Şimdiden tüm kadın okurlarımızın ‘Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, kadın olmanın gücünün farkına varmalarını diliyorum. Daha nice günlere… 

Sabahat Hanım, ustamız, örneğimiz, yüreğimiz, dilimiz…Beni kırmayıp geldiğiniz için yürekten teşekkür ederim. Nasılsınız?

Çok teşekkür ederim Elifciğim çok iyiyim. Sanat dolu 47 yıldan sonra "Sabahat Akkiraz & Dostları 47" albümüne imza attık. Geçtiğimiz hafta albüm tanıtım konserini de yaptık. Emeği geçen tüm dostlarıma da teşekkür ederim. Her şey harika gidiyor.

Albüm hazırlığı nasıl geçti?

Her albüm çalışmalarımda olduğu gibi bu albümde de çok heyecanlıydım. Albüm, Sony Music Türkiye tarafından çıktı. Şarkıların kayıtları Almanya, Kanada, Afrika ve Türkiye'nin birçok ilinde kaydedildi. Albüme Mart’ta başladık. Ağustos’ta da hızlandırdık. Albümü biri ustalar, diğeri de genç sanatçılar olarak iki bölümden ayırabiliriz. Başta Orhan Gencebay, Arif Sağ, Musa Eroğlu, Muhlis Akarsu, Erdal Erzincan, Hüsnü Şenlendirici, Aylin Aslım, Mercan Dede, Baba Zula, Volkan Kaplan, Mehmet Erdem, İlhan Erşahin ve Bedük gibi sevilen isimler mikrofon başına geçerek kendine has tarzlarını Türk Halk Müziği ezgileriyle birleştirerek albüme katkıda bulundular.  Buradaki en kritik eser, 1986 yılında Arif Sağ ve rahmetli Muhlis Akarsu'nun kaydettiği "Medet Sevdiğim" şarkısıdır. Teknoloji bize güzel imkanlar verdi, biz de bu albümde ondan yararlanalım istedik ve Muhlis Akarsu ile düet yapmış olduk. Biliyorsunuz ki Muhlis Akarsu, ‘Sivas Katliamı’nda eşiyle katledilmişti. Kendisinin ölümünden 24 yıl sonra onun sesini yeniden yaşatıyor olmak benim için gurur verici.

Müziğin güçlü birleştiriciliği budur!

Bu albüm inanışı ve dünya görüşü farklı olan sesleri bir araya getirdi. Herkesin içinde olabildiği, farklılıkların buluştuğu bir albüm oldu. Hem müzikal olarak hem dünya görüşü olarak hem de yaşam tarzı olarak belki hiç bir şekilde bir araya gelmeyecek insanlar bu albümde el ele verdi. Müzik o kadar başka bir şey ki anca müziğin gücünde bunları yapabilirsiniz. İşte ben buna; ‘Müziğin Birleştirici Gücü’ diyorum.

Albümün ilk klibini Hüsnü Şenlendirici ile “Ah Aşk” şarkısına çektiniz. Klip çok beğeniliyor. Nasıl geçti klip çekimleri?

Evet, ilk klibimizi Hüsnü ile birlikte çektik. Hüsnü çok başarılı bir klarnet ustası. Şarkıya çok şey kattı. Klip, İstanbul Bakırköy Leyla Gencer'de 10 saatte çekildi. Detaylardan biri 100 tane abajur kullanılmasıydı. Bu aşk şarkısı kliple taçlanınca, herkes tarafından çok beğenildi. 

“Söylemekten keyif aldığınız eserler desem” hangilerini örnek gösterirsiniz?

O kadar çok derleme ve albüm yaptım ki Sevgili Elif, onlar benim meleklerim, çocuklarım gibidir, ayırmak çok zor. Fakat her albümümde mutlaka hit olmuş parçalarım oldu. Mesela "Kara Tren", "Hudey Hudey", "Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahım", "Değme Felek", "Dağlar Kardeşimi Geri Ver" şarkılarımı çok severim. Bunun haricinde caz (jazz) albümü yaptım, albümüm o yıllarda 180.000 sattı. Bu albümde de çok iddialı şarkılarım oldu. Okurken çok keyif aldım.

“47 yıllık sanat yılı” demişken, bu 47 yıla neler sığdırdınız?

12 yaşında çok büyük ustalarla sanat yaşamına başladım, bu benim için büyük şanstı. O yıllarda babam Almanya'da çalışıyordu, bu yüzden benim de Almanya'da okumamı istedi. 17 yaşıma geldiğimde de albümlerime başladım. Ki o zamanlar 45'lik plaklar vardı. Uzun yıllar benim çalışan ve böylesi emek veren bir “KADIN SANATÇI” daha olmadı diye düşünüyorum. 30'a yakın albümlerim ve 1000'e yakın derlemelerim var. Sadece Türk Halk Müziği değil; elektronik müzik, caz (jazz) ve batı müziklerini de kullandım. Çok görkemli ve emek dolu albümlere imza attığımı düşünüyorum. En büyük amacım gelecek nesillere bir kültür hazinesi bırakmaktı. Bu sebeple hep kalıcı eserler yapmak için uğraştım. Türk Halk Müziği’ne çok şey kattım diyebilirim. Bunlarla beraber birçok yerli ve yabancı film - dizi müzikleri içinde çalışmalar yaptım.

Anadolu’nun yiğitler diyarı olan Sivas'ta doğmuş, yetişmiş ve Anadolu'ya bu kadar yürekten bağlı biri olarak Anadolu hakkında neler söylersiniz?

Anadolu biz demektir, bizim demektir. Anadolu insanı emekçidir, yüreklidir, merttir… Ben Anadolu kızıyım. Her şeyden önce bir Anadolu insanı olarak var olan Anadolu mirasını gelecek nesillere doğru bir biçimde aktarmak benim için mecburiyettir, sorumluluğumdur.

Her hafta gelenekselleşen çarşamba röportajlarım bu hafta ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne denk geldi. Kadınlar gününüz kutlu olsun. Ben bu özel günde çıkacak olan sayfamı sizinle paylaşmanın onurunu yaşıyorum. Çünkü siz sadece bir sanatçı- yorumcu kadın değil aynı zamanda kadın olarak bizleri Türkiye Cumhuriyeti meclisinde de temsil etmiş birisiniz. Çok siyaset yaşamınıza girmek istemiyorum ama bu konu ile ilgili neler söylersiniz?

Çok teşekkür ederim Elifciğim. Bu inceliğin beni de mutlu etti. Ben de ülkemizdeki ve tüm dünyadaki kadınların bu özel günlerini tüm içtenliğimle kutluyorum. Şöyle söylemeliyim ki ben herhangi bir parti tarafında değilim, halkın içindeyim. Kulislerimde ya da reel yaşamımda yıllardır işsiz kadınlarımızı, gördükleri şiddeti ve ailelerindeki geçimsizliklerini dinler, çok üzülürdüm. Bu sorunları bir kadın gözüyle aktarmak, bir çözüm bulabilmek için böyle bir sürece girdim. Ben çözümün mecliste olduğuna inanmıştım. CHP 24. Milletvekili oldum. Kadın - erkek fırsat eşitliği komisyonunda çok üzücü dosyalar okudum. Kadına şiddet, cinayetler, tecavüzler, ekonomik özgürsüzlükleri… kısacası Türkiye'de kadın olmak çok zor! Bir yerde bakıyorsunuz bir kadın şort giyiyor diye tekme tokat dayak yiyor; bir yerde bakıyorsunuz baş örtüsü takıyor diye saçı çekiliyor… Üzerine daha ne söylenebilir ki?

Peki, kadınlar ne yapmalı?

Doğuran, hayat veren, hayat verdiğini yetiştiren kadınlar aslında o kadar güçlüler ki, kendi güçlerinin farkına varmalılar. Ben Cumhuriyet ve Atatürk sayesinde kendime hep güvendim ve o gücü kendimde hep buldum. Onlarda bu gücü kaybetmesinler. Ben şarkıcı oldum, Milletvekili de oldum. Kendi söyleyeceğimi de halkın söyleyeceğini de meclise götürüp söyledim. Bu Cumhuriyet’in bana verdiği kazanımdı. Bize verilen bu değeri idrak etmeli ve kıymetini bilmeliyiz diye düşünüyorum.

Bir benzerim yok!

Kadın olarak müzik kariyerinde bir benzerim yok! Dünyanın en köklü müziği olan Anadolu müziğini alıp ona evrensellik kattım. Batı müziğini türkü ile harmanladım. Fransa'da ‘Yılın En Otantik Müzik Kadın Sanatçısı’ seçildim. O gece en katı caz (jazz) dinleyiciler bile türkü ile ne eğlendiler… Bunların hepsi bir yana kendi ülkemde tek kadın derleyiciyim. Ve müzik yaşamında 47 yılımdayım…

Yakın gelecekte ne tür projeleriniz var?

Albümümüz çok yeni Elifciğim, klipler ve konserleri olacak. Ayrıca Sony sevenlerime bir sürpriz yapıyor albüme plak geliyor. Seyran projem var dünyanın ünlü müzisyenleriyle bu projeyi yapmak istiyorum. Onun haricinde derlemelerim ve ağıtlarım sevgili menajerim Hasan Akkiraz ile bir plan yapıyoruz, bunları yaşama geçireceğim. Biliyorsunuz ki “Happa Ninenin Masalları” adında Çerçeve Yayın'dan bir masal kitabım çıkmıştı. Anadolu masalları çok beğenildi şimdi devamı gelecek ona çalışıyorum. Ayrıca bir kitap sürprizim daha var! Bizim Sivas yöresine ait ‘Anadolu Yemekleri’ diye babaannemden öğrendiğimiz meşhur yemeklerimiz var onları derlediğim bir yemek kitabı çıkaracağım. Daha ne olsun değil mi? Her şey bir yana gücümün yettiği kadar çalışmak istiyorum.

Tarzımla farklı bir kadın oldum.

Alaturka, abiye elbiseleri reddettim. Kimi zaman ceketimle, kimi zaman pantolonumla, kimi zaman fularlarımla sahnemdeydim. Yüreğimle türkülerimi söyledim. Sadeydim, ama görenleri büyülerdim...

Peki, son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Öncelikle yapılan her emeğe saygı duysunlar. Bu albüm bana da hediye oldu ama biz bir albüm yaptık ve çok emek verdik. Umarım sevenlerim beğenirler. Yaptığım her çalışma ile düşüncemiz, inancımız, yaşam tarzımız, memleketimiz ne olursa olsun ruhumuzun özünü vermeye çalıştım. Ben inanıyorum ki yine beğendiler ve beğenecekler. Herkes bilsin ki müzik bambaşka bir şey. Müzikte dostluk, kardeşlik, barış, hürriyet, eşitlik, adalet, sevgi yani insanı insan varlığı varlık yapan her şey var. Müzikle kalsınlar ve o değerli duygularını kaybetmesinler… Sana da başarılar dilerim Elif, sevgiyle kal…

Ben de çok teşekkür ederim Sabahat Akkiraz. Sizinle sohbet etmek ve sizi anlatmak benim için büyük bir onurdur. Uzun ömürler dilerim.

Kadın o kadar üstün ki;

Eski Türkler de atalarımızın tahtlarını eşleriyle paylaştığını bilen bir milletiz biz. (-ki karar veren mercii kadındı.) Anadolu'nun Pir Hünkar'ı Hacı Bektaş-ı Veli 13. yy'da "Kadınlarınızı Okutun" demiş. Böylesi güzel bir din alimi İslam filozofu bunları söyledi. Kadınlarınızın değerini bilin erkekler...

Doğum Tarihi: 28. 12. 1957

Burcu: Oğlak

En sevdiği renk: Turkuaz Mavisi

En sevdiği huyu: Çok gülerim

En sevmediği huyu: Sabırsızım

Uğurlu sayısı: 6

Uğurlu günü: Perşembe

En sevdiği çizgi film: Avatar

En sevdiği söz: Nefsi nefse alem olmuş, ben buna hayretteyim.

Röportaj: Elif Günay