Röportaj: Murat Günhan

Okuyucularımızın sizi biraz tanımaları için kendinizden bahseder misiniz?

Tabi ki memnuniyetle. Aslen İzmirliyim. Doğduğum, büyüdüğüm ve eğitimimi de tamamladığım yer yine İzmir. 1994 yılında Ege Üniversitesi Seramik Bölümü’nden mezun oldum. Evli ve bir çocuk annesiyim. Hala İzmir'de yaşıyorum ve bu şehri çok seviyorum. Radyo en büyük tutkum diyebilirim. Hayvanları ve doğayı çok seviyorum. Fırsat buldukça kitap okurum hatta fırsat yaratmaya çalışırım çoğunlukla. Araştırma ve geliştirmeyi, aynı zamanda mesleğimle ilgili yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri takip etmeyi seven biriyim. İnsan ilişkilerim kuvvetlidir ve genelde dışa dönük bir yapıya sahibim. Olaylara olumlu tarafından bakmayı da yaşam biçimim haline getirmeye çalışıyorum. Mutlu olma yolunda bunun şart olduğuna ve pozitif enerjinin beraberinde pozitifliği getireceğine inananlardanım. Evrene ne gönderirseniz o da size aynen iade eder çünkü.

Şu anda bir radyoda görev yapıyorsunuz. Yapmış olduğunuz işten bahseder misiniz?

Evet Amerika'da Los Angeles merkezli tüm dünyaya 24 saat yayın yapan bir radyoda Radıo Anatolıa'da program yapımcısı ve sunucusu olarak görev yapıyorum. Haftasonu yayına giren, kendi hazırlayıp sunduğum ''Senem'le hayata Dair'' programım var. Bu programda hayatın içinden her konuda konuşuyorum. İlginç gerçekler, püf noktaları, küçük hikayeler, şiirler, gündeme dair özel günlerle lgili bilgilendirmeler vs. Programımda ağırlıklı olarak Türk pop müziği şarkılarına ve isteklere yer veriyorum. Senem'le Hayata Dair dışında Emekli Amiral ve Araştırmacı Yazar Türker Ertürk'ün Radıo Anatolıa için hazırlayıp sunduğu Türker Ertürk ile Gündem programında kendisine sorularımla eşlik ediyorum. Sayın Ertürk ile birlikte Türkiye gündemine gerçekçi dokunuşlar yapıyoruz programda.

Kaç yıldır bu işi yapıyorsunuz?

Aslında kesintisiz olarak radyoculuk yapmadım. Üniversitenin bitimiyle birlikte radyoyla tanıştım. İzmir'de yayın yapan yerel bir radyoda, 93,6 Batı Radyo'da program yapımcısı ve sunucusu olarak çalıştım. Radyoculuğa sonrasında bir süre ara vermek zorunda kaldım ama içimde hep bir tutku olarak kaldı. Ve nihayet sihirli kutuya özlem, liseden sevdiğim bir arkadaşımla sosyal medyada karşılaşmamızla son buldu. Kendisi Almanya'da yaşıyor ve ismini Almanya, İsviçre ve İngiltere'de duyurmuş çok değerli bir ressam Türel Süt. Türel'in adına geçen yıl İsviçre'de Görme Engelliler Müzesi açıldı. Türel'le karşılaştığımızda ayrıca bir radyoda program da yapıyordu. Bir söyleşi yaptık ve sonrasında “Radyoya dönmek ister misin?” diye sordu. Böylece yeniden kıvılcım halinde bir kenarda yanmayı bekleyen radyo tutkum yeniden alevlendi .Bu anlamda Türel'e ne kadar teşekkür etsem az diye düşünüyorum. Önce, yine Amerika merkezli bir internet radyosu olan Radyo Türkiye Net’te haber spikerliği yaptım. Haberin yanısıra kendi hazırladığım 'Senem'le Hayata Dair' programımı da sunuyordum. O sıra tanıdığım değerli bir isim ünlü bir müzisyen İlhan Sami Özulu'yla Radıo Anatolıa'da radyoculuk hayatıma devam ediyorum şu an. İçimdeki bu radyo aşkıyla Radıo Anatolıa ailesinde olmaktan çok mutluyum. İlhan Bey'in bu anlamda hayatımdaki yeri çok büyük. Gerek bana sağladığı imkanlar gerekse bu meslekteki ilerleyişime katkılarıyla her zaman sevip saygı duyduğum ve duyacağım harika biri. İlhan Sami Özulu yönetiminde,  çok değerli isimler ve programlarıyla çok büyük bir aileyiz Radıo Anatolıa'da.

Radyoda dj olarak görev yapmak için herhangi bir okuldan mezun olmak gerekiyor mu?

Aslında kesin mezuniyet gerekiyor diyemeyiz. Bu meslekte sesi ve diksiyonu düzgün olup çok başarılar kaydeden insanlar var. Ancak her meslekte olduğu gibi radyoculukta da daha donanımlı olabilmek adına en azından ses eğitimi alınması gerektiğine inanıyorum. Üniversitelerin Basın yayın bölümünden mezun olup bu işi yapmak bence kariyer yolunu da daha hızlı aralamayı sağlar. Yeri gelmişken, gençlere de ileride mesleklerinde başarılı olmak ve kariyer yapmak istiyorlarsa öncelikle eğitimini almalarını sonrasında da çok çalışıp işlerine gönül vermelerini tavsiye ediyorum.

Neden radyo?

Neden Radyo? Güzel bir soru. Radyo bir tutku. Bir şekilde bulaştıysa kronikleşiyor ve hayat boyu peşinizi bırakmıyor. Ayrı kalsanızda bir süre, döndüğünüzde kaldığınız yerden aynı istekle sizi sarıp sarmalayan vefalı bir dost gibi. O minik sihirli kutunun içinden dinleyenlerinizle sadece sesinizle iletişim kurabilmek,dış görüntüyle ilgilenmeden sadece duyguları aktarıyor olmak muhteşem. Kitap okur gibi aslında. Hikayenin kahramanlarını kitap okurken dilediğiniz gibi siz canlandırırsınız gözünüzde. Bizler de öyleyiz. Gerçi teknoloji sayesinde artık yüzümüz de görünüyor ama yine de yayında sadece ses bağlayıcı oluyor. Herşeyden önemlisi de kendiniz oluyorsunuz radyoda, mimik yok, jest yok, ses ve duygu ve sizi görmeden hayran olan dinleyenleriniz herşeye değer inanın.

TV sektörüne geçmeyi düşündünüz mü?

Evet düşündüm ama hep radyo ağır bastı sanırım. İzmir'de iki kez Televizyonculuk yapma imkanı oluştu  ancak belki radyonun ağır basması belki de gelen tekliflerin zamanlaması gibi nedenlerle olmadı. Belki de radyoya daha sıcak baktım hep, ondandır bilemiyorum. Ama Tv ve radyo kardeş kurumlar. Belki ileride düşünebilirim. Radıo Anatolıa’nın projeleri arasında  görüntülü yayınlar da var, bu şekilde TV ye de ısınabilirim belki de kimbilir.

Radıo Anatolıa'dan biraz bahseder misiniz?

Radyo Anatolıa, 2012 yılında yayın hayatına Radyo Özulu adıyla başlamış bir internet radyosu. Radyo Özulu'nun yayın hayatına bir süre ara vermesinin ardından 12 aralık 2016 da yeniden bu kez Radıo Anatolıa adıyla kaldığı yerden devam etmekte. Radyonun merkezi los Angeles Amerika. Sahibi belki de birçok kişinin TRT yıllarından hatırlayacağı ünlü müzisyen Dr.İlhan Sami Özulu,aynı zamanda keman virtüyözü kendisi. TRT’de merhaba gece programının orkestrası Grup Evrimin de kurucusu. Tüm dünyaya internet aracılığıyla http://radioanatolia.us/ linki üzerinden 7 gün 24 gün 24 saat yayın yapıyoruz. Programcı kadromuz çok geniş ve  kendi meslek alanlarında çok değerli isimler var. Programlarımız daha çok eğitici, bilgilendirici tabi bunun yanısıra eğlence programlarımız da var. Programcı kadromuzu daha yakından tanımak isteyenler radyonun yayın linkinde programcılar kısmında kolaylıkla detaylı bilgiye ulaşabilirler. Bu kadar her biri kendi mesleklerinde tecrübeli ve birikimli kişilerden oluşan bir kadroda yer alıyor olmak benim için ayrıca bir onur. Biz her geçen gün daha iyi olabilmek adına sürekli gelişim içinde olan bir radyoyuz.

Radıo Anatolıa'yı youtube, facebook, twitter ve instagram sayfalarımızdan da takip edebilirsiniz. Biz her geçen gün daha iyi olabilmek adına sürekli gelişim içinde olan bir radyoyuz ve dinleyicilerimizi önemsiyoruz. Kısacası varolma nedenimizin dinleyicilerimiz olduğunun farkındayız. Bu farkındalıkla her zaman doğru, gerçek ve samimi bir yaklaşımla radyolarında oluyoruz.

Dinleyicileriniz sizi görmeden sesinizi duyarak hayal ediyorlar. Siz de aynı şekilde. Nasıl bir duygu?

Tarifi imkansız bir duygu. Düşünsenize yüzünü bile görmediğiniz insanlara samimi bir şekilde tüm duygularınızı aktarma şansı radyo. Programları hazırlarken konulardan tutun da çalacağım şarkılara kadar hep, yüzünü bile görmediğim insanları düşünerek plan yapıyorum. Duyguarımı daha samimi nasıl aktarabilirimi düşünüyorsun.Belki diyeceksiniz bu işten para alıyorsan karşılığını vereceksin elbet ama inanın öyle değil o mikrofonun başına oturduğunuzda en çok zevk aldığınız işi yapıyorsunuz düşüncesi yani manevi kısmı maddi kısmından daha çok etkiliyor sizi. Belki birçok iş sevmeden sırf para için yapılabilir ancak radyoculuk aşkla, sevgiyle yapılır ancak. Siz de kısa bir süre önce bir paylaşımızda mesleğinizin sizin için manevi hazzının daha önemli olduğunu vurgulamıştınız. İçinde sanat barındırıyorsa mesleğiniz muhakkak sevmek gerekir. Aksini düşünemiyorum bile.

Dünyanın her yerinden size kolaylıkla ulaşabiliyorlar mı?

Evet tüm dünyaya yayın internet üzerinden gerçekleştiği için internet olan her yerde Radıo Anatolıa'da var. Bazen mhz soruyorlar bize, tüm dünyaya yayın yapabilmek için internet en etkili seçenek. Mhz le sadece bölgesel ya da ülkesel ulaşım sağlayabilirsiniz. Çağ teknoloji çağı. Geçenlerde İsveç radyoculukta mhz dönemini kapattığını açıkladı. Yayınlarını artık internet üzerinden yapacaklar. Çağa ayak uydurarak ilerlemek adına bu bir başlangıç ve devamı gelecek diye düşünüyorum.

Yapmış olduğunuz iş bir  kadın için ideal mi?

Kadın erkek olarak ayırmayayım ama sevebilecek, gönül verebilecek ve tabiki de sesi güzel, diksiyonu ve konuşması düzgün, biraz da hayat ve bilgi birikimi olan herkes için ideal bir meslek. Şiddetle tavsiye edebilirim. Alacakları hazza bizzat kefilim bile diyebilirim.

Radyolarda yeni işe başlamak isteyen arkadaşlara ne önerebilirsiniz?

Bir önceki sorunuzda belirttiğim özelliklere özgüvenlerini de katmak suretiyle severek yapabilecekleri mesleklerden biri radyoculuk. Ama sürekli araştırmalı, çalışmalı, gündemi yakından takip edebilmemliler. Bir de kitap okumayı seviyorsanız eğer ki kitap okumak kelime hazinenizi geliştirir, o zaman tamamdır. Hayatı ,yaşamayı, insanları seviyorsanız biraz da duygusalsanız, sonuna kadar diyenlerdenseniz şayet sanatla içiçe meslekler tam size göre demektir. Radyoda sanat icra ediyorsunuz çünkü konuşma sanatını.

Hep merak etmişimdir Radyoda dinlettirdiğiniz her sanatçıdan izin mi alıyorsunuz?

Türkiye dışında birkaç şarkıcı haricinde telif haklarında sorun yok. Çünkü yayını yaptığımız web adresimiz ".us" ile biten bir 'domain name'.  Ancak ".tr" ile bitseydi telif haklarında sorun olurdu. Radıo Anatolıa olarak biz telif hakkı almıyoruz,  kaydımız ve yayın orijini ABD olduğundan teliften muafız. Ancak radyo Türkiye'den tr. domainiyle yayın yapıyor olsaydı telif hakkı alma zorunluluğu doğardı.

Sanatçıların şarkılarını dinletmemesi gibi durumlar oluyor mu?

Hayır, genel olarak ifade etmem gerekirse telif hakkı alındıktan sonra her sanatçı için ayrı hak almaya gerek olmadığından sanatçının şarkısını dinlettirmemesi gibi bir durum da söz konusu olmuyor.

Hiç eleştiri aldığınız durumlar oldu mu?

Olmaz mı elbette oldu. Eleştirilere açık olduğunuz müddetçe aklınıza gelebilecek her konuda başarı kapılarını daha fazla aralarsınız. Eleştiriler yapıcı olduğu müddetçe size kazanımlar sağlar. Ben haber spikerliği yaptığım dönemde tabiki sunumlar daha ciddi ve tok bir sesle olduğundan kendi programıma bu ses tonunu taşımışım farkında olmadan. Çok donuk ve sert bir ifade kullanıyorsun eleştirileri aldım birkaç dostumdan. Sonra acaba mı dedim ve kendimi dinledim. Evet aynen söyledikleri gibi samimiyetten uzak ve ciddi bir ses tonu var. Bu eleştiri farkındalığımı arttırdı,yapılmasaydı belki de programı birkez dinleyen bir daha açmayacaktı bile radyoyu. Eleştiriler gelişim sağlar buna inanırım,daha da öğrenecek çok şeyim olduğunu biliyorum. Her an ve her gün yeni şeyler öğrenmek, kendimi geliştirmemle doğru orantılı olarak ilerleyecek.

Müzik sizce nedir?

Müzik bir yaşam biçimi.Duyguların ifadesinde başka bir dildir, evrenselliktir müzik. İnanırmısınız her ne işim olursa farketmez müzik eşliğinde yaptığımda kendimi daha motive hissederim ben. Müzik sevincime hüznüme ortaktır hep,hayatımın merkezi bile diyebilirim. Müzik olmadan asla.

Genelde ne tarz müzik istekleri oluyor?

Benim programımı düşünürsek formatı gereği Türkçe Pop olduğu için istekler de o yönde geliyor. Başlarda sadece hareketli şarkılara yer verirdim ama dinleyicilerimin isteklerine baktığımda slow şarkılara da yer vermem gerektiğine kanaat getirdim. Ve şu anda Türkçe pop olmak kaydıyla karma olarak çalıyorum.

Radyoda herkes sizin yapmış olduğunuz işi yapabilir mi?

Bu soruyu iki şekilde algıladım. ilki diğer programcı arkadaşlarım yapabilir mi diye? önce onu yanıtlayım. Programcılarımızın başta da belirttiğim gibi, hepsi kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili programlar yapıyorlar. Benim tarzım, bebeğim dedğim kendi programım. Aslında radyocular yaptıkları programlarla kendi kişiliklerini ve uzmanlıklarını da yansıtırlar.

Diğer bir algı herhangi biri yapabilir mi gibi oldu.

Eğer benim kadar sevip gönül verirlerse bir de radyocu olabilme özelliklerini taşıdıkları müddetçe neden olmasın elbette yapabilirler.

Yayınınız kaç saat sürüyor?

Benim programım haftanın 3 günü, 1 ana program, 3 tekrar olmak üzere 4 kez yayınlanıyor. Bunun nedeni ise tüm dünyaya yayın yapan bir radyo olmamız ve dünya ülkeleri arasındaki saat farkları. Herkes dinleyebilsin diye Cuma cumartesi ve pazar günleri toplamda 4 kez yayında oluyor. Program sürem ise 45 dk. Konuşmamızın başında da belirttiğim gibi ''Türker Ertürkle Gündem'' programında da sunuculuk yapıyorum. Bu programda pazartesi salı çarşamba ve perşembe günleri yayında oluyor. Yine 1 ana program 3 tekrar olmak üzere. Programın süresi max. 30 dk.

Bu mesleği seçmeseydiniz ne yapmak isterdiniz?

Bu soruya cevabım hiç değişmiyor aslında radyoculuğa rakip başka bir meslek hevesim yok. Ama radyoculukla hiç tanışmadım varsayalım, o zaman öğretmen olmayı isterdim. Bildiklerimi aktarmayı seven bir kişiliğim var çünkü. Bir de çok kutsal bir meslek. Bu vesileyle başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimize de sizin aracılığınızla sevgi ve saygılarımı sunmak ve Ulu Önder Atatürk'ü özlemle andığımı söylemek isterim. Gelecek nesil onların elinde yoğruluyor. Bu anlamda çok değerli ve kutsallar benim için.

Siz de radyo dinliyor musunuz?

Günün büyük kısmını müzik dinleyerek geçiririm. Kitap okurken, Evde işlerimi yaparken, yolda yürürken hep müzik var hayatımda. Dolayısıyla radyo dinlemeyi çok seviyorum ve dinliyorum da.

Canlı yayın konuklarınız oluyor mu?

Programımın formatına çok uygun olmadığı için tercih etmiyorum ama ileride olabilir, belki başka bir program daha yapabilirim. Ama şu anda Radıo Anatolıa'da sevgili İlhan Sami Özulu Batı yakası adlı programını konukları eşliğinde yapıyor. Bu şekilde programına canlı yayın konuğu alan başka programcılarımız da var. Ancak ben şimdilik programımın formatından memnunum ve değiştirmeyi düşünmüyorum.

Yapmış olduğunuz işin size ne avantajları var?

Öncelikle manevi hazzı var bu herşeye değer. Sonrasında sürekli araştırma öğrenme ve öğrendiklerimi dinleyiciye aktarma üzerine yaptığım bir program olduğu için ''Senemle hayata dair'' sürekli yeni şeyler öğreniyorum. Tabi bu arada edindiğim tecrübe de başka bir kazanım.

Ne kadar süre daha bu işi sürdüreceksiniz?

Herşeyin başı sağlık. Sağlığım elverdiği müddetçe radyo beni bırakana kadar ben onu bırakmam diyorum.

Bundan sonraki hedefleriniz nedir?

Tabiki en başta işimde ve kariyerimde hep ve daima daha ileri gitmek, sesimi daha geniş kitlelere duyurmak. Bunun içinde çalışmak çalışmak ve çalışmak.

Hayallerinizin peşinden koşar mısınız?

Ben oğlak burcuyum. Burcumun bazı özellikleri de kişiliğime yansımış ister istemez. Bunlardan biri de daha çok gerçekçi olmam. Pek hayalperest olduğum söylenemez aslında. Ayaklarım genelde yere bassın, adımlarım sağlam olsun isterim.  Ama hayal kurmakta güzel tabi kendinizi çok fazla kaptırmadığınız müddetçe. Ben de hayal kurarım ama hayallerim bile ulaşabileceklerim olur. Önemli olan hayallerinizi gerçeğe çevirmek için vereceğiniz uğraşa hazır olmak. Gerçekçi hedefler ve hayaller sonunda hüsrana uğratmaz aksine başarı getirir düşüncesindeyim.

Ev işleri ile aranız nasıl?

Valla aslında ev halkı bundan pek bir muzdarip. Fazlaca titizim diyebilirim. Ancak baktım ki bu titizlik eşimin ve çocuğumun kendi evlerinde rahat hareket edememesine  ve tedirgin olmalarına yol açıyor bu yönü biraz törpülemeye başladım. Ama temizliği seviyorum. Yemek yapmayı ve mutfakta vakit geçirmeyi seviyorum diyebilirim.

Bir oğlunuz var. Onun geleceği için planlar yapıyor musunuz?

Henüz 10 yaşında ama evet yapıyoruz. Maalesef Türkiye'de eğitim sistemi çokta iç açıcı değil, daha sosyal olması  ve yetenekleri doğrultusunda daha iyi eğitim alabilmesi için eşimle birlikte Efe için kolej eğitimini tercih ettik. Elimizden geldiğince eğitimiyle yakından  ilgileniyoruz ve verebileceğimiz en güzel şartları sunmaya çalışıyoruz. Efe lisanslı basketbolcu aynı zamanda. Sporu hayatından çıkarmasını hiç istemiyoruz. İleride kendine yetebilen, özgüveni yerinde ve başarılı bir birey olabilmesi çok önemli. Efe çok duygusal bir çocuk. İleride bu yönüyle başarılarını birleştirebilirse eğer hem çevresi tarafından sevilen, hem de vicdanlı ve saygılı bir birey olabilir diye düşünüyorum. Hedefimiz ebeveyn olarak, onu iyi yerlerde sevdiği işi ve hayatı yaşarken görmek olur sadece.

Radyonun dışında sosyal bir kişi misiniz?

Hemen hemen diyebiliriz. Ev hayatını çok seviyorum aslında ama sosyal çevrem de var elbet. Fırsatlar yaratıp sevdiklerime biraraya gelmeye çalışıyorum. İnsan ilişkilerim çok iyidir, girdiğim topluluklarda çok neşeli biri olarak görülürüm her ne kadar dışardan soğuk biri gibi görünsem de tanıdığım insanlar hep sonradan ne kadar sıcakkanlı olduğu ve hakkımda yanıldıklarını söylemişlerdir. Hayvanları ve doğayı çok severim,sokak hayvanlarını elimden geldiğince beslemeye ve onlara sevgi göstermeye çalışırım.Doğayı çok severim doğayla içiçe olmayı, yeni yerler görmeyi. Çocuğum henüz küçük olduğu için programlarımı şimdilik ona göre düzenliyorum ama ilerisi için en büyük hedefim bir Türkiye turu olacak öncelikle. Ülkemin bütün güzelliklerini görme imkanı bulabileceğim günleri iple çekiyorum.