KOCAELİ 

Türk Diyabet Cemiyeti (TDK) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan İlkova, Türkiye'de 20 ve 79 yaş aralığında yaklaşık 7 milyon diyabetli bulunduğunu belirterek, "Uluslararası Diyabet Federasyonunun (IDF) öngörülerine göre, bu sayı 2035 itibarıyla 12 milyona ulaşacak" dedi.

İlkova, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diyabetin kronik ve ilerleyici olduğunu söyledi.

Tip 1 ve tip 2 olmak üzere iki temel diyabet bulunduğunu ifade eden İlkova, tip 1 diyabetin daha çok 40 yaş altında görüldüğünü kaydetti.

İlkova, tip 2 diyabetin ise 40 yaş üstü ve kilolu kişilerde en sık görülen tür olduğuna dikkati çekerek, "Diyabet, dünyada yaklaşık 400 milyon insanı etkilerken 5 milyondan fazla insan bu sebepten hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde 20 ve 79 yaş aralığında yaklaşık 7 milyon diyabetli var, Uluslararası Diyabet Federasyonunun öngörülerine göre, bu sayı 2035 itibarıyla 12 milyona ulaşacak. Türkiye’deki diyabetli insan sayısının yüksekliği nedeniyle ülke olarak Avrupa'daki diyabet yükünün neredeyse yüzde 13'ünü taşıyoruz. Toplumdaki diyabet hastalarının yüzde 90-95'i tip 2 diyabet, yüzde 5-10'u tip 1 diyabetlidir" şeklinde konuştu.

- "Dünya ve Türkiye’de diyabet hızla artıyor"

"Dünya ve Türkiye’de diyabet hızla artıyor" diyen İlkova, yaşam ve beslenme tarzındaki değişiklikler diğer etkenlerle birleşince diyabette belirgin artış olduğunu anlattı.

İlkova, Avrupa ülkelerindekine benzer şekilde Türkiye'de de giderek artan yaşlı nüfusun etkilerinin hissedilmeye başlandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsanlar yaşlandıkça tip 2 diyabet gelişme olasılığı artıyor. Her ne kadar Türkiye'nin genel demografik profili genç nüfus yapısı gösterse de insanlar, gelişen sağlık hizmetlerinin ve tedaviye erişimin artmasıyla daha uzun yaşıyor. Türkiye'de teşhis konulmadan diyabetle yaşamaya devam eden 3 milyonu aşkın kişi, ülkemizdeki diyabetin gelecekteki durumu hakkında kaygıları arttırmaktadır. Bu yüzden diyabet sadece Sağlık Bakanlığını değil, başta Sosyal Güvenlik Kurumu olmak üzere yerel yönetimleri ve ilgili kamu kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini ilgilendiren ve ortak hareket edilmesi gereken sorun haline gelmiştir.

10 ve 14 yaş aralığında sıklıkla görülen diyabetin son yıllarda okul öncesi yaşlarda da ortaya çıkabildiğini görmekteyiz. Beslenme ve yaşam tarzının değişmesiyle şişman ve hareketsiz çocukların sayısında artış ortaya çıkmış, bu durum çocuk ve genç yaşta tip 2 diyabetli sayısının artmasına yol açmıştır."

Tip 1 diyabet için önlenebilir risk faktörü bulunmadığını, tip 2 diyabeti önlemenin mümkün olduğuna işaret eden İlkova, "Bunun için yaşam tarzı değişiklikleriyle kilo kontrolü yapılmalı, hareketsiz yaşam tarzından kaçınılmalıdır. Kilo kontrolü ve hareketli yaşam tarzını hedefleyen artmış fiziksel aktivite, sadece tip 2 diyabetten korunma için önemli değildir. Aynı zamanda kalp damar hastalığı, hipertansiyon ve dislipidemi (kandaki yağ miktarında bozukluk) için de risk azaltmada ve tedavide önemli rol oynamaktadır" ifadesini kullandı.

İlkova, TDC'nin diyabet hastalığı konusunda önemli çalışmalar yaptığını ifade ederek, güncel gelişmeler hakkında vatandaşları bilgilendirip aydınlatanDiyabet dergisinin yılda 4 kez yayımlandığını sözlerine ekledi.