“Herkesin kendi hikâyesini yakalamasını istediğim bir şarkı yaptım. Herkes de kendi hikâyesinden bir parça aldı.”

Söz yazarı ve besteci Kaan Karamaya, İrem Derici ile düet yaptığı "Cahil Cesareti" isimli ilk single'ını bizlerle buluşturdu. 

Bu kadar kısa sürede altı milyona yaklaşan şarkının mimarı ile bizler de bir araya geldik. 

Şimdi sizlerle…

Merhaba Kaan Bey nasılsınız?

Bu aralar şahaneyim Elif. Nasıl da olmayayım ki? Çok güzel geri dönüşler alıyorum. İnanılmaz keyifliyim. 

Şu sıralar en çok dinlenen şarkıya imza atınız diyebilir miyiz?

Diyelim mi? Ben böyle iddialı konuşan biri değilim ama çok güzel gidiyor diyebilirim. İkinci şarkı için daha şevkle hazırlanmaya başlıyoruz. 

Çok güzel bir şarkı olan ‘Cahil Cesareti’ ile karşımıza çıktınız. Nasıl çıktı bu şarkı ortaya?

Bu şarkı çok önceden yaptığım bir şarkıydı. Ben genelde şarkılarımı yapıp bekletirim, nadasa bırakıyorum şarkılarımı ve onlarda zamanları gelince kendilerini ortaya çıkarıyorlar. ‘Cahil Cesareti’ de o şarkılardan biri. Zamanı gelmiş ki kendini gösterdi. 

Siz şarkıyı kendiniz için çıkarmayı mı düşünmüştünüz yoksa yine vereceğiniz şarkılardan biri miydi? Hikâyesi nedir?

‘Cahil Cesareti’ni kendim için düşünüyordum ama biraz daha beklemek istemiştim. Son kararı da aranjörümüz Can Atayılmaz ile birlikte karar verip “artık şarkımızı çıkaralım” dedik. Sevgili İrem’e (Derici) de sunduk şarkıyı o da çok beğendi. Hikâyesine gelince de daha önce Best FM’de Uluç Vatansever ile birlikte program yaparken “Her şarkının bir hikâyesi ve her hikâyenin de bir şarkısı vardır” derdik. Bu şarkı kendi hikâyesini kendi yazdı. Direkt benim üzerimden bir hikâyesi yok ama istedim ki insanlar kendi hikâyelerini şarkıda yakalasınlar. Biraz öyle bir şarkı oldu. Umarım yakaladılar. Yakalamışlar gibi de görüyorum. 

İrem Derici’nin şarkıya eşlik etme fikri nasıl ortaya çıktı?

Ben İrem’in cesaretlendirmesi ile bu şarkıyı çıkardım. Şöyle ki biz İrem’in ‘Dantel’ albümündeki ‘Dur Yavaş’ şarkısının söz -müziği bana aitti. Sürekli bir araya geldiğimizde bana şarkı söylemem konusunda ısrarları oldu. Bu şarkı için de “artık Cahil Cesareti çıkarmak istiyorum” dediğimde İrem önce “neden bu şarkıyı daha önce bana dinletmedin” diye kızdı sonra da kendime sakladığım için hak verdi. Şaka bir yana çok sevinmişti. “Bu şarkıda bana eşlik eder misin?” diye sorduğumda sağ olsun hiç düşünmeden kabul etti ve desteğini hiç esirgemedi. Böyle de çıkartmış olduk. 

“BU ŞARKIDA İKİ MİMAR VAR”

“İrem Türkiye’ye mal olmuş bir ses. Keza onun enerjisi çok farklı” diyen Kaan Karamaya, “İrem’le yan yana gelip onunla vakit geçirmeyen hiç kimse onu uzaktan tanıyamaz. Şarkıdaki başarının mimarından biri de kendisidir. Ona çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu. 

Klip çekimleri nasıl geçti?

Klip çekimlerinde ekip olarak çok eğlendik Elif’ciğim. Benim daha öncesinde televizyon geçmişim var. Kamera arkasında da çalıştım, kast direktörlüğü ve yönetmenlik de yaptım. Ama bu klibi tek başıma üstlenmek istemedim farklı bir bakış istedim. Hiç bir şekilde kullanılmamış mekânlar ve güzel bir kurgusu olsun istedik. Klipte sevgilim rolünde oynayan arkadaşım Büşra daha önce hiç bir klipte oynamamıştı. Sağ olsun o da kırmadı bizi. İnsanların kendi yaşadıkları aşk hikayesini yansıtan bir klip çektik. İki farklı günde çekildi klip, iki ayrı mekan kullandık. Yönetmenimiz Behzat Uygur’du. Emeği geçen herkese de teşekkür ederim. 

Cahillerin nasıl cesaretleri olur?

Aşk olarak baktığımızda aşk başlı başına cesaret ister. Aşık insanın gözü kara da olması gerekiyor. Cesaretli olup aşka gittiğiniz zaman “bir cahillik yaptım ama aşkı seçtim” dersiniz. Bu şarkı da aşkta hem cesaretli olmamız gerektiğini hem de gözü kara olmamız gerektiğini anlatmaya çalıştım. Çünkü aşk cesareti sever. 

“ÂŞIKSAN SİHİRBAZSIN”

"Aşk insanın kendine yaptığı sihirbazlıktır" diyen Kaan Karamaya; “İnandığın kadar yol alır ve hayallerin kadar yaşarsın. Cesaretinle ortak olup devleşirsen eğer; unutma sen de kendi hayatında bir sihirbazsın. Aslında cahil cesareti buradan geliyor’’ şeklinde konuştu. 

Aşk nasıl esaretleri sever ve sonra ne olur?

Aşk o kadar göreceli ki Elif, kimi insan var ki şu zamanda özellikle genç kardeşlerimiz görüyorum telefonuna âşık. Zamanının çoğunu telefonuyla geçiriyor. Çiçeğe âşık olan var. Kedisine köpeğine âşık olan var. Tensel uyuma âşık olan var. O yüzden esaret kendini kapama, kendini tutsak etme durumuna geliyor ve bu da istenilen tutsaklık oluyor. Çünkü insan bu hayatta ne yapıyorsa kendi kendine ve istediği için yapıyor. Aşkta böyle bir şeydir. Bile bile gözünü karartarak gidip o esareti kabul etmek aslında…

Peki, sonrasında ne oluyor?

Hayat ne gösterirse o oluyor. Hepimizin hayatında vardır. Çok güzel bir aşkla ilişkiye başlarız esaretle gideriz, kendimizi kapatıp tutsak ederiz ama o en güzel gitme meselesi bir bakıyorsunuz ki sizin istediğiniz gibi gitmiyor. Ee tabi hayal kırıklığına uğrayabiliyoruz. Hayat bizlere farklı yollar sunuyor ve tercihleri bizlere bırakıyor. 

Aşk insanı mısınız?

Evet, ben de bir aşk insanıyım ama şöyle arkadaşlarıma da bir aşk besliyorum. Gitarıma da bir aşk besliyorum. Mesela ben gitarımla konuşurum. “Ben şimdi dışarı çıkıyorum. İki saat sonra geleceğim varsan güzel bir şey çıkaralım” derim mesela… Aslında aşka böyle bakıyorum ve hayatımın bütününde aşkı yaşıyorum. 

Her şeyden önce çok güzel şarkıların mimarısınız. Bilmeyen okuyucularımız vardır Ebru Gündeş, İrem Derici, Petek Dinçöz, Resul Dindar gibi birbirinden ünlü isimlere şarkılar verdiniz. Neydi o şarkılar?

Ebru Gündeş’e ‘Sor Bakalım’ şarkımı verdim. Aşkın zorluklarını anlatan bir şarkıydı. Resul Dindar ve Petek Dinçöz  ‘Teşekkürler’ adlı şarkıma düet yaptılar o şarkıda güzel bir aşkı anlatan şarkıydı. İrem Derici’nin ‘Dur Yavaş’ı da keza öyle. Baktığınızda şarkının adı ne kadar garip gelse de o da aşktan söz eder. Ben totalinde aşkı anlatıyorum.

Bu benim hissiyatım belki ama ben şarkı söylemenin size çok iyi enerji verdiğini hissediyorum. Şarkı söylemeyi seviyor musunuz gerçekten?

Öncelikle teşekkür ederim Elif, o enerjimi yakalamışsın. Açıkçası ben şarkı söylemeden duramıyorum. Bazen uykuya dalarken bile şarkı söyleyip uyanıp tekrar uyuyorum. Böyle bir hissiyatım var ve bunu hiç bir zaman kaybetmek istemiyorum. Kısacası uzun yıllar şarkı söylemek istiyorum. 

Bu zamana kadar işin hep görülmeyen kısmındaydınız. “Neden daha önce şarkı söylemedin” diyenler oluyor mu?

Daha önce ben Best FM radyoda çalışırken canlı yayın programlarımızda şarkı söylüyordum ama oranın enerjisi böyle değil. Mikrofon başındasınız, sizi kimse görmüyor fakat birilerinin sizi dinlediğini biliyorsunuz. Bu platform ise çok farklıdır. Bu sefer sizi dinleyenleri de görebiliyorsunuz, enerjilerini birebir hissedebiliyorsunuz. Bu açıdan bana bambaşka bir kapı açtı ve bu tahmin ediyorum ki daha sonraki şarkılarıma yansıyacak. Hissiyattayım çok farklı ve sonraki günlerin bana neler getireceğini merakla bekliyorum. 

“Sosyal medyada bir anda daha fazla takip edilmeye başladım” diyor musunuz?

Evet, evet. Özellikle şarkı çıktıktan sonra takipçiler, geri dönüşler konusunda Instagram ve Twitter’dan ulaşmaya çalışanlar çok oluyor. Açıkçası alışmaya çalışıyorum. Besteciyken ki durumumla solistlik durumum çok farklı oldu. Biraz bu duruma alışıp dengede tutmaya çalışıyorum. 

Sosyal medyanın bu kadar hayatımızda olması ile ilgili ne diyeceksiniz?

Hem iyi hem de kötü. Ben seksenler ve doksanlar çocuğuyum. Bizim çocukluğumuzda sosyal medya yoktu. Biz sokakta maç yapan, oyunlar oynayan nesillerdik. Eve gidiş geliş saatlerimiz vardı. Her şeyden önemlisi cep telefonlarımız yoktu. Belki de öyle bir dönemden geldiğimiz için alışmamız elbette zor oldu. Ama bu dönemi yaşadığımız için elbette ki adapte oluyoruz. Sonuçta ulaşım açısından sosyal medyanın çok işe yaradığını hepimiz görüyoruz. Tabi bazen de can sıkabiliyor… 

Günümüzde müzik nereye gidiyor?

Ben de nereye gittiğini bilmiyorum Elif! Müzik çok farklı bir yönde, neyin ne olacağını kesinlikle bilemiyoruz. Her an her şey değişiyor. Eski müziklerin sıcaklığı elbette yok. Sanırım yurt dışı müziklerine yönelik tarzda gidiyoruz. Evet, ülkemizin tanıtımı açısından bu iyi gelişme ama eskiye nazaran baktığımızda kötü. Çünkü ben o eski duygu yoğunluğu olan şarkıları seviyorum ve özlüyorum. Keza yaptığım şarkıların özellikle müziklerinde o duyguları yakalamaya gayret ediyorum. 

Çok kısa müzik yaşamınızdan söz edelim istiyorum. Müzik ne zamandır hayatınızda?

Klişe olacak ama okul zamanlarımda başladı ama 6 yaşımdan beri de değil.  Ortaokulu okurken arkadaşlarım gitar çalıyordu ben de merak sarmıştım. Annemlerden karne hediyesi olarak gitar istemiştim. Ve kendi kendime çalışıp gitar çalmasını öğrendim. Sonrasında da hiç kopmadım. 

Spora ne kadar süre harcıyorsunuz? Gençlere spora yönelmeleri için ne tür tavsiyelerde bulunursunuz?

Spor bence doğal yoldan elde edilen bir mutluluktur. Ben spor yapınca çok mutlu oluyorum. Günde üç dört saatimi ayırıyorum. Bu bir iki haftadır her gün yoğun spor yapamasam da her vakit bulduğumda spor yapıyorum. Gençlerde mutlu olmak istiyorlarsa spor yapsın.  

Şu sıralar dinlediğiniz ilk beş şarkı desem neleri söylersiniz?

Andera Bocelli- Love in Portofino

Deeprise- Geçmiş Değişmez

Tarkan- Çok Ağladım

Gökhan Tepe- Adı Aşk Olsun

İrem Derici- Dur Yavaş 

Konserler ve sahneler nasıl gidiyor? 

Şimdi yeni projelerimiz var onlar üzerinde çalışıyoruz. Konser takvimlerimizi ilerleyen zamanlarda sosyal medya hesaplarımızdan paylaşacağız.

Yakın gelecekte bizleri neler bekliyor?

Yeni bir şarkı var. Umarım o da çok sevilecek. Şarkımızın hazırlığına başladık. 

“DÜET YAPMAYACAĞIM”

“İkinci şarkım için bir düet fikrim yok” diyen yakışıklı şarkıcı, “İrem sağ olsun destek verdi ve solist olarak ismimin duyulmasında büyük desteği oldu. Ama ikinci şarkımda biraz daha kendim tek başıma bir şeyler çıkarmak istiyorum” dedi.

Artık bizi şarkısız bırakmazsınız sanırım? 

Bende öyle düşünüyorum. Zaten müzikle beslenen bir adamım bir de şimdi güzel geri dönüşlerin ve beğenilmenin de tadını aldım. Kesinlikle şarkı söyleyeceğim. 

“DOSTLARIMIN ŞARKILARI NE GÜNE DURUYOR…”

“Bir albüm çalışmasına sıcak bakmıyorum” diyen başarılı isim, “Sırf konserlerimde söyleyeceğim diye bir albüm çıkarmak istemiyorum. Şimdilerde bu camianın içinde gerçekten çok güzel dostluklara sahip insanlarız. Hepimiz birbirimizin şarkılarını söyleyerek hem dostluklarımızı pekiştiriyor hem de şarkılarımızı duyuruyoruz. Eskilerin aksine kıskançlıklar yerine, destek olmuş durumdayız. Bu da çok keyifli…

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Buradan Youtube’ye girsinler beni dinlesinler, hep dinlesinler… Şaka bir yana herkese desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Çok keyifli bir sohbetti Elif, ben inanılmaz keyif aldım. Çok güzel enerjin var, sana da çok teşekkür ederim. Herkese sevgilerimi gönderiyorum. Sevgiyle kalın…

Doğum Tarihi: 01. 11. 1983

Burcu: Akrep

En sevdiği huyu: İyi niyetli olmam

En sevmediği huyu: Yine iyi niyetli olmam

Uğurlu sayısı: 7

Uğurlu günü: Pazar 

En sevdiği çizgi film: Tom ve Jerry 

En sevdiği renk: Siyah 

En sevdiği söz: Kusur arıyorsan, tüm aynalar senin (Mevlana)

Söyleşi: Elif Günay

Fotoğraf: Fatma Demir