1 Kasım 2014 Cumartesi günü, ORTADOĞU TİCARET MERKEZİ (OTİM) Binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantının oturum Başkanlığını, Devlet Planlama Teşkilatı eski mensuplarından, 19. Dönem Anavatan Partisi İstanbul Milletvekili SELÇUK MARUFLU yaptı.

Konuşmacılar: Prof. Dr. NEVZAT YALÇINTAŞ, Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nda Genel Sekreter Yardımcısı ve Komisyon başkanı olarak görev yapan Emekli Büyükelçi ÜNER KIRDAR ile Kerkük Türklerinden işadamı Dr. CÜNEYT MENGÜ idi.

Kalabalık ve seçkin kişilerden oluşan dinleyiciler arasında; 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ve MHP tarafından ‘çatı adayı’ olarak aday gösterilen Prof. Dr. EKMELEDDİN İHSANOĞLU, 17. ve 18. dönemde Anavatan Partisi Bolu Milletvekili ve Devlet Bakanı olarak görev yapan KÂZIM OKSAY ile 17, 18, 19, 20 ve 21. Dönem Anavatan Partisi Yozgat Milletvekili ve Tarım, Orman, Köyişleri eski Bakanı Av. LÜTFULLAH KAYALAR, Prof. Dr. MEHMET SARAY, Prof. Dr. AHMET MUCİP GÖKÇEN, Gazeteci Yazar KENAN AKIN, Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Kimya Yüksek Mühendisi ve Av. RUHİTTİN SÖNMEZ, Bilgi Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (BESAM)  Yönetim Kurulu Başkanı Eğitimci Müdür MEHMET NURİ KAYNAR dikkat çekiyordu.

Toplantının açılış konuşmasını Sabri Artam Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Yüksek Mimar, Prof. Dr. ATİLA ARTAM yaptı. Atila Artam konuşmasında, tahsil maksadıyla bulunduğu Amerika’da 1965 yılından itibâren Ortadoğu’nun kâğıt üzerinde yeniden yapılandırılmaya başlandığını açıkladı.

Artam konuşmasına şöyle devam etti: ‘Dışişleri Bakanlığı mensuplarından bir gruba da Kürtçe öğretiliyordu.  O dönemde ‘ütopya’ olarak hafife alınan projenin yaklaşık 50 yıl sonra, büyük ölçüde gerçekleştirildiğini, ABD’de milletlerarası arenalarda rol alan aktörler değişse, hazırlanan projede makyaj ve rötuşlar yapılsa bile ana hedef değişmiyor. Bu durumun dikkate alınması ve Türkiye’nin iç ve dış politikasının, uzun vadeli ve çok dikkatli bir şekilde düzenlenmesi gerekir.’

Oturum Başkanı, ilk sözü Emekli Büyükelçi ÜNER KIRDAR’a verdi. Kırdar konuşmasına; Amerika’da 30 yılının geçtiğini belirterek başladı. Bu süre içerisinde ABD yönetiminin Ortadoğu ile çok yakından ilgilendiğini gördüğünü söyleyerek başladı. Devam ederek;

‘ABD’nin Ortadoğu ile ilgisi hiç eksilmedi. Zamanla arttı. Hazırlanan projede Büyük Kürdistan vardır. Büyük Kürdistan, İsrail için çalıştırılacaktır. İsrail’in su ve petrol ihtiyacı buradan karşılanacaktır. Lozan görüşmeleri, Musul meselesinin kırılma noktasıdır. Görüşme gündeminin 14. Maddesinde Musul vardı. Musul; Erbil, Kerkük ve Süleymaniye vilayetleri ile bu vilayetlere bağlı ilçe ve köylerin tamamıdır.

Türkiye, görüşmeler sırasında Musul’dan vazgeçmeyecekti. Fakat İngilizlerin kışkırtması ve desteği ile Anadolu’da çıkan isyanlar sebebiyle ısrarlı oldu ise de başarılı olamadı.

Görüşmelerin bu safahatı, o dönemde İngiltere Dışişleri Bakanı, daha sonra da Başbakanı olan Lord Curzon’un 6 ciltlik hâtıra kitabında yazılıdır. Orada çok önemli bilgi ve belgeler vardır. Bu kitabın tamamı Türkçeye çevrilmemiştir. Bu sebeple gerek devletimiz yöneticileri ve gerekse konu ile ilgili aydınlar, Lozan ile ilgili bilgilerin detaylarından mahrum kalmışlardır.’

Üner Kırdar sözlerini şöyle tamamladı: ‘Irak’taki Türkmenler Türk’tür. Münir Nurettin Selçuk’un Bağdat’taki konserinde ‘Fincanı taştan oyarlar / İçine bâdem koyarlar’ mısralarıyla başlayan türküyü birlikte söylediler. Türk kültürü Irak’ın her yerine yayılmıştır. Saddam zamanında heyet olarak Irak’a dâvet edildik. Bizi götürdükleri gazinoda sahnedeki sanatkârlar, Arapça olarak ‘Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur’ sözleriyle başlayan türküyü okuyunca bizler de Türkçe sözlerle onlara eşlik ettik. ‘Bizim şarkımızı siz nereden biliyorsunuz?’ Diyerek şaşkınlıklarını belirttiler.’  

İkinci konuşmacı Kerkük Türklerinden Dr. CÜNEYT MENGÜ; ‘1916 yılında yapılan Sykes Picot görüşmelerinde, Osmanlı topraklarının paylaşılması konuşulmuştu. Bugünlerde ise görüşmelerin 100. yıldönümü münasebeti orada görüşülen konuların tekrar ele alınması düşünülüyor. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adı altında bölgenin farklı bir şekilde bölünmesi planlanmaktadır.’ Diyerek sözlerine başladı ve şöyle devam etti:  

‘Lozan görüşmelerinin en tartışmalı bölümünü Musul, Kerkük meselesi teşkil etmiştir. Türkiye ile İngiltere arasında yapılan görüşmelerde her iki tarafın birbirlerine alenen veya üstü kapalı savaş tehdidinde bulunmalarına rağmen doğabilecek bir savaş göze alınamamıştır.

Lozan Antlaşması’nın 16. Maddesinde; ‘Türkiye, antlaşmada belirtilen sınırlar dışında bulunan topraklar üzerindeki her türlü egemenlik haklarından vazgeçmiştir. Ancak bu toprakların geleceği ilgililerce düzenlenecektir.’ Hükmü yer almaktadır. Buna göre Türkiye, Musul vilayeti üzerindeki haklarını Irak devleti lehine feragat etmişse de bu maddeye göre; Musul ve Kerkük’le ilgili taraflardan birisidir. Diğer bir ifadeyle; Lozan Barış Antlaşması’na göre Türkiye’nin onayı olmadan Musul ve Kerkük’ün statüsü değiştirilemez. Irak’ın kuzeyinde ve Lozan Antlaşması kapsamında Türkiye ile sınırı olan bölgelerde yeni devletler, statüler ortaya çıkamaz. Bu hükme göre herhangi bir değişiklik, Türkiye’nin, (Kıbrıs’ta olduğu gibi) müdâhil olmasına yol açar.  

Lozan görüşmeleri sırasında Türk tarafının plebisit (referandum) talebi, bölge halkının câhil olduğu iddiası ile İngilizler tarafından reddedilmiştir. Bugün illegal nüfus kaydırmaları sonucu Kerkük’te demografik yapısı değiştirilmiştir ve şimdi referandum yapılması istenmektedir.

Diplomasi tekniğinin profesyonelce kullanılmasının önemi, Lozan’da olduğu gibi, bugün de görülmektedir. Musul Petrolleri gelirlerinden 25 yıl süreyle Türkiye’ye verilmesi kararlaştırılan % 10’luk paydan 500.000 Sterling dışında herhangi bir ödeme yapılmadı.

Her şeye rağmen Lozan yeni Türkiye devletinin toprak ve hak bütünlüğünü bütün dünyaya tanıttıran ve tasdik ettiren siyasî zaferin bir belgesidir.’

Oturum Başkanı SELÇUK MARUFLU, son konuşmacıya söz vermeden önce, alkışlarla kesilen ve radikal tedbirler teklif ettiği heyecanlı bir konuşma yaptı. Teklifleri özetle şöyle idi:

1-Kıbrıs’taki Türk Mukavemet Teşkilatı’nın benzeri Kerkük’te oluşturulabilir. Türk dünyasında en fazla katliama uğrayan Türk topluluğu Irak’tadır. Katliamı önlemek için başka alternatifimiz yoktur.

2-Irak’ta 5.000.000 Kürt etnisitesine karşılık 3.000.000 Türk vardır. Kürtlerin Mahallî Kürt Yönetimine karşılık, Türklerin de Irak Özerk Türk Cumhuriyeti hayata geçirilebilir. Irak’ı 3’e bölmek isteyenlere bu alternatifi dayatmalıyız.

3-Irak’taki gelişmelerden yeterince haberdar edilmiyoruz. Bu konuda talepte de bulunmuyoruz.

Son konuşmacı Prof. Dr. NEVZAT YALÇINTAŞ sözlerine Sevr haritasını göstererek başladı. Haritanın İngilizler tarafından hazırlandığını, günümüzdeki uygulamasının ise ABD tarafından üstlenildiğini söyledi. Haritada; Türkiye’nin dört bir tarafını paylaşan ülkelerin isimleri yazılı idi. Türklere ise, yalnızca Konya ve çevresi bırakılmıştı. ‘Onun içindir ki Kürtler ‘Biji serok Obama’ diye haykırarak elleriyle zafer işâreti yapıyorlar.’ Dedi.

Yalçıntaş Hoca sözlerine şöyle devam etti. ‘Batılıların eski ve bilinen taktiğidir: ‘Böl ve yönet’ Osmanlı Cihan Devleti’ni böyle parçaladılar. Amerikalı Dışişleri Bakanı, ‘Evin kızı’ diye anılan Condoleezza Rice, ‘Ortadoğu’da sınırlar değişecek’ demişti. Ondan önce Madeleine Albright ve sonrasında Hillary Clinton da benzer sözler sarfetmişlerdi. Ortadoğu’da oyun oynanıyor. Fransa Başbakanı Erbil’e uçağı ile geldi ve silah getirdi.  ABD, söz vermesine rağmen Suriye’ye tek bir bomba atmadı. Eğitim uçuşu sırasında, milletlerarası sularda Ruslar uçağımızı düşürdüler. O sırada Suriye’nin Tartus Limanı’nda Rus savaş gemileri vardı.’

Nevzat Yalçıntaş sözlerini: ‘Ortadoğu bataklığına girmemeliydik. Derhal geri çekilmeliyiz. Çünkü Ortadoğu ile ilgili hiçbir meseleyi çözemeyiz. Çünkü çözmemizi istemezler.’ Diyerek tamamladı.

Oturum Başkanı Selçuk Maruflu kısa bir değerlendirme konuşması yaptıktan sonra, toplantıya son vermeden önce, dinleyicilerin soru sormalarının veya katkıda bulunmalarının mümkün olduğunu açıkladı.

‘Ortadoğu Uzmanı’ olarak bilinen gazeteci yazar Kenan Akın ve Prof. Dr. Mehmet Saray konu ile ilgili görüşlerini açıkladılar.