Merhaba Önce Vatan Gazetesinin Sevgili Okurları.
“Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz ne kadar verelim?” Mustafa Kemal Atatürk: “Öğretmen maaşlarını geçmesin.” Diyen Önderimiz  Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm öğretmenlerimizin gününü saygı ve minnetle kutluyor, hürmetle ellerinden öpüyorum.
Röportajımın sohbet konuğu Karadeniz’in incisi memleketim Sinop’ta yaşayan emekli öğretmen Sayın Hayrettin Bozkurt.
Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Günün anlamına binaen, kutsal öğretmenlik mesleğini başarı ile icra etmiş Hayrettin Bozkurt Bey’e davetimi ilettim ve siz şu anda gazeteler ellerinizde okuyorsunuz bizi.
Komşumuzun güzel kızı ile evlendikten sonra, mahallemizin damadı olarak tanıdım kendisini. Ben on yaşında bir çocuktum o zamanlarda.  
Ülkemiz tarihine kara bir leke olarak kazınan 12 Eylül olaylarının yaşandığı, sağ-sol çatışmaları ile kardeşin kardeşini öldürdüğü, acı bilançolarının gün ve gün arttığı, anne ve babaların acaba çocuklarımız eve sağ salim gelecek mi korkuları ve gözyaşlarının dinmediği, silahların rastgele çekildiği dönemden nasibini alıp farklı cezalar ile mapushanede volta atmış, güneşin doğuşuna ve batışına şahitlik edememiş, sevdiklerinin ve sevenlerinin sesine ve yüzüne hasret kalmış, denizin sesini duyup, maviyi görememenin ne demek olduğunu ezberlemiş, çok sevdiği kitaplarını okuyamamış, tek suçu ise düşünce özgürlüğüm benimdiri haykırmak  olmuş,  anılarında ki acının fotoğraflarını kaldırmış albümünün arka sayfalarına Hayrettin Bozkurt.
Ülkemizin tarihini çözmeye çalışan, memleketi güzel Sinop’u  fotoğraf kareleriyle yaşamayı ve yaşatmayı kendisine ilke edinmiş, oto garda işlettiği cafesinde herkes okusun diye bir kütüphane kuran, kitapları kilitlemeden, çalınır kaygısı taşımadan açıkta bırakan,  bilginin sınırsız olduğuna inanan, karanlıkta kalmış insanlara pencereleri aralayıp ışık olmanın hazzını iliklerinde hisseden, iyiliğin her kapıyı açtığına şahitlik eden, paylaşmanın erdemlikten geçtiğini gözlemleyen, dil, din, renk ayırmadan sadece insan olmaları ile yetinen, sevgi ve saygı duyan mütevazi kişilik, eşine duyduğu sonsuz aşkının ispatı varlığı, Sinem ve Gizem’in sırtlarını dayadığı yıkılmaz dağı, Zeynep’in biricik dedesi,  Sinop’un sesi, gözü, kulağı, dili ve Sinopluların vazgeçilmezi olmayı hakeden ender insanın adı Hayrettin Bozkurt.
İçimizden Biri Sayın Hayrettin Bozkurt Bende Bugün. Buyurun lütfen.

Sacide  Z. Saraç

Merhaba. Hoşgeldiniz. Kendinizi anlatırmısınız?

Ben Hayrettin Bozkurt. Sinop’luyum. Evliyim, iki kız babası ve Zeynep'in de dedesiyim.  Emekli öğretmenim. 25 yıl öğretmenlik yaptım. 12 yıldır da kafeterya işletiyorum. İlkokul öğretmeni olmama rağmen  yerel tarihle ilgileniyorum.
Ayrıca yerel bir tarih grubumuzla da şehrimizin tarihiyle ilgileniyoruz. Eski fotoğraf ve  belge kolleksiyoneriyim. İnternet üzerinde Facebook 'ta SİNOP&SİNOP ESKİ SİNOP FOTOĞRAFLARI sayfa kurucusuyum. Binlerce fotoğrafı sayfamıza yükleyerek insanlarımıza geçmişi hatırlatıp  unutmamalarını sağlıyoruz. Onbeş bin Sinop’luyu bu sayfada bir araya getirdik. Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin ilk yıllarını içine alan yakın tarihle ilgiliyim.

Sinop şehrinin demografik yapısını araştıyorum. Yaşanmış öyküleri dinleyip kaleme alıyorum. Bir şehrin yazılmamış neleri olabilir sorusuna cevaplar arayıp onların yanıtlarını arıyorum. Kısaca Sinop' un  şifrelerini çözmek istiyorum.

Hemen şimdi öğrenebileceğiniz bir şey olsa bu ne olurdu?

Sinop' un iki yüz yıl öncesi bir sokağından insan manzaralarından; 
Kasabından, berberinden, manavından, kahvehanesinden  kısaca  bir sokakta yaşam nasılmış? Görmek isterdim.

Kendi kendine konuşanlar deli mi?

Bazen insan kendisiyle dertleşir. Çoğumuzda yapmışızdır. Asla da delilik değildir.

Bir süper kahraman olsanız, hangi karekteri seçerdiniz?

Gerçekçi bir insanım. Hayal etmeyi severim ama yaşayarak öğrendiğim bir şey var. Ne hayal ediyorsan yolunda bulunacaksın. Ben mücadele eden emek veren bir karakteri tercih ederdim.

Dünyaya ikinci kez gelme şansınız olsa, nasıl bir hayat yaşamak istersiniz?

Dünyaya tekrar gelsem sanırım üreten, emek veren biri olmayı tercih ederdim. Kolay yolları tercih eden, zahmetsiz kazanan biri asla olmazdım.
Lüks bir yaşamdan daha çok doğal olan az teknoloji kullanılan bir yaşam tercihim olurdu.

Dünyada istediğiniz her türlü değişikliği yapabilecek kadar gücünüz olsa, sihirli değneğinizi dokunduracağınız 3 şey ne olurdu?

1- Savaşları durdurarak insanlığın barış içinde yaşamasını sağlardım.

2- Ülkeler arasındaki gelir dağılımındaki adaletsizliği kaldırarak açlığın dünyadan kaldırılmasını sağlardım.

3- Çevrenin korunması için her türlü atıkların çevreye gelişi güzel atılmasını önlerdim.

Tüm koşullar uygun olsa ve size bir iş kurma şansı verilse, nasıl bir şirketin patroniçesi/patronu olurdunuz?

Bizler insan yetiştirmeye gönül vermiş insanlarız. Daha çok eğitim-öğretim amaçlı alanda faaliyet gösteren iş tercihim olurdu. Donanımlı yetenekli, örnek insanlar yetiştirmek isterdim. Önce insan derdim.

Yeteneklerinizi başka bir kişiyle değiştirme şansınız olsa, şu anda yaşayan, yada bir zamanlar yaşamış olan hangi kişinin yeteneklerine sahip olmak isterdiniz?

Bir enstrüman çalmayı çok isterdim. 
Aşık Veysel' in görme engeline rağmen saz çalıp kendi bestelerini söylemesi beni çok etkileyen bir  durumdur. Doğuştan yetenekli  insanları severim.

Çocukluğunuzda sizi en en çok mutlu eden kişiler ve olaylar kimlerdi vede nelerdi?

Çocukluğumuz da gençliğimiz gibi mücadele ile geçti. On yaşımdan başlayarak kendi harçlığımı  kendim kazandım. İlkokul yıllarımda sabah erkenden sokaklarda on beş simit satarak yetmişbeş kuruş kazanırdım. Bu kazançlarımla da ay kurabiyesi, atom  ve gazozcu Hafız amcanın gazozunu alırdım. Okulumuz Çocuk Esirgeme Yurdu'na bitişikti. Sınıf ve sıra arkadaşlarımda yurt çocuklarıydı. Sıra arkadaşlarımla her sabah aldıklarımı bölüşürdüm. Paylaşmayı da, paylaşarak öğrendim.

Sizi dünyanın en musmutlu insanı yapabilecek şey ne olabilir?

Bugün dünyanın en önemli sorunu savaşlardır. Ben de  barışı, huzuru tercih ederim. Ülkemizin bulunduğu stratejik konumundan dolayı savaşların hep içinde olmuştur. 
Anadolu büyük uygarlıkların doğum yeri olmakla birlikte bir çok savaşlarında merkezi olmuştur.

Tarih yeryüzünün herhangi bir bölgesine Anadolu'ya yaptığı kadar cömertlik ve kötülük yapmamıştır.

Cömertlik; Anadolu nun doğal güzelliğini, kötülük ise savaşları ifade etmek içindir.

İşte sebeplerle büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk' ün  sözleriyle '' Yurtta Sulh, Cihanda Sulh '' diyorum.

Bugüne kadar attığınız en gururlu zafer çığlığı hangi başarınıza ait?

12 Eylülde   tutukluydum. Sinop cezaevinden,  Çorum askeri cezaevine nakledilmiştik. 1982 yılında tahliye edildiğim gün çok mutlu olmuştum. Eşime, çocuğuma kavuşacaktım. O günü unutamam.

Gözlerinizi dolduran en son olay nedir?

En son gözlerimi dolduran bir annenin gözyaşlarıdır. Sinop' ta üniversite de okuyan kızına ağlayan anne beni çok üzmüştü. 

Kızımız okulu bırakma durumana gelmişti. Neyse ki tanıştım. Bazı sorunlarının çözümüne ortak oldum. Şimdi sevinçten ağlayan bir anne var.

Hafızanızda iz bırakmış 3 çocukluk anınız nedir?

İlkokul birinci ve ikinci sınıf öğretmenim Meliha Baskın. bir subay eşiydi. Kendisini çok severdim. 
Başarılı öğrencilere eşinin yıldızlarından kırmızı zeminde bir bez üzerinde bizlere, önlüğümüzün göğüs hizasına takardı.
Ben de okuldan eve giderken elim göğsümde giderdim. Saklardım. Bazı kişiler  teğmen diye laf atarlardı. Utanırdım.
Bir yaramazlık örneğini ilkokul 3. sınıfta yapmıştım.
Komşu Gazi Mustafa Kemal İlkokul' u yanmış, öğrencileri de  bizim okulumuza geçici taşınmışlardı. 
Okulumuz bu sebeple ikili eğitim yapıyordu. Bizler sabahçı onlar ise öğlenci idi. Bizlere hitaben hakaret dolu sözlerle dolu bir mektup yazıp bırakmışlar, biz de onlara hitaben cevap yazmıştık.
Sabah olduğunda öğretmenimiz Hasan Bala, ben dahil beş kişiyi güzel dayaktan geçirmişti. Benim için de bir dönüm noktası oldu, bir daha hiç kimseye sataşmadım.
İlkokul 4. sınıftan sonraki tatilde annemle İstanbul' a  Meliha teyzemize gezmeye gitmiştik.
Fatih' te oturuyorlardı. Mahalle bakkalı bir abla bana her gittiğimde paşam diye hitap ederdi. 
Çok ta hoşuma giderdi. Anneme, ne olur bakkala ben gideyim derdim. O da ufak tefek alışverişler için beni gönderirdi.
Ben de paşam dendiğini duydukça mutlu olurdum.
Ben de zaman zaman genç kardeşlerime paşam diye hitap ederim. 

Bir mucize olsa geçmişinizdeki hangi hatalarınızı düzeltmek istersiniz?

Lise birinci sınıftaydık. Okulda  36. günümüz olmuştu. Üç arkadaş bir sırada oturuyorduk.  Sınıf öğretmenimiz aynı zamanda biyoloji öğretmenimizdi. Yerleşim planına itiraz eden arkadaş arkadan bizim üç kişi oturuşumaza karşı çıktı.
Ben de karşılık verince sınıf gerildi. Öğretmenimiz kendisinin  olduğu  bir yerde tepki vermemi kabullenmedi. Çık sınıftan dışarı ve beni bekle dedi. 

Kapının önündeydim. Sanırım beni tokatlamayı düşünüyor dedim. Ben de karşılık vermeyi kafamdan geçirmiştim. Anladı durumu ve sert bir ifade ile geç sınıfa dedi. 

O günden sonra bana sınıfta yokmuşum gibi davranınca bende tasdiknameyi alıp okulu terkettim. 

Keşke o gün sessiz kalabilseydim. Zira bir yıl sonra tekrar okumaya karar vermiş Ticaret Lisesine kaydımı yaptırmıştım. 

Sene kaybına mı yanayım. Yoksa o güzelim lise de okuyamadığıma mı yanayım. 

Derslerim iyi idi. Farklı bir eğitim kurumuna yönelip hayat çizgimde değişiklikler olabilirdi.

Bir mucize olsa işte bu hatamı değiştirmek isterdim.

Aklınıza her geldiğinde sizi gülümseten bir anınızı anlatırmısınız?

İlkokulda öğrenciler ve  geçici öğretmenimiz Melahat Bozkurt' la birlikte okulun merdivenlerinde fotoğraf çektirmiştik.
Yanımdaki arkadaşım fotoğrafçıya bakma güzel çıkmazsın dedi.

Ben de inandım kameraya bakmadım kafamı eğdim. Sonra fotoğraflar dağıtılınca ne göreyim sadece  kafam çıkmış.

O fotoğraf  ve o anımız aklıma her gelişinde gülerim.

Şimdiye kadar yaptığınız en çılgınca şey nedir?

1977 yılında, ticaret lisesini bitirmiş İstanbul' a üniversite sınavlarına girmek için deniz yoluyla gidiyorduk.
Ege vapurunun 3. mevki biletli yolcularıydık. Deniz de  dalgalı idi. 

Bir şey olmaz düşüncesiyle kalabalık bir arkadaş grubuyla gemiye bindik.

Ada başını döner dönmez o kocaman gemi Karadeniz' in hırçın dalgalarıyla boğuşurken bizde  güvertesinde yerlerde sürünüyorduk. 

Bu yaptığımız yolculuğa dayanılacak gibi değildi. Zonguldak limanına kadar zor dayandık. 

Zonguldak limanına indiğimizde hepimiz toprağı öpmüştük.

Sonra da karayolu ile İstanbul' a devam ettik.

17-18 yaşlarınıza geri dönme şansınız olsa yine aynı hayatımı yaşardınız, yoksa başka bir hayat mı yaşardınız?

Yaşadıklarımdan pişman değilim. Fakat o yaşlara dönme şansım olsa okumaya çok önem verdiğim için daha kapsamlı okullarda okurdum.
Bir kaç dil bilmeyi, konuşmayı  çok istiyorum.  Sanırım bu eksikliğimi giderecek dünyanın farklı ülkelerinde değişik  zamanlarda  yaşardım.

Kendinizi dünyanın en güçlü insanıymışçasına başarılı ve mağrur hissettiğiniz en son deneyiminiz nedir?

Öz güveni olan biriyim.
Babam Hayati Bozkurt ilkokul 5. sınıfta iken Samsun' a biletimi alır akşama dönmek üzere gönderirdi.

Ben de Samsun' u gezer, akşama Sinop' a dönerdim.

Şimdi düşünüyorum da, babam ne kadar ilerisini düşünen biriymiş.

Çocukluk, gençlik ve yetişkin biri olarak her zaman sorumluluk duygusuyla hareket ettim. Sorunların üzerine gittim.

Günlük düşünmedim. 

Örnek verecek olursak bir köyde 22 yıl görev yaptım. Sabırla davrandım. 

Köyün kaderini değiştirmek için o köyün çocuğunu okutup, eğitmekten geçtiğine inancım tamdı. Ben de bunu yaptım.

Şimdi o köyün çocukları kocaman insanlar oldular.. Karşılaştığım  her öğrencimden gördüğüm saygı, iyi şeyler yapmanın gururunu yaşatıyor, mutlu oluyorum.

Şu anda kişi olmanızda payı olduğunu düşündüğünüz kişiler kimler?

İlkokul öğretmenlerimden; Meliha Baskın, Hasan Bala.
Ticaret Lisesinde bütün öğretmenlerimin ben de katkıları var. Ayrıca Şeref ve  Cemil Hocamın katkısını unutamam.

İnsan olarak örnek aldığım kişilerden biride balıkçı reislerinden Halit Reis' tir. Kendisi çok okuyan, dolu bir insandı.

Lise yıllarımızda balıkçı kahvesine özellikle de onun yanına giderdim. Konuşmalarını merakla dinlerdim.

Kalite, örnek bir insandı. Bir adı da Gazeteci Halit' ti. Çok kitap okuması sebebiyle bu ad verilmiş kendisine.

Çocukken ne olmak ve kim olmak isterdiniz?

Annemin okuması yazması yoktu. Ama okumamı çok isterdi. Üç kardeşiz, tek okuyan kişi benim. 
Geleceğe dair hayal kurmadım. Fakat içimdeki okuma isteğimde hiç bitmedi.

Bizler deneme yanılma yöntemiyle hayatı öğrenmiş insanlarız. 

Dedem erken ölünce babamda 14 yaşında başlamış hayatla mücadeleye.

Ne görmüşlerse onlarda güne göre gösterdiler. 

Yine de anne ve babama şükran borçluyum. En büyük mirasları erdemli oluşlarıdır.

 Ben de bu mirasa  layık olmaya çalışıyorum. 

Çocuklarıma  iyi okullarda okuyarak bir yerlere gelmeleri yönünde her zaman rehberlik yaptım.

Büyük kızım İngiltere' den, küçük kızım ise İstanbul' da Beşiktaş İktisat' tan mezun olarak bu başarımı taçlandırdılar.

Gerçekleştirmeyi istediğiniz en büyük hayaliniz nedir? Veee gerçekleşti mi hayaliniz?

En büyük hayalim çocuklarımın eğitimi idi. Sonrası iş ve evlilikleriydi. onlarda tamam olunca sıra bana geldi.

Ben de tarih okumak istiyorum. Önümüzdeki yıl başvurumu yapıp açık ya da bizzat okuyarak bu isteğimi gerçekleştireceğim.

Hayatınızı anlatan bir kitap yazılsa yada filim çekilse adı ve konusu ne olsun istersiniz?

Böyle bir çalışma yapmayı  düşünüyorum.  ‘’Yaşadıklarımdan Notlar’’   başlığı ile kitap olabilir.
Konusu mücadele ile geçen yıllar olurdu.

Genel olarak yapmaktan zevk aldığın vede zevk almadığın şeyler nelerdir?

Kitap okumayı severim. Ayrıca Sinopla ilgili eski fotoğraf kolleksiyonu yapıyorum.   Tarihi konular ve kitaplar ilgi alanımda. Büyük bir kütüphane için sürekli kitaplar alıyorum.
Zamanımı boş yere geçirmeyi sevmem. Asla kimse zamanımı çalmasın.

Karşınızdaki kişiyi tanımak için hangi davranışına bakarsınız?

Verdiği sözlere sadık mı?

Adil ve adaletli mi?

Değil ise işim olmaz.

Birine yada bir olaya sinirlendiğinde tepkin ne olur?

Haksızlığa tahammül edemem. Anında sözlü olarak cevap veririm.

Kendinizde neleri değiştirmek istersiniz?

Sakin olmayı ve  anında tepki vermemeyi öğrenmeliyim. Bu durumumu değiştirmeliyim.

Motive olmak için başvurduğunuz ilk yöntemler nelerdir?

En iyi yanım olumlu düşünmeyi iyi biliyorum ve uyguluyorum.
Herhangi bir konuda motivasyonumu olumlu düşünmekle sağlıyorum. Ve de başarıyorum.

Sonsuza kadar yaşlanmayacaksınız diyelim, hangi yaşta kalmayı istersiniz?

Ellili yıllarda kalmayı isterdim. Daha bir olgun ve bilge bir kişilik oluşmuş oluyor.

Bu yıl hayatının sona ereceğini bilseniz, neyi daha farklı yaparsınız?

Hemen bir dünya turuna çıkardım.  Ve bu tur içinde ömrüm nereye kadar yeterse oraya kadar da giderdim..

Akıl hocasına ihtiyaç duysanız, bu kim olurdu?

Bu yaştan sonra hala akıl hocasına ihtiyaç duyuyorsak kalsın derdim.

Ölü yada yaşayan biriyle tanışabilecek olsanız, bu kim olurdu? Ve ne sorardınız ona?

Bilim insanlarını severim.      
Elektiriği, ampulü yada herhangi bir aşıyı bulan bilim insanın ruh halini merak ederim. 
Yüzlerce, binlerce deney yaparak insanlığa hizmetinin karşılığını görmeden hayata da veda eden bu asil insanların herhangi biriyle tanışmak isterdim.

Ve derdim ki; yaptığın bu buluş sana kazanç olarak dönmeden de hayata veda edeceksin. İnsanlar seni unutmayacaklar hatta adınla anacaklar. 

Görmeyecek duymayacaksın. Peki sen neden mutlu oluyorsun?  Seni mutlu eden nedir? 

Sorusuna cevap arardım.

Başardığınız en zor şey neydi?

Başardığım en zor şey diye tek tek sıralayabileceğim özel bir şey yok. 
Hayatın kendisi en zor olanı.

Hayatta başarabileceğimiz en zor şey de çocuklarımızın iyi eğitim alması,  iyi bir iş sahibi olmasıdır.

Bunu da başardım.

Kendi paranız ile aldığınız ilk şey neydi?

Kendi paramı 10 yaşımdan beri kazanıyorum. İlk aldığım şey  ay kurabiyesi ve gazozdu. 
Yaşımda ondu. 

Simit satarak kazandığım parayla almıştım.

En son elini tuttuğun kişi kim?

 En son elini tuttuğum kişi sevgili kardeşim, arkadaşım Murat İlkılıç' tı. İstanbul' a giderken uğradı. Vedalaştık.

Çekingen mi, yoksa atılganmısın?

Atılganım.

Kimi dört gözle bekliyorsun?

Eşim iki buçuk yıldır İstanbul' da torun bakıyor. 
Yemeklerini özledim. Dört gözle de bekliyorum.

Ne tür insanlar seni etkiler?

Bilgi sahibi ve deneyimleri olan insanlar beni etkiler.

Tesadüflere ve mucizelere inanırmısın? Neden?

 Gerçekçi biriyim. Tesadüflere ve mucizelere  işimi bırakamam. İşin gereği neyse onu yaparım.
  Eğer bir sürpriz olacaksa da  olsun hoşuma gider.

Güven problemi yaşar mısın?

Güven duygusu en önemli bir konudur. Her alanda kimse kimsenin güvenini sarsmasın.
Ben de sarsmam. Güvenirim, güvenilsin isterim.

Uzay boşluğuna çıkmak mı, okyanusun dibine inmek mi? Neden?

 Uzay boşluğunu tercih ederim. Evrenden dünyayı görmek insanda geniş bir bakış açısı verecektir.
 Ayrıca daha bir özgür olmak anlamı da içerir.

Geçmişten birini özlüyormusun? Özlüyorsan ne sıklıkla?

Lise yıllarımda can arkadaşım merhum Ali Güler' i özlüyorum. Geçmiş günleri ne zaman yad etsem hep aklımda.

En son kimin önünde ağladın ve nedeni neydi?

En son çaresiz bir annenin göz aşlarına tanıklık ettim. Fakat o an ağlayamadım. Akşam eve gittiğimde olayın etkisiyle gözyaşlarımı tutamadım.

Gecemi, gündüzmü? 

Gece…

Aşk herşeyi affedermi?

Bu soruyu cevaplamak için daha bir genç yaşta olmayı isterdim. Benim aşkım hobilerim. Onları çok seviyorum.

Ne zaman konuşmanız gerektiği halde sessiz kaldınız?

Bana yaşatılan özel bazı olaylar oldu. Şimdilik sessiz kaldım.
Gelecekte konuşmayacağım anlamı taşımaz. Gün gelecek ve o söylenmemiş sözlerimi söyleyeceğim.

İnsanların sizin hayatınızdan çıkardıkları en büyük ders ne olabilir?

Öğretmenliğim hala devam ediyor. Emeklilik diye bir şey yok.

Şimdi de yetişkinlerin eğitimini veriyorum. O kadar sorun dert var ki.

Ne yazık ki bunları da kocaman insanlar yapıyor. Ben de değiştirilmesi için  mücadele ediyorum.

İnsanlar ben öldükten sonra  ya da bulunduğum yer-şehirden gittiğimde kıymetimi anlayabilirler.

Yaşarken kıymet bilinmiyor.

Hangi konuda kendinizin en büyük düşmanısınız?

İnsanlara inanan bir insanım. Bu yanımda bana her zaman kaybettirmiştir. Hayır demeyi bilmediğim için kendi kendime kötülük yapıyorum.

İçinizdeki ses son zamanlarda ne diyor?

İçimdeki ses al sırt çantanı düş yollara diyor..

Gitmesine izin vermeniz gereken neleri hayatınızda tutuyorsunuz?

Parayla olan ilişkimi sınırlamalıyım. Mümkünse az şeylerle yetinmeyi öğrenip yaşamalıyım.
Tamamen olmasa da para benim hayatımdan çıkmalı.

Çevremdeki bazı kişileri de mecburen tutuyorum. 

Sırt çantamı aldığımda geriye bakmayacağım.

Uçurumdan tam atlamak üzereydiniz, durdunuz aklınıza ne geldi?

Daha yaşayacağım günler aklıma geldi.
İntihar kolaya kaçmaktır.

Gözyaşının yıkayamadığı şeyler nelerdir?

Göz yaşları;  ihaneti ve  giden  bir canın acısını asla yıkayamaz..

Bir dalga olsan ilk nereye vururdun?

Bir dalga olsam, babamı suzsuz yere babamı hapse attırıp  köyümüzün satılmasına sebep olanlara çarpmak isterdim.

Cehennemin çıkışında yazması muhtemel sözler nelerdir?

Cehennemden çıkmayı becerecek kadar yetenekli kötüler hala varmış?
Diye yazar sanırım.

Yolda gidiyorsunuz köşeyi döndünüz ve karşınıza siz çıktınız ne yapardınız?

İkizimdir, diye düşünürüm.

Arkadaşlarının senin için genel düşüncesi nedir?

Arkadaşlarım genel olarak ciddi bir adamdır diye düşündüklerini sanıyorum.

Ayrıca soğuk görünüşlü ama içinde sımsıcak bir adamı barındırır diye düşündüklerini sanıyorum.

Hayatınızda olmazsa olmaz dedikleriniz?

Olmazsa olmazım, yalan olmayacak.

Sizi geleceğe dair en çok ne endişelendiriyor?

Ülkemde ve dünyada barış egemen olmalı. Kaygım kendim için değil. Çocuklarım ve çocukları için. 

Hatalarımızdan ders çıkarıyorsak neden hata yapmaktan korkuyoruz?

Hatalarımızdan bire bir ders çıkartmıyoruz. Zaman hatalarımızı da unuttuyor. Tekrar başa dönüyoruz.
Ben hataları ikiye ayırıyorum;

       1- Telafisi mümkün olanalar,

       2- Telafisi mümkün olmayanlar.

Tavsiyem telafisi mümkün olan hatalardan yapınız.

Dünyaya nasıl bir iz bırakmak istiyorsunuz?

Ben bir eğitimci-araştırmacı bir insanım.
Sesi olupta ses çıkartamayanların sesi, 

Acılarını içine atanların acılarını feryatlarını duyurmak,

Düşkün, mazlum insanların eli ayağı gözü olmak istiyorum.

Kısaca bir hoş seda bırakmak benimkisi..

Günlük hayatımızı telaşla yaşarken neleri gözümüzden kaçırıyoruz?

İnsanlığımızı gözden kaçırıyoruz.
Biranda para oluyoruz. Hırs yapıp eziyoruz birilerini.

Biranda kötülerin kötüsü oluyoruz. Canavar oluyoruz.

İnsanlığımızı kaybetmeyelim derim.

Kendi hayatınızdan çıkardığınız en büyük ders ne?

Hayatımız bir reçete kağıdında yazılı değil.

Ne yapıp ne yapmamamız konusunda adıma bilgili değildim.

Denedim yanıldım, doğruya ulaştım.

İleriye dönük planlar yapanlardanmısınız, yoksa anı yaşamak daha mı önemli?

Bence her ikisini de yaşadım. Zaman zaman günlük, zaman zaman da planlı yaşadım.
İstikrarlı biriyim. Sabırlı davranıp amacıma ulaştım.

Bu zaman uzasa bile ben varmak istediğim yere vardım.

Ruhunuzu besleyen şeyler var mı, neler?

Ruhumu besleyen öncelikle olumlu düşünme en önemli adımdır.

Hayatta neyin peşinden koşuyorsunuz?

Hayatta bilginin peşinden koşuyorum.

Neleri asla yapmam dersin?

Adam satmam. 

İhanet etmem.

Sözlerimde de dururum.

Korkularınız nelerdir?

Karşımdaki insanın bana hata yapmasından korkarım.
Hata yaptığında beni kaybedecektir. Bazı hataların, ben de geri dönüş bileti yok.

Yaşayamadığın için pişmanlık duyduğun ne var?

Bugün bir kaç dil bilmem gerektiğini düşünüyorum. Ne yazık ki bilmiyorum.
Okul yaşamımın tekrarı mümkün olsa mutlaka bu eksikliklerimi giderirdim.

Hangi hataları kabul edersiniz, hangileri etmezsiniz?

Telafisi mümkün olan hataları kabul ederim. 
Telafisi mümkün olmayan hatalar için de kimse karşıma gelmesin.

Beyaz yalanlar söyler misin, neler söylersin?

Beyaz yalan siyah yalan diye ayrımı bile doğru bulmuyorum.
Yalan yalandır. Asla söylenmesin.

Sevdiğinize buradan ne söylemek istersiniz?

Sevdiğim insanlar demek daha doğru olacak.
Tabi ki bu ailem. Onları çok ama çok seviyorum.

Sevdiğiniz için neleri göze alırsınız?

Sevdiğim insanlar için demek yine doğrusu olacak. 
Yaşamanın tek anlamı olan aile fertlerimin birinin burnu kanasın istemem. 

Kimse de kanatmasın.  Tavsiye ederim.

Şu an ruhunun olmak istediği yer neresi?

Şuan da ruhum dünya turunda. Gezgin misali dolaşıyor.

Yakın bir arkadaşın kanunsuz bir iş yapsa polisi ararmısın?

Ben arkadaşımın dostumun hatalarına da ortak olurum. Fakat bu kronik bir hal almayacak. Ve tekrarlanmayacak.

Herhangi bir kişinin favori insanımısın?

Sanıyorum birilerinin örnek aldığı biriyim.  Zaman zaman sosyal medyadan yazan dostlarım var.

Özünüzden kaybetmek istemediğiniz ne var?

Bazı  insanlar ölünceye kadar değişmezler. Ben bu kategorideyim.
İnsanlık için adıma ne düşüyorsa bu yaşıma kadar yaptım. Ölünceye kadar da yapacağım.

Hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz?
Dalgalı dönemleri 
1-Olumlu düşünme,
2- Egzersizlerle,
3- Mücadele eden her türlü canlılar benim için modeldir.
Örnek; Sinop kalesinin duvarında bir yaban incir ağacı benim için örnek alınacak bir canlıdır.
Karda, kışta yazın o sıcaklar da toprağı,  suyu olmadan yaşayabilen bir canlı varsa, ben de yaşarım ve  bu zor günleri atlatırım dedim.
Ve de en zor günleri atlattım.

Sizce yaşamayı en değerli kılan şey ne?

Yaşamayı değerli kılan en önemli şey, yaşatabilmektir.
Mutlu olmak istiyorsan mutlu edeceksin.

Mesleğinizi seçmenizde ki en önemli neden neydi?

Özel bir tercihim değildi. Ama ben insan yetiştirmek için dünya ya geldiğimi öğrendim. Mutluyum.
Öğretmenlik, en kutsal bir meslek.

Ne zaman, hangi olayla çaresizim dediniz?

Annemin ve babamın hastalıklarında bu duyguyu yaşadım. Çaresizdim. Onları da zaten kaybettim.

Son olarak soruları nasıl buldunuz?

Soruların cevapları ben de olduğu için zorlanmadım. Teşekkür ederim.

Röportaj: Sacide Z. Saraç