani düdüğünü bırak, renkli hayatına geri dön...
***
Kendi kalemimden çıkan bir sözü hakemlerimize hitap etmek istiyorum: "Tarafsızlık beraat etmeli".
Ne bir taraf olun ne bertaraf. Bu günlerde hayatın tam ortasında, adil olmaya çok ihtiyacımız var. Az hatalarla adil bir oyun ve adil bir hayat olması dileğiyle...