Nedendir bilemiyorum, Türk Toplumu olarak, bize birşeyler oldu. Etrafınıza şöyle bir bakınız, herkes  sakallı bıyıklı. Kirlisi var, bademi var, entellektüeli var, top sakalı var, memur tipi var, gericisi, yobazı var, envayı çeşit sakal, bıyık biçimi var. Peşinen şunu ifade edeyim, kimsenin giyimine kuşamına, vücudu üzerindeki tasarruflarına karışmak gibi bir düşüncemiz yoktur. Ancak, medeni, tertemiz traşlı, iç açıcı iyi görünümlü, giyimli görünümü özledik. Futbolcular, Teknik Direktörler, öğrenciler, yaşlı başlı insanlar sakallı… Haydi bıyık, bizim anenemiz, peki, İŞİD militanları görünümlü insanlara ne demeli? Ben yaşamım boyunca, sakaldan, bıyıktan haz etmedim. Hatta, yöneticilik dönemlerinde ise eleman alırken, sakal, bıyık konusuna dikkat ederdim. Bir gurme zat var, yemek programları yapıyor. Yemekleri yerken, yemekler, yağlar, sakallarına bulaşıyor, akıyor, tiksindirici, mide bulantıcı bir durum çıkıyor. Son zamanlarda, Milletvekillerimiz, Bakanlarımızda sakallı, bıyıklı oldular. Özellikle AKP’de, bu durum gözlemleniyor. Daha önce, tertemiz, bıyıksız, sakalsız olan bakanlar, milletvekilleri, herhalde bir yerlerden, telkin geldi, sakallı, bıyıklı oldular. Acaba, bakan, milletvekili olabilmek için, diğer koşulların yanısıra, böyle olmak mı gerekiyor. Aslında, başarılı bakan, milletvekili olabilmek için  sadece sakal, bıyık yeterli olamaz. Tanıdığım bir milletvekili arkadaşım var, eli yüzü düzgün, çağdaş  görünümlü birisiydi, şimdi o da bıyıklı olmuş. Burhan Hoca da, bu kervana eklendi. Haydi diyelim ki, bazılarına bıyık yakışıyor, bunlara hiç yakışmamış, çok kötü olmuş. Hiç ummadığım, eğitimli, kültürlü, medeni bazı insanların, sakal, bıyıkla dolaşmasını yadırgıyorum. Yakışmıyor… Hep şu misali hatırlarım. Milli Mücadele günlerinde, savaş ortamında, Atatürk ve İsmet Paşa’nın, diğer zevatın, her sabah mutlaka sakal traşı oldukları söylenir. Gene anlatırlar. Bir zamanlar, Beyoğlu’na çıkarken, insanlar, mutlaka traş olup, en temiz elbiselerini giyerlermiş. Şimdi nasıl? Gelişmiş ülkelerle, az gelişmiş ülkeleri ayıran göstergelerden birisi de, fertlerin giyimleri ve görünümleridir. Toplumumuzda, insanların birbirlerine saygılı davranmadıklarını, adab-ı muaşeret kurallarına riayet etmediklerini çok sık  görüyoruz. Bizim gençlik yıllarımızda, maçlarda, takımların taraftarları birlikte, yanyana izlerler, kimse kimseyi rahatsız etmezdi. Şimdi insanlar birbirlerine saldırıyorlar. Beşiktaş maçında, küçücük bir yavruyu, Trabzon forması giydi diye dövdüler. Bir ilginç olay da, Burdur’da yaşandı. Ambulansın, Türkçesi cankurtarandır. Cankurtaranla, hastaneye yetiştirilmesi gereken bir vatandaşımız, oksijen tüplerinin patlaması sonucu ölüyor. Yani, cankurtaran, can alıyor. İnanın, böyle bir olay, sorumsuzluk, Dünyanın, çağdaş hiçbir ülkesinde olmaz. Toplumumuzun en büyük sorunlarından birisi de,    kadınlarımıza  yönelik cinayetlerdir. Cinsel saldırılar, bilhassa, çocuklara yönelen cinsel eylemler, tiksinti vericidir. Kadınlarımız, genç kızlarımız, şort giydikleri için saldırıya maruz kalıyor, ne garip ki, serbest bırakılıyorlar. Sonra da, mağdurları, sürekli tehdit ediyorlar. Bunlara en ağır cezalar verilmelidir. Diğer bir konu da, düğünlerde, kutlamalarda, beldeki silahların çekilip ateş açılmasıdır. Bireysel silahlanmanın önüne  geçilmesi için çaba harcayan, benim de üyesi olduğum Umut Vakfı açıkladı. Türkiye’de, 25 milyon kişi, belinde, evinde silah bulunduruyor. Devlet, bunun önüne geçemiyor. Hatta, valilerin silah ruhsatı verebilme yetkileri vardır. Bu olmamalıdır. Her olayda, silah taşıyanlar, bellerindeki silahı çekip öldürüyorlar. Bu şekilde yılda, 6.000 kişi öldürülüyormuş. Buraya, sakal, bıyık meselesinden geldik. Türkiye’nin en önemli konusu, mutlaka çözülmesi gereken sorunu eğitimdir. Çağdaş, medeni görünümlü, traşlı, temiz, görgülü, kültürlü, tahsilli, İnsan Hak ve Hürriyetlerinin en geniş manada geçerli olduğu, fertlerin düşünce ve fikirlerini, özgürce yazıp, açıklayabildiği, kalkınmış, refaha, mutluluğa ulaşmış, tüm Dünyada saygı duyulan, dostluğu aranılan, laik, demokratik, topluma ulaşma özlemi her geçen gün artmaktadır...