İdo Tatlıses için bestelediği ‘Sonsuz Teşekkürler’ isimli şarkısı ile tanıdığımız Yalçın Topyanak, geçtiğimiz aylarda ikinci teklisi ‘Kırık Dökük’ ile karşımıza çıktı. Genç besteci ve yorumcu Yalçın ile biz de bir araya geldik. 
Şimdi sizlerle…

Merhaba Yalçın nasılsın?

İyiyim Elif teşekkür ederim, sizler nasılsınız?

‘Kırık Dökük’ adındaki şarkınla karşımızdasın. Şarkıyla ilgili bir giriş yapalım istiyorum. Neler söylersin?

Biten her aşkın kırık dökük bir hikâyesi ve bir şarkısı mutlaka vardır. Bu şarkım da dinleyen herkesin içinde kendini bulduğu böylesi bir şarkı oldu.

Senin aşk hikâyeni ele almış şarkı. Nasıl bir aşktı peki?

Yalnızlığıyla mutlu iki insanın yaşadığı, şarkılarla ölümsüz kılınacak kadar güzel, bir o kadar da özel ve masum bir aşktı.

Kolay kolay âşık olur musun Yalçın?

Hayır Elif, hayatım boyunca 4 kadına aşık oldum. Annem, anneannem, teyzem ve o...

Şarkı çok beğenildi. Bu kadar beğenileceğini tahmin ediyor muydun?

Genel olarak insanların sevdiği ve dinlerken kendini bulduğu tarzda bir şarkı olduğu için beğenileceğini az çok tahmin ediyordum diyebilirim.

Şarkının sözünü yazdığın için ister istemez soruyorum; kalbimizde kalan kırık dökükler için bir çözümün var mı?

Çözüm aslında insanın kendisidir. Kimi unutmayı, kimisi de yaşatmayı tercih eder.

Geçtiğimiz senede ‘Sonu Hüsran Oldu’ şarkını çıkarmıştın. Bu şarkıda sana aitti değil mi? 

Evet, geçtiğimiz yıl şubat ayında çıkarmıştım bu şarkımı da. Söz ve müziği bana, düzenlemesi yine Cüneyt Yalmaz’ a aitti.

Bakıyorum da şarkılarının söz ve müzikleri sana ait ve günümüzün çok başarılı şarkılarına imza atıyorsun. Nedir yani bu yetenek mi? 

Ben; anneme, anneanneme ve teyzeme şiirler yazan bir çocuktum. Büyüdükçe yazdığım şiirleri melodileştirmeye başladım. Annemin de çok şiirleri var Elif. Bu durum çocukluktan olan bir şey olduğu için bir yetenek sanırım. Birazda annemden almışım bu yönümü. 

Daha çıkarmadığın kaç şarkı var?

Yüzlerce şarkı var diyebilirim, o yüzden şarkı seçimi konusunda çok kararsız kalıyorum.

Açıkçası biz seni İdo Tatlıses'in seslendirdiği ‘Sonsuz Teşekkürler’ şarkısı ile tanıdık. İdo da çok güzel okumuştu şarkıyı, sen nasıl buldun?

O albüm içimize çok sinen bir albümdü, İdo şarkının duygusunu çok güzel bir şekilde yansıttı. Çok beğendim. Kendisine de başarılar diliyorum. 

İdo’ya şarkıyı vermek nasıl ortaya çıktı?

Öncesinde bir arkadaşlığımız vardı zaten. Bir gün telefonla konuşuyorduk, “hadi gel albüm yapıyorum” dedi. İlk dinlediği şarkıydı Sonsuz Teşekkürler... Çok beğenmişti ve çıktı.

Bu şarkıyı sen okusaydın ne olurdu?

O zamanlar öyle bir niyetim yoktu. Her şarkının kaderi bellidir aslında. O şarkıda İdo’nun şarkısıymış. En doğrusu; benim değil, onun okuması oldu bence.

Banu Parlak’a da yeni şarkı olan ‘Yana Yana’yı vermiştin değil mi? 

Evet, o şarkı da bana ait. Banu benim çok sevdiğim bir dostumdur.  Bir sabah o şarkının nakaratıyla uyandım, onu aradım ve “şarkın hazır” dedim. O da çok sevdi. 

Biraz müzik yaşamına değinelim istiyorum Yalçın. Neler yaşadın bu zamana kadar?

Müzisyen bir ailede ve çevrede büyüdüm. Dedem Nurettin Topyanak’tan geliyor müzisyenlik. Kendisi klarnetiyle döneminin ünlü sanatçılarına eşlik edermiş. 2 yaşımda teyzemin elime tutuşturduğu mikrofonla başladı her şey ve büyüdükçe o mikrofonla sokakta şarkılar söyleyen bir çocuk oldum. Öyle çok oyuncaklarla vakit geçiren bir çocuk değildim. Şuan müzik öğretmeni, aynı zamanda klarnet ensturmanisti olan bir kuzenim var (Umut Bergamalı), onunla birlikte küçük kayıt alan bir teyp almıştık. O bana tencere çalıp ritim tutuyordu, bende şarkı söylüyordum, kayıt edip dinliyorduk; albüm yapıyorduk çocuk aklımızla. Dedem beni hep müzikten uzak tutmak istedi, okuyup ilim irfan sahibi olmamı çok istiyordu ama sonuç ortada. Lise yıllarımda müzik öğretmenim Hakan Düzgün benim bu yeteneğimi daha çok gün yüzüne çıkardı ve hayatıma yön verdi. Sonrasında çeşitli mekânlarda sahne almaya başladım. Bu arada hep şarkılar yazdım tabi. İdo Tatlıses ile birlikte de profesyonel anlamda sektöre giriş yaptım diyebilirim. Sonrasında piyasadaki bir kaç albüme söz yazarı ve besteci olarak eşlik ettim. Daha sonra aranjörüm Cüneyt Yalmaz, "yaz yaz nereye kadar, yazdıklarını sen söyle" dedi ve bir anda stüdyoda kendimi ‘Sonu Hüsran Oldu’ adlı şarkımı söylerken buldum. ‘Sonu Hüsran Oldu’ adlı single çalışmam bir merhabaydı diyebilirim. Sahne çalışmalarıma devam ettim bu süreçte. Yaz sonu gibi şuanki yapımcım çok sevdiğim ağabeyim Serkan Önder ile bir araya geldik ve sonrasında Yusuf Öztürk, Ferit Ayık, Uğur Özdemir’inde kurucusu olduğu BackDrop Müzik Yapım çatısı altında bir aile olduk. Onlar benim için çok değerli. Yaklaşık 4 ay ‘Kırık Dökük’ adlı şarkım için hep birlikte çalıştık, emek verdik ve şubat ayı sonunda şarkımızı dinleyicilerle buluşturduk. Hep birlikte verdiğimiz emeğin karşılığını görmekte bizi çok mutlu ediyor.

Konserler nasıl gidiyor?

Çok güzel ve özel bir ekip ile çalışıyorum. Avrupa konserlerim ile başlıyoruz. Sonrasında yurtiçi konserlerimin olduğu bir takvim paylaşacağım ilerleyen günlerde.

Bu ay Hollanda'da sevgili Derya Uluğ, İdo Tatlıses, Burak King'in de bulunduğu bir konsere imza atacağını duyduk. Hazırlıklar nasıl gidiyor?

Evet Elif, 2 haftalık bir Avrupa turnemiz olacak.  21 Nisan’ da başlıyor konserlerimiz. Biz çoğunlukla Burak King ile birlikte vereceğiz bu konserleri. Ayrıca Derya Uluğ ve İdo Tatlıses’in de olduğu konserlerimiz olacak. Yoğun bir şekilde elimizden gelenin en iyisini yapmak için hazırlanıyoruz.

Sosyal medya hakkında neler söylersin?

Çok aktif değilim aslında normal zamanlarda. Fakat şarkı yeni çıktı, paylaşan ve video çekip bana mesaj atan çok insan var. Onların hepsine yetişmeye çalışıyorum, elimden geldiğince de paylaşıyorum, bu yüzden de aktif görünüyorum. Onlar benim için çok değerli buradan da tekrar göstermiş oldukları ilgiye teşekkür ederim.

Yakın gelecekte ne tür projelerin var?

Daha önce de söylediğim gibi birikmiş çok şarkım var, bir kaçını bir albümde toplamak istiyorum. Şu an bunun hazırlığını yapıyoruz. Bu arada belki yazın bir single daha olabilir.

“Burak ve Güven Favorim”

Kimleri başarılı buluyorsun?

Burak King’ i çok başarılı buluyorum. Ayrıyeten hem hemşerim hem de yakın arkadaşım Güven Yüreği çok güzel bir çıkış yaptı, onu çok başarılı buluyorum. Aslında emek verip şarkısını dinleyiciyle buluşturan herkes başarılıdır benim gözümde. Bu yüzden bir sıralama yapmak yanlış olur.

Çocukları sever misin ve bir anda radikal karar alıp evlenmeyi düşünür müsün?

Çocukları çok seviyorum, tabi ki bana kalsa hemen evlenirim. 

“İyi ki Varsınız Çocuklar”

Söyleşimiz 23 Nisan’a denk gelecek. Bende Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adına senden küçük mesaj almak istiyorum. Neler söylersin?

Dünyada başka bir benzeri olmamakla beraber tek olan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm ülkemize kutlu olsun. Çocuklarımıza sahip çıkmayıp onlara gereken değer ve önemi vermediğimiz sürece ilerlememiz mümkün değil. “Çocuklar geleceğimizin teminatı” diyorsak, onları sımsıkı sarmalı ve geleceğe çağın gerektiği gibi donanımlı yetiştirmeliyiz. Ancak böyle diğer medeniyetlerle boy ölçüşebiliriz.

Çocukken yaşadığın bir 23 Nisan anını benimle paylaşır mısın?

İlkokul dönemlerimde 23 Nisan şenliklerinde Ciguli ve Hakan Peker’i canlandırmıştım, çokta güzel olmuştu. Hatta ilk sahne deneyimimdi diyebilirim.

Şu sıralar dinlediğin ilk beş şarkı desem neleri söylersin?

Burak King- Yanıyoruz

Güven Yüreği- Başka Biri

Cüneyt Yalmaz- Yalan

Tan Taşçı- Gözlerin

Oğuzhan Koç- Beni İyi Sanıyorlar

Sesine mi sözlerine mi güveniyorsun?

Her ikisine de güveniyorum çok şükür.

Son olarak okuyucularımıza neler söylersin?

Öncelikle sana çok teşekkür ederim Elif, çok keyifli bir sohbetti. Son şarkımda biten aşklara değinmiştim. Dünya çok zor bir dönemden geçiyor ve bu durumdan bizi kurtaracak yegâne unsurlardan biri de AŞK. Aşka sahip çıkmamız gerekiyor. Aşk sadece insanlar arasında yaşanan bir duygu biçimi değildir. Doğaya, hayvana ya da çok sevdiğiniz mesleğinize âşık olmanız gerekiyor. Bunları geçici bir heves olarak gördüğünüzde artık gerçek değerini yitirmiş oluyor. Tüm güzelliklere aşkla sarılmalı ve aynı coşkuyla sahip çıkmalıyız. Kendi adıma yaptığım işe ve sevenlerime aşkla bağlıyım ve de bunun geçici bir heves olmadığını göstermek için var gücümle çalışacağım. Aşkla kalın, aşkınıza sahip çıkın.

Doğum tarihi: 30.10.1990

Burcu: Akrep

En sevdiği huyu: Adaletli oluşu

En sevmediği huyu: İnatçılığı

Uğurlu sayısı: 2

Uğurlu günü: Salı

En sevdiği renk: Siyah

En sevdiği çizgi film: Captain Tsubasa

En sevdiği söz: Her şey geçmişte kalıyor, ama hiç bir şey geçmiyor.

Söyleşi: Elif Günay

Fotoğraf: Fatma Demir