Röportaj: Funda Akosman Erman

  

Değerlendirme nasıl olacak hocam?

Birinci oturumun %40, ikinci oturum ise %60 olarak değerlendirilecek. Bu yüzden adayların çok dikkatli olmaları lazım. Hem birinci hem de ikinci sınavı dikkate alarak hareket etmelerinde ve ona göre taktiklerini hazırlamalarında fayda var. Örneğin birinci oturumda Türkçe ve Matematik ön plana çıkıyor. İster sayısalcı ister sözelci olun, bu değişmiyor. 

Bu durumda birinci sınavda neredeyse herkes full çıkaracak diye konuşuyoruz. O zaman yerleştirme nasıl olacak?

Burada devreye orta öğretim başarı puanı girecek. Gençlere bu konuda tavsiyem, okuldaki notlarına çok dikkat etsinler. Virgülden sonraki rakamlar da çok önemli. Orta öğretim puanları 30 - 60 puanları arasında etkileyecek, bu da son derece önemli.

Ortaöğretim başarı puanı için ne düşünüyorsunuz?

Üniversiteye girişte yeni bir sistem getirildi. Uzun süredir uzmanlar, üniversite adaylarına bu sistemi anlatmaya çalışıyor. Bu sırada, YÖK de ciddi bir devlet kurumu olarak, kendisine gelen eleştirileri değerlendirip, gerekli değişiklikleri yapıyor. Ben, bu yeni sınav sistemini doğru buluyorum. Ancak, katılmadığım bir nokta var. O da ortaöğretim başarı puanının (OÖP) katkısı.

OBP'nin etkisi 1982'den beri uygulanıyor. İlk önce öğrencinin kişisel başarısı göz önünde tutuluyordu. Bu uygulama fen ve Anadolu liselerini boşaltıyordu. 1999'da okulun kitlesel başarısı devreye sokuldu. Bu defa fen ve Anadolu liseleri mutlu olurken, diğer liseler mutsuz oldu. Anlayacağınız gibi, bu başarı puanı iki ucu pis değnek gibi. Şu anki uygulama bence, nitelikli okullara ceza oluyor. Liseye girişte öğrenciler bu okulları, üniversiteye girişte kitlesel başarısı yüksek diye seçiyorlardı. Bu durumda, fen ve üst Anadolu liselerinin son sınıfları yavaş yavaş boşalır. Çünkü öğrenciler diploma notunu artırmak için fen veya üst Anadolu lisesinden daha yüksek not alabileceği liseye geçecek. Puanını artırmak için her yola başvuracak.

Sistemde, lise diploma notu doğrudan dikkate alınıyor. 100 üzerinden alınan diploma notu, 5 ile çarpılarak ortaöğretim başarı puanına dönüştürülüyor. Böylece, 50 olan en düşük diploma notu için OBP 250, en yüksek 100 olan diploma notu için de OBP 500 oluyor. Daha sonra 250-500 aralığındaki bu puanlar, 0.12 katsayısı ile çarpılıyor. Böylece elde edilecek en düşük OBP'nin etkisi 30 puan; en yüksek OBP'nin ise 60 puan oluyor.

OBP'de adalet şart 

Bu puan sisteminin uygulanmasına devam edilirse, özellikle yüksek not alınması çok zor olan üst Anadolu, fen, sosyal bilimler liseleri ile yabancı ve bazı Türk özel okullar da sorun oluşturur. Hatta bu okulların son sınıflarında boşalmalar yaşayacağız. Öğrencinin başarısı okulun başarısı ile ilişkilendirilmeli. Okulun başarısı yüksekse sınavlarda ortalamanın altındaki öğrenciler yukarı çekilir. Orta başarıdaki okullarda ise, çocukların kaybı ya da kazancı olmaz. Sorun, bence ağırlıklandırılmanın kaldırılması.

Yeni sistemle birlikte, okullarda not pazarlıkları başlar. Öğretmenlerle, öğrenci ve veli karşı karşıya gelir. Yeni sisteme iyi niyetle baktığımız da doğru. Ne yazık ki, okullarımızın eğitim kalitesi ve not standardı eşit değil. Diploma notunun çıplak haliyle 5 ile çarpılıp, sonra 0.12 ile çarpılması kararını da mutlaka gözden geçirmeli. Ortaöğretim başarı puanı, gençlerin hakkını yiyen adaletsiz bir değerlendirme. Bu konuda, sorumlu kurumlar düzeltmeye gitmeli. Bence, en azından, ortaöğretim başarı puanının katkısı düşürülmeli ya da liseye girişte olduğu gibi toptan kaldırılmalı.

Peki hocam geçen sene başarı sıralamaları vardı, bu sene de devam edecek mi?

Bu sene başarı sıralamaları Hukuk, Mühendislik, Mimarlık, Tıp ve öğretmenlik bölümlerinde devam edecek. Sıralamalarda herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Sıralamalarda bir değişiklik ya da yeni bir bölüm olursa, bu zaten Mart ayındaki sistemde sizlere açıklanmış olacaktır.

Hocam mesela sözel öğrencisi dil puanı da oluşturmak istiyor diyelim...

Dil sınavına zaten herkes giriyor neredeyse. Sınav pazar günü öğleden sonra olacak. Birçok aday dil sınavına da girebilir.

Gençlere ne öneriyorsunuz hocam? Nasıl çalışsınlar? 

Uzmanlar ve pslikologlar bununla ilgili şunu söylüyorlar, sabah 10.00'da deneme sınavı yapacaklar. Yapamadıkları sorulara sonrasında bakacaklar. Evlerinde deneme sınavı yapabilirler. Ama unutmayın ki sınav ortamı çok farklı bir ortamdır. Evde yaptıkları denemeleri ısınma olarak düşünsünler. Sınavın sabah 10.00'da olmasının sebebi de, vücüdun fiziksel olarak da hazır olması gerekiyormuş. Tekrar söylüyorum; bu sınav sistemi yeni olduğu için 2 - 2 buçuk ayda adapte olma durumu olacaktır. Bununla birlikte muhakkak ikinci sınav için alan bilgisini iyi çalışsınlar. Ve adaylar sınavı birinci ve ikinci oturum olarak ayıramazlar. İkisi bir bütündür. İkisine de tamamen hazırlıklı olmalılar.

Veliler nelere dikkat etsinler?

Şunu söyleyeyim, velilerin hiçbiri bu sınava girmediler. Özellikle okulun rehber öğretmenine ve branş öğretmenlerine bu işi bıraksınlar. Onlar bizlerden çok daha iyi biliyorlar. Tercih döneminde de mutlaka okulun rehber öğretmenlerine danışsınlar. Bu yıl zorlu bir tercih dönemi olacak. 

Hocam üniversitelerin bakışları, yaklaşımları da farklı olur mu sizce?

Sıralama olacağı için değişen bir şey olmayacak bu konuda. Birinci sınavda netler full olsun, ikinci sınav da alanına göre olacak zaten. Buna göre hazırlık yapılmasında fayda var.

Hocam çok güzel ipuçları verdiniz teşekkür ederiz. Mart ayında da CNN TÜRK'te "Başarıya Doğru" TV programınıza başlıyorsunuz. Ödüllere de doymuyorsunuz ayrıca hocam. Biraz bahsedelim istiyorum.

Benim çok iyi bir ekibim var. Yapımcım ile kardeş gibiyiz. Ekranın arkası da vardır, o arka da büyük bir araştırmadan oluşur. 13 tane genç devamlı araştırma yapıyorlar. Bütün kanallardaki eğitim programlarını izliyorlar, programa katılacak olan okulları da araştırıyorlar. Bu bir ekip işi, ekibimizin başarısıdır. Ödüllere gelirsek, inanın ödül verenlerin hiçbirini ben tanımıyorum. Beni arıyorlar, hatta ben "siz beni tanıyor musunuz" diye soruyorum. "Hayır" denilse bile ekibime araştırmalarını rica ediyorum. Eğer bir tanıdık varsa arada, asla o ödülü kabul etmiyorum. 

Hiç öyle düşünmeyiz hocam. Siz çok net ve çok başarılısınız. Yılların verdiği bir tecrübe var ve aldığınız tüm ödülleri hak ettiğinizi biliyoruz. Kısaca ödüllerden bahsedelim mi?

Bir tanesi Kıbrıs'tan geldi, en iyi eğitimci ödülünü aldık. Program olarak da ödül aldık. Bu da çok önemli bir şey. Ayrıca çok baskı da görüyoruz eğitim programı başlasın diye.

Son söz olarak ne söylemek istersiniz hocam?

Son söz, sınav sistemi değişmiştir. Ama herkes için değişmiştir. Zor ise herkese zordur. 

Çok teşekkür ederiz bizi aydınlattığınız için hocam.

SAİT GÜRSOY KİMDİR? 1954 yılında doğan Sait Gürsoy, ilk ve orta öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde tamamlamış, ardından da Galatasaray Yabancı Diller Yüksekokulu’ndan mezun olmuştur. Gürsoy, 31 yıldır Sabah Gazetesi’nde eğitim yazarlığı yapmakta, ayrıca 12 yıldır CNN Türk’te “Başarıya Doğru” adlı eğitim programını hazırlayıp, sunmaktadır. Gürsoy’un diksiyon-spikerlik sertifikası ve eğitim koçluğu katılım belgesi vardır.Lise ve üniversiteye giriş konularında Türkiye’nin önde gelen isimlerinden olan  Gürsoy, 1987’den günümüze kadar yaklaşık 10 bin üniversite adayına ÖSYM’nin yaptığı puanlama ve yerleştirme hatalarını bularak yardımcı olmuş ve eğitim dünyamızın dikkatini çekmiştir. 

  

ÖDÜLLERİ: TurcoMoney Türkiye’ye ve dünyaya değer  katanlar ödülü, ”Sabah Gazetesi eğitim köşe yazarı, CNN Türk "Başarıya Doğru" eğitim programını hazırlayan ve sunan” Sait Gürsoy’a verildi.

KKTC’de Türkiye Yılın En İyi Eğitim Programı Ödülü, "Sait Gürsoy'la Başarıya Doğru" programına verildi.