Müziğin ruhuyla notaların besiniyle ruhumu besleyip büyüten Türk halk müziğin güçlü ve sevilen sesi Deniz Toprak ile biz de Önce Vatan Gazetesi olarak Özel bir röportaja imza attık…

Röportaj: Aziz Karataş

BİZE KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ, DENİZ TOPRAK KİMDİR?

    Aslen Siirtliyim. Siirt’in Kurtalan ilçesinde doğdum. Ben 2 yaşında iken babamın işlerinden dolayı İstanbul’a geldik ve o günden itibaren İstanbul’dayım. Evliyim ve Asya isminde dünyalar tatlısı bir kızım var. Şimdi müzik hayatımın yanında dünyanın en kutsal görevi olan annelikle uğraşıyorum.

MÜZİK YAŞAMINA NASIL BAŞLADINIZ?

       İlk amatör albüm çalışmamı (1996) lise yıllarında yaptım. O yıllarda, çeşitli “Halk Evleri” ve “Kültür Merkezlerinde” konser çalışmalarında bulundum. Çeşitli programlarda Solist ve Solist altı çalışmalarım oldu. Bunun yanı sıra çeşitli sanatçıların albümlerinde ve film müziklerinde vokal olarak yer aldım. 

      2000 yılında Türk Halk Müziği’ ne dair Repertuar, Tavır, Nota, Makam ve Bağlama dersleri almaya başladı. Bunun sonucunda da Türkü söylemeyi, Nota okumayı, Bağlama çalmayı, Yöre ağızlarını ve Makamları öğrendim. 

     2007 yılında da “TÜRKÜMOLASI” isimli ilk profesyonel albüm çalışmamı yaptım ve böylece müzik hayatım tam anlamıyla başlamış oldu. 

SİZİ MÜZİĞE ÖZENDİREN ŞEYLER NEDİR?

     Klasik olacak belki ama çocukluğumdan itibaren elime ne alsam mikrofon olarak kullanarak şarkılar söylüyormuşum. Ortaokul ve lise yıllarında deli gibi Sezen Aksu, Nilüfer, Kayahan, Gülden Karaböcek şarkıları dinler ve onların şarkılarını söylerdim. Mikrofon, alkış, sahne bunlar beni müziğe özendiren şeylerdi.

İLK ALBÜMÜNÜZÜ ÇIKARTMAYI NE ZAMAN VE NASIL DÜŞÜNDÜNÜZ? BUNU GERÇEKLEŞTİRMEK SİZİN HAYALİNİZ MİYDİ? 

    Çocukluğumdan beri en büyük hayalimdi ses sanatçısı olmak. Yani ben doktor olacağım, avukat olacağım diyen bir çocuk değildim. Aklımda hep sanatçı olmak fikri vardı. Müziğe başladığım ilk günlerden itibaren bir albümümün olmasını çok istiyordum ve ilk albümümü kendimi tam anlamıyla hazır hissettiğim 2007 yılında çıkarttım.

AİLENİZ, SİZİN MÜZİK YOLCULUĞUNUZDA YER ALDI MI? ONLARIN BU KONUDA SİZE YANSIYAN FİKİRLERENİ ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?

    En büyük destekçim annemdi. Babam kesinlikle müzikle ilgilenmemi, sanatçı olmamı istemiyordu. Hak ettiğim değeri bulamayacağımı, üzüleceğimi düşünüyordu hep... Bende ilk zamanlar mecburen babamdan gizli gizli müzik dersleri almaya başladım maalesef. Çünkü müzikten başka bir yol tercih edeceğimi hiç sanmıyordum. İlk albümüm çıkmaya yakın, babam bendeki müzik aşkına artık direnemedi ve o da beni desteklemeye başladı. Şimdilerde de benimle acayip gurur duyuyor ve buda beni çok mutlu ediyor.

SANATÇILARIN TOPLUMDA Kİ GÖREVLERİ NELERDİR?

   Sanat, evrensel bir dil olarak, insanlar arasında sevgi, barış, dostluk, dayanışma bağlarını güçlendirir. İnsanlar arasında kalıcı köprüler oluşturur.

    Sanatçıda toplumun önemsediği ve değer verdiği, öğreten, aydınlatan, örnek olan insanlardır. Bu bağlamda da sanatçılara çok büyük görevler düşüyor. 

   Mesela sanatçının topluma karşı kişisel sorumluluklar taşıması gerektiğine inanıyorum. Her şeyden önce, düşünce ve yaşam biçimiyle örnek alınması gereken bir insan olmasının bilincini taşıması gerekiyor.

   Ayrıca sanatçı; kültürü, bilgisi, ilgisi, davranışları ile, kısaca kişiliğiyle toplumu pozitif yönde etkileyebilmeli ve bu yönde insanlara katkıda bulunmalı, topluma kalıcı eserler bırakmalı. İşte o zaman bir kişiye gerçek sanatçı diyebiliriz.

BİR SANATÇI OLARAK DİNLEDİĞİNİZ VE BEĞENDİĞİNİZ SANATÇILAR KİMLERDİR?

     Sezen Aksu, Linet, Zara, Asala Nasri, Ümmü Gülsüm, Mustafa Ceceli, Müslüm Gürses, Neşet Ertaş, Mahsuni Şerif, Çekiç Ali ve daha adını buraya yazmakla bitiremeyeceğim bir çok sanatçıyı severek dinliyorum.

ZAMANI GEÇMİŞE ALMA İMKÂNINIZ OLSA TEKRARDAN SANATÇI OLMAK İSTER MİYDİNİZ? NEDEN? 

    Biraz abartılı bir cevap olacak belki ama bir değil bin kere de gelsem dünyaya yine müzikle ilgilenmek, sanatçı olmak isterdim herhalde. Çünkü daha önce de dediğim gibi başka bir meslek bu kadar mutlu edemezdi beni. Rabbime binlerce şükürler olsun ki bana sevdiğim işle uğraşmak gibi bir nimet nasip ettiği için. Dilerim herkes sevdiği işle meşgul olur. 

SANAT DÜNYASINDA BİR ŞEYLERİ DEĞİŞTİRME ŞANSINIZ OLSA NELERİ DEĞİŞTİRİRDİNİZ?  

   Müzik evrensel bir dildir arabesk-pop-caz-rock her türünü severiz dinleriz elbet ama önce can sonra canan… Bizi biz yapan kültürel değerlerimize daha çok önem verirdim, gençlerimize kendi öz kültürünü, öz müziğini tanımaları sevmeleri için çalışmalar yapan sanatçılara daha çok önemser, desteklerdim.

EĞER SANATÇI OLMASAYDINIZ HANGİ İŞLE MEŞKUL OLMAK İSTERDİNİZ?

    Aslında bu soruyu bende kendime bazen soruyorum ama inanın cevap veremiyorum. Çünkü gerçekten kendimi sanatın dışında bir iş ile uğraşırken düşünemiyorum. Müzik olmasa, resim, resim olmasa, tiyatro ama kesinlikle yine sanatın bir dalı ile ilgili bir işle uğraşıyor olurdum diye düşünüyorum.

 TÜRKİYE DE SANATÇI OLMAK ZOR MUDUR?

    Sanatçı olarak eserlerimizi bir dizi mücadele, çaba, acı, mutluluk, kabul ve reddediş içeren süreçlerden geçerek ortaya çıkarıyoruz. Bu süreç hemen hemen dünyanın her yerinde zordur ancak kabul etmek gerekir ki ülkemizde çok daha zor... 

    Çünkü sanat konusunda yeterince ilgili olmadığımızı düşünüyorum. Toplum olarak, düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eden, gerçekten yüksek sanat değeri taşıyan işler yerine daha popüler, tabiri caizse beynimizi uyuşturan işleri tercih etmeye meyilliyiz. Buda toplum olarak öz kültürümüzün kaybolmasına yol açtığını düşünüyorum. Maalesef günümüzde gerçek sanatçı dediğimiz üreten, kültürümüze katkıda bulunan, öz kültürümüzü ileriye taşımaya çalışan sanatçılara hak ettikleri saygı ve sevginin verilmediğini, daha çok suni gündem yaratan, medyada yer almak için şekilden şekile giren insanlara önem verildiğini düşünüyorum. 

    Toplumsal yaşamı hiçbir zaman sanattan bağımsız düşünemeyeceğimize göre her toplum kendi sanatına ve sanatları icra eden sanatçılarına büyük önem vermesi gerekiyor. Bunun içinde siz basın ve medya çalışanlarına da büyük görevler düşüyor. Umarım ilerleyen yıllarda bu durum değişir ve sanatçılarımız hak ettikleri değeri görürler. 

SAHNE VE KONSER ÇALIŞMALARINIZ VAR MI?

   Evet. Perşembe ve Cuma günü İstanbul’da sürekli sahne aldığım iki yer var. Bunun dışında, festivaller, konserler sürekli devam ediyor. Bu aralar yurtdışı konserlerim yoğunlukta. Benim için aslında yurtdışı konserlerinin ayrı bir önemi var. Gurbette olup, memleket özlemi çeken insanlarımızın bir nebze olsun özlemlerini giderebilmek, onlara memleket havasını hissettirmek beni çok mutlu ediyor. Dinleyicilerim konser takvimimi web sitemden ve sosyal medyadan beni takip ederek öğrenebilirler.

GELECEK İLE İLGİLİ PROJELERİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ? BUNDAN SONRA Kİ HEDEFLERİNİZ NELER?

   Şu anda TRT Müzik kanalında yayınlanacak olan bir program için çekimlerimiz son sürat devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda bu programda izleyicilerle buluşacak. Aslında benim en büyük hedefim topluma kalıcı eserler bırakıp, gelecek nesillere örnek olacak nitelikle işler yapmak. Bu yolda da emin adımlarla ilerlediğimi düşünüyorum.

SİZCE ÖNEMLİ OLAN ÇOK ŞEYE SAHİP OLMAK MI, AZ ŞEYE İHTİYAÇ DUYMAK MI? EN FAZLA NELERE SAHİP OLMAK İSTERSİNİZ?

Bence önemli olan hayatta çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır. Bu konuda da Eflatun’nun sözleri aklıma gelir hep;

“İnsanoğlu çocukken sıkılırlar, büyümek için acele ederler. Ne var ki daha sonra çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler, ama sağlıklarını geri almak için para öderler. 

Yarından endişe ederken bugünü unuturlar.

Dolayısıyla ne bugünü ne yarını yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi de ölürler.”

Bence en önemli şey sahip olduklarımızın değerini bilmek ve bununda tadını çıkararak yaşamayı öğrenmek. Ben hayatta en önemli şeyin sağlık olduğuna ve sağlık olmadan hiçbir şeyin önemi olmadığına inanıyorum. Küçük şeylerle mutlu olmayı bilmeli, sevgiyi yaşamalı ve yaşatmalıyız.

Rabbime şükürler olsun ki sahip olmak istediğim her şeye sahibim.

BU SEKTÖRDE KADIN MÜZİSYEN OLARAK EDİNDİĞİNİZ EN BÜYÜK TECRUBE NEDİR?

    Yıllardır müzik sektörünün içerisindeyim ve edindiğim o kadar çok şey var ki. Ama en büyük tecrübe yapılan doğru işlerin eninde sonunda hak ettiği yere gelmesi ve hak ettiği değeri görmesi.

YENİ ALBÜM ÇALIŞMALARINIZ VAR MI?

   Şu anda yeni bir albüm çalışması içerisindeyim. Albümümle ilgili şimdi ismini veremeyeceğim, sürpriz olmasını istediğim çok büyük bir usta ile repertuar aşamasını bitirdik sayılır. İnşallah en kısa zamanda dinleyicilerimle bu albümü buluşturacağım. Bu albümümde de Anadolu’nun her yerinden eserlere yer vermeye çalıştık. Umarım dinleyicilerin beğeneceği güzel bir albüm ortaya çıkacak.

SON OLARAK, DİNLEYİCİLERİNİZE, SEVENLERİNİZE NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

   Öncelikle beni yalnız bırakmayan tüm dinleyicilerime sonsuz teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum. Onların bu sevgisi beni daha güzel işler yapmaya sevk ediyor. Umarım bu sevgilerini müzik hayatım boyunca hep yanımda hissettirirler. Ayrıca beni dinleyicilerimle buluşturan Önce Vatan Gazetesi ailesine ve bu güzel röportaj için de Aziz Karataş’a teşekkürlerimi sunuyorum. Sağlık, sevgi ve mutlulukla kalın…

Biz de Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…