Ne çok yaralarımız ve travmalarımız var. Ne çok kırılmış ne çok dökülmüşüz. Aldığım eğitimlerin bazılarında gördüğüm tablo genetik mirasla gelen duygu, düşünce durumu ve bir de ebeveynin yanlış yol ve metotlarının çocuk üzerindeki onarılması gereken, onarılması zor izler ve anlar bıraktığıdır.
Savunmasız bir şekilde Allah’ın bir lütfu olarak dünyaya gelen bebeğin hatta gelmeden önce anne karnından itibaren anne, babanın birbirleriyle ve kendileri ile olan iletişimleri ve ilişkileri çok önemli etkenlerden biri oluyor çocuğun ruh, beden ve zihin sağlığı üzerinde.
En önemli şey de çocuğa güven ve sevgi verebilmek. Kayıtsız şartsız sevildiğini bilmek ve kaliteli zaman geçirmek onda değerli olduğu duygusunu geliştirecek ve özgüvenli, utangaç olmayan bir çocuk yetişecektir.
Ebeveynler stresli ve öfkeli olduklarında; gevşeme tekniklerini iyi bilmeli ve en önemlisi de cezalarda saçma sapan yöntemlerle o küçücük savunmasız yavruda derin izler bırakmamaktır.
Çocuğunuzun karşı cinsle ilişkisi anne babanın birbirine ilişkisinin bir başka kopyası gibidir tabi tersi durumlarda olabilir.
Sevgi önemli fakat saygı da yani çocuğa göstereceğiniz saygı da çok önemli. O sizin malınız değil sadece sizin aracılığınızla dünyaya geldi.
Çocuk yüce yaratanın size verdiği en büyük nimetlerden biri ona iyi davranmak, ona güven vermek ilerde sağlıklı bir birey olmasına vesile olacaktır.
Siz yaşantınıza öğrenmeyi bir alışkanlık haline getirmezseniz çocuğunuzdan da bunu bekleyemezsiniz. O sizde bulunan sevdiği sevmediği tüm davranışlarınızı kaydeder.
Sağlıklı yiyecekler, spor ve rol model olarak vereceğiniz davranışlar onun gelecekteki davranışlarını etkileyecektir.
Aşırıya kaçmadan inanç ve onun kişi üzerindeki manevi etkisini vermek onda tam ve bütünsellik duygusunu uyandıracaktır.
Çocuğunuz dünyaya gelmeden önce dahi onu anne karnından itibaren anne baba olarak güzel ve sağlıklı bir ilişki ile ve doğduktan sonra da onu koruyarak tabi koruma derken çocuğun demokratik alanlarını da göz önünde bulundurarak ona bilge bir rehber olabilirsiniz.
Unutmayın ne ekerseniz onu biçerseniz.