Sevgili Canan Mutluer öncelikle çok teşekkür ederim bu değerli vaktini bana ayırdığın için. Çok güzel bir kadınsın ve sanırım kalbinin güzelliği yüzüne yansıyor. Seni tanımaktan çok mutluyum. 

Murat Günhan; Mankenliğe kaç yaşında başladın?

Canan Mutluer; Liseyi bitirdiğim dönemde yaz tatilinde annem çalışmak isteyip istemeyeceğini sormuştu. Annemin çalıştığı Atalar firmasına girdim. Güya muhasebeye yardım edecektim ilk hafta mankenleri gelmeyince benim üstümde denemek istediler, rahmetli Tina Hanım bak ölçülerin çok iyi seni bir yere yollayacağım oraya mutlaka git dedi, yolladığı yer Başak Gürsoy’du. Ben seçmelere girdim ve kazandım fakat 6 yıl hiçbir şey yapmadım. Bu arada sürekli eğitimler aldım. Çünkü sokakta yürümesini bile bilmiyordum sürekli düşerdim dizlerim yara içindeydi kendimi eğittim. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan onaylı diplomamı aldım, böylelikle mankenlik maceram başladı.

Günhan; Kaç yıl mankenlik yaptın?

Mutluer; 25 yıldan fazla milli manken sıfatıyla mankenlik yaptım, dünyanın hemen hemen her yerinde yıllarca Kültür Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın seçtiği grupta yer alarak ülkemi temsil ettim şu anda sadece çocuklar, yaşlılar ve hayvanlar için yapılan yardım defilelerine çıkıyorum. Milli manken olarak gri hizmet pasaportu ile calışan şanslı gruptaydım. O grup genel kültürü, hayata karşı duruş şekli, terbiyesi, ve işindeki başarısına göre seçildi. Daha sonra Ankara'da protokol eğitimi aldık ilk işim Avustralya gezisiydi.

Günhan; Manken olmak için nedir en büyük kıstas?

Mutluer; Manken olmak için en büyük kıstasa gelince,

Mankenlik dünyanın en şanslı en güzel mesleklerinden biridir. Çünkü bir anda çok göz önünde olup para harcamadan üstüne para kazanarak dünyayı geziyorsunuz:). Değişik kültürleri görüyorsunuz, kimsenin ulaşamayacağı insanlarla bir arada oluyorsunuz (tabii bizim dönemimizdeki mankenlikten bahsediyorum). Dolayısı ile geçiş biraz zordur. Şans önemli faktör hayatta her şeyde olduğu gibi:). İkincisi, çok iyi bir müzik kulağına sahip olmanız gerekiyor. Üçüncüsü, disiplin olmazsa olmazı. Dördüncüsü, ama en önemlisi ölçülerinizin uyması gerekiyor, boy belli bir standardın üstünde olması gerekiyor. Beşincisi, kendinizi değil giydiginiz kostümü sergilemeniz gerekiyor. Altıncısı, kendinizi sürekli yenilemeniz gerekiyor. Yedincisi, ikili ilişkilerinizde uyumlu ve saygın olmanız gerekiyor. Sekizincisi, sabırlı, temiz ve bakımlı olmanız gerekiyor. Dokuzuncusu, yeniliğe açık olmak gerekiyor. Onuncusu ise, okumak araştırmak kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Bütün bunlar sizi daha bilgili daha saygın işini daha iyi yapan bir manken haline getirir.

Günhan; Her uzun boylu olan manken olabilir mi?

Mutluer; Her yüzü güzel olan ya da her boyu uzun olan manken olamaz az önce bahsettiğim gibi bazı önemli kıstaslar var bunlar mankenliğin olmazsa olmazıdır. Güzel bir yüz ya da uzun bir boy tabii ki şansı arttırır, şöyle ki güzel yüzlü kısa boylu bir kişi manken olamayabilir ama çok iyi foto model olabilir böyle arkadaşlarımız vardı boyu çok kısa ama çok iyi fotomodeldiler, bu dünyada da böyledir. Uzun boy kostümü her zaman daha iyi gösterir tabi taşıyan kişi faktörünü unutmamak gerekiyor. Öyle mankenler vardır ki çuvaldan kumaş verirsiniz onu dünyanın en pahalı en güzel kostümü gibi taşır sizde hayranlıkla izlersiniz işte o gerçek.

Günhan; Mankenliğe başladığın yıllarda bu işin zor bir meslek olduğunu biliyor muydun?

Mutluer; Mankenliğe başladığım dönemde işin zor olup olmadığının farkında bile değildim, çünkü çok ufaktım kendimin bile farkında değildim tamamen tesadüf eseri (daha önce bahsettiğim gibi başladım). Lise bitti yaz tatilinde çalışmak istedim tamamen tesadüf eseri prova mankenliği yapmaya başladım, sonradan öğrendiğim ki prova mankenliği bu işin en zor kısmıymış:). Yani ben işin en zor kısmından başlamışım. Yazın kışlıkları kışın yazlıkları giyiyorsunuz, bir elbise üstünde saatlerce en az iki kişi tarafından prova ediliyor daraltılıyor, bollaştırılıyor çoğu zaman üşüyorsunuz yazın pişiyorsunuz saatlerce ayakta, üstünüze onlarca iğne batıyor yani çok zevkli bir bölüm değil ama ben işimi her zaman çok severek yaptım. Sabahın köründe evden çıkıp fabrika çalışanları ile mesai yapıyordum çünkü çalışma şartları öyleydi. Karşınızda bir sürü firma yetkilisi sizin ölçülerinize güvenerek koleksiyon hazırlıyordu. Yıllarca Beymen'in prova mankenliğini yaptım, daha sonrasında çok ünlü firmaların prova mankenliğini yaptım çünkü ölçülerim çok iyiydi. Uluslararası standart 38 bedendim ve çok disiplinliydim. Düşünebiliyor musunuz bütün oradaki çalışma size bağlı bunun sorumluluğunu hissederek çalıştım. Her zaman bu nedenle çok iş yapan ve çok aranan mankendim disiplinim ve çalışkanlığım nedeniyle ajans tarihinde ilk teşekkür belgesini getiren mankendim. Başak Gürsoy “Bu belgeyi sana vermeyeceğim Ajansin duvarına asacağım ki örnek olsun” demişti.

Günhan; Mankenlik yapmasaydın ne mesleği yapardın?

Mutluer; Mankenlik yaptığım için çok şanslıyım bunun için hep şükrettim. Mankenlik yapmasaydım avukat veya kimyager olabilirdim, çünkü araştırmayı ve yeni şeyler öğrenmeyi çok seviyorum. Haksızlık karşısında tahammülsüzüm.

Allah'tan oyunculuk yaptığım için bütün meslekleri canlandırma imkanım var oyunculuk bu yüzden çok şanslı bir meslek.

Günhan; Türkiyede hiç bir yarışmaya katıldın mı?

Mutluer; Evet Türkiye'de yapılan uluslararası Bir yarışmada birinciliğim var.

Günhan; Televizyon ve sinema sektörlerinde çalıştın mı?

Mutluer; Televizyon ve sinema sektöründe çalışıyorum. Dörtbuçuk yıl süreyle çok iyi hocalardan eğitimlerimi ve diplomalarımı aldım (1-MSM. 2-EKOL DRAMA. 3-ŞAHIKA TEKAND STUDIO OYUNCULAR’ını bitirdim.) Sinema ve TV okudum. Ayrıca diksiyon eğitimleri aldım. Tiyatro oyunlarında yer aldım çok güzel dizilerde oynadım. Geçen sene yaptığım sinema filmi bu sene 4 tane ödül aldı. Ayla Algan hocamla ara ara yine eğitimlere devam ediyorum çünkü her gün yeni şeyler öğrenmek hoşuma gidiyor.

Günhan; Manken olmak isteyen gençlere önerilerin nedir?

Mutluer; Manken olmak isteyen gençler öncelikle okullarına devam etsinler, Türkiye şartlarında mankenlik uzun soluklu bir meslek değil ne yazık ki hatta meslek olarak bile görmeyenler var. Bizler hem okuduk hem mankenlik mesleğini sürdürdük iyi ki de öyle yapmışız şimdi ek mesleklerimiz var.

- Mutlaka aileleriyle beraber otursunlar çünkü yeterli para kazanmayabilirler.

-  Ardaşlıklarına çok dikkat etsinler yanlış arkadaş insanı felakete sürükler.

- Alkol, sigara, vb. uzak dursunlar.

- Gece hayatından uzak dursunlar.

- Hayatları boyunca spor yapsınlar.

- Kendilerini sürekli geliştirsinler sürekli yeni eğitimler yeni kurslar alsınlar  kişiliklerini donatmaları gerekiyor, fiziksel mükemmellik yetmiyor.

- İnsan biriktirmek en güzel yatırım insan ilişkileri çok kuvvetli olsun, ilişkilerinde saygıyı ve sevgiyi eksik etmesinler.

- Mutlaka yabancı dil öğrensinler.

- Sosyal olup gündemi takip etsinler

- Kazançlarını biriktirip bir bölümünü eğitimleri için kullansınlar.

- Tutumlu olmalarını öneririm ünkü her zaman aynı şekilde kazanmayacaklar.

Günhan; Birçok mankenlik ajansı var. İnsanlar nasıl kime güvenip gitsinler?

Mutluer; Evet sayısız ajans var:(

Ama bunların içinde işini hakkıyla yapan bir elin parmaklarını geçmez. Ajans seçerken aileleriyle beraber çok iyi araştırarak karar vermeleri gerekiyor. Çünkü kontrat imzaladıktan sonra geri dönüşü zor oluyor.

- Kontrattaki maddeleri çok iyi okusunlar. Anlamadıklarını tekrar sorup onaylatsınlar.

- Kontratın bir örneğini mutlaka alsınlar.

- Kayıt parası fotoğraf parası gibi isteklere inanmasınlar gerçek ajanslar bu şekilde talepte bulunmaz.

- Ajansla olan diyaloglarını aileleriyle  paylaşsınlar.

- Sorun yaşadıkları konu varsa avukata danışmadan hareket etmesinler.

- Daha sonrasında aldıkları işler ve iş detayları için mutlaka Ajanda tutmaları gerekiyor.

- Randevularına verilen saatte gitmeleri ve disiplinli çalışmaları gerekiyor.

- Dışardan gelen işlerden ajanslarını haberdar etmeleri gerekiyor ajanslarıyla sürekli dialog içinde olurlarsa hata yapmazlar.

Günhan; Hangi modacılarla çalışmaktan mutlu kaldın?

Mutluer; İşimi çok sevdiğim için ayrım yapmadım ama çok şık kostümleri taşımak insana kendini her zaman iyi hissettiyor, bu nedenle Haute Couture kıyafetleri tasarlayan modacılarla çalışmanın zevki başka, son dönemde çalıştığım Priamos Murat Cinpir gerek kişiliği gerek tasarımlarıyla çalışmak ve kostümlerini giymekten zevk aldığım kişi, podyum arkası genelde gergindir, stresli bir heyecan vardır ama yıllar sonra kuliste Murat Cinpir ile stressiz çok büyük neşeyle podyuma hazırlandık. Bu insana şunu düşündürüyor "Demek ki işini gerçekten iyi yapıp hazırlanmışsa günler öncesinde koleksiyonu tamamlamışsa gerginlikte olmuyor hazmetmiş bir kişilikse kapris de yapmıyor, geriye işin tadını çıkarmak kalıyor.

Günhan; Dünya modacılarının hangisinde podyumda yürümek isterdin?

Mutluer; Valentino’nun dişi ve asil halini çok seviyorum aynı şekilde Armani’nin cool tarzını çok beğeniyorum, ruh halim değişken olduğu için Roberto Cavalli’nin uçuş uçuş desenlerini abartılı aksesuarlarını da seviyorum, MC Queen’de hayran olduklarım arasında. Bu tasarımcıların kıyafetleriyle podyumda yürümek muhteşem olurdu.

Günhan; Türkiyedeki hangi mankenin podyumunu beğeniyorsun?

Mutluer; Sema Şimşek ve Deniz Pulaş asaleti bambaşkadır onlar podyumda şiir gibidirler.

Günhan; Her defileye çıkarmıydın? Çıkarmısın?

Mutluer; Tesettür defilesine çıktım mayo ve iç giyime de çıktım ama her organizasyona ve her defileye çıktığım anlamına gelmez bulunduğum ortam podyuma  çıkacağım yer ve çıktığım mankenler  benim için çok önemliydi. Kara listede olan bazı isimler vardı, onlarla aynı podyumu paylaşmak istemediğim zamanlar oldu. Onaylamadığım organizasyon yapan kişilerin organizasyonlarında da almadım.

Günhan; Hayallerinin peşinden koşarmısın?

Mutluer; Hem de nasıl koşarım:). Benim için imkansız diye birşey yoktur yeterince istememek vardır. Kafama koyarım, isterim, gereken çabamı sarfederim benim için hayırlıysa da zaten olur. Hayallerinin peşinden koşup gerçekleştiremedikten sonra yaşamın güzelliği nerede kalıyor.  Hayal et gerçekleşsin...

Günhan; Canan Mutluerin olmazsa olmazları nelerdir?

Mutluer; Olmazsa olmazlarım, hayatımı güzelleştiren anlamlandıran mutlu olmamı, güçlü olmamı sağlayan şeyleri sıralamam gerekirse en başta ailem, doğa, paticanlar, dua etmek, dostlarım, ögrenmek, eğitim, spor, hamam, sağlıklı beslenme, çay, yoğurt, İstanbul, yeni yerler keşfetmek, android telefon:))

Günhan; Şu an yaptığın bir iş var. Bundan biraz bahsedermisin?

Mutluer; Birden fazla işle uğraşıyorum asıl işim oyunculuk bunun eğitimini aldım. Bunun yanısıra akademisyenim özel bir üniversitede öğretim görevlisiyim. Bir yandan da Türkiye ile ilgili belgeseller hazırlıyorum. Bizim değerlerimizi anlatan 30 dakikalik belgeseller. Şu anda 8 tane oldu, belgesel yapmak araştırma isteyen uzun soluklu bir iş bir o kadar zevkli. Bir yandan da sosyal sorumluluk projeleri devam ediyor. Herkesin bir başkası için bir şeyler yapabileceğine inandığım için ben de başkaları için bir şeyler yapmaya çalışıyorum

Günhan; Ünlü bir manken olmanın avantajlarını ve dezavantajlarını yaşıyormusun?

Mutluer; Ünlü biri olmanın her zaman avantajlarını yaşadım bu mesleği seçtiğim için hep şükrettim bana çok büyük güzellikler yaşattı bu konuda çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Hiç olmadık yerde hiç tanımadığım insanlar yardımcı olurlar. güvenilirliğiniz fazladır çünkü hep göz önündesiniz hata yapma lüksünüz yok. insanlar doğruyu yanlışı çok kolay ayırt ediyorlar.

Günhan; Hedeflerin nelerdir?

Mutluer; Öncelikle oyunculukta çok güzel şeyler yapmak istiyorum aldığım eğitimin hakkını vermek çok güzel sinema filmlerinde oynamak ödüller almak istiyorum. Tekrar tiyatro yapmak istiyorum televizyon dizilerinde olmayı her zaman çok sevdim. Bunun dışında çocukluğumdan beri hayalim var inşallah  gerçekleştiririm. Evsiz ve zorda olan kadınları ve hayvanları barındıracak kadınların ürettiklerini satıp kendilerine gelir sağlayabileceği bir oluşum istiyorum umarım başarırım. Bir de doğudaki çocuklara yardım projesi var. Okul ihtiyaçlarına yardımcı olmak, onların mutlu olmalarını sevinmelerini istiyorum hayalini kurduğu hediyeyi ona vermek istiyorum şu anda ufak yardımlar yapabiliyorum dileğim daha çoğunu yapabilmek.

Günhan; Canan Mutluer’in bir günü nasıl geçiyor?

Mutluer; Eğer evdeysem farklı dışarıdaysam farklı bir program oluyor ama çok iyi bir kahvaltı hiçbir zaman değişmiyor, benim için olmazsa olmazlardan biridir. Kahvaltı yapmak daha sonra Türk Kahvesi içmek aksi takdirde kendime gelemiyorum. Biraz dinlendikten sonra mutlaka spor yaparım en az iki saat sonrasında kişisel bakım akşam yemeği sonrasında mutlaka dizi seyrederim. Ne var hepsini takip etmeye çalışıyorum. Aktif sosyal medya kullanıcısıyım, dışarda olduğumda günüm çok fazla koşturma ile geçer programlı hareket edenlerdenim.

Günhan; Ev işleri ile aran nasıl?

Mutluer; Yemek dışında açıkçası ev işi ile ilgilenmiyorum. Profosyonel aşçıların eğitim programlarına katıldım, sertifikalarım var dolayısıyla da yemeklerimi kendim yapıyorum çok fazla çeşit yapmam, bir çesit yemek, bir salata veya yoğurt olarak  sebze ağırlıklı beslenirim.

Günhan; Aşk mı? Mantık mı?

Mutluer; Aşk mı mantık mı sorusuna aklı başında bir aşk diye cevap vermek isterim, aşkın aklı başında olanı var mıdır? bilemiyorum ama mantığı da beraberinde yürütebiliyorsanız, daha sağlıklı ve uzun soluklu ilişki yaşıyorsunuz birbirinizi fazla yıpratmıyorsunuz. Aksi halde tek başına  aşk hastalıklı bir durum, insanin kendini feda etme hali, bir süre sonrada bitiyor.  Aslolan sevgiyse kalıyor gerçek sevgide karşındakini serbest bırakırsan onun mutlu olması seni de mutlu eder, gitmesi onu mutlu ediyorsa ona bile razı olursun. Ben sağlıklı, ruhen birbirini besleyen uzun ömürlü beraberlikten yanayım.

Günhan; Vücuduna ve yüzüne herhangi bir bakım uyguluyor musun?

Mutluer; Evet bu benim çok hassas olduğum bir konu hatta takıntılı olduğum bir konu. Mesela her hafta hamama gitmezsem olmaz cilt bakım olarak sadece hamama gidiyorum. Kış döneminde 3 veya 4 kez fraksiyonel lazer uygulatıyorum bu ciltteki sivilce ve güneş lekelerini yok eden kolay bir yöntem çünkü hemen günlük yaşantınıza devam ediyorsunuz. 3 gün sonra kabuklanmalar da dökülünce alltan temiz bir cilt çıkıyor. Makyajımı mutlaka temizleyip yatarım nemlendirmeye çok dikkat ediyorum dermatolojik ürünler kullanıyorum. Düzenli spor yapıyorum sebze ağırlık besleniyorum ayrıca bana çok iyi geldiğine inandığım bitki karışımları kullanıyorum. 27 yıldır ciddi gluten alerjim olduğu için içinde un bulunan hiç bir sey yiyemiyorum, piyasadaki glutensiz unları da tercih etmiyorum çünkü katkı maddeleri içeriyorlar mümkün olduğu kadar az işlemden geçmiş yiyecekleri tercih ediyorum. Sigara ve alkol hiç kullanmadım asitli hiç bir şeyi hatta hazır meyve suyu da icmem. Kendi mayaladığım yoğurdu, salçayı ve sirkeyi kullanıyorum. Sirke yapımında kullandığım üzüm ve elmaları da kendimiz yetiştiriyoruz yazın kendi yetiştirdiğimiz sebzeleri deepfreze atıp kışın kullanıyoruz yine kendi üretimimiz olan balı çok az kahvaltıda veya zencefille beraber tüketiyorum.

Günhan; Giyime çok para harcarmısın?

Mutluer; Marka takıntım yok. Temel ve yıllarca giyeceğim parçalardaki bunlar genelde çok kaliteli parçalar oluyor o zaman parayı hak ediyorlar. Çok şık bir manto, şık kaşmir kazak, ayakkabı ve çanta gibi, ama diğer giydiğim günlüklerde fazla para harcamayı sevmiyorum işim gereği neyi nereden daha uygun fiyata alacağımı biliyorum. Ayrıca özel indirimlerimiz var üstelik Türkiye'de tekstil çok ucuz herkes çok uygun fiyata çok şık giyinebiliyor pazarlarda da güzel şeyler oluyor. Benim favori parçam jean pantolonlar, hiç bıkmadan her gün giyebilirim. İstediğin kadar şık yada spor olabilirsin jeanle.

Günhan; Hayvanları çok sevdiğini biliyorum. Biraz bahsedermisin?

Mutluer; Ben onlara paticanlar diyorum. Onlar hayatın anlamı, rabbimin sessiz kulları, biz bu hayatı bu dünyayı insanlar, bitkiler ve hayvanlar olarak paylaşıyoruz bunu herkesin idrak etmesi paylaşmayı bilerek yaşaması en büyük dileğim. Hayvanları sevmeyeni sevmiyorum o insanlara daha temkinli yaklaşıyorum. Merhameti olmayan insandan ürküyorum bütün hayvanları seviyorum çocukluğumdan beri bu böyleydi sokak kedilerinin boynuna fiyonk takardım ki annem beğenip kabul etsin diye. Çok çeşitli hayvan besledim şu anda iki tane sokak köpeğim, tavuklarım, horozlarim, bir tane baykuş ailem dışarda baktığım 2 sokak kedim (çikocan ile pisican) ve Saly (pencereme gelen salyangozun adı) var. Akşam olunca onları göreceğimi bilmek bana mutluluk veriyor. Beni her an güldürebilen tek şey hayvanlar. Sosyal sorumluluk projelerinin içinde onlar için mutlaka bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Ne zaman bir kediye ya da köpeğe "nasılsın" diye sorduğumuzda gerçekten insan olmuşuz demektir.

Günhan; Dünyada gitmek istediğin şehirler var mı?

Mutluer; Dünyada gitmediğim çok az yer kaldı bunların içinde en çok gitmek istediğim yer Peru’daki İnka antik şehri Machu Picchu.

Günhan; Türkiyede çalışan manken arkadaşlarla yurtdışında çalışanları mukayese edecek olursak Neler söylemek istersin?

Mutluer; Çalışma standartları çok farklı,  prodtksiyonlar çok büyük, inanılmaz disiplin ve haklarınızı sıkı koruyan sendikalar var. Burada defileye giderken mankenden ayakkabısını aksesuarını kendisinin getirmesini isterler hatta saçını kendi imkanlarıyla yaptırır makyajını kendisi yapar çok büyük organizasyonlar hariç bu genelde böyledir ama yurtdışında yüzünüzü yıkayıp gidersiniz oradaki ekip konsepte göre yepyeni bir siz yaratırlar dolayısıyla podyumda genel görünüm olarak müthiş bir uyum vardır. Herkes sadece kendi işinin uzmanıdır ve en iyi şekilde yapar x derginin muhabiri nerde duracağı bellidir fotoğrafım kötü mü çıkccak diye düşünmezsiniz çünkü ışıklar çok iyi ayarlanmıştır. Mankenler genelde boş zamanlarında spor salonundadır spor yapmak mecburidir. Hatta öyle ajanslar var ki spor salonuna gidip gitmediğini kontrol ederler yani işi şansa bırakmazlar. İnanılmaz büyük bir sektör.

Günhan; Sence güzellik nedir?

Mutluer; Güzellik aslında duyusal izlenimdir bir nesneye yüklenen değer, seyre, hayale, işitselliğe dayanan hayranlık ve beğeni oluşturan niteliktir. Güzellik algısı kişiye göre değişir, ölçüt değişkendir. Kimisi manzarayı güzel bulurken diğeri çok sıkılabilir, bir başkası müziği muhteşem bulurken diğeri uyuyabilir harika bir kadın geçerken şaşkınlıktan biri direğe çarparken diğeri için sıradan olabilir. Etkisi kişiden kişiye farklılık gösterir.