Hoş geldiniz Sevilay Hanım. Röportajımıza kısaca sizi tanıyarak başlayalım istiyorum. Kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba, Hoş buldum Elifciğim. 1969 Ankara doğumluyum. Ankara Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünden mezunum. Eğitimim sırasında Turkish American Association Derneği’nde İngilizce eğitimi aldım ve mezun oluncaya kadar aynı dernekte İngilizce eğitmenliği yaptım. Evlendikten sonra İstanbul’a yerleştim. Bir kızım var. Gençlik yıllarında ben de her insan gibi hayata dair meraklı düşüncelerle doluydum. "Dünyaya neden geldim?", "Niye bunları yaşıyorum?" "Niye bu insanlar benim ailem?" "Neden bu ülkede doğdum?" gibi sorularım hep vardı. Bu sebeple tarih, mitoloji ve coğrafyayı araştırarak zaman içerisinde yaşadığımız toplumla da bağlantılı olarak hayatı anlamaya ve anlamlandırmaya çalıştım. Sonra 1995 yılında evlendim ve akabinde kızıma hamileliğim dönemimde ağır bir hamilelik geçirdiğim için çalışamadım. Bu süre benim astroloji eğitimlerime derin ve akademik boyutta başlamam için ideal bir zaman oldu. 2010 yılına kadar edindiğim eğitimlerde astrolojide gidilebilecek son noktalara gitmiş ve artık profesyonel olarak astroloji çalışmalarına ve danışmanlıklarına dalmıştım. Nihayetinde Uranyen Astroloji'nin Amerika ekolünden Martha Lang Wescott’la tanıştım ve 2010 yılından itibaren üç yıl boyunca kişisel dersler aldım ve bu dalın birebir profesyonel uygulayıcısı oldum. Halihazırda ülkemizde, 2015 yılından bu yana profesyonel olarak Uranyen Astroloji metodunun kullanılmasını yaygınlaştırmak ve asteroitleri tanıtmak adına sosyal platformlarda çalışmalar yapıyorum. Uranyen Astroloji ve asteroitler dalında eğitmenlik yapmaktayım ve American Federation of Astrologers (Amerika Astrologlar Federasyonu) ve Astrologers Community (Astrologlar Birliği) organizasyonlarına üyesiyim. 

Peki, en baştan başlarsak Astroloji nedir?

Geleneksel olarak astroloji, astronomiden doğmuştur. Astroloji eskilerin tanımıyla astronominin “çılgın kızıdır”. Fakat astronomi her zaman matematiksel verileri elinde tutar. Astroloji ise istatiksel verilerden analizler yaparak insan doğasıyla ilişkilendirme yöntemini kullanır. Astronomi; gökyüzündeki verileri araştırır ve hesaplar (Güneş, Ay, Dünya, Yörüngeler, Mevsimler, İklimler) Astroloji ise, göksel enerjilerin insanlar üzerinde olabilecek muhtemel etkilerini gözlemler ve datalar oluşturur.  Astroloji insanlık tarihi boyunca istatistiki kaynaklar yaratmıştır. Hayatı anlamlandırabilen tek canlı insan olduğu için, yine insan üzerinden giderek yaşama dair bilgi elde edilebilir. Bu bağlamda Astroloji bilimsel veri ve tekniklerin istatistikle birleştirilmiş halidir ve aslında bir yorum sanatıdır. Meteoroloji de böyledir aslında. Aynı şekilde gökyüzüne dair ölçümler ve tespitler yapıp, bunların toplamından ve analizlerinden bir sonuca girer ve ortaya tahmini verilerini sunar. Dolayısıyla matematik ve istatistik astrolojinin alt zemininde vardır ve olmazsa olmazlarıdır diyebiliriz. Elbette ki içinde yorum bulunan her şeye kehanet olarak bakabiliriz. Borsa simsarları, ekonomistler veya hatta futbol yorumcularının bile ilgilendikleri alanlarla ilgili rapor ve analizlerini birleştirerek gelecek dönemler için yorumlar yapmaları nasıl bir kehanet içeriyorsa, astroloji de bu şekilde kehanet içerir. Mesela Ekonomistler şirketlerin yıllık bilançolarından bir şirketin batıp bir şirketin çıkacağını söyleyebilirler. Daha da önemlisi yorum sanatı tıp alanında bile kullanılır. Doktorlar hastanın elindeki kan vb tahlillerine göre, kişide muhtemel olabilecek hastalıklara dair yorumlar yaparlar. Hatta birkaç doktor birleşip konsültasyon yaptığında, her doktor tahlil raporlarını kendi deneyimlerine göre yorumluyor olur. Bunun gibi hayatımızın içine alabildiğimiz her şeyde yorum vardır. Her şey bundan ibaret! Burada önemli olan yapılan analizlerin ve araştırmaların sonucunda ortaya çıkartılan yorumun netliği ve sadeliğidir. Örneğin, kış aylarında doğan insanların vücut ısı ve dirençleri yaz ayında olanlara göre daha yüksektir gibi analizleri sunmak normaldir ve aslında içinde kehanet barındırmaz neredeyse tamamı istatistiktir. 

“En iyi yorumu istatistiği ve analizi en iyi yapan elde eder. İyi astrolog elindeki verilerle yaşanacaklara dair en yakın yorumu yapandır.” 

Astroloji Astronomi’den ne zaman ayrıldı?

18. yy'dan itibaren batı zihniyeti yani pozitif bilimlere yönelik yaklaşımlar, bu iki terimi birbirinden ayırdı. Bu süreçten sonra gelişen Batı Felsefesi, metafiziği reddedip tamamen pozitif bilime ve maddeciliğe dayandı, insanın ruhundan gelen algıları ve sezgileri reddetti. O noktada da bir ayrım gerçekleşti. "Bir şey somutsa vardır ve bilimseldir, aksi halde yoktur" diye kabul edildi. Astrolojinin öngörü ve yorumlama sanatı metafizik kanala bağlanarak dışlandı. Halbuki Astronomi ve Astrolojiyi birbirinden ayırmak mümkün değildir.

Astrolojinin tarihi ne zaman başlamıştır?

Astroloji neredeyse ilk insanın doğuşu ve yeryüzündeki yaşamıyla başlamıştır. İnsanlar dünyaya geldikleri andan itibaren, neden bu dünyada olduklarını, ne kadar yaşayacaklarını ve neler yaşayacaklarını merak etmişlerdir. Ellerindeki tek gözlem aracı gökyüzü olduğundan, gökyüzüne bakarak zaman dilimi oluşturmuşlardır. Yaratılmış olmanın ilkel bilinciyle o dönemin zihniyetiyle bütün doğa olaylarını öncelikle tanrısal etkiler olarak algılamışlardır. Tabii ki insanlık tarihi ilkel bilinçten ileri bilince doğru ilerledikçe daha rasyonel düşünmeye başlamış ve doğa olaylarını sınıflandırarak takvimleri yaratmışlardır. Doğal olarak gelişen teknoloji bu alana çok büyük katkı sağlamıştır. İki gezegenin güneş sistemindeki yörüngeleri sırasında birbirine yaklaşması veya uzaklaşması gibi durumların insanlar üzerinde yarattığı manyetik enerjilerin anlamlandırılması ve detaylandırılması binlerce yıllık bir süreçtir. 

Astrolojinin Mitolojiyle bağlantısı var mıdır?

Mitoloji zaten bir insanın doğa karşısındaki güçsüzlüğünden ortaya çıkmış bir imajinasyondur. İlkel insanlar doğa afetleriyle karşılaştıklarında anlamlandıramadıkları şeylere, bilinçaltlarında var olan ve yaradılışla gelen karakterler yaratırlar. Mesela güneşe bakmışlar "yaratıcı, Tanrı Güneş’tir" demişler, sonra ayı görmüşler ve "Ay Tanrıdır" demişlerdir. Mesela fırtınalı bir havada gök gürlemesini “Tanrılar birbirine kızdı kavga ediyorlar” ya da “Tanrılar bize kızdı” şeklinde düşünürken, hayatlarında başlarına güzel şeyler geldiği zaman işte “Tanrılar beni seviyor” demişler. Negatif olayları şeytanla, canavarlar ve ejderhalarla özdeştirmişlerdir. Mitolojideki Tanrılar ve Tanrıçalar, insanın yön bulma duygusuyla ve yaratıcıyı ararken gökyüzündeki yıldızları tanımlamak ve anlamlandırmak için kullandığı metaforlardır.   

"Astroloji diğer bilimsel veri ve alanlarla aynı alt yapıya sahip olmasına rağmen çok dışlanır"

Dışlanma sebebi, insanların hayatlarına dair öngörüler yapmasıdır. İnsanların muhtemel yaşayacakları ve geleceklerine dair önlerini görmek istemesi doğaldır. Fakat doğal olarak özgür iradeye müdahale edilmesini istemezle, bu tarz yorumlardan etkilenirler ve haklıdırlar aslında. İyi bir astrolog doğum haritası üzerinde yaptığı kişiye özel analiz ve çalışmalar sonucunda bir insanın yaşamındaki önemli dönemeçlere ışık tutabilir. Örneğin bir kişinin doğum haritasında ilişkilerle ilgili sıkıntılar yaşayacağına dair analizler yapılabilir ve fakat aynı şekilde kişinin özgür iradesi de devreye girer. Bu noktada kişinin iradesini nasıl, nerede ve ne şekilde kullandığı önem kazanır. Adli tıpta veya morglarda çalışan kişilerle kasap olarak çalışan kişilerin haritalarında benzer göksel yerleşimleri bulunabilir. Bir astrolog için önemli olan danışanlarının kişisel iradesiyle mevcut göksel enerjiyi insanlığın ve kişinin yararına olabilecek şekilde kullanması yönünde rehberlik yapabilmektir. Tabi ki kişisel irade daha farklı çalışarak bu benzer enerjiyi gidip birini öldürmek gibi de kullanabilir. 

"Kötü insan iyiliği seçmeyen insandır. İyi insan, kötülük yapmayı bilmeyen değil, seçmeyendir ve insanlığın asıl sınavı bu seçimleridir."

Gezegenler ve insan üzerindeki manyetik etkilerinden söz eder misiniz?

Elbette Elifciğim. Güneş bizim yaşam enerjimizdir. Benliğimizi ve fiziki varlığımızı temsil eder. Canlılık, pozitiflik ve sıcaklık verir. Ay, bizim duygularımızı ve ruhumuzu etkiler. Evrende Güneş ve Ay’ın enerjisinin birleşmiş hali, dünyada insan olarak tezahür eder. Merkür, zihinsel faaliyetleri çağrıştırır; akıl, fikir, iletişim, konuşma ve kısaca zekayı anlatır. Venüs enerjisi insanın sahip olduğu sevgi, mutluluk veya aşkı işaret eder. Mars; eylem ve iradelerle çalışır. Jüpiter yaşam felsefemizi, kendimizi ne kadar geliştirebileceğimizi anlatır. Satürn ise yaşam deneyimlerimiz, tecrübelerimiz, dirayetimiz ve irademizdir. Nihayetinde Uranüs, Neptün ve Plüton ise kolektiftir. Onlar herkes için geçerlidir. Mesela bir felakette onlarca kişinin ölmesi gibi, kişisel anlamda birçok kişinin etkisinde kaldığı dönemsel enerjilerdir. 8 ila 25- 30 yıl içinde yörüngesel değişimleri vardır ve insanlar üzerindeki etkileri zamana yayılır, yavaştır.  Mesela geçen zamana bağlı olarak yaşlanmamız gibi. 

Uranyen Astroloji nasıl var olmuştur?

Uranyen Astroloji, aslen bir matematikçi olan Alman Alfred Witte tarafından geliştirilen ve kullanılan bir tekniktir. Witte, 1. Dünya savaşında İngilizler’in Almanya'ya bomba atma zamanlarını hesaplama isteğiyle yola çıkarak “insanları nasıl sığınaklara götürürüm” sorusuna cevaplar aramıştır. Dönemindeki kaynaklara göre hem matematiksel hem de astrolojik hesap yapmaya çalışmıştır. Mevcut gezegenler haricinde gökyüzünde henüz keşfedilmemiş gezegenler olabileceği varsayımıyla hipotetik noktalar keşfetmiş, bu noktaların gezegenlerle olan ilişkilerine bakmış ve bu iki enerjinin birbirine yaklaştığı zamanlarda, ortadaki buluşmaya yakın olan zamanı ölçerek bir manyetik enerji noktası tespit etmiştir. Böylece zamanlamaları oturtmuş ve tutan noktaları hesaplayarak bombaların ne zamanlar atılacağını öngörmüştür. Bu şekilde insanların sığınağa yetişme zamanları olmuştur. Ne yazık ki Witte, 1941 yılında Naziler tarafından kurulan astroloji karşıtı bir grup olan Astrologen-Razzia tarafından tutuklanma ve kampa gönderilme tehlikesiyle karşılaşmış, kendisinin ve ailesinin başına geleceklerden korktuğu için, 4 Ağustos 1941 tarihinde kendi canına kıymıştır. Astroloji camiasında zamanla kabul görülen bu teknik buluş sonraları Amerika tarafından benimsenerek; değişik ve sıra dışı bakış açısı anlamına gelecek şekilde “Uranyen Astroloji” adını almıştır. 

"Amerika ve Almanya başta olmak üzere bütün dünyada Uranyen Astroloji alanında çok ciddi çalışmalar yapılıyor" diyen Sevilay Eriçdem; "Uranyen Astroloji’nin Türkiye'de tanıtılması ve yaygınlaştırılmasını sağlamak, ülkemize bu bilimsel astroloji alanında ciddi ve sağlam bir kaynak getirmek adına yola çıktığını belirterek, Uranyen Astroloji kitabını yazdığını ve alanında tek kaynak olduğunun altını çizmiştir. 

Kitabınızdan kısaca bahseder misiniz? 

Tabii Elifciğim, benim bu kitabımda anlatmaya çalıştığım en önemli konu "Astroloji haritalarında daha çok bilgiye nasıl ulaşırız?" noktasıydı. Astroloji ile ilgilenen insanların, kendilerini geliştirmek ve eğitmek isteyenlerin, gezegenler ve burçlar hakkında bilgisi olan herkesin kısacası astrolojiden az çok anlıyorlarsa eğer benim kitabım kendi alanının Meydan Larousse’u gibi düşünülebilir. Kitabım akademik düzeyde olmakla birlikte herkese hitap eden bir dil kullanılarak yazılmıştır. Maalesef yaklaşık 1000 sayfalık bu kaynağın ancak yarısını çıkarabildim. Birinci cildi şuan elimizde olan “Uranyen Astroloji” kitabım. İkinci cildi ise yani yaklaşık 500 sayfalık ve çok daha derin bilgiler içeren asteroitleri anlattığım kısım henüz piyasaya çıkmadı. İnşallah o da çıktığında bu alanda büyük bir kaynak topluma sunulmuş olacak. Tabii Uranyen Astroloji’nin ne olduğunun iyice anlatılması gerekiyor. Burada bazı engeller olabiliyor. Mesela her mesleğin mizahi yönü vardır ve özellikle Astroloji dediğimizde işin içine magazin çok rahat girer. Dozunda magazin elbette ki olmalıdır ve fakat magazin de işin suyunu çıkarmamak gerekir. Ne yazık ki astroloji yüzlerce yıldır süregelen varlığını devam ettirmek ve günümüz koşullarında ayakta kalabilmek adına daha magazinsel bir yaklaşımla topluma sunuluyor. Bu çok yanlış bir kullanım şekli! 

Magazine dikkat!

Evet, insanlar magazini seviyor olabilir ama astrolojik veriler aslında magazin konusu edilemeyecek kadar derin ve kişiye özeldir. Burçlar hakkında genel yorumlarda bulunabilirsiniz ve fakat medyada veya televizyonda gündemdeki kişilerin kişisel astroloji haritalarına dair yorumlar yapmak ve özel hayatlara dair konuların uluorta konuşulması ahlaki olarak etik değildir. Ben Astroloji’nin magazinsel konularla gündemde olmak zorunda kalmasını hiç istemiyorum ve buna çok üzülüyorum. Magazinsel Astroloji’ye karşı duruşum çok nettir. Astroloji’nin her zaman hak ettiği gibi ciddiyetle ele alınmasını ve insan hayatı için sağlam bir rehber olarak kullanılmasını arzu ediyorum. Bu felsefemi öğrencilerime öğretmeyi seçerek yaşamlarına bilgi ve dolayısıyla kalite getirmelerini amaçlıyorum. Doğal olarak bu durum beni çok popüler ve tanınan biri yapmıyor. Eğer ben "2017 yılınız nasıl geçecek" diye bir kitap yazsaydım kolaylıkla satar ve hatta best seller olabilirdim. Ama buna ihtiyacım yok. Benim amacım, insanların kolaylıkla anlayabilecekleri şekilde, yaşamlarıyla özdeşleşen konulara astrolojik verilerin işaret ettiği mantıkla yaklaşarak hayatları ve seçimleri üzerinde kontrol sahibi olmalarını sağlamaktır. Doğru tercihleri yaptığınız bir yaşamı kim yaşamak istemez? Benim jenerasyonum için söyleyebilirim ki keşke daha erken yaşlarda önümüzü görebilecek ve bize sağlam rehber olabilecek kaynaklara sahip olsaydık seçimlerimizi ona göre yapabilirdik. Böylece hayat standartlarımız ve yaşam kalitemiz artardı. Bunu gelecek nesiller için gerçekten çok istiyorum ve bu işi bilen insanların sahip olması gereken bir kaynak olarak bu kitabı yazdım.

 "Gençlerin mutlaka Astroloji öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum"

Mesela benim üniversiteye hazırlanan bir kızım var. Onun gibi birçok genç insan her yıl üniversite sınavlarına giriyor ve geleceklerini yaratmaya çalışıyor. Bir insan hayatın başındayken hangi potansiyele ya da yeteneğe sahip olduğunu bildiğinde veya kendi hayatına dair kırılma noktalarını veya dönemeçlerini gösteren yol haritasına sahip olduğunda yaptığı seçimlerle daha mutlu olur ve bu çok önemlidir. Herkesin kendi doğum haritasında kendi potansiyelini bilmesinin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Bu aynı elinizde bir check-up doktor raporu olması gibidir. Özellikle gençlerin elinde erken yaşta yol haritası olması en basit olarak kendilerini tanımalarını kolaylaştırır. Önündeki muhtemel senaryolar hakkında fikir sahibi olup, potansiyellerine göre donanım sağlarlar. Bunun ne kadar değerli bir zaman kazanma yöntemi olduğunu herkes anlamalıdır. 

Çalışmalarınıza katılmak isteyenler size nasıl ulaşabilir?

Kolaylıkla ulaşılabilen biriyim. www.sevilayericdem.com web sitem yanı sıra İnstagram ve Facebook’ta da beni bulabilirler. İstanbul Kadıköy'de eğitim veriyorum. Astroloji camiasının azıcık içinde olan herkes beni tanır. Türkiye çapında çok popüler olmama sebebim, magazinle aramdaki mesafe yüzündendir. Ben Astroloji’nin bilimsel ve akademisyen tarafında kalarak insanları ve özellikle gençleri eğitmek istiyorum. İnsanlara öğretmeyi seven kolektif bir tarzım ve üzerime aldığım evrensel bir misyonum var. Herkesin ruhsal olarak büyümesini ve yükselmesini istiyorum. Bu yüzden gidebileceğim en üst noktaya kadar insanları ilerletmeye çalışıyorum. 

2017 yılında bizleri neler bekliyor?

Biliyorsun ki 2016 çok zor bir yıldı Elifciğim. 2017 yılı 2016'ya göre biraz daha pozitif bir yıl olacak. Sadece ilk 6 ayında gündemdeki kaos olaylar devam edebilir. Yanı sıra parasal anlamdaki koşulların nispeten olumlu yönde değişeceğini öngörüyorum. Birçok insanın hayatında yeni başlangıçlar olacak. Bir devrin kapanıp yeni bir devrin açılması var! Bu süreçte insanların birbirini anlamalarını ve dinlemelerini öneriyorum. Bütünün ve iyiliğin adına hareket edilmesi şarttır. Bireysel çıkarlarla yapılan ve kısa çözümler içeren veya anı kurtaran hamlelerin yaşamın ilerleyen dönemlerinde daha zorlu koşullara zemin hazırladığının bilinmesini arzu ederim. İnsanları zorlayacak şeyler olabilir ama genel olarak güzel şeyler çoğunlukta olacak. Bütün burçlar için güzel şeyler öngörüyorum ancak özellikle Aslan, Kova, Balık ve Başak burçları için muazzam değişimlerin dönemi olacak. Evlenebilirler, şehir değiştirebilirler, çocuk sahibi olabilirler. İş kurabilirler gibi ve benzer şekilde radikal değişimler yaşayabilirler...

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Ben yaratıcının yarattığı insanları çok sevdiğini düşünüyorum. Bu yüzden bütün semavi dinlerde insanın önce kendisini bilmesi işaret edilir. Kendisini bilmeyen hiç bir şey bilmiyor demektir! İnsanın kendisini bilmesinden daha büyük bir zenginliği olamaz. Kendisini bilen biri hayatta var oluş sebeplerini de bilir, ne öğrenmesi gerektiğini de hatta ne yaşayacağını da bilir. Önce kendinizi bilin diyorum. Bilmeliler ki, zenginliğin karşılığı her zaman para olmak zorunda değil, mutluluk, huzur, sağlık, ağız tadı ve insanın sevdiklerinin yanında ve güvende olması en büyük zenginliktir. Kendinizi tanıyın…

Bu güzel bilgiler için çok teşekkür ederim Sevilay Hanım. Umarım verdiğiniz bilgiler okuyucularımıza ışık olur…

Ben de iyi dileklerine teşekkür ederim Elifciğim, sana da yaşamında güzellikler diliyorum. 

Röportaj: Elif Günay