Kırgızistan’da geçen seçimler tarihte istikrarsızlık döneminin üzerine çizgi çekecek ve ülkede iktidarın ilk defa kapsamlı, barışçıl geçişini belirleyecek oylama olarak yer alma şansına sahipti. Fakat bu seçim tarihe çok farklı anlamda -  en tartışmalı olarak geçecektir. 

Kırgızistan’da devlet başkanı seçimlerinin meşruiyet sorunu henüz seçim kampanyası döneminde gündemi meşgul etmiştir. Tüm ülkede yasadışı propaganda olayları kaydedilmiştir. Bu konuda siyasetçiler, devlet ve sivil toplum temsilcilerinden oluşan “Adil seçim” hareketi üyeleri önlemlerin alınması ile ilgili defalarca Kırgızistan devlet başkanı, MSK başkanı ve başbakanı başvuruda bulunmuştur. Fakat hiç kimse her hangi bir önlem almamıştır. 

Şaşırtıcı değildir. Kırgızistan’ın üst düzey yetkililerinin bizzat destekledikleri adayı, daha doğrusu oldukça belirgin bir aday adına kulis faaliyetinde bulundukları kaydedilmiştir. Prensip olarak tüm adaylara tarafsız olması gereken Kırgızistan Devlet başkanı Almazbek Atambaev yetkilerini kullanarak açıkça kendi Sosyal Demokrat Partisinden aday olan eski başbakan Sooranbay Jeenbekov’u desteklemiştir. Bu tartışmasız seçim kanununun ciddi ihlalidir. Devlet başkanının peşinden seçim propagandasına yine adaylara eşit mesafede olması gereken hükümet üyeleri ve dini liderler katılmıştır.

Ve yine henüz faal ülke liderinin sıkı gözetimi altında Kırgızistan’ın yerel yönetimleri de propaganda aracı olmuştur. Jogorku Keneş’in toplantısında bazı ilçelerde yetkililerin talimatı ile siyasi slogan içeren afişlerin kaldırıldığı, seçmenlerle buluşmaların engellendiği ve iktidarın istemediği adayların, belli ki tesadüfi değil yukarıda adı geçen Sooranbay Jeenbekov’un rakiplerinin seçim bürolarının kapatıldığına ilişkin bilgiler defalarca dile getirilmiştir. Bu girişimlerin yukarıdan talimat gereği değil de söz konusu ilçe yöneticilerinin şahsi inisiyatifi olduğuna inanmak elbette çok güçtür. 

Bu seçimin bir diğer tartışılacak konusu milletvekili Jogorku Keneş’in darbe hazırlığı şüphesiyle tutuklanması olmuştur. Tutuklanan Kanat İsaev – iktidar yanlısı S.Jeenbekov’un başlıca rakibi “Cumhuriyet” partisinin lideri Omurbek Babanov’un en yakın ortağıdır. Kendisi en ufak makul kanıt olmadan suçlama ile karşı karşıya kalmıştır. Ve ilginç olanı, suçlama seçim kampanyasının sosyal araştırma sonuçlarına göre Jeenbekov’un reytinginin hızla düştüğü anda yöneltilmesidir. 

Tüm bu olayların yanı sıra adayların yarıştan çekilmesi, siyasi güçlerin birleşmesi ile ilgili yanlış bilgilerin toplu mesaj olarak gönderilmesi dâhil olmak üzere daha yüzlerce benzer durumlar söz konusudur. Adayların bir birine tehditleri, tüm seçim kampanyasını araştırmak ve ihlalcileri su yüzüne çıkartmak isteyen gazetecilerin kovuşturmaları olmuştur. Medya devlet başkanlığı koltuğuna adaylar hakkında açıkça taraflı, hatta sıklıkla yanıltıcı bilgiler yayınlamaktan çekinmemiştir. Bilhassa devlet televizyon ve radyo kanalları çaba sarf etmiştir. Tüm bu konularda da resmi otoritelerin parmağının olduğu aşikârdır. Bu bağlamda sürecin en mantıksal doruk noktası, gözlemciler heyetlerinden birinin seçimlere katılmaktan vazgeçmesi olmuştur. 

Fakat daha sonra bu girişimin sadece ana eylemden önceki ısınma olduğu anlaşılmıştır. Oylama süreci ihlal sayısı bakımından emsalsizdir. Oy pusulalarının doldurulması, seçim günü propaganda yasağı ve başkasının kimliğiyle oy verme. Kısacası ne aranırsa, bulunur. Seçim bölgelerinden birinde sandığa birden 20 oy pusulası atmaya çalışan biri, bir diğerinde ise elinde 56 oy pusulası ile komisyon üyesi yakalanmıştır. Ve bunlar ancak kayda geçenlerdir. Peki, gözden kaçan bu tür daha nice olayların yaşandığını bir düşünün. 

 Tüm bunlar dikkate alındığında Kırgızistan’daki devlet başkanı seçimleri objektif olarak meşru kabul edilemez. Uluslararası toplumun en azından seçim sonuçlarının yeniden değerlendirmesini, dahası çok farklı şartlarda, uluslararası gözlemcilerin sıkı gözetimi altında, ülkenin mevcut yönetiminin idari kaynaklarının müdahalesinin engellenmesi ile yeniden yapılmasını talep etmesi gerektiği kanaatindeyiz. 

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, Kırgızistan gerçek bir demokratik ülke olmak, belirli kişilerin anlık iradesi veya hatta kaprisleriyle yeniden kanunsuzluk ve kaosa sürüklenmek için oldukça uzun ve acılarla dolu süreçten geçmiştir.

Kemal TANER 

Orta Asya Uzmanı, Bağımsız Gazeteci