Nuray Karadeniz : “Herkes  Belgesel İzliyor ama Hiç kimse Belgesel Sevmiyor!”

Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?

Ben uzun süredir çeşitli medya kuruluşlarına tv programları yaptım.. işin yapımcılık ve sunuculuk kısmını üstlendim.Son iki yıldır ise yönetmenlik koltuğuna da geçtim.. Radyo Tv Sinema mezunuyum..

Neden Medya ? 

Tesadüf diyelim.. aslında Hukukçu, yada Arkeoloji okumayı istemiştim

Medyaya ilk adımı nasıl attınız?

Yakın bir arkadaşımın önerisi ile. TGRT de Bir yerel yönetim programının sunuculuğuyla başladım..

Ardından da kendim Flash Tv de bir programın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendim.

Medya dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?

Aslında medya dışı sayılmaz ama Kitap yazıyorum.. ilk kitabım Ve Yolculuk'"  2016 yılında çıktı . Bu yıl. Kasım ayı. Gibi ikinci kitabimi çıkartıcam... Medya dışı  sayılmaz ama biraz farklı bir alan

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Medya sürekli kendinizi yenilemeniz gereken bir sektör. ve elbette ki donatmanız gereken de bir sektör.. perspektifiniz  her zaman geniş olmak zorunda..Rekabeti özellikle kendinizle yapmanız gerekiyor. Bu anlamda üzerimde hep bir baskı hissediyorum.. benim yarışım kendimle. Bu yarışta bana hep üretmeyi, daha iyisini yapmayı getiriyor..Yani memnunum bu durumdan.

Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı  ya da bu işi yapabilmek için szice iletişim mezunu olmak gerekli midir ? 

İletişim mezunu olmak şart değil elbette ki..Ama olması artı değerdir bence..Ama eğitim almanın ki medya alanında vizyonunuza büyük katkı sağlıyor. Bu nedenle eğitimin olması gerektiğini düşünenlerdenim..

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Ben Hayatı sindirerek yaşıyorum. Geriye dönüp baktığımda değişim istediğim hiçbir şey yok aslında. Hayat felsefem "Var olanı kabul ediyorum" üzerine kurulu. Bu nedenle olanlarım  ve olmayanlarımla mutluyum. Yeniden dizayn etmeye hiç gerek yok.

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Hahhaaa bir medyacıya, Medya sorusu:)) Televizyon seyretmeye vakit bulamıyorum. Bu  anlamda internet kurtarıcım.. bazı özel haber ve program yayınlarını buradan takip ediyorum.. sosyal medyada soft kullanımından dolayı instagram 1.tercihlerim arasında. Facebook da yine aktif olarak kullandığım alanlardan biri.Bazı özel dergileri takip ediyorum Arkeoloji gibi.. Magazin ise hiç tercih etmediğim dergi türü.

Yönetmenlik ve yapımla ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz ? 

Su an  Habertürk'e yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiğim bir Arkeoloji belgeseli devam ediyor.. aynı zamanda  insanın Anadolu'daki yolculuğunu Kronolojik olarak takip ettiğim bir Belgeselin daha çalışmalarını sürdürüyorum.

Gelecekte ne tür projeler olacak ? 

Geleceğe dair çok plan yapmıyorum.. ama genel bir perspektiften bakacak olursak Kitap yazmaya devam, Belgeseller serisine devam diyorum.. bakalım:)))

İyi sunuculuğu nasıl tarif edersiniz ?  

Ben iyinin göreceli olduğunu düşünürüm.. Neye göre? Kime göre??

Ama Standartlara uygun dersek eğer, Konusuna hakim, Yayını yönetme kabiliyeti olan, Doğru sorular soran ve Kamerayı ve kamera arkasını iyi bilen.. 

birde eskiden ayna karşısında çalışan sunuculardan bahsederlerdi, mimik çalışan  bu bana hep komik ve samimiyetsiz gelmiştir. ekran öyle bir şeydir ki sizin ruh halinizi olduğu gibi yansıtıyor. Bu tip sunucularında samimiyetsizliği direkt izleyiciye geçiyor. Bu nedenle mümkünse doğal ilan sunucuları İyi buluyorum

Türkiye’de Belgesel kültürü ve beklentisi ile ilgili neler söylersiniz ? 

Sorulduğunda herkesin belgesel izlediği, ama aslında hiç kimsenin belgeseli sevmediği bir Ülke Türkiye. Belgesellere uzağız. Ama bunda Yapılan işlerin de etkisi büyük. Tekdüze müziklerin döşendiği, ağır bir dille perforelerin okunduğu bolca röportajların kullanıldığı belgeseller yapıldı yoğunlukla.. ama şimdi bu alanda da çok mükemmel filmler yapılıyor.. daha hikayeleştirilerek anlatılıyor konular. İzleyicide elbette ki daha ilgili.

Sizce Belgeseller yeterinde ilgi görüyor mu ?  

Hayır  , Ama büyük bir kitle de var diyebilirim 

Benim yaptığım "Tarihin İzinde " belgeseli Habertürkte yayınlandığı zaman diliminde reyting olarak 1.ve 2. sırada yerini aldı. Demek ki büyük bir kitle var belgesele ilgi duyan ve izleyen.

Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı ? 

İzleyiciye ne vermek istediğinizle doğru orantılı bu..

Yeni Medyanın ( Sosyal Medya ve İnternet ) Geleneksel Medyayı ( Radyo – tv gazete ) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz ? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek ? 

Yeni medya elbette ki büyüyerek geliyor.. ama geleneksel medyanın hemen yok olacağını düşünmüyorum.. uzunca bir süre paralel gidecekler.. çünkü internete yabancı olan, önemli oranda geniş bir kitle var..

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Uyuyarak...Çünkü boş olan zamanım sadece uyuduğum zaman.Kitap, spor, sinema gibi konular benim işimin bir parçası. Bunları boş zaman dilimine koymuyorum:)))

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Bu önem derecesine göre ise, Kendi kitabım Ve Yolculuk" kendi filmim "Tarihin izinde" :))) egosal bir yaklaşım oldu.Ama yazılan her kitap ve film bir değerdir bence ve hepsi yaşamıma ayrı bir tat bıraktı..

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz ? 

Yerel olup da Ulusal işler yapan çok yönlü medya kuruluşu :)))

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

Son olarak, Paulo Coelho nun  Simyacı kitabından bir alıntı yapmak istiyorum..

Dünyanın ruhu insanların mutluluğuyla beslenir. Ya da mutsuzluklarıyla, arzuyla, kıskançlıkla. Kendi kişisel menkıbesini gerçekleştirmek insanların biricik gerçek yükümlülüğüdür. Her şey bir ve tek şeydir. Ve bir şey istediğin zaman, bütün evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar.

Röportaj ve fotoğraflar : Cengizhan KAYA