Dark’n Dark music etiketi ile yayınlanan ‘Altın Gibi’ şarkısıyla karşımıza çıkan genç şarkıcı Mehmet Savcı, bu yeni şarkısıyla sevenlerinden tam not aldı.

Selçuk Şahin’in düzenlediği bir yarışmaya ‘Hoşçakal Sevdiğim’ şarkısını gönderip bu yarışmada birinci olan Mehmet Savcışarkı ile büyük ilgi görmüştü. İkinci slow şarkısı ‘Seni Arar Gözlerim’ ile de başarısını koruyan genç yetenek bu sefer bizleri hareketlendirdi. 

Bizler de genç yaşına rağmen güzel sesiyle gönlümüzü kazanan Mehmet Savcı ile bir araya geldik. Şimdi sizlerle…

Merhaba Mehmet nasılsın?

İyiyim, teşekkür ederim Elif Hanım. Davetiniz içinde teşekkürler. Siz nasılsınız?

Geçtiğimiz aylarda karşımıza ‘Altın Gibi’ şarkısı ile çıktın. Kimlerin emeği var. Neler söylemek istersin?

‘Altın Gibi’ şarkısı benim bu güne kadar yapmış olduğum slow parçalarım haricinde çıkarttığım ilk hareketli parçam. Başta proje ortağım, benimle birlikte bu projede yer alan Onur Suygun'un çok büyük bir emeği var.  Çünkü proje teklifini bana o sundu sözü değerli kardeşim Ferhat Yaşrin'e ait müziği Esat Fidan'a ait düzenlemesi Onur Suygun'a ait. Yaklaşık altı aydır çalıştığımız bir projeydi. İlk hareketli parçamız olduğu için çok dikkatli ve büyük titizlikle bu projeye önem verdik. 

Biraz klibine değinmek istiyorum. Klip çekimleri nasıl geçti?

İlk hareketli parçam olduğu için bende aslında doğrusunu söylemek gerekirse oynamayı sevdiğim için fazla zorluk çekmedim açıkçası. Ama çok güzel çok neşeli geçti yönetmenimiz Mustafa Özen’di. Muhteşem bir yönetmen muhteşem bir ekibe sahip emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum.

Slow şarkılardan sonra hareketli şarkı söylemek sana ne hissettirdi?

-Ben Türk müziğine bağlıyım. Rock da, arabesk de, pop da severim. Tarzımın dışında bir şey yaptığımı söyleyemem. Pop müziğe yatkın bir sesim olduğunu düşünüyorum. Artık döneme göre yeri geldiğinde slow parçalarımızda olacak. Yaz aylarında da hareketli şarkılarda seslendirmeye devam edeceğim.

Şarkıda da geçtiği için sormak istiyorum. Kimler bizim için altın gibidirler?

Benim için ilk önce gerçekten hayatımda kalbimde çok büyük yere sahip olan en önemli insanlardan birileri ailem, en yakın arkadaşlarım ve beni bugünlere taşıyan değerli takipçilerim. Takipçilerim demek istemiyorum aslında onlarda ailem gibi beni bugünlere taşıdıkları için hepsine ne kadar teşekkür etsem az.

Bunun öncesinde çıkan ‘Seni Arar Gözlerim’ adlı şarkın için neler söylemek istersin?

‘Seni Arar Gözlerim’ bildiğiniz gibi benim ikinci şarkım. Slow şarkıları çok farklı bir şekilde hissederek, kendime öz bir yoruma sahip olmaya çalışıyorum. ‘Seni Arar Gözlerim’ benim için çok değerli bir parça yaklaşık dört senedir bende olan bir parça. Sözü kuzenim Tufan Savcı'ya ait müziği bana ait. Bunun gibi yaklaşık 12 tane esere sahibim. Bunlara da zaman ilerledikçe projelerimiz geliştikçe değerlendirmeye çalışacağız.

‘Seni Arar Gözlerim’de beklediğin ilgiyi bulabildin mi?

-Açıkça söylemek gerekirse ‘Seni Arar Gözlerim’i çıkarmayacaktım. İnsanlar yoğun bir şekilde istedikleri için sevenler ile buluşturduk şarkıyı sosyal medya hesabında bir dakikalık nakaratını okuduğumda kısa zaman içerisinde yayıldığını gördüm. Aslında kafamda farklı şarkılar vardı ama takipçilerimin isteklerine çok önem verdiğim için Seni arar gözlerimi çıkarmayı tercih ettim.

“Üç Günlük Dünyayı Yaşamaya Bak”

‘Seni Arar Gözlerim’de söylediğin gibi: ''Zaman bazı kaybettiklerimizi gerçekten geri getirmiyor.'' Peki, bu zaman içerisinde ne oluyor?

-Hayatta bazen ister istemez sevseniz bile insanları kaybetmek zorunda kalıyorsunuz.  Bunlarla mücadele etmek zorundasınız. Her zaman dimdik ayakta durmak zorundasınız. Hayallerinize ve inandıklarınıza sonuna kadar bağlı kalmak zorundasınız. Tabi ki de sevdiğiniz bir insandan ayrılıp başka birisi ile hayat sürdürüp mutlu olması tabi ki de çok hoş bir şey değil ama hayat sürprizler ile dolu hayat her zaman maceralar ile dolu o yüzden üç günlük dünyada hayallerinden hedeflerinden vazgeçip karamsarlığa bürünememek gerektiğini düşünüyorum. 

Seni ilk tanıdığımız, ‘Hoşçakal Sevgilim’ şarkına değinmek istiyorum. Selçuk Şahin yarışmasına katılmıştın. Biraz yarışmadan bahseder misin?

On iki, on üç yaşlarımda müziğe başladığım dönemde müzik zaten babamdan bana aktarılmış gibi birşeydi. Kendi çapımda küçük sevimli odam da bilgisayarın başında diğer sanatçıların şarkılarını yorumluyordum. Yarışmalara katılmak konusuna hep karşıydım Selçuk Şahin'in yarışması Facebook üzerinden açıklanan bir yarışmaydı ve kazanana bir single çıkarma şansı veriliyordu. Yaklaşık yedi yüz kişi katıldı o yarışmaya yedi yüz kişiden otuz kişiyi halk birinci yapıyor. Yaklaşık bir saat süren yarışmadan kim daha çok oy toplarsa bir single çıkarmaya hak kazanmış oluyor. Ben katılmayacaktım arkadaşlarımın zorlaması ile Gökhan Türkmen'in ‘Sen İstanbulsun’ adlı şarkısı ile katılmıştım takipçilerimin ve arkadaşlarımın söylediği gibi çok farklı bir şekilde yorumlamıştım ve o yarışmanın birincisi seçilmiştim. Bir şarkı çıkarma şansım vardı ‘Hoşçakal Sevgilim’de böylelikle çıkmış oldu. 

O süreç nasıl oldu? Çalışmalara nasıl başlanıldı?

Selçuk Şahin'in yanına gittim şarkıyı okuduk bir kaç gün sonra Selçuk Şahin çok güzel bir klip çekti bu şarkıya. Ömür boyu unutamayacağım bir hikayeye sahip olmuş oldu ‘Hoşçakal Sevgilim’.

Birinci olduktan sonra neler değişti?

Yakın çevrem ailem arkadaşlarım sevenlerim tarafından tebrik mesajları gelmeye başladı. O süreçte klibimin yayınlanacağı tarih insanların olağan üstü bir paylaşım yapma durumu vardı herkes bir yerlerden paylaşımda bulunuyordu. Şarkı çıktıktan sonra bu şarkıya amatör bir klip hazırladım ve bu video benim sosyal medyada tanınmama sebep oldu. Aynı zamanda şarkıya da çok büyük bir şekilde yansımış oldu.

Seni tanımak istiyorum biraz. Avusturya doğumlusun. Nasıl bir çocukluk yaşadın?

Muhteşem bir çocukluk yaşadım. Ailem beni bu zamana kadar nasıl eğittiyse aynı şekilde de Türk müziğine de hakim bir şekilde beni büyütmeye çalıştı. Avusturya'da doğdum, büyüdüm ve mesleğimi orada yaptım. Şu an İstanbul'dayım.

Müziğe başlamanda babanın etkisini görmüşsün. Baban nasıl yaşamını kolaylaştırdı?

Babamda çocukluğundan beri müzikle uğraşıyor. Sivas Konservatuarı mezunu. Ben yaklaşık altı yedi yıl futbol oynadım. Babam benimle futbol sahalarına gelip beni izliyordu. Aile misafirlerimiz geldiğinde müzik yapıldığı zaman ben odama kaçan bir insandım. Ama bir dönem gelmişti arkadaşlarımla şarkı söylerken birisi videoya çekiyor ve bu video sayesinde bulunduğumuz eyalette birden herkes beni tanımaya başlıyor. 

Ne zamandan beri İstanbul'dasın?

Yaklaşık bir yıldır buradayım ondan önce iki üç haftalık seyahatlerim olmuştu ama şu altı aylık süreçte aktif bir şekilde İstanbul'dayım. 

“İstanbul, Fırsatlar Şehri”

Avusturya’da yetişmiş bir çocuk olarak farklılıklardan bahsedecek olsan iki ülke arasından ne tür farklılıklar var?

Avusturya'nın sekiz milyon nüfusu var. Gerçekten çok disiplinli bir yer çalışma saatleri hayat standartları var. Bir arkadaşımın konseri vardı beni görüntülü aradı ve Mehmet şuan camdan bakıyorum konsere on beş dakika var ve bir tane bile arabanın geçmesini bekliyorum. Sen böyle bir şehirden oldu da başardın. İstanbul fırsatlar şehri ne olmak istiyorsanız burada mevcut ve Türk müziği yapıyorum ve gelecekte de bu müzik ile ilgili hayallerim var.

Bir stüdyo kurmuştun, kurduğun bu stüdyoda neler yaptın?

Aslında benim bugünlere gelmemde ki etken o stüdyodur. Üç katlı ve yaklaşık on beş tane stüdyo var. Çoğu Avusturyalılara ait iki üç odası da bizim gençlerimize ait birisi bana birisi İstiklal gurubu var. Birlikte her gün buluşup müzik yapıyoruz. Benim belirli bir açım vardı sanatçılardan birini seçip ben neyi farklı yapmalıyım bir Ebru Gündeş gibi okuyabilirsin okuyamayabilirsin sen neden bir şarkıyı aynı şekilde yorumluyorsun tarzında sorular sordum. Kendi açımı belirledim klavyemin başında sesimi ayarladım şarkıları gerçekten kendi yorumum ile okumaya çalıştım. İnanılmaz derecede büyük bir etkileşim yarattı beni çok farklı bir boyuta çıkardı ve aslında her şey o stüdyoda oluşmaya başladı.

Peki. YouTube'da çok başarılı videoların var bu tanınma oranını nasıl yakaladın en çok hangi şarkın sevildi?

Benim en çok sevilen şarkım ‘Duyanlara Duymayanlara’ Cengiz Kurtoğlu'nun şarkısı ona da kucak dolusu sevgiler selamlar. Muhteşem bir üstat gerçekten her zaman saygıyla anılacak bir adamdır. Son dönemde Ahmet Kaya'nın ‘Dostum Dostum’ şarkısını okuduk . İnstagram üzerinden izlenme sayısı bir milyona ulaştı ve inanılmaz bir etkileşim aldı.

Avusturya'da müziğini ilerletme şansın var mıydı?

Avusturya'da müziği ilerletme şansım tabi ki de vardı. Kendi çapımda YouTube videolarım vardı. Aranjörlüğünü kendim yaptığım şarkılar vardı. Her şey kısıtlıydı belirli bir yerden sonra kendimi gerçekten artık müzik kariyerimi İstanbul'a taşımam gerektiğini düşündüm ve rotayı ona göre belirledim.

“Aleyna Tilki Çok Başarılı Oldu”

“Benim uzun yıllardır arkadaşım olan Aleyna Tilki şuan Türkiye'nin bir numarası durumunda” diyen Savcı, “Aleyna ile tanışmamız, beş yıl önce sosyal medyanın bu kadar yoğun olmadığı dönemde Facebook üzerinden bana videolarımı izlediğini kendisinin de müzikle uğraştığını ve her hafta bir internet sitesine videolarını yüklediğini ve birinciye para ödülünün olduğunu söyleyerek bana yardımcı olmaya çalışmıştı. İlk çalışması ‘Cevapsız Çınlama’nın teaserini bir arkadaşım göstermişti.  Ardından “hayallerine kavuşuyorsun” diye mesaj atmıştım. Elli bin gibi bir takipçi sayım vardı o zamanlar için oldukça yüksek bir sayı “desteklerini bekliyorum” diye bir cevap atmıştı. Biz o günden beri ailesiyle görüşürüz Aleyna'yı ve ailesini çok severim başarıları ile gurur duyarım. Feride Hilal Akın Ece Mumay  keza çok yakın arkadaşım. Türkiye bu konuda çok başarılı gençlere sahip” şeklinde ekledi.  

Şu sıralar dinlediğin şarkılardan bir top5 desem?

Yıldız Tilbe'nin yeni albümünde Merve Özbey'in ‘Vuracak’ şarkısı Aleyna Tilki'nin ‘Yanlız Çiçek’ şarkısı muhteşem gidiyor. Derya Ulu'nun ‘Okyanus’ şarkısını beğeniyorum. Edis'i çok takdir ediyorum muhteşem bir çıkış yaptı.

‘Yıldızlı Şarkılar’ albümünden bir şarkı söyleyecek olsaydın hangi şarkıyı söylemek isterdin?

‘Vazgeçtim’ geçiyor aklımdan.

Sosyal medya hakkında ne düşünüyorsun? Bu kadar hayatımızın içerisinde olması doğru mu? Sana çok fazla etkisi oldu mu?

Sosyal medyanın bana tabi ki çok büyük bir etkisi oldu. Bu güne kadar tek gücümüz sosyal medyaydı. İstanbul'a geldiğimden beri çok güzel bir ekip oluşturduk. Başta menajerim Ahmet Uğurluer olmak üzere genel menajerimiz Cem Başaran Aksan büyük destek olan Afrikalı Ali ağabeyim Ali Şentürk'e de selamlarımı iletmek istiyorum. Yapımcımız Dark'n Dark'ın bize sunmuş olduğu fırsat. Avusturya'da sözünü müziğini aranjesini video ve ses montajlarını yönetmenliğini tek başıma üstlendiğim zamanlardan herkesin kendi işini profesyonelce yaptığı aile gibi bir ekip oluşturduk. Müzik sektöründe güzel tecrübeler yaşadım. Sanatçılık haricinde müzik sektöründe birçok şeyi gördüğümü düşünüyorum. Bilinçli bir şekilde adım atıyorum neyin doğru neyin yanlış olduğunu sezebiliyorum. Sosyal medya sesini duyurmak isteyen bir sanatçı için gerçekten büyük bir etken. İnternet çok farklı bir platform benim çok işime yaradı. Bunu aleyhime değil lehime kullandım. Sosyal medyaya giren biri olmadım ve mantıklı bir şekilde kullandım. 

“Müziğe Bağlı Kalmak İstiyorum”

Sence müzik sektöründe genç olmanın avantaj ve dezavantajları nedir?

Benim hayalimde genç yaşta patlamak vardı. Fakat herkese bu şekilde nasip olmuyor çoğu sanatçı 25- 30 ve üzeri yaşlarda bu patlamaya ulaşabiliyor. Bunu ben bir avantaja dönüştürmek istiyorum. Küçük yaştan ömrümün sonuna kadar müzikle bağlı kalmak istiyorum. Sesim yettiği sürece ömür boyunca insanlara müzikle hizmet etmek istiyorum.

Sahnelerin var mı?

Sahnelerimiz olacak projeler çıkmadan öncede teklifler geliyordu. Maalesef reddetmek zorunda kaldım. Fransa konserim vardı. Konserimize üç bin beş yüz civarı bir kitle katılmıştı. Avrupa'da doğup büyümem benim için büyük bir artı oldu. Aynı zamanda Türkçe müzik yapmam Türk halkına da sesimi duyurmam ve Avrupa'da ki gurbetçileri toplama açısından bir artıydı. Bir yere gittiğimde konserlerimin güzel geçeceğini biliyorum çünkü artık tanıyan insanların olduğunu biliyorum. Malum yaz dönemindeyiz haraketli, bir parçada çıkarttığımız için genellikle kulüplerde ufak tefek konserlerimizi yapıp sürpriz bir projeyle önümüze bakmayı düşünüyoruz.

Şu sıralar kendini geliştirmek için neler yapıyorsun?

Ben müziğe aç olan bir insanım. Çocukluktan beri bir müzik sevdası olduğu için çocukluğumda kendi başıma şarkılar söylüyordum ama istediğiniz kadar güzel bir sese sahip olun bir enstrümana hakim olmanız gerekiyor enstrümanınız ne kadar iyiyse sesinize olan hakimiyetiniz o kadar gelişiyor. Eğitimin yaşı olmadığına inanıyorum ben kendimi ne kadar geliştirirsem sahneye o kadar hakim olacağım. 

“Karma Karışık Albüm Yapacağım”

Asla yapmam dediğin bir albüm var mı?

Asla yapmam diye bir şey söyleyemem. Çünkü Türk halk müziğini de seviyorum arabesk de seviyorum türkü de seviyorum Rock da seviyorum. Gerçekten bir gün karma karışık bir albüm yapmak istiyorum. Örneğin bir Rock müziğini bile kendi tarzıma uygun olarak yorumlamak istiyorum.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?

İnsanların bu güne kadar beni yalnız bırakmamaları, iyi günde kötü günde yanımda olmaları, bana sahip çıkmaları ve beni bu işe olan inancımdan çok onların desteğinin önemli olduğunun farkında olmalarını istiyorum. Dediğim gibi sesim ve gücüm yettiği sürece müziğin peşinden koşmaya devam edeceğim. Size de tekrardan çok teşekkür ederim. Hiç unutmayacağım kadar keyifli bir röportaj oldu. 

Doğum tarihi: 01.01.1997

Burcu: Oğlak

En sevdiği huyu: Merhametli olmak

Sevmediği huyu: Tembel olmak

Uğurlu sayısı: 21

Uğurlu günü: Cumartesi

En sevdiğin renk: Mavi

En sevdiğin çizgi film: Sponge Bob

En sevdiğin söz: Sabrın sonu selamettir.

Söyleşi: Elif Günay

Fofoğraf: Honeybee Stüdyosu