SUMRU AYDIN

Safra kesesi ve içeriğindeki safranın görevi nedir?


Safra kesesi karaciğerin alt kısmında karaciğere yapışık olarak bulunan yaklaşık 50 ml safra depolama kapasitesi bulunan kanalı ile ana safra yoluna açılan ve karaciğerde yapılan safranın depolanması ve yoğunlaştırılması ile ilgili bir organdır. Ağızdan alınan besinler ile oluşan hormonal uyarılar safra kesesinin kasılmasına ve sindirim için gerekli safranın ana safra kanalı aracılığı ile 12 parmak barsağına aktarılmasını sağlanır. Aktarılan bu safra safra tuzları, fosfolipitler, kolesterol, bilirubin gibi organik ve elektrolitler gibi organik olmayan maddeler içerir. Safra besinler ile alınan suda çözünmeyen özellikteki lipidlerin ve kolesterolun çözülmesini ve emilmesini sağlar. 

Safra kesesinde taş nasıl oluşur?

Safra kesesi taşları kolesterol taşları ve pigment taşları olarak iki gruba ayrılırlar ve bu taşlar, safra akımının durağanlaşması veya safranın yoğunlaşmasına bağlı olarak oluşurlar. Kolesterol taşları diyetle alınan kolesterolun safra içerisende birikmesi ve safra tuzu kolesterol oranının değişmesine bağlı oluşurken, pigment taşları ise bunlar genellikle bilirubin taşları olup, bazı hematolojik hastalıklarda kandaki alyuvar hücerelerinin yıkılması nedeniyle ortaya çıkan bilirubinin safra kesesi içinde birikmesi ile oluşurlar 

Safra kesesi taşları olan hastalarda hangi belirtiler görülür? 


Safra kesesi taşlarının %80 i sessiz, yani asemptomatik olarak seyreder. Geriye kalan kısmı ise, yemeklerden sonra oluşan hazımsızlık, şişkinlik, karın sağ üst tarafında sırta vuran tarzda ağrı şikayetleri görülür. Bu şikayetleri olan hastalara safra kesesinde taş olup olmadığını saptamaya yönelik altın standart tanı metodu üst karın ultrasonografisidir. 

Safra kesesi taşları cinsiyet ayrımı gösterir mi ve çocuklarda görülür mü?

Sebebi kesin olarak bilinmemekle birlikte safra kesesi taşlarının altında genetik bir yatkınlık olduğu düşünülmekte ve kadın cinsiyette daha sıklıkla özellikle, 40 yaş, sarışın, şişman, beyaz tenli ve renkli gözlü bayanlarda görülme sıklığı daha yüksektir. Safra kesesinde taş çocuklarda nadiren görülür. Fakat saptandığında altında kan yıkımına neden olan bir kan hastalığının mutlaka araştırılması gerekir. 

Safra kesesi taşları kansere yol açar mı?

Bu konu çok net olmamakla birlikte, safra kesesi kanserli hastalarda, safra taşı görülme sıklığı %90 oranında olup, bu duruma safra kesesi kanseri nedeniyle bozulmuş safra akımının taşın oluşumuna mı neden olduğu, yoksa taşın mı kansere neden olduğu net değildir. Ama bilinen bir gerçekte vardırki; safra kesesinin içinde 25mm den büyük taşı olan hastaların %10-15 lik bir kısmında safra kesesi kanseri de olduğudur. 

Safra kesesinde taşı olan hangi hastalar ameliyat edilmelidir?

Safra kesesinde taşı olan az öncede söylediğimiz, hazımsızlık, şişkinlik, sırta vuran tarzda sağ üst kadran ağrısı gibi şikayetleri olan tüm semptomatik hastalar (ileri yaş ve ek hastalıklar durumunda takipde düşünülebilir) ve son yapılan Uluslar arası toplantılarda semptomatik olmayan tesadüfi olarak saptanan safra kesesi taşlarında eğer hasta genç ve yaşam beklentiside uzun ise bu hastaların her 5 yılda bir %10-15 lik kısmının semptomatik hale geleceği düşünüldüğünde ve ilerleyen yaşla birlikte hastada ortaya çıkabilecek ek hastalıkların, ayrıca bu hastalarda operasyon sırasında risk oluşturabileceğinden dolayı, bu asemptomatik hastaların da ameliyat edilmesi önerilmektedir. 

Safra kesesinde taşı olan hastalar, gelişen teknolojik imkanlarla birlikte artık kapalı (Laparoskopik) yöntemle ameliyat edilmekte ve bir gün hastanede yatışı sonrası taburcu edilmekte ve 3 gün içerisinde normal gündelik yaşantılarına dönmekte ve 10 gün sonrada tam iyileşme olmaktadır. 

Safra kesesi taşlarının ameliyat dışında başka tedavi yöntemleri de var mıdır?

Safra kesesi taşları tedavisinde insan ve ayı safrasından elde edilen safra tuzları ile eritme tedavisi ile tedavi edilebilmekle birlikte, bu tedavinin süresi, taşın boyutu ile ilişkili olarak 6 ay ile 2 yıl arasında sürmekte ve hastaların %40 ında 2 yıl içerisinde safra taşları tekrarlamaktadır. Ayrıca çok yaygın bir tedavi olmamakla birlikte ultrason dalgaları ile bu taşların kırılması tedavisi uygulanmakta fakat yine bu tedavi ile de asıl safra taşına neden olan hastalıklı safra kesesi ortadan kaldırılmadığından dolayı tekrar kısa sürede taş oluşumu mümkün olmaktadır. 

Bu nedenle safra kesesi taşlarının kalıcı ve kesin tedavisi cerrahi yöntem ile safra kesesinin alınmasıdır. 

Safra kesesi taşları ameliyat edilmezse ne olur?

Safra kesesi taşları ameliyat edilmediklerinde eğer taş büyük ise safra kesesinin çıkışına oturur ve safra kesesinin içindeki safranın akımının bozulması ile birlikte safranın durağanlaşmasına ve bu durağanlaşan safra içerisinde bakteriyel enfeksiyon gelişmesine neden olurken, aynı zamanda safra kesesinin boyutunun artmasına ve safra kesesi duvarındaki damarların sıkışması ve duvarda beslenme bozukluğu gelişmesi ile birlikte akut kolesistit denilen safra kesesinin iltihabi hastalığına yol açarlar. Bu durum kendini karnın sağ üst tarafında ağrı üşüme, titreme ve ateş yüksekliği ile gösterir. Bu hastalar mutlaka yatırılarak takip ve tedavi edilmelidirler. Eğer hastaların şikayetlerinin başlangıcından itibaren 72 saat geçmemiş ise bu hastalar ameliyat edilmeli eğer şikayetlerinin başlangıcı üzerinden 72 saatten daha uzun bir süre geçmişse bu hastalar ilaç tedavisi ile tedavi edilip 3 ay sonra ameliyat edilmelidir. Eğer bu taşlar küçük ise safra yolu aracılığı ile ana safra kanalına düşmekte ve ana safra kanalının en dar yeri olan 12 parmak barsağı ile birleştiği yere oturarak tıkanmaya yol açabilmektedir. Bu hastalarda sarılık karın ağrısı, üşüme, titreme, ateş yüksekliği gibi ana safra yolunun iltihaplanmasına ait bulgular ile vücutta sindirim işlevini ve kan şekeri düzeyinin ayarlanmasına yönelik çalışan pankreas organının salgısının akmasına da engel olarak, pankreasta iltihaplanmaya yol açarlar. 

Safra kesesi taşı nedeniyle ameliyat edilen hastalarda tekrar taş oluşur mu?

Safra kesesi taşı nedeniyle ameliyat edilen hastalarda mevcut hastalıklı safra kesesi tamamıyla alındığından dolayı safra kesesinde tekrar taş oluşumu söz konusu değildir. Fakat hastalarda ameliyattan uzun yıllar sonra bile ana safra kanalı içerisinde taş oluşumu görülebilmektedir. Günümüzde bu tip taşlar ameliyatsız ERCP yöntemi ile ağızdan girilen bir endoskop vasıtası ile 12 parmak barsağındaki ana safra kanalının çıkış kısmı genişletilerek, 12 parmak barsağı içerisine alınabilmektedir ve dışkı ile atılması sağlanmaktadır.