Merhaba Murat Bey nasılsınız?

İyiyim Elif’ciğim. Her şey yolunda gidiyor.

5 yıl aradan sonra “Ya Ya Ya” adında bir single çıkardınız. Bu muhteşem şarkının bir hikayesi var mı?

“Ya Ya Ya” aslında bundan bir sene önce çıkarmak istediğim bir şarkıydı. Geçen sene çıkaracaktım fakat 5 yıl aradan sonra değmesini istedim ve fırtınadan önce bir sessizlik olsun dedim. Sözleri, aranjesi olsun en iyisi olması için tekrar tekrar yaptık Sevgili Filiz Eroğlu ile sözlerini yazdık. Müziğini de kendim yaptım. Bu da beklentinin tam on ay sonrasında, bu seneye nasip oldu. Bu sene de çok güzel ses getirdi. Açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Gerek radyolarda gerek televizyon ve basında ayrıca sevenlerimin bana attığı yorumlara da bakarak bu kadar uzun süre sonrasında iyi bir şey yaptığımı anladım.

Şarkı o kadar çok beğenildi ki en çok dinlenenler listesinde hep bir numara. Sizde şarkıya bu kadar güveniyor muydunuz?

Tabii ki güveniyordum. Ben yeni şarkılarımı yaptığım zaman çok yakınlarıma, aileme, radyocu dostlarıma anket yaptım. Bu şarkı çok beğenildi. Zaten 3 klip çekeceğim en aşağıdan başlayalım dedik.  Sonra 2. Sıraya koyduğumuz ve ardından en beğendiğimiz şarkımız gelecek!

‘Ya Ya Ya’nın bu kadar ses getireceğini açıkçası ben de beklemiyordum. Bu şarkıyla bir çıkış yapalım dedik ama ‘Ya Ya Ya’ uçtu gitti. Anladım ki arkasından gelecek şarkılarımın şansı çok fazla olacak...

“En hit şarkım ‘Ya Ya Ya’ değil! Hitler arkada sırayla gelecek” diyen Murat Başaran, “Sevgili menajerim Tülin Ürker ve Cafer Kartin'in bana inanmasıyla birlikte yola çıktık. ‘Ya Ya Ya’ bir selam şarkısı oldu. Bu şarkıdan sonra sevgili Ahmet Selçuk İlkan ile yaptığımız çok güzel bir slow (yavaş) şarkımız olacak. Ki ondan önce de piyasayı sallayacak fıkır fıkır bir şarkı ile geliyorum” dedi.

‘Ya Ya Ya’ya çok güzel bir klip çekmişsiniz. Klipte smokinler içinde ve kirli sakallı toplanmış uzun saçlarınızla karşımızda oldunuz. Nasıl geçti klip çekimi, yeni tarzınızla ilgili neler söyleyeceksiniz?

Tarzımda sevgili menajerim Tülin Ürker ve sevgili klip yönetmenimiz Kemal Başbuğ’un büyük etkisi var. Ben müzikten anlarım bana müzikle ilgili; söz, şarkı, beste ile ilgili iyi ya da kötü fikir sorabilirler bilgi verebilirim. Ama görsellik benim dışımda olan bir şeydir. Ben genelde klip yönetmenime bağlı kalmışımdır ki bu zamana kadar aklınıza gelen tüm klip yönetmenleriyle tanıştım ve onlar dedi ki, “Bu klipte gözlüklü olacaksın, bu klipte saçların uzun olacak” derken bu klipte de sevgili Kemal Başbuğ böyle bir tarz ile çıkmamı istedi. Ben hayatımda ilk defa sakal bıraktım Elif gereçten 18 yaşımdan bu yaşıma kadar ilk defa sakallı oldum ve kendime de yakıştığını gördüm. Eşimin de dikkatini çekti bu. Gelen tepkilerde çok güzel demek ki iyi bir şey yapmışız.

En son “İşte O Sensin” albümü çıkarmıştınız. O zamandan bu yana neler değişti?

O benim için çok özel bir şarkıydı. Fakat bana göre hak ettiği değeri bulamadı. Klip çalışmalarımız olsun, o zaman ki ülkenin durumu olsun. Hani bazı şarkılar olur ya Elif, araya kaynayıp gider o da o şarkılarımdan bir tanesiydi. Ben müzik hayatım boyunca öyle Murat Başaran şarkıları yaptım ki benim daha önceki abümlerimde yaptığım çok sevilen şarkılarım var bazılarına ne klip çekebildik ne de farkındalık yaratabildik. Onlara da yer vereceğimiz bir projeye imza atacağız. İskender Paydaş, Ozan Çolakoğlu olsun çok değerli isimlerin dokunduğu şarkılarım var o şarkıları da tekrardan sunmak istiyorum.

Müzik sektöründe o kadar çok single çıkaranlar var ki  piyasaya yeni giren kişiler hakkında neler söyleyeceksiniz?

Piyasaya çok değerli arkadaşlarımız giriyor. Gerçekten çok yetenekli, sesi güzel olan ve müzikten anlayan arkadaşlar. Onların her zaman arkasındayım. Fakat bunun yanı sıra maddi durumu yüksek, çevresi iyi ve gücü olan ve buralarda olmayı hak etmeyen insanlar da bu piyasada. Ben onlara sanatçı diyemiyorum. Çünkü bu gereksiz kalabalıktan dinlememiz gereken ve iyi işler yapacak olanları dinleyemiyoruz. Bir kirlilik söz konusu oluyor. Ama biz millet olarak Akdeniz insanıyız, sıcak iklim insanıyız. Bizler duygu doluyuz ve güzel melodileri çabuk algılayıp onları aradan seçebiliyoruz. İnşallah müziğe yürekten bağlı olan kardeşlerimizin şansı olur da istedikleri yerlerde olurlar.

Bizler sizleri “Azıcık Ucundan Versen” şarkısı ile tanıdık ve 1999 yılıydı sanırım, bizler çocuktuk ve bizlerin o kadar çok dilindeydi ki bu şarkı. O zamanın en muhteşem çıkışlarından biri diyebilir miyiz?

O benim ilk yaptığım şarkılardan bir tanesiydi. Bir de “Seni Üzerler” şarkım vardı çok seviyordum bu iki şarkımı da. Şahin Özer ve Emel Müftüoğlu (onlara da buradan sevgilerimi saygılarımı iletiyorum) bana çok destek verdiler. Ben o zaman öğrenciydim Emel ile bilardo oynarken tanışmıştık. Daha sonra Emel beni Murat Yeter ile tanıştırdı oda değerli bir aranjör ( düzenlemeci) ve beni Şahin Özer’e götürdüler. “Bu çocuk İTÜ'de okyor ve güzel şarkıları var dedi” Emel. Aynı sene ses yarışmaları düzenlendi, orada dereceler aldım ve dikkat çektim. Şahin Özer beni aradı ve böylece “Azıcık Ucundan Versen” çıktı. Ticari kaygısı olan bir şarkıydı. İnsanların melodisini çabuk aldı ve dile dolanan sözleri oldu. Şarkı böylece “Azıcık Ucundan Versen” olunca her yere çekiliyor maalesef! Hatta o zaman bir bakanımız bizi mahkemeye vermişti. Fakat şarkı halk tarafından sevilince, tuttu gitti. Ama akıllandım sonrasında, böyle bir şarkı bir daha yapmadım.

Siz bir yarışmada ikinci olduktan sonra Şahin Özer'in  keşfi ile “bende varım” dediniz. Yaklaşık 20 yıldır da hayatımızdasınız. Bu bir kader mi?

Tam 20 yılda değil aslında 2000 yılının ilk haftasında klibim çıkmıştı. Yapım 1999'a ait yani 17 yıldır müzik piyasasındayım diyebiliriz. Her şey değişiyor aslında Elif. İmkanlar çok değişti. O zamanlar radyo ve televizyonlarda varsan izleniliyordun şimdi sosyal medya var! Müzik kartelleri var, yazılı basın çok daha fazla etkili olmaya başladı. Her şeyden önemlisi sosyal medya çok güçlü. O yüzden şuan hem çok daha iyi hem de çok fazla zor. Avrupa’da bir besteci yaptığı şarkının on yıl ekmeğini yiyor -ki bizler de eskiden böyleydik. Ama bizde çok çabuk tüketiliyor. Bir şarkı yapıyorsunuz, bir sene görünüyor; ikinci sene hatırlanmıyor. Her şeyi tükettiğimiz gibi müziği de tüketiyoruz artık. Ben şunu biliyorum şarkıyı yaparken samimi olursanız, o şarkı on yılda dinleniyor; 15 yılda dinleniyor, 17 yıl sonra da geçse sizin gibi değerli arkadaşlarımız “Azıcık Ucundan Versen”i sorabiliyor. O zamanlar Hakan Peker’e verdiğim bir şarkım vardı “Karam” onu yaptığımda da “Karam”ın yıllarca çok rahatlıkla dinlenebileceğine inanmıştım.

Pelin Hanım’la çok güzel giden bir evliliğiniz var. Eşinizin size bir klipte eşlik ettiği söylenildi, eşiniz size yardımcı oluyor mu? Peki evliliğin temeli nedir sizce? 

Eşim avukat. Uluslararası Hukuk Müşaviri. Türkiye’de değil de yurt dışında eğitim gördü. İşlerimiz çok farklı. Klipte oynamadı o klibe bakarsanız orada bayan yok. Sadece işin kamera arkasında vardı. Maldivler’e gitmiştik orada oda çekim yapmıştı onun çektikleri de hatıra olarak bizde duruyor. Evlilik güzel, ben bütün bekarlara evliliği tavsiye ediyorum. Bir sıcak yuvanın olması güzel, hayatı biriyle paylaşmak güzel... Önemli olan değerli bir eş seçmek. Ben eşimi seviyorum yeter ki o uyumu sağlayabileceğin kişiyi bulun hayat o zaman güzelleşiyor.. 

Ersan Er'in "Ceylan Gözlüm" şarkısında kendisine eşlik ettiniz. Ki o albümde olan "Tanrım" şarkısı ile bir çıktı ki, şimdilerde Ersan Er çok başarılı bir çizgide gidiyor. Ne söylersiniz?

Ersan benim çok sevdiğim bir kardeşimdir. Kendisi Antalya'dan geldi. Müziği de çok seviyor. Askeriye’den mezun bando ekipleriyle de çok bulunmuş belli dönemde. Eşim de tanır Ersan’ı. Ersan bana “Ağabeyim, ben senden mutlaka bir şarkı istiyorum” dedi. Eşimde ona, “Murat bana bir şarkı yaptı ‘Ceylan Gözlüm’ diye çok güzel şarkı, onu söyle” dedi. Şarkıyla ben çıkış yapacaktım “onu vermem” dedim. “İstiyorum” dedi. Şarkıyı daha duymamıştı bile. Ersan’ı da çok severim kıramam. Selim Çaldıran'ın stüdyosunda başladık şarkıya ilk okumalarının kayıtları da bende var onları hatıra olarak saklıyorum. Bir gün kendisine vereceğim. Öylece “Ceylan Gözlüm”ü ona vermiş oldum. Bu şarkıyla birlikte yüze yakın şarkı getirdi. Biz de şarkı seçecektik bir baktım “Tanrım Nerden Sevdim” diye bir şarkı var. Ersan bunu alıyoruz dedim. Diğer şarkıları da alarak repertuarı hazırladık. O da güzel bir başarı yakaladı. Ben onunla gurur duyuyorum. 

“ ‘Gizli Saklım’ diye JET bir şarkıyla geleceğim”

Buradan ilk defa seninle paylaşıyorum Elif, ‘Gizli Saklım’ adında JET bir şarkıyla çıkacağım. Bu şarkı sevgili Ahmet Selçuk İlkan’a ait. Ahmet Ağabeyim şarkının sözlerini yazdı ve bana şu cümleleri kullandı: “Bazı şarkılar vardır Murat “Otobüs”dür. Bir yerden bir yere uzunca götürür bizleri. Bazıları “Hızlı tren”dir, daha hızlı gidersin. Ama bazıları vardır “Uçak” gibidir, bindiğin anda istediğin yere varırsın. Ama bu şarkı “JET”! Bu şarkı tutmazsa, ben söz yazmayı bırakıyorum” dedi. İşte o kadar iddialı bir şarkıyla geliyoruz...

Şarkılarınızda kadını o kadar güzel tasvir ediyorsunuz ki “Sana ölürüm” diyorsunuz, ama “Nankör, sevdim ama değemezsin” diyorsunuz, nerden geliyor bu sözler? 

Tabii her şarkıyı yaşamıyorsunuz. Etkilendiğimiz şeylerde oluyor mesela eşimle izlediğim bir film, sinemada ya da. O hikaye bazen o kadar çok duygusal oluyor ki o film de etkiliyor. Çünkü her şeyi yaşamıyoruz. Yaşasak zaten doğamıza aykırı hayat allak bullak olur. Hani nedir, etkilendiğiniz şeyler vardır çevre, yaşamını devam ettirirken gördüğüm hayatlar diyebilirim.

Büyük ses getiren şarkılarınız desem bana 5 ilk 5'i söyler misiniz?

İlk “Gülümse Annem”. Bu şarkı bana çok güzel şey kattı. İkincisi üniversite yıllarında yaptığım “Seni Üzerler” şarkısı. “Azıcık Ucundan Versen” de keza öyle. Birde ben “Ünlüler Çiftliği” yarışmasına katılmıştım, orada “Kilit” adında bir şarkı yapmıştım. O şarkı da bende manidardır. Bir ay boyunca bir çiftliktesin ve yapabileceğin bir şey yok. İşte o da benim için çok önemli bir şarkıdır. Çok da sevilen bir şarkıdır. Sonra sözlerini yazdığım “Sanadır Yar” şarkım o da yıllardır çalar. Sanatçı dostlarım repertuarına alır. Bir de “Sana Ölürüm”. Oda bir sabah şafak tam doğmadan 05.30 - 06.00 civarı yazmaya başladığım şarkım. Gece 03.00’te sevgili Ahmet Selçuk İlkan'ı aramıştım “Ahmet Ağabeyim senin bir sözün var, nasıl oldu” dedim. “Çok güzel oldu Murat” demişti.

Aslında o kadar çok duyguyla hayatımıza girip anlamlı şarkılara imza attınız ki, en son aklıma gelen “Euro 2016” için Türkiye Milli Takımına armağan ettiğiniz; Haydi Türkiye’m” marşı oldu. Neler söyleyeceksiniz?

Bazı şarkılar yerini bulmaz ya, bu da o şarkılardan bir tanesi Elif! Türkiye Spor Federasyonu ve Spor Bakanlığının istediği bir şarkıydı ben de oturdum sevgili Erhan Güleryüz’e (buradan ona da sevgilerimi ileteyim) “Erhan Ağabeyim böyle bir şarkı var, senin müziğinle ele alayım” dedim. Müziği ve aranjesiyle oynadım sonra ona oturup söz yazdım. Sözleri yazarken bizi birleştirici olsun istedim. Marşlar ülkemizde çok önemlidir. Marş yazmakta yetenek ister. Marşların evveliyatı bizde mehter marşından gelir ve onlar insanları tek vücut haline getirir ve başarıyı elde ettirir. Bu savaş içinde çok önemlidir. Aslında her yerde siyasette de sporda da birleştirici unsurdur. “Haydi Türkiye’m” de de farklı bir söz olmasını istedim. Kıyametin kopması tabirini, “güneş tersten doğsa ve sulara gömülse, varsın kopsun kıyamet ay yıldızımın altında” dedim. Kıyamet bile kopsa biz yürür gider, başarıyı buluruzdu.  Çok emek harcanan bir şarkıydı fakat federasyonda pek akıbeti olmadı. Ben şarkıyı youtubeya verdim. Şarkı milyonları geçti, hatıra kaldı. Benim için anlamlı ve özel şarkı kaldı. İnşallah hayalimde daha ileri zamanlarda bir Eurovision şarkı yarışmasında öyle bir şarkıda emeğimiz geçer diyorum. 

Seneler önce ‘Gülümse Anne’ diye bir şarkınız vardı ah o Mehmetçiklerimizin nasıl da dili oldunuz. Vatan Sevgisi ile neler söyleyeceksiniz?

Bu şarkının sözleri aslında Yusuf Hayaloğlu’na aittir. Allah nurlar içinde yatırsın çok önemli bir değerimizdi kendisi. Cihangir’de otururken benim kapı komşumdu. Bir gün ona çay içmeye gitmiştim. Haberler açıktı televizyonda ve gözleri dolu doluydu “bugün 6 tane şehit vermişiz, yazık benim yeğenimde asker” dedi. Baktım orada yazdığı kağıt vardı, önünde duruyordu çok duygulandım. “Ben bunu alıyorum sana getireceğim” dedim. Bende eve gittim onun üzerinde çalışıp bu şarkıyı besteledim. Yaparken bende ağladım. Şarkı o kadar dolu ki etkilenmemek mümkün değil yazanda ağladı, besteleyende; dinleyende… Tabi amacımız ağlatmak değil ama bunlar bizim manevi duygularımız. Herkesin isteyip de söyleyemediği sözler. Biz bu vatanın, bu toprağın insanlarıyız. Bunlara vakıf olmak bir müzisyen için en güzel şey. Askerlerimizi, annelerimizi izlediğimde canı gönülden yüreğimi vererek yaptığım bir şarkıydı o işte. Her halde Türkiye’de gelmiş geçmiş en başarılı şarkılardan biri olacak. Ben bunu bilerek yapmadım. Her sene askere giden kardeşlerimiz var ve bana mutlaka ulaşıp “abi seninle ağladık, seninle güldük” diyorlar. Onların o duygularını anlayıp müzikle bütünleştirmek çok güzel.

Pek nasıl bir çocuktunuz?

Çok yaramazdım. Kaşımda bir yara izi vardır hatta. Küçükken hiç yerinde duramayan bir çocuktum. Bir de biz 7 kardeştik, 6 kızdan sonra en küçük tek erkek bendim. Halada öyleydim. El bebek, gül bebek yetiştim.

 Müzik yaşamını seçtiğinizde ailenizin tepkisi ne oldu?

Ankara’da doğdum Ankara Lisesi’ni bitirdim. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliğini kazandım. Aslında aynı sene Konservatuarı birincilikle de kazandım. Annem mühendis olmamı istiyordu. Oldum da ama bu eğitimim süresinde bir gitar okuluna gittim. Şan eğitimleri aldım. Beste yarışmalarına girdim. Üniversitenin son sınıfında da albümü yaptık. Aslında benim tercihim her zaman müzikten yanaydı. Harita Mühendisliği yapılan plan üzerinden uygulama yapmaktı ama müzik başka bir şey olmayan bir şeyi oluşturma. En güzeli de bir yere gidiyorsunuz oturuyorsunuz sonra oradaki 500 -1000 kişi sizin şarkınızı hep bir ağızdan söylüyor. O o kadar güzel bir şey ki Elif, bir sanatçının en güzel ödülü bu.

Yakın gelecekte ne tür projeleriniz var?

Artık ben müzikle iç içeyim. Önemli olan, sana inanan insanlarla birlikte olmaktır. Doğru ve emin adım atmak en önemlisidir. O kişilerden biri değerli eşim o ban çok inanıyor. Bir ailem daha var Kartin Prodiction. Çok değerli menajerim Tülin Ülker’de geceli gündüzlü çalışıyoruz ve çok iyi işler başaracağımıza eminim. Şuan çok güzel bir ekibimiz var çok da güzel bir çalışmayla gidiyoruz. Bir hareketli şarkı var sırada, yaza çıkaracağız bu şarkıyı. Şarkı çok güzel bir şarkı, yazın her yerde çalacak…

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Ben uzun aradan sonra tekrar karşınızdayım, tabii bomba gibi şarkılarla. Uzun ara verdim hem burada evlendim, hem kendime zaman ayırdım hem de sizlere layık olabilmek için gece gündüz alıştım. bu iki ya da üç şarkıdan ibaret değil, çok seveceğiniz şarkılarla karşınızda olacağım. 

Doğum tarihi: 26.07.75

Burcu: Aslan

En sevdiği huyu:  Sabırlı oluşum

En sevmediği huyu: Çabuk  sinirlenip, çabuk unuturum.

Uğurlu sayısı: 7

Uğurlu günü: Salı

En sevdiği renk: Siyah- Beyaz

En sevdiği çizgi film: Red Kit

En sevdiği söz: Al vur elini öteki eline, bir ses gelsin. Vur da yaşamak uğruna, bir nefes gelsin… (kendi sözüm)

Fotoğraf: Ozan Kaan Erkan

Röportaj: Elif Günay