SUMRU AYDIN

Sinan Pınar 1,5 yaşından bu yana kalp hastası. Ve kendisine en son domuz kalp kapağı taktınız. Bu süreci bize anlatabilir misiniz? 

Sinan’ın kalbinde doğuştan olan, Fallot tetrolojisi denilen bir anatomik bozukluk vardı. Yani: 

1.Karıncıklar arasında geniş delik,

 2. Büyük damarların kalpten çıkış bögesinde dönüklük,

3. Akciğere giden ana damarda ciddi darlık, 

4.Sağ kalp duvarında kalınlaşma vardı.

Bir buçuk yaşındayken açık kalp ameliyatına alıp, total düzeltme ameliyatı yaparak sorunu giderdik. Ameliyat edilmese idi 10 yaşına kadar % 70 ihtimal ile hayatını kaybedecekti. 13 yaşına kadar sorunsuz bir şekilde yaşamını sürdürdü ancak 13 yaşına geldiğinde ise 60 kiloya ulaşmıştı.. Kalp ile akciğer arasındaki damar zaman içerisinde daraldı. Çünkü bizim Sinan daha küçük bir çocukken yerleştirdiğimiz yama onun büyümesiyle zamanla küçüldü.. Ameliyatta da yaptığımız işlem sağ kalp ile akciğer arasındaki bölgeye domuz kalp kapağının da kullanıldığı kapaklı konduit dediğimiz bir kapak-damar kompleksi yerleştirme işlemiydi. Ameliyatı başarıyla tamamladık. Çünkü ameliyatı yapmasaydık bir süre sonra kalp yetmezliği olacaktı. Biz bu ihtimali ortadan kaldırdık. Şimdi Sinan’ın kalbinin Efor kapasitesi daha iyi olacaktır. Hayatını daha normal duruma gelmiştir. 

Sinan’ın bu olayı ileride bir daha yaşama ihtimali var mı?

Var ama şöyle diyelim:  %5-10 ihtimal tekrarlayabilir. Tekrar ameliyat gerekebilir. Çünkü taktığımız kapakta dejenerasyon olma ihtimali var. Tabii ki bu sadece bir ihtimal. Bunu da göz önünde bulunduruyoruz. Dejenerasyon olduğu takdirde biz o kapağı tekrar değiştireceğiz. 

Peki çocuklarda genel olarak kalp hastalıklarına değinecek olursak neler söyleyebilirsiniz?

Çocuklarda en çok doğumsal kalp hastalıkları görülür Çok değişik tipleri vardır. En sık görülen doğumsal kalp hastalıkları : kalp bölmeleri arasındaki delikler, büyük damarlar arasında doğumdan önce hayatiyeti sağlayan ancak doğumdan sonra kapanması gerekirken kapanmayan kanallardır. Daha sonra Sinan’da da gördüğümüz gibi daha kompleks yani birden fazla anormalliğin birlikte olduğu kalp hastalıkları gelir. Büyük damarların ters yerden çıkması, kalp delikleri birlikte bulunabiliyor. Kompleks anomaliler dediğimiz bu grup hastalıklarda çocuklar mor renkte doğarlar ve doğduktan bir süre sonra müdahale edilmezse birkaç ay içinde kaybedilirler. Bazı durumlarda ise rahim içindeyken bile bu durum tespit edilip ameliyat edilebiliyor. Bazı hastalıklar var ki doğuştan çözümü yok. Maalesef kaybediyoruz. Eskiden yüksek ölüm oranlarıyla sonuçlanan bu ameliyatlar günümüz şartlarında teknolojinin de gelişmesiyle eskiye göre daha yüksek başarı ile yapılabiliyor.

Kalp hastalıklarının özellikle ilkokul öğrencilerinde dahi görülmesi hakkında neler söyleyebilirsiniz? Daha önce bu kadar erken yaşta kalp haslıkları görülüyor muydu? Ya da basına mı yansımıyordu? Bu vakalarda çevresel şartların etkisi var mı?

Doğuştan kalp hastalığı olan çocuklarda hastalık 10 yaşına gelene kadar ortaya çıkar. Bu veriler siyanotik kalp hastalıkları (kirli kan ve temiz kanın birbirine karıştığı durumlardır) çok erken bulgu verir. Ve önceden tespit edilir. Sizin söylediğiniz guruptaki olaylar sebebi fark edilmeyen kalp kas duvarı kalınlıkları ya da Kalp kapak hastalıkları olabiliyor. Kalp kapağında doğuştan bir darlık olabilir. Fark edilmeyen hipertansiyon buna bir örnek olabilir. Bir de bazen doğuştan yüksek kolesterollü olarak doğan bebeklerimiz var. Bizim tip 2 B dediğimiz yüksek kolestrollü çocuklarda damarlarda darlıklar olabiliyor. Damarları çok erken tıkanabiliyor. Mesela 11 yaşında damarları tıkanmış bir çocuğa Bypass ameliyatı yaptık. Canan Karatay kolesterol zararlı değil diyor ama yaptığımız bu ameliyat kendisine cevap niteliği taşımaktadır. Genetik olarak yüksek kolesterolü olan kişilerin damarları erken yaşta tıkanıp kalp krizi geçirmelerine neden olur. Bir de aorta ait hastalıklar var. Aortun belli bir bölgesinde şiddetli darlık oluyor. Böyle durumlarda da kalp büyüyerek ani ölüm tablosunu ortaya çıkarıyor. 

O zaman çocuklarında kalp hastalığı belirtilerini ebeveynler nasıl anlayabilir? 

Kalp hastalığı aslında hiçbir bulgu ve rahatsızlık vermeyebilir. Bir de yüz binde bir görülen ani kalp durması denilen ve hala sebebi çözülemeyen bir durum var. Bu tür ani ölüm olgularında hiçbir şey anlayamıyoruz. Çünkü kişinin rahatsızlığı yok. Hiçbir belirti vermiyor.  Ve otopside bile hiç birşey anlaşılamayabiliyor. Ama dediğimiz gibi doğumsal kalp hastalıkları genellikle bulgu verir. Mesela doğuştan kalp deliği olan çocuklarda Efor kapasitesi düşük olabilir. Oyun oynarken çabuk yorulabilirler. Veya daha ciddi olan durumlarda çok kısa Eforda bile yorulup çömelebilirler. Gelişim geriliği görülür.

Çocukların yiyecek- içecek alışkanlıkları da kalp krizi riskini artırabilir mi?

Özellikle Amerika’da çocuklarda Obezite nedeniyle kalp krizi vakaları görülebiliyor. Ancak bizde durum o kadar kötü değil. Fakat Türkiye’de de doğal beslenme azaldı. Bundan dolayı kanser ve damar hastalıklarında artış var. Bu çağda “Can boğazdan gider”  demekte fayda var. Çünkü hormonlu gıda problemimiz var ve artık gıdalara güvenmiyoruz. 

Peki genel olarak kalp sağlığımızı etkileyen şeyler nelerdir? Canan Karatay’ın kolesterol ile ilgili söylediklerine katılıyor musunuz? 

İnsanoğlu yüzbinlerce yıldır avcı-toplayıcı bir organizma olarak var olmuş. Yani sürekli hareket eden bir yapı. Genetik yapı ve organlar bu yaşam biçimine adaptif olarak organize olmuş. Son yüzyılda özellikle modern toplum yaşam biçiminin getirdiği hareketsiz yaşam ve yiyeceğe kolay ulaşma konforu dengeleri bozdu. Obezite, şeker hastalığı, şeker kullanım bozuklukları, metabolik sendrom ve bunların sonucu olarak ateroskleroz yani  damar sertliği ciddi bir problem oldu. Bu yüzdendir ki gelişmiş ülkelerdeki bir numaralı ölüm sebebi kalp ve damar hastalıklarıdır. Bu nedenle yaşam boyu dengeli ve düzenli beslenme ve düzenli egzersiz öneriyorum. Eğer ailesel yatkınlık varsa 30 yaşından sonra mutlaka kalp taramasından geçirilmelidir. Çünkü genetik faktör kalp krizlerinin yaklaşık %50 sinden sorumludur. Her ne kadar Canan Karatay kan kolesterol düzeyi önemli değil dese de aslında çok önemlidir. Bunun dışında sigara kullanıyorsanız, düzensiz ve stresli bir yaşamınız varsa, üstüne bir de kolesterolünüz yüksek ise bu durumda kalp sağlığınız açısından oldukça risk altındasınız diyebiliriz. Genetik faktör dışında birçok risk faktörünü ortadan kaldırmak insanın elindedir.