“Ben her zaman yaptığım işin en iyisini yapmaya çalışırım. Her zaman kendimle yarışırım. Başkalarının başarıları ile değil daha iyisini yapabilir miyim noktasını kendimde sorgularım.”

Röportaj: Murat Fırat

1/ Doğukan Tufan kimdir? Müziğe nasıl başladı? Profesyonel müzik hayatına ilk adımı nasıl oldu? Yada Doğukan Tufan kimdir?

14 Haziran’da İstanbul’da doğdum. Müzikle ilk tanışmam henüz çok küçük yaşlarda annemin hediye ettiği piyano ile oldu. Tuşlara basıp çıkan seslerin aynısını çıkarmaya çalışarak ilk bireysel şan eğitimimi aldım sanırım  İlk sahnelerimi ise lise yıllarımda aldım ve olmam gereken yerin sahneler olduğundan yine bu dönemde emin oldum. Spotların altında, müzikseverlerin karşısında şarkılarımı söyleyerek yeni bir dil yaratabilme düşüncesi benim en güçlü sebebim oldu. Ben dünyadaki tüm savaşları, tutkuları, aşkları, haksızlıkları içinde taşıyan insanlardanım ilk şarkımı söylediğim gün hayatımda ilk kez içimdeki tüm telaşı, heyecanı, korkuyu tam anlamıyla dışa vurabildiğimi farkettim. İnsanlar sahneye çıktıklarında rol yapıyorlardı, bense sahnede, belki de sadece sahnede gerçekten kim olduğumun farkına varıyordum. Lise bittiğinde ODTÜ üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimleri bölümüne girmeye hak kazandım fakat ben yola çıkmak istedim. Belki de bir aşkı atlatmaya yetecek kadar bir süre yolda olmak. Polonya’nın Varşova kentinde özel bir üniversitenin mimarlık bölümüne başladım ve eğitimimi dereceyle sürdürdüm. Bu yolda dünyanın bir çok yerini gördüm. Hayatı değerli kılan anların bir gün anı olacağının bilincinde olarak o anları yaşarken anılaştırdım. İnsanlar biriktirdim, hikayesi olan şarkılar yazdım. Çok uzun bir yoldan geliyorum. Caz gibi uzun ama asla sıkmayan bir yoldan. Benim yolumda aşk var, tutku var, özgürlük var, sonsuzluk var ve eğer siz de varsanız ilk sözlerimi yazın bir kenara çünkü başlangıçlar sonlardan daha değerlidir.

2/ Kendi şarkılarını yapıyorsun bu yeteneğini nasıl keşfettin? Şarkılarını bestelerken yada sözlerini yazarken sana ne ilham veriyor?

Kendimi bildim bileli bir şeyler yazıp karalıyorum aslında. Kimseye anlatmadığım duygularımı, hatta yüksek sesle kendime bile söyleyemediklerimin kendimce bir dışavurumu, kendimi bulduğum bir dünya da diyebilirim. Beni etkileyen olaylar, yaşanmışlıklar, hikayeler en büyük ilham kaynağım. Hislerin beden bulduğu bir an..

3/ Türk popüler müziğini, dünya genelinde ki popüler müzik ile kıyaslarsan nasıl degerlendirirsin?

Bu birkaç başlık altında konuşulması, uzun uzun tartışılması gereken bir konu aslında küresel müzik endüstirisi, ana akım; fakat kısaca değinmek gerekirse ve dünya genelini konuşacak olursak kullanılan teknoloji ve imkanlar göz önüne alındığında çok önde oldukları aşikar.. Ülkemizde de iyi şeyler olmuyor mu elbette oluyor ama ne yazık ki karşılığını almak konusunda bazı problemler yaşanıyor; emeğe saygı ne yazık ki yerini pek bulmuyor.

4/ Türkiye'de ki gece hayatı ve eğlence dünyası ile ilgili neler söylersin?

Uzun yıllar hatrı sayılır mekanlarda organizasyon işlerinde bulundum, çok özel organizasyonlara imza attık. Bu organizasyonların çok özel olmasında ise 2 faktör vardı, vizyonlu organizatör, eğlenmeyi bilen topluluk. Avrupa’da yaklaşık 4 yıl kadar yaşadım ve tüm Avrupa’yı gezdim. Kıyaslamak noktasında değil ama eğlence anlayışı farklılıkları bulunuyor tabiki.. 

5/ Müzikte ki hedefin nedir? Kendini ilerde nerde görmek istiyorsun?

Ben her zaman yaptığım işin en iyisini yapmaya çalışırım. Her zaman kendimle yarışırım. Başkalarının başarıları ile değil daha iyisini yapabilir miyim noktasını kendimde sorgularım. Bu sonuçla cevap verecek olursam kendimi en iyi konumda görmek için çabalayacağım. Tüm gayretim ve çabam bu yönde olacaktır.

6/ Kendini kime rakip olarak görüyorsun? Benden korksun dedigin biri yada birileri var mı?

Söylediğim gibi her zaman kendimle bir yarış içerisinde oldum ve bu hep bu doğrultuda devam edecek. Herkes iyi şeyler yapmak için uğraşıyor, ben en iyisini yapmak için uğraşıyor olacağım.

7/ Doğukan Tufan ve yaptığı müziği bir cümle ile anlatır mısın desek nasıl ifade edersin? Müzik severlerin neden seni dinlemeleri gerek, sence?

Ben insanlar biriktirip hikayesi olan şarkılar yazıyorum, kim kendi hikayesini dinlemek istemez ki? Yaptığım şarkılarda herkesin kendi hikayesini bulacağına inanıyorum.

8/ Türkiye'de düet yapmak istediğin biri var mı?

Yaptığım şarkıların duygusunu benimle paylaşabilecek ve onu dinleyiciye kalbiyle aktarabilecek herkesle düet yapabilirim. Benim kalbimde yatanı soracak olursanız tek bir isim verebilirim; Sezen Aksu..

9/ Şuan ana akım müzikte yer alan şarkıları nasıl değerlendirirsin?

Bunu iki başlık altında toparlayabiliriz; gerçekten iyi yapılmış işler ve sırf yapmış olmak için yapılan işler; ama artık insanlar bu ikisini çok iyi ayırt edebiliyorlar.  Gerek sözü, gerek bestesi gerekse aranjesi olsun bunlar bir bütün içinde ancak kendini tamamlayabiliyor ve ortaya çok keyifli ve uzun soluklu çalışmalar çıkıyor.

10/ Mimarlık ve Müzisyenlik arasında bir bağ kursan nasıl bir bağ kurarsın? Sanat senin için ne ifade ediyor?

Benim için sanatın her dalı çok önemli bir yere sahip ve hala hayal kurabilen her insan bir şekilde sanat yapıyor bence. Her geçen gün parsellenen, her geçen gün bambaşka yasaklar koyan, her geçen gün hız limitlerinin düşürüldüğü bir dünyada hiçbir şey hayalindeki kadar güzel olamaz. Hiçbir şey hayallerindeki kadar heyecan verici olamaz. Mimarlığı seçmemin nedeni de buydu. İnsanları tanıyıp onların hayallerindeki, kendilerini yuvalarında hissedecekleri evleri tasarlıyorum. İçlerine girdiklerinde aynaya bakıyormuş gibi hissetmelerini sağlıyorum. İlerleyen zamanlarda göreceksiniz ki şarkılarımda da böyle kendinizi verdiğinizde kendi benliğinizle konuşuyormuşsunuz gibi…

11/ Sana en iddialı olduğunuz şey nedir diye sorsak, hangi konuda çok iyiyim dersin?

Yaptığım ve içinde bulunduğum herşeyde iddalıyımdır; çünkü bir yola adım atıyorsam onun en iyisini yapabileceğime inanıyorsam girerim ancak.. İçinde bulunduğum her konuda iyiyim diyebilirim.

12/ En sevdiğin ve en sevmediğin özelliğin nedir?

İkisinin de cevabı aynı; dürüst olmam.. Dürüst olmam sevdiğim bir özelliğim ama bu dürüstlük bazen abartılı olabiliyor.. Ne hissediyorsam çekinmeden söylemek her zaman hoş karşılanmıyor ne yazık ki..

13/ Hayatın da ki asla ve keşke dedigin şeyler nedir?

Bu hayatta keşkelere hiç yer vermedim. Neye inandıysam onu yaptım, ne yaşamak istiyorsam onu yaşadım, nerde olmak istiyorsam orda oldum. İyikiler biriktirdim..

14/ Hobilerin ve Fobilerin nedir?

Tenis oynamak, yüzmek

böcek

15/ Müzik piyasına yaz kenara adlı şarkı ile giriş yaptın ancak iki ayrı versiyonda yaptın bunun nedeni nedir?

İnsanlar şarkılarımı ruh hallerine göre iki tarzda da dinleyebilsinler düşüncesiyle yaptım. Bir versiyonu sanki sabaha kadar eğlenip bile bile dillere düşmek için, akustik versiyonuysa günün gelip hesabın döndüğü o gecenin sabahında sırt çantalarıyla yola çıkabilmek için..

16/ Yaz kenara şarkına klip çektin bize biraz klipten bahsedermisin?

Şarkının klibi çok özel bir ekiple oldukça farklı bir senaryo ile çekildi. Ahu Şentürk ve Kemal Kekeva’nın birlikte çektiği klipte, iki yönetmenle çalışmanın yanı sıra sanat yönetmenliği Tude Berberoğlu, Görüntü yönetmenliği ise Aşkın Sağıroğlu tarafından yapıldı. Klipteyse bana ikiz kardeşler Gizem ve Ecem Karataş eşlik etti. Klipte birçok detay var. Ama sanırım en sevdiğim detay elma oldu. Bir elinde adaletim son bulur mu esaretim. O elmayı yemediğin sürece karşı çıkış yok, başkaldırı yok. Belki tutku var, esaret var. Seçilmiş bir esaret tutkuya dönüşür çünkü. Biada dönüşür. Adem ve Havva’dan yola çıktığımızda biz o elmayı yememek için yok etmeye karar verdik. Yani aslında vazgeçmedik, tutkuyu seçtik. Hikayeyi orda bitirmedik, belki de ben sonları sevmediğimdendir. Yarım kalmış hikayeler bitmiş sayılmazlar.

17/ Sana aşk desem nasıl ifade edersin?

Aşk Mungan’ın dediği gibi: ‘gün gelir bir gün başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide o eski ağrı ansızın geri teper. Dilerim geri teper. Yoksa gerçekten bitmişsinizdir.

18/ Çocukluğunun kahramanı kimdi? neden o idi?

Çocukken kahramanın annemdi. Hala da o çocuğum aslında ben, dolayısıyla hala da annem. Cemal Süreyya’nın dediği gibi ben bu hayatta ne öğrendiysem kadınlardan öğrendim. Annem de tanıdığım en güçlü ve en dik duruşa sahip kadın. Zamanında bana zaman ayırabilmek adına oyunculuk kariyerine son veren şimdiyse benim zamanımı yaratmak için dimdik yanımda duran.

19/ Annen yeşilcamın oyuncularından, sen oyuncu olmak yerine şarkıcılığı sectin oyunculuğu düşünüyormusun?

Lisede hocam limon olur musun dediğinde sanırım oyunculuk kariyerimin sonuydu  Şaka bir yana inandığım bir iş olursa  isterim, sonuçta soruda da olduğu gibi genlerde var 

20/ Sence türk popüler müziğinde ki şarkılarda sözü mü? müziği mi? yoksa aranjesi mi? popüler olmasını sağlıyor,

Söz, müzik ve aranje bir bütün olduğu zaman iyi şarkılar ortaya çıkıyor. Hepsi ayrı ayrı bir bütün içinde iyi olduğu zaman ortaya gerçekten uzun soluklu ve değerli eserler çıkıyor. Biri bile yetersiz olursa insanlar bunu çok iyi analiz edip notunu veriyor.

21/ Yakışıklı yada güzel olmanın şöhret yolunda avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Elbette avantajları hatrı sayılır düzeyde fakat sadece bu yetmiyor tabiki. Yaptığınız işte kalıcı olmak istiyorsanız bunu her yönüyle yapmak zorundasınız. Unutulmaması gereken nokta güzelliğinizin ve yakışıklılığınızın geçici fakat yaptığınız ve ortaya koyduğunuz işlerin kalıcı olacağıdır.

22/ Sosyal medyanın yaptığın işte ki önemi nedir?

Oldukça önemli bir yere sahip, artık herşey internet üzerine kurulmuş bir düzende ilerliyor. Büyük kitlelere, ülkelere ve insanlara kolayca ulaşabildiğiniz çok önemli bir portal..

23/ Avrupa ve yurt dışından oldukça fazla takipçin var, yurt dışına açılmayı düşünüyormusun?

Tabiki isterim. Fakat önceliğim ülkemin insanının kalbinde yer edinebilmek.

23/ Aile sana ne ifade ediyor?

İleriki zamanlarda evlat edinmek gibi bir düşüncem var. Çünkü ailenin kan bağı değil sevgi olduğuna inanıyorum. Sevgi. Aynı zamanda annemin de ismi. Evet aile Sevgi’dir. Sevdiğin ve bir şekilde seçtiğin insanlar ailendir. Belki de bu yüzden hayatımdaki en değer verdiğim kavram aile kavramı. Bu konuda da çok şanslı olduğumu düşünüyorum çünkü sevdiğim insanlar da hep beni seçti.

Röportaj: Murat Fırat