Seçime onyedi gün kala propaganda faaliyetleri olanca hızı ile devam ediyor. Partilerin seçim beyannameleri ve bildirileri yayınlandı. Sandıklar, pusulalar hazır, partiler seçmen peşinde. Eskilerin seçim sathı maili olarak andıkları bu günlerin şimdi baş aktörleri AKP, CHP ve İP’yi diğer partiler izliyor. 

Tabii vaatlerin de bol keseden yapıldığı bu süreçte birden APOLET SÖKME tartışması gündeme geldi. Malumları geçen hafta Malatya’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonunun düzenlediği iftar sonrası yaptığı konuşma esnasında 2nci Ordu Komutanı Korg. Metin Temel de alkışlamıştı. 

CHP adayı Muharrem İnce de; “Cumhuriyet Tarihinde ilk kez bir general bir siyasi parti başkanının konuşmasında, ki o konuşmada vatan demiyor, bayrak demiyor, millet demiyor, beni eleştiriyor. Beni eleştirdiği yerde general de Erdoğan’ı alkışlıyor. 30 Ağustos’ta ilk emekli edeceğim general o general. O’nun apoletlerini sökeceğim.” diye olaya sert bir tepki gösterdi. 

Ardından acımasız eleştiriler başladı. Zira olaya herkesin kendi penceresinden baktığı, konuşmacıyı kimilerimiz sadece parti başkanı, kimilerinin de Cumhurbaşkanı olarak görmelerinden belliydi. 

Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanının, parti başkanı da olabilmesi düzenlemesinin akabinde uyum yasalarının ihmali, değişik görüş ve düşüncelere zemin olmuştu. 

Ancak ben şahsen şu hususun da düşünülmesi gerektiği kanaatindeyim. TSK’de Ordu K.ları dahil general ve amirallerin emekliliği veya bir üst rütbe ve makama terfi ve atama usulleri bellidir ve şimdiye kadar da Cumhurbaşkanları dahil ne kimse böyle bir yetki kullanmış, ne de kimse böyle bir yetki talep etmiştir. 

Ayrıca APOLET SÖKME söyleminin nezaket sınırlarını aşırı zorladığı ve bu eylemin muhatabının da Cumhuriyetimizi her açıdan yüceltip yükselten Zeytin Dalı Harekâtı’nın sorumlu komutanı olmasının da pek çoğumuzun içini sızlattığı kanaatindeyim. 

Değerli okurlarım, malumları uzun bir süredir, Fırat Kalkanı Harekatı’nı müteakip PKK’nın Suriye kolu PYD’nin, Menbiç’ten Fırat’ın doğusuna çekilmesini, sağlanan mutabakata rağmen ABD geciktirmekteydi. TSK’nin İran ve Irak’la anlaşarak PKK’yı Kuzey Irak’tan da temizlemede elde ettiği başarı, Menbiç’ten PYD’nin çıkarılmasının yollarını da açtı. ABD ile üç aşamalı bir yol haritası üzerinde Dışişleri Bakanlarının anlaştığı açıklandı. Buna göre PYD’nin silahlı gücü YPG Menbiç’ten Fırat’ın doğusuna silahtan arındırılarak çekilecek, bölgenin güvenlik ve denetimi ABD ve Türk birliklerince sağlanacak, Menbiç’i oluşturulacak bir yerel meclis yönetecek, ve bütün bu faaliyetler altı ay içinde yerine getirilecek. 

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu tarafından, F-35 uçaklarının teslimi konusunda da, daha önce belirlendiği gibi ilk teslimin 21 Haziran’da yapılacağı da açıklandı.

Bekleyip görelim, vaatler tutulacak mı? 

Değerli okurlarım bütün hızı ile süren seçim propagandaları, vaatler, mitingler ve toplantılar yanında Suriye ve Kuzey Irak’la ilgili gelişmeler ve terörle amansız mücadele de sürüyor. 

Ben mübarek Ramazan Bayramınızı şimdiden en kalbi dileklerimle kutluyor, huzur, barış, sağlık ve mutluluklar diliyorum. 

Eylül’de görüşmek üzere, saygılarımla.