Sevgili okuyucularım, bu köşe yazıma şans diye bir şey yoktur diye başlayarak, bilgilerim dâhilinde size öznel düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım.
Şansı kelimesel olarak açıklamak gerekirse; mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç, baht, talih, felek olarak açıklanabilir.
Bir kimsenin bilgi ve emeğinden çok rastlantı sonucu elde ettiği elverişli durumdur.
Daha açık anlatmak gerekirse şans, çok küçük ihtimallerin gerçekleşmiş olmasını anlatmak için kullanılan soyut bir kelimedir.
Rastlantı ve şans farklı şeylerdir.

Bunlar da sadece bilinçaltı ve düşünce gücü sayesinde meydana gelir.
Bir insanın düşünce gücü güçlü olduğu için istediği şeyler ona daha çabuk ulaşır ve biz de böyle insanlara şanslı der geçeriz...
Ama derine inersek, mantıklı açıklamaları bulabiliriz.
(Bana göre mantıklı siz ne dersiniz bilmiyorum?)

Bir örnek verecek olursak; kendisine milli piyangonun büyük ikramiyesi çıkmış "şanslı" birisi, bu tesadüfü fırsata çevirememiş, tüm parasını har vurup, harman savurmuş, sonunda zil-zurna ortada kalmıştır.
Çünkü şansı fırsata çevirmede yine çalışma ve akıl vardır.
"Şans" denebilecek o tesadüf faktörü, hepimiz için geçerlidir.
Tesadüfü yakalamak için ille milli piyango, loto, at yarışı vs beklemeye gerek yok.
Doğru bir anda, doğru bir yerde olmak da yeterlidir. Yeter ki, tesadüfü görünce tanıyabilelim.
Herkes fırsatını kendisi yaratır ve şansını çalışkanlığıyla kazanır.
Bazen tecrübenin yetersiz olduğu durumlarda, çeşitli yanlışlar da yapılabilir.
Her yenilgi, kişiye gelecekte daha iyi olmayı öğretecek ve o insan, artan bilgisiyle, sonunda başarıya ulaşabilecektir.
Buna basit bir örnek vermek gerekirse; Ne demiş üstad?
Büyük savaşı kazanmak için küçük yenilgileri göze alacaksın…
Hani hep deriz ya şansa bak.
Neden bazı insanlar inanılmaz derecede şanslıyken, diğerleri hak ettikleri olanaklara asla sahip olamaz?
Ben bu kişilerin hep doğru zamanda doğru yerde olduğunu, diğerlerinin ise sürekli olarak şanssızlıklarla boğuştuğunu merak etmişimdir.
Yıllarca gözlemlememin sonucunda çıkardığım sonuç
 "yaşamımız şansa bırakılmayacak kadar önemlidir" olmuştur.

Hiçbir şey, şans eseri oluşmuyor.

Eğer her şey, şans eseri olsaydı, kimse plan yapmaz, düşünme ihtiyacı hissetmez, dolayısıyla dünyada hiçbir gelişme olmazdı.
Bir şans ya da bir fırsat gibi görünen durumları düşünelim.
Şanslı insanların bu tür fırsatlarla sürekli karşılaşmalarına karşılık, şanssız insanlar bunlarla hiç karşılaşmazlar.
Şanslı dediğimiz insanların önlerine bir fırsat çıkar ve bu insanlar, önlerine çıkan bu fırsatları kullandıkları için şanslıdırlar.
Büyük kafaların büyük hedefleri, küçük kafaların ise sadece arzuları vardır.
Tabii yanlış anlaşılmasın burada anlatmak istediğim bakış açısı ve olabileceği görebilmek. Talihsizliklere boyun eğmek, talihsizlikleri basamak olarak kullanmak arasında yükselme farkı vardır.
Hani 
"bu bana ders oldu" deriz ya.

Hep olumsuz düşünen, baştan yenilgiyi kabul eden kişi kendine güveni olmadığı için sağlıklı düşünüp karar veremeyecek ve daha başlamadan şansını kaybedecektir.
İnsanın başına gelen olayların ve içinde bulunduğu koşulların kaynağı, şans denilen şey değil, insanın bizzat kendisidir.
Şans, hazırlıkla fırsatların karşılaştığı köşe başıdır.
Şimdi sıralayacağım maddeleri uyguluyorsak şans bize hep gülecektir.
İçgüdünüze kulak verin, içinizden gelen ses genellikle doğrudur.

Yeni deneyimlere açık olun.

Her zamanki yaşamının, alışkanlıklarınızın biraz dışına çıkın.
Her akşam, o gün içinde iyi giden işleri, oluşan iyi olayları düşünün.
Beklediğiniz bir durum ve olay için kendinizi şanslı hissedin.
Şans fırsatlarını yaratma ve fark etme konusunda becerikli olun.
Sezgilerinizi dinleyerek şanslı kararlar verin.
Olumlu beklentiler sayesinde doğru çıkan tahminlerde bulunun.
Şanssızlığı şansa dönüştüren esnek bir yaklaşım benimseyin.

Yukarıdaki maddeler bir emir asla değildir.
Sadece yaşanmışlıklardan çıkardığım, yaşamın içinde vücut bulan tecrübelerimdir.
Unutmayın; şans, genellikle kendi mucizenizin gerçekleşmesidir...
Sevgili okuyucularım
"en çok bolluk getiren yağmur alın teridir" diyerek yazımı sonlandırıyorum.

Şansınız ve bahtınız açık olsun...
Ama ne olursa olsun önce sağlık olsun...