Geçtiğimiz hafta Vodafone Arena’da gerçekleştirilen yerli ve yabancı yıldızlar arasında oynanan dayanışma maçında, futbol ailesi içimizi yakan, canımızı acıtan, ulusumuzu kahreden terör belasına karşı, tek yürek, tek bilek bir tablo ortaya koydu.

Son dönemlerde yoğunlaşan terör olaylarına karşı Spor Toto Süper Lig'de forma giyen yerli ve yabancı futbolcuların forma giydiği karşılaşma içimizi biraz olsun ısıttı. Mutluluk verdi. 

Otuzar dakikalık iki devre oynanan ve ‘Yerli Yıldızlar'ın ‘Yabancı Yıldızlar'ı 4-3 yendiği maçta atılan gollerden sonra asker selamı verildi. Saha ve tribünlerde birlik-beraberlik tablosu hakimdi.

Cumhurbaşkanlığının himayesinde, Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği Vakfı’nın koordinasyonundaki etkinliğe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çok sayıda bakan, bürokrat, futbol ailesinin tüm kesimlerinden isimler, futbolcular, teknik adamlar, başkanlar spor ve sanat dünyasından ünlü isimler ve hepsinden önemlisi, kan ağlayarak toprağa verdiğimiz şehit aileleri katıldı.

İstiklal Marşı ve saygı duruşu ve şehitler için okunan Kuran-ı Kerim'in ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşma yaptı.

Organizasyon kapsamında 50 milyon 630 bin lira bağış toplandı. Bu meblağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı aracılığıyla şehit ailelerine bağışlanacak. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Şehitlere Saygı Maçı’nda sembolik başlama vuruşunu yaptı. 

Süper Lig’de yer alan tüm takımların yerli ve yabancı yıldızlarından oluşan maç kelimenin tam anlamıyla bir gövde ve birliktelik gösterisiydi. 4-3 yerli yıldızların kazandığı karşılaşmada atılan her gol sonrası, maçın hakemi Cüneyt Çakır da dahil olmak üzere, bütün futbolcular asker selamıyla muhteşem bir tablo oluşturdular.

İnanın oluşan tablo insanın tüylerini ürpertecek cinstendi. Özellikle son dönemde giderek artan terör saldırılarında yitirdiğimiz canları geri getirmez kuşkusuz. Ancak oluşan tablo, tüm şehitlerimizin ruhlarını rahatlatıp şad edecektir inanın.

Cumhurbaşkanından bakanına, tribündeki seyirciden sahadaki futbolcuya, teknik adamından hakemine kadar herkes birlikte adeta gökyüzünü delen bir gönül kulesi oluşturdu. Vodafone Arena tribünlerinin hep bir ağızdan haykırdığı, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” nidaları da stadın üzerinden aşıp İstanbul Boğazının soğuk sularını da yalayarak İstanbul’un, Türkiye’min tümüne yayıldı.

Bu muhteşem tablo da bize gösterdi ki, bu millet askeriyle polisiyle, sporcusuyla siyasisiyle el ele vermek zorundadır. Zaman ayrışma değil, birleşme zamanıdır. Dış mihrakların oyunlarına gelmeden, tek yürek, tek yumruk ve tek ülküde birleşmek zorundadır. Bunun dışında olan ve davrananı da deşifre etmelidir.

Hoşçakalın…