ANKARA

Sağlık Bakanlığı tarafından, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Ankara'daki yabancı büyükelçilere gönderilen mektupta, terörün sağlık hizmetleri üzerindeki olumsuz etkileri gözler önüne serildi.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş imzasıyla gönderilen mektupta, son zamanlarda Doğu ve Güneydoğu illerinde artan terör olayları nedeniyle bölgede güvenlik açısından birtakım sıkıntıların başgösterdiği belirtilerek, bölücü terör örgütünün Haziran 2015 sonrasında bölgede başlattığı çatışma ortamıyla, vatandaşların en temel haklardan birisi olan sağlığa erişiminin terör örgütü tarafından engellendiği vurgulandı.

Mektupta, bölgedeki sağlık hizmetlerine yönelik gerçekleştirilen saldırılar hakkında bilgi verildi.

"Doğu ve Güneydoğu'da bin 378 acil çağrı alındı"

Saldırıların yaşandığı Doğu ve Güneydoğu illerinde bin 378 vaka için acil çağrı alındığının belirtildiği mektupta, "Alınan çağrıların 946'sına güvenlik sebebiyle hiç ambulans görevlendirilememiş, 64 vaka güvenli bölgeden alınmış, 11 vakaya güvenlik sağlandıktan sonra ulaşılmış, 244 vaka başka araçlarla nakledilmiş, 107 vaka ise ambulans isteminden vazgeçmiştir" ifadelerine yer verildi. 

Sağlık personeli can korkusundan görevinden ayrılıyor

Sağlık hizmeti sunumunu gerçekleştiren personelin can güvenliği dolayısıyla sağlık hizmeti vermekte zorluklar yaşadığı bir çoğunun da görevinden ayrıldığı dile getirilerek, şunlar kaydedildi:

"Bölgedeki hekim ihtiyacının karşılanması amacıyla 64. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurası ile 1. basamak sağlık hizmeti vermek amacıyla bölgeye tayin edilen 558 hekimin yüzde 56'sı güvenlik sorunu nedeniyle görevine başlayamamıştır. Ülke genelinde aile hekimlerimizce yürütülen gezici sağlık hizmetleri sunumu sekteye uğramıştır. Coğrafi şartların ve ulaşım imkanlarının zor olduğu bu illerin kırsal kesimlerinde yaşayan yaklaşık 2,5 milyon vatandaşımızın, personelin can güvenliği nedeniyle köylere, mahallelere ulaşamaması sonucu sağlık hizmeti alımı kısıtlanmıştır." 

Muayeneler de güçlükle yapılabiliyor

Hastanelerdeki muayene sayılarında yüzde 25'lere varan azalmalar olurken, acil muayene sayısının yaklaşık yüzde 17 oranında arttığı vurgulanan mektupta, bölgede diyaliz tedavisi gören hastaların yüzde 15'inin, bu hizmet alımında sıkıntı yaşadığı, birçoğunun ise evlerinden hastaneye erişim sorunu yaşandığı için ya sürekli olarak hastanede yatırıldığı veya komşu illere transfer edilerek tedavi sağlanmaya çalışıldığı bildirildi. Bölgedeki sağlık evlerinde Mayıs 2015 itibariyle 970 olan sağlık personeli sayısının Ekim ayında 461'e kadar gerilediği, Temmuz ve Ağustos aylarında bölgedeki sağlık personeli açığını gidermek amacıyla göreve yeni başlayan 325 sağlık personeline rağmen bu sayının giderek azaldığına dikkat çekildi.