Röportaj: Elif Günay

Aranjör, besteci, söz yazarı ve yorumcu Ozan Beydağı, Nejat Alp ile birlikte 2006 yılında seslendirdiği ve büyük yankı uyandıran “SEN MİYDİN SEVGİLİMİ ÇALAN (ARKADAŞIM)” adlı şarkısını, ilk solo projesinde müzikseverlere sundu. 

Yıllardır güncelliğini koruyan “SEN MİYDİN SEVGİLİMİ ÇALAN (ARKADAŞIM)” adlı şarkısını, yepyeni bir sound ve versiyonları ile hazırlayan Ozan Beydağı,’nın single çalışması dillerden düşmüyor. Bizlerde Ozan Bey ile bir araya geldik. Bilmedikleriniz, duymadıklarınız ile sizlerle...

Ozan merhaba, nasılsın?

Merhaba Elif . Müzik olduğu sürece her zaman iyiyim.

Büyük ses getiren "Sen Miydin Sevgilimi Çalan ( Arkadaşım)" şarkınızı yep yeni versiyonla sevenlerinizin karşısına çıkarıyorsun. Nereden geldi bu fikir?

Aslında yeni şarkılar hazırlamış bitirmiştim. Prodüktörüm aynı zamanda yakın dostum Sertaç Ekiz’ e dinlettiğimde bana; “Evet bunlar çok güzel şarkılar fakat senin elinde daha önce düet yaptığın ve herkesin bildiği sevdiği bir şarkın var neden onu tekrardan yapıp çıkarmıyoruz? İnsanlar piyanist ozan mizansenini Ozan Beydağı ile artık örtüştürmeli” diyerek fikrimi değiştirdi. Çokta iyi yaptı bence.

Şarkı tek şarkılık single olarak çıktı. Ne tür değişiklikler yapıldı ve kimlerle çalıştın?

Evet, tek şarkı fakat iki versiyon yaptım. Birincisi slow (yavaş) olan klibimizin versiyonu. Onda trafik olarak bir değişiklik yok. Aslından kopmamaya çalıştık. Tabi daha güncel bir sound ve farklı armonilerle yaptık. Bu kez şarkıyı birlikte yaptığım çok değerli besteci, aynı zamanda İstanbul’ da bu yola birlikte çıktığım dostum Tolga Çimener ile seslendirdim. Ama bu sefer sevgilisi çalınan benim :)… Diğer versiyonda club sound ile hızlandırarak yaptık, remix gibi yani. Bunu tek olarak seslendirdim. Kimlerle çalıştım; hepsi sektörün en iyileri müzikaliteleri ve kişilikleri tartışılmaz arkadaşlarım. İsimlerini geçirmek istiyorum çünkü gece gündüz demeden hiçbir şey gözetmeksizin benim için ve sizler için büyük bir titizlikle çalıştılar. (Mehmet Akatay, Turgut Özüfler, Gökhan Varol, Selahattin Güzelel, Sergen Güzelel, Ulaş Uysal, New World Strings, Oğuz Mühürdar, Suat Durmuş,) Her birine tekrar tekrar teşekkür ediyorum…

Aslında bizler bu şarkıyı 2006 yılında Nejat Alp'le birlikte sizden duymuştuk. Şarkı çok büyük bir ses getirmişti, dilden dile dolaşmıştı. O zaman en büyük çıkış yapan şarkılardan biri diye bilir miyiz?

Kesinlikle diyebiliriz. Yıl 2017 olmuş halen daha birçok sinema filmi, dizi film, reklam filmi, tv show programlarında yer alıyor. Her şeyden önce Türkiye’nin ilk iki erkek düetidir. Bizden sonra Murat Boz - Soner Sarıkabadayı, Rafet El Roman - Yusuf Güney vs vs birçok isim birlikte düet yaptı.

Aslında şarkının büyük bir hikayesi var. Konuyla ilgili birçok şey de yazıldı, söylendi. Tekrar üzerinden geçecek olursak ne söylersin?

Şarkının hikayesi dinleyicinin kendisinde var. Yani herkes de böyle bir yaşanmışlık veya benzeri bir durum olmuştur. O yüzden samimi ve sıcak geldi insanlara. Bizdeki hikayesi de şöyle; Nejat Alp’ in albümünü çalışırken kendisi gelip “Bu albüme bir lokomotif parça lazım” dedi ve yıllar önce Mıchael Jackson ve Paul Mccartney’in birlikte okuduğu ‘The Gırl Is Mıne’ şarkısının Türk versiyonunu yapalım” diyerek fikri verdi. Sonrasında Tolga ile oturup çalıştık. Kısa sürede bu şarkı çıktı. Hemen aranjesi canlıları okuması vs yapıldı albüm çıktı, klip bu şarkıya çekildi derken patladı. Olay bu. Yani biz yaşamadık :)) 

Bu kez düetinizi Tolga Çimener ile yaptın. Geri dönüşler nasıl oldu?

Yine dillerde ve keyifle dinlenildiğini duyuyorum. Bu beni çok mutlu ediyor tabi ki. İnsanlar sosyal medya hesaplarından paylaşıyor, yorumlar yapıyor. Yine sahiplendiler şarkımızı. Şarkının ilginç bir büyüsü var eskimiyor. Eskiden hain piyanist Ozan’dım, şimdi mağdur olan benim; hain olan besteci Tolga :) 

Şarkıya güzel de bir klip çektiniz. Klip çekimleri nasıl geçti, biraz detay verir misin?

Yönetmenliğini sevgili dostum Barış Sarıdede yaptı ve bir kere onun enerjisi sayesinde müthiş eğlendik. Bazen gülmekten karnımıza ağrılar girdi :)). Ekip harikaydı. Öz abim klipde oynadı, karşımda beni teselli eden adam o mesela. Buradan ekibe de teşekkür ediyorum (Melih Bora, Metin Soltay, Hasan Tozan, Nejat Uçarer, Sebahattin Pektaş, İlkay Uzunay, Seda Gülsümbül, Gamze, Tekin, Taci, Pera Restaurant)

O zaman ki yaşanan çalışma ortamı böyle güzel bir şarkıyla buluşmamızı sağladı belki de, değil mi?

Tabii ki, o dönem bir fikirle başladı ve Türkiye’ye mal oldu.

Arkadaşıyla sevgilisi arasında kalan, sevgilisi ya da arkadaşı tarafından üzülecek olaylar yaşamış herkesin, hatta hemen hemen her insan için hayatı anlatan bir şarkı diyebilir miyiz? Bu şarkı insan olmaktan bahsetmiyor mu aslında? 

Evet, Elif. Hemen hemen her insanın başına gelebilecek bir tema. İnsanlığı, dostluğu, sevgiyi anlatıyor. Sevgi ne güzel şey değil mi?

Şarkı çıktıktan sonra “Beyaz Show”da, ”Leyla Mecnun” dizisinde hatta “3 Adam” programında Cem Yılmaz ve Oğuzhan Koç tarafından da seslendirilmişti. Özellikle Cem Yılmaz’ın performansı çok beğenilmişti. Nasıl değerlendiriyorsun?

Evet, hepsi çok güzeldi. Ben mizahı çok seven biriyim, hatta çevrem tarafından bu yönümle bilinirim. Mizah ustalarından şarkımı duymak beni çok mutlu etmişti. Cem Yılmaz performansı çok iyiydi. Cem Bey şarkıyı o kadar benimsemiş ki kemanlarına kadar ezberlemiş hatta orkestraya “tırman” dediğinde gülmekten çalamadılar :)))

O yıllarda da şarkı çok dinlendi ama şimdi sosyal medyanın gücü o kadar fazla ki herkes şarkıyı paylaşıyor, seslendiriyor; bununla ilgili ne söyleyeceksin?

Evet, sosyal medya günümüzde bir kriter oldu diyebiliriz. Şarkıyı beğenen, okuyan, paylaşan tüm dinleyicilerime teşekkür ediyorum. Onlar için daha güzel şeyler yapmaya gayret göstereceğim.

Biraz sana değinelim istiyorum. Nasıl bir çocuktun?

Müzik delisi bir çocuktum. Mutfak kaplarıyla başladım müziğe :))

Çok küçük yaşlarda damarlarınızda hissedersiniz, içinizde bir kıpırtı dolaşır; sizi bir yerlere bir şeylere sürükler. Netice ortada işte…

Sence arkadaşlık nedir?

Artık merhaba dediğimize, arkadaşım der olduk. Hatta demeden dahi tesadüfen sosyal medya da takip etsek veya “Arkadaş” olsak dahi “O Benim Arkadaşım” diyoruz. Halbuki böyle değil. Ortada paylaşım yoksa arkadaşlıkta yoktur! (Paylaşımdan kasıt resim veya video değil) Yani arkadaşlıklar, dostluklar kolay kazanılmıyor dikkat etmeli !!!

Müzik yaşamını seçtiğinde ailenizin tepkisi ne oldu?

Ailem bana her zaman destek oldu. Hep arkamda güçlerini hissettim, başarılı olmam için ellerinden geleni yaptılar. Bugünlere onların ve çalışmalarımın sayesinde geldim. Allah onları başımdan eksik etmesin, canım ailem…

Sen aynı zamanda Aranjör, besteci, söz yazarı ve yorumcusun. “Bu zamana kadar kendinle gurur duyduğun 5 çalışman” desem neyden bahsedersin?

Keman partisyonlarımı çok beğenirler, yönetmenliğim, okuma koçluğum, editlerim, armoni anlayışım da insanların övgüsünü almıştır. Zaten aranjörlüğün, yönetmenliğin temelleri bunlar. İnsanların çalışmalarımda bunları beğenmesi ile gurur duyarım. Güzel şarkı söylediğimi de söylerler, daha ne olsun; çok şükür. 

Yakın tarihte ne tür projeler bizleri bekliyor?

Yaz için başarılı DJ arkadaşım hatta “Sen Miydin Sevgilimi Çalan”a radyo versiyon yapan sevgili Can Demir ile sözü ve müziği değerli Dostum Nilüfer Bektemur‘a ait çok güzel bir parça hazırlıyoruz. Yazın bombası diyebiliriz. Orta bir ritme sahip yine duygulu bir şarkı geliyor. Bayılacaksınız… Sonrası da hazır ama sürpriz :)

Konser ya da sahne programlarınızda neler var?

Yaz için sahil yörelerindeki mekanlar için bir turne hazırlığımız var. Yeni şarkımızın prodüksiyonu ve genel anlamı ile konserler olacak. Ayrıca yeni şarkı ile birlikte de yurtdışı konserlerine ağırlık verip, yurtdışındaki dinleyicilerimizle buluşmak için çeşitli anlaşmalar yapıyoruz.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?

Son dönemlerde müzik sadece internet ile anılır oldu, müzikal başarıyı Youtube’da tıklanmalara takılmış bir halde görüyoruz. Sektör de dinleyici de bunun farkına varmalı. Bundan kurtulmamız lazım. Birçok insan sadece biraz daha izlenmiş olmak için hileye başvuruyor. Müzik yapmak veya müzisyenlik böyle bir şey değil, olmamalı. Eğer gerçek müzisyen ve sanatçılara değer verilirse, sektör daha iyi bir hal alacak. Dinleyicilerin ve müzikseverlerin duyarlı olması, kaliteye değer vermesi gerekli. Geçmişimizi, müzikalitemizi, özellikle de Türk Sanat Müziği’mizi unutmamak gerekir diye düşünüyorum.

Ozan’cığım bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederim. Tekrar görüşmek dileğiyle…

Ben de teşekkür ederim Elif. Sana da başarılar… 

Doğum Tarihi: 2 Haziran 1981

Burcu: İkizler

En sevdiği huyu: Duygusallığı

En sevmediği huyu: İnat ve Küsen

En sevdiği renk: Mavi

Uğurlu sayısı: 2

Uğurlu günü: Çarşamba

En sevdiği çizgi film: Bugs Bunny

En sevdiği söz: Başarıya bir adım kala vazgeçme!