Zeynep İlkgün'ün ilk albümü "İlk Gün Gibi" müzik marketlerde yerini aldı.

Sezen Aksu, Gökhan Özen, Serdar Ortaç, Soner Arıca başta olmak üzere müzik sektörünün usta isimlerin desteklerini alan Zeynep İlkgün, "İlk Gün Gibi"'yi sevenlerine sundu.

 Bizler de ilk albümünü bu kadar başarılı bir şekilde çıkaran Zeynep İlkgün ile bir araya geldik. Şimdi sizlerle…

Zeynep Hanım merhaba nasılsınız?

Çok teşekkürler Elif’ciğim iyiyim. Albümümü sizlerle buluşturabilmiş olduğum için de bu aralar oldukça mutluyum.

Geçtiğimiz haftalarda 10 şarkıdan oluşan 'İlk Gün Gibi' adlı albüm ile karşımıza çıktınız. Albümünden biraz bahseder misiniz?

Albüm 10 şarkıdan oluşuyor. Hepsini hissederek, yüreğimde yaşayarak seslendirdim. Çıkış şarkım ve ilk klibim sözü ve müziği Gökhan Özen'e ait “Son Karar”. Albümde Sezen Aksu, Soner Arıca, Serdar Ortaç, Ayşen ve Kemal Şimşekyay, Erol Özdamar, rahmetli değerli Mutsel Öztürk gibi birbirinden değerli sanatçı ve bestecilerin şarkıları var. Bir de söz ve müziği bana ait olan "Sevemem Bir Daha" adında bir şarkım var. Soner Arıca'nın şarkısında sürprizimiz de var, düet yaptık. Aranjörler de birbirinden değerli Enver Günen, Tolga Kılıç, Sadun Ersönmez ve Cem İyibardakçı diyebilirim.

Albümün adının 'İlk Gün Gibi' olmasının sebeplerinden biri de soyadınız olabilir mi?

Kesinlikle! Albümde seslendirdiğim Sezen Aksu şarkısının adı “İlk Gün Gibi”. Adeta ismime yazmış gibi. Dolayısıyla bir an düşünmeden albüme bu güzel şarkının ismini verdim. 

 Hayatımızda neler ilk gün gibidir?

Aşk ve kariyer gibi tüm büyük heyecanlar yıllar sonra da yaşamımızda aynı tutkuyla, heyecanla devam ediyorsa işte o zaman, ilk gün gibidir.

Çıkışınızı 'Son Karar' şarkısı ile yaptınız şarkından biraz bahseder misiniz?

Son Karar'ın söz ve müziği değerli Gökhan Özen'e aittir. Dinlediğim an bana dokunan bir şarkı oldu. Birkaç kere daha dinlemek istedim hemen. Gökhan'ın tüm güzel şarkılarının arasında bu şarkıda takılı kaldım.

Bu şarkının sözü ve müziği Gökhan Özen ile ne zamandır tanışıyorsunuz?

Gökhan Özen Bilgi Üniversitesi'nde sınıf arkadaşımdı. Ben reklamcılık, o psikoloji bölümündeydi fakat psikoloji ortak dersimizdi. Bu vesileyle tanışmıştık. Yıllar geçtikten sonra albümümle ilgili şarkı seçimi için görüştük ve bu güzel şarkıyı seslendirmek bana kısmet oldu. 

Sözlerin bir aşk hikayesi ya da çıkış hikayesi var mı?

Bunu Gökhan'a hiç sormadım. Eminim ya yaşadığı ya da her bestecide olduğu gibi ilham aldığı, tanık olduğu bir yaşanmışlık vardır.

Klip nasıl çekildi, çekimlerde neler yaşadınız, ne kadar sürdü?

Klip İstanbul Maslak'ta bir stüdyoda çekildi. Çok keyifli geçti. Yönetmenim Gökhan Özdemir ve tüm ekibi son derece disiplinli ve profesyonellerdi. 14 saat kadar sürdü çekimler. Klip çekmek o kadar keyifliydi ki; inanır mısın her hafta klip çekmek istiyorum…

Klipte olay örgüsünden ziyade tarzınızla duruş sergilediniz. Günlük yaşantında da bu konuda iddialı mısın?

Ben hissettiğim gibi giyinen, makyaj yapan bir insanım. Bazen son derece ciddi giyinebiliyorum, bazen çok spor. O günkü moduma göre hareket ediyorum. Günlük hayatımda daha çok rahat ve spor giyindiğimi söyleyebilirim ama her zaman makyajlıyımdır. Makyaja bayılırım. Tabii ki klipte oldukça süslü püslü bir hal ve tarzım var. Sahnede de her zaman öyle olmayı tercih ederim. 

Hayattaki önceliğiniz Aşk mı, Gurur mu?

Kesinlikle ve tereddütsüz AŞK! Sanırım bu çok küçükken aldığım bir karar. Annem ve babam ben bir yaşımı doldurmadan boşanmışlar. Ben bunun sebebini ikisinden de dinleyip öğrendiğimde ve sebebinin gurur olduğunu anladığımda; işte o gün gurur denen duygudan nefret ettim. Gururun anlamının birçok sözlükte "Aldanma, kapılma, gaflet ve bilgisizlik"  anlamına geldiğini unutmayalım. Hayatım boyunca hiçbir konuda gurura yer vermedim, vermem. Sevdiğim kişiye "Git, bitti" deyip bir gün sonra ağlayarak "Dön ne olur" diyebilirim. Rahmetli anneannem bana “gurursuz” derdi… Biraz bencilce ama hep kendi hislerimi dinliyorum. Bu bir gün pişman olmamak için tek önlemim.

Albümde birçok ünlü ismin emeği var kendileriyle bir araya gelişiniz nasıl oldu, zor bir dönem miydi?

Kader ağlarını örmüş aslında. Kendimi bildim bileli müziğin ve sanatın içinde olduğum için çevrem ve arkadaşlarım farkında olmadan hep ya sanat camiasının içinde ya da bağlantılı olmuş. Bu sebeple de bu değerli isimlere ulaşmam zor olmadı. Albümümün süpervizörlüğünü üstlenen değerli arkadaşım Merih Ermakastar'ın da repertuar konusu ve seçimi konusunda desteği oldu. Ne istediğimi ve kimlerle çalışmayı istediğimi bilmem de bana çok yardımcı oldu. 

Şarkıda ve klipte en baştan beri kimlerin emeği var?

Şarkıda şüphesiz en büyük emek Gökhan Özen'in ve değerli yüreğinindir Elif. Sonrasında aranjörüm Enver Günen'in şarkıya dinlediğiniz son şekli verişi ve benim sesim ve yorumum. Klipte yönetmenim değerli arkadaşım Gökhan Özdemir ve güzel ekibinin emeği var ve onu tanımama, onunla çalışmama vesile olan sevgili arkadaşım Soner Arıca'ya da minnettarım. Soner klip çekimlerime de katılarak çok mutlu etti beni. Yakında kamera arkası görüntülerimizi de youtube'da izleyebilirsiniz.

Sizce müzik de duayen olmak nedir? Sizce bu isim kim?

Müzikte duayen olmak bu alanda hem bilgi ve tecrübe sahibi olmak; hem de halkın, dinleyicilerin genel takdirini, sevgisini kazanmak demektir. Bence Türkiye'de müzik duayenine en güzel örnek notayı tersten bile okuyabildiğini gözlemlediğim çok sevilen Mustafa Sağyaşar hocamdır. 

Ülkemizde popüler olmak için ne gerekir?

Popüler olmak kolaydır. Güzelce ve bolca saçmalayarak, bolca ve anlamsızca soyunarak, deli deli konuşarak bir haftada tüm ülkenin en popüleri olabilirsiniz. Önemli olan popülerliğin kalitesidir. Ne kadar yıl, hakkınızda ne söylensin istiyorsunuz? Cevabınız neyse, ona göre hareket etmektir asıl başarı. Benim amacım hiçbir zaman saçmalayıp, konuşulup rüzgar gibi esip geçmek değil. Dinleyicilerin beni uzun yıllar çok sevmelerini, takdir etmelerini dilerim. 

Hukukçu bir ailenin kızı olmanızdan dolayı mesleğe yönelirken ailenizi tepkisi ne oldu?

Annem ve babam avukat, birlikte büyüdüğüm rahmetli dedem de ağır ceza savcısıydı. Ben pek istemedim hukuk dalında ilerlemeyi çünkü çocukluğumdan dolayı bu mesleğin ne kadar zor ve stresli olduğunu gözlemledim. Onlar da sağ olsunlar hiç engel olmadılar bana.  Aksine annem piyano ve şan derslerim, tiyatro, sunuculuk eğitimim ve çalışmalarım konusunda her zaman arkamda ve destekçim oldu. Beni büyüten anneannem bazen sanat konusunda yapma etme derdi ama o da vefat etmeden önce "Senin çok güzel bir sesin var Zeynep, sen bu mesleği yapmalısın kesinlikle" dedi. Bu en önemli ve duygulu onaydır benim için.

Bugüne kadar çalışmaktan en zevk aldığınız projeniz ne oldu?

Haldun Dormen Hocamın yönettiği rahmetli Engin Günaydın'ın yazdığı Yaygara 70 müzikalinde Mensure rolünde oynamıştım BKM'de. Sahnede bolca şarkı da söylediğim için o keyfimi hiç unutamam. Soner Arıca'nın da dahil olduğu Padişah-ı Osman adındaki bir yıldan fazla süren tiyatro oyunumuzun Türkiye turnesi çok zevkliydi ve tabii ki ilk albümüm İlk Gün Gibi şu an hayatımın en güzel dönemlerinden.

Şarkına gelen tepkiler nasıl memnun musunuz, beklediğin karşılığı alıyor musun?

Evet, daha çok yeni olmasına rağmen çok güzel tepkiler alıyorum. Umarım albümdeki tüm şarkılarım çok sevilir. 

İyi bir şarkı yapmanın altın kuralı nedir sence?

Şarkı yapmanın elbette ki bir matematiği, prozodisi var ama eser sahibindeki ve seslendiren kişideki his ve gerçeklik dinleyiciye en çok geçen unsur bence. Hangi şarkının tutacağı ise hep bir muammadır. Çünkü bu bir zevk meselesidir. Sezen Aksu bir konserinde "Yıllar oldu ben bile hangi şarkımı seveceğinizi kestiremiyorum çoğu zaman" dedi, hiç unutmam. 

Şu sıralar neler yapıyorsunuz, yeni planlar var mı önünüzde?

Şu sıralar albümümün ve çıkış şarkımın tanıtımıyla meşgulüm. Emel Yalçın PR'la çalışıyorum ve zamanımızın çoğu birlikte ve siz değerli basın mensuplarıyla geçiyor. Yeni planlarımız arasında yeni şarkımızı kliplendirmek var. 

Sırada hangi şarkınız var klip çekmek için?

Söz ve müziği Soner Arıca'ya ait olan "Çok Özledim" adlı şarkıyı kliplendireceğiz. Bu güzel şarkıyı Soner Arıca'yla birlikte seslendirdik.

Müzik hayatınızın hangi noktada karşınıza çıktı ve neler yaşadınız buralara gelene kadar?

Kendimi bildim bileli müzik içimdeydi. Hiç susmadı, dilerim ki hiç de susmayacak. Minicikken mırıldanmalarla başlamışım, 4 yaşımdayken ilk baştan sona söylediğim şarkı Nilüfer'den Kar Taneleri'ymiş. Ortaokulda klasik piyano eğitimi, lise yıllarımda rahmetli Erdem Siyavuşgil'den şan dersleri ve ardından Türk Sanat Müziği'nin usta ismi Mustafa Sağyaşar'dan TSM dersleri aldım. Ben hep albüm yapmak istedim. Hiç vazgeçmedim bu arzumdan ve bu alanda elimden geldiğince hep geliştirdim kendimi. 

Yaşayıp da unutamadığınız bir anınız, hikayeniz var mı bu sektörde?

Elbette ki! İbrahim Tatlıses'le Günay'da birlikte şarkı söylediğim an ve sahneden inerken nazik şekilde elimi öpüşü müthiş bir anıdır benim için. Aynı şekilde Ajda Pekkan'a şarkılar söylemem ve kendi taklidi de dahil olmak üzere birçok sanatçının taklidini yaptığımda "Zeynepçiğim muhteşemsin ve çok yeteneklisin" dediği an ve bana iki kere içten sarılışını ve samimiyetini, o andaki mutluluğumu unutamam. Sezen Aksu'yla ilk tanışmam ve ellerini tutup dikkatlice baktığım an da çok çok değerli.  Gördüğünüz gibi en değerli anılarım hep en değer verdiğim sanatçı büyüklerimle. Ailemin büyükleri gibiler. Çok değerliler.

Eğer müzik hayatınızda olmasaydı hangi mesleğe yönelirdiniz?

Mezun olduğum reklamcılık alanında devam ederdim. Ama en ciddi toplantılarda ve sunumlarda kesin şarkı söylemek isterdim… Anneme hep söylediğim şey şu: "İyi ki avukat olmadım çünkü adliyelerde ve duruşmalarda da davanın konusuna göre bir şarkı patlatasım gelirdi." Adliyede yüksek sesle şarkı söylemek suç bu arada.

Sosyal medya'nın bu kadar önemli olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dünyanın ve teknolojinin kaçınılmaz olarak geldiği noktadayız. Elimizde bir telefon, onun içinde yaşıyoruz. İş de orada, aşk da orada, aile ilişkileri bile artık orada yaşanıyor, gelişiyor. Kuzeninizin bile neler yaptığını arayıp sormak yerine sosyal medyadan takip ediyorsunuz. Çok garip ve ürkütücü aslında ama ne yapalım zamandan kaçamayız. En doğru ve güzel şekilde uyum sağlamaya çalışıyoruz. Müzik de artık büyük ölçüde sosyal medya mecralarında. Hem güzel ve kolay; hem de garip ve yapay bir durum. 

İlerideki projelerinizde düet yapmak isterseniz bir araya geleceğiniz isim kim olur? 

Gülşen'i ve Fettah Can'ı çok severek dinliyorum ve onlarla çalışmayı, hatta olabilirse düet yapmayı çok isterim. 

Bugüne kadar pek çok isimle beraber çalıştınız, çalışırken en keyif aldığınız ünlü isim kim oldu?

Soner Arıca, Gökhan Özen, Serdar Ortaç. Hepsi çok çok değerlidir. Ayırmak anlamında değil ama Soner Arıca yakın arkadaşım ve onunla daha çok zaman geçirmiş olduğum için daha iyi tanıyorum. Hepsi altın kalpli ama Soner'in yüreğinin muhteşemliğini çok iyi biliyorum. 

En ütopik hayaliniz nedir?

Madonna'nın evinde bir hafta misafir olmak ve pijamalarımızla film izlemek, deli deli dans etmek, dertleşmek…

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Okuyucularınıza saygı ve sevgilerimi iletiyorum ve beni hep dinlemelerini ve sevmelerini diliyorum…

Doğum tarihi: 21.10.1982

Burcu: Terazi

En sevdiği huyu: Vicdanlı oluşu

En sevmediği huyu: Değişkenliği 

Uğurlu sayısı: 6

Uğurlu günü: Cuma

En sevdiği renk: Mavi 

En sevdiği çizgi film: Taş Devri

En sevdiği söz: "Bu dünyaya ne yapmaya geldiğimi sorarsanız cevabım şu olacak: Hayatımı sonuna kadar yüksek sesle yaşamak için buradayım." -Emile Zola-

Söyleşi: Elif Günay

Fotoğraf: Zeynep Aydın