Sizi tanıyabilir miyiz öncelikle? Kimdir Cem Özkök?

Cem Özkök; turizm otelcilik işletme mezunu, (ne kadar da alakasız mesleğim ile değil mi?) Tam bir başak burcu... Titiz, disiplinli, çalışkan… Üniversite döneminde hem okuyan hem çalışan, pek çok işte tecrübe etmiş, her alanda çalışmış, her alanda çalışanın psikolojisini anlayabilen bu yüzden de her insanı anlayabilen ve bunu hayatına, çevresine yansıtan, her şeye iyi yönüyle bakmaya çalışan bir kişi… Sağlık turizmi, organizatörlük, özel hastaneler, oteller… Kısaca her alanda görev aldım diyebilirim. Bir yere geldiysem kendi çabamla geldim. Benim için en önemli kısmı da bu zaten. Kendim başardım diyebiliyorum. Şu an, yapımcılığını ve sunuculuğunu yaptığım yaşam ve moda programım var. Aynı zamanda cemiyet ve sosyete dergisi olan Moonlife dergisinin moda editörüyüm. Her ay yazılarım ve röportajlarım çıkıyor. TV8’de yapım koordinatörüyüm. Stil danışmanlığı ve basın danışmanlığı da ek olarak yaptıklarım. Kısaca pek çok iş ile ilgileniyorum. Herkesin beklediği o doğum tarihi cevabını vermeyeceğim nedense bu gizem hoşuma gidiyor. Annem, kardeşim ve köpeğim; hayatımın odak noktaları. Hayatımda karar alırken ilk onları düşünen bir kişiyim. Zaten en önemlisi de aile. Ailem olmasaydı ben de Cem Özkök olamazdım. Cem Özkök’ü anlatsam şu an buraya sığdıramam. Paylaşmayı seven bir insanım. Ne anlatsam yetersiz kalıyor gibi geliyor bana. Umarım diğer sorularda daha iyi tanıyacaksınız beni…

Medya sektörüne ilk adımınızı ne zaman ve nasıl attınız? Bu serüvenin hikayesini bizlerle paylaşır mısınız?

Medya sektörüne merakım hep vardı aslında ama benim de bir hikayem var tabi ki. Sağlık sektöründe iken daha sıradan bir dergide moda sayfası yazıyordum. Meğer o büyük bir adım olmuş bana… Usta oyuncu Enis Fosforoğlu’nun kızı canım arkadaşım Seren Fosforoğlu yolda yürürken, bir gün bana sordu; “Hedefin ne, ne yapmak istiyorsun?” İşte her şey öyle başladı… ‘’Ben ne yapıyorum?” dedim kendi kendime. O zaman anladım ben bu sektörde olmalıyım. Kendimi göstermeliyim, tanınmalıyım. Hırsta var tabi… Az hırs olmadan da olmuyor. Daha sonra Cemiyet dergisi Moonlife’da yazmaya başladım, pek çok ünlü isme stil danışmanlığı yaptım derken Can Tanrıyar ile tanıştım. O da biliyorsunuz, çalıştığım kanalın Uçankuş’un sahibi… O da moda programını iyi yürütecek birini arıyormuş meğer… O ,bu, şu derken şans hep çok şükür benimleydi.. Tabi sadece şans değil. Kendim yarattım o şansı. Evet bana kapılar açıldı ama iyi kullandım bu şanslarımı, kendimi iyi ifade edip gösterebildim. Ve işte şu an bu konumdayım. İçinizde yoksa olmuyor, varsa en iyi oluyor. Ama gerçekten istiyorsanız tabi ki…

Yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiğiniz uçankuş tv’de yayınlanan “Moda Kuşu” adlı program, yayın hayatına nasıl ve ne zaman başladı? İzleyiciden beklenen ilgiyi gördü mü?

Şu an tam 1 sene olacak. İlk tv deneyimimdi ama ekranda kendim gibi olduğum için sanki ilkmiş gibi olmadı hiçbir zaman. İlk programda bile yakınlarım “sanki yıllardır ekrandasın’’ dediğinde bana güç verdiler. Her gün daha da geliştim daha da çalıştım. Program gitgide daha renkli hale gelmeye başladı. Partnerim Melisa Elif Yazıcı‘nın da katkısı büyük tabi. Çok yakın arkadaşım Melisa. Onun yanımda olması bana hep güç verdi, enerji verdi. Genelde o kötü polis ben iyi polis oluyordum. Son zamanlarda tersine döndü bu biraz : ) izlenme olarak Uçankuş’ta en çok izlenen program arasındayız. Nedeni; izleyenlerin de dediği gibi; çok doğal olmamız! Hatta öyle bir doğallık ki bu bazen yayında olduğumuzu unutuyoruz : ) kanalın en renkli programı en doğal programı bizimki sanırım. Bu konuda hiç mütavazi olamayacağım : ) şarkılarla programı açıyoruz, dans ediyoruz, her hafta ünlü bir konuk ağırlıyoruz, kendini tanıtmak isteyen başarılı isimleri ağırlıyoruz, vtr çekimlerimiz oluyor, pazara gidip halk röportajı yapıyorum, ünlüleri eleştiriyoruz, sağlık yaşam spor üzerine uygulamalı konular işliyoruz. Yanı kısaca yok yok ve bunları yaparken inanılmaz bir enerji katıyoruz, hiperliğim dillere destan hatta bu konuda :)  haliyle emeğimizin karşılığını izleyicilerimizden gelen bu güzel mesajlarla alıyoruz. Hepsine sevgiler…

 “Moda Kuşu” adlı programda size eşlik eden ünlü isimler kimlerdi? Onlarla kamera karşısında sohbet ederken neler hissettiniz?

Çok keyifliydi. Zaten genel olarak konuklarımız geldiğinde programda ağırlıyormuş gibi değil de evimizin salonunda sohbet eder gibi oluyoruz. Bu da ekrana yansıyor haliyle. Koriş yani Onur Büyüktopçu, Şenay Yangel, Şenay Yangel’in meşhur tasarımcısı Oktay Seven, Enis Fosforoğlu ve daha birçok ünlü ve alanında isim çok yakında yine sürpriz konuklarımız bizlerle olacak.

Medya ile uğraşmak, bu alanda uzmanlaşmak isteyenlere neler söylemek istersiniz? Mesleğinizin avantajları olduğu gibi dezavantajları da var mı?

Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Kendileri olsunlar, doğal olsunlar. Ben kendim olarak, içimden nasıl geliyorsa öyle davranarak, doğal olarak başardım. İnsanlar artık kendisi beni arayıp iş birliği yapmak istiyor. Bu da güven ve başarıdan kaynaklanıyor.  Güven verin, başarın, en iyisini yapmaya çalışın… Avantajları olduğu gibi dezavantajları da çok tabii ki, tabi bunlar göreceli kime göre neye göre hangi mesleğe göre… Mesela sürekli ekran önündesiniz, sürekli bir giyim kuşam makyaj hazırlığı ve koşturması. Davetler bitmiyor… Oralarda ne giyeceğim derdi, basın olduğu için giydiğini bir daha giyememek. Birden çok iş ile uğraştığım için yoğun olduğum dönemlerde on parçaya bölünmek. Dergim için yazımı yazarken, bir yandan çekim için hazırlanmak, konularıma çalışmak… Oradan bir davete gitmek. Evet ne kadar renkli değil mi? Ama tabi bunu sürekli olarak düşünün, bazen yorucu olabiliyor.

Programınıza yakın zamanda ünlü sanatçı Banu Alkan konuk olacak. Bunun programınız için nasıl bir seyir olacağını düşünüyorsunuz?

Banu hanım çok tatlı bir bayan. Kimisi Banu Alkan’ı ağırlamanın ne kadar zor olduğunu düşünse de ben öyle düşünmüyorum. Onun da enerjimizi seveceğinden eminim. Banu hanımın ‘’Afrodit’’ hikayesini dinlemek için sabırsızlanıyorum. Giyim tarzını konuşmak için heyecanlanıyorum. Çok dikkat çekeceğini düşünüyorum…

Yaşam, cemiyet ve magazin dergisi olarak yayınlanan MoonLife dergisinin başarılı yazarlarındansınız. Bizlere dergiden kısaca bahseder misiniz?

Öncelikle teşekkür ediyorum, o sizin güzel görüşünüz. Moonlife, A plus bir dergi olup Cemiyet ve sosyete aylık yaşam magazin dergisidir. Her ay ünlü isimlerle ya da alanında uzman kişilerle röportaj yapıyorum. Kendini tanıtmak isteyenler, tanınmak isteyenleri sayfama yazıp destekliyorum. Moonlife, tüm seçkin bayilerde, migros D&R vs çıkmaktadır. Cemiyetten pek çok tanıdığım sayfalarımı merakla takip ediyor. Moda trend yazılarım dışında özellikle En’ler köşem oldukça dikkat çekiyor.

Sosyal medya paylaşımlarınız, takipçilerinizce oldukça doğal ve ilgi çekici bulunuyor ve buna dair yorumlar yapılıyor. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Tüm takipçilerime, beni severek takip edenlere, güzel yorumlarını benden esirgemeyenlere sonsuz teşekkürler! Hep diyorum, takipçilerim sayesinde ben kendimi iyi hissediyorum. Enerjimi onlardan alıyorum, bana verdikleri değer, beni örnek alanlar, idolü olarak görenler, giyim tarzımı uygulayanlar, sorular soranlar, taktir edenler, beğenenler, hayranlık duyanlar… Hepsine sevgim öyle sonsuz ki… Benim kendimi iyi hissetmemi sağlıyorlar, mutlu ediyorlar. Neden seviyorlar? Ekrandaki gibi doğal olmamı seviyorlar sanırım. Her halimi paylaşıyorum, davette en şık halimi de, yeni uyanmış halimi de… Çok soruluyor, takipçi satın aldınız mı diye; asla! Bir insanın kendini kandırmasından başka bir şey değil. Zaten bu yüzden de mutluyum. Cemozkok309 instagram adresimden de değerli okuyucularımız takip edebilir, istedikleri soruları sorabilirler.

Sizi ilerleyen zamanlarda farklı projelerle ekranlarda görecek miyiz? Sunuculuğun yanında oyunculuk yapmayı da düşünüyor musunuz?

Evet, sürpriz : ) ana kanallarından birinde harika bir yaz programına başlayacağım inşallah. Yine her şey olacak; sağlık, spor, moda, magazin… Oyunculuk hiç bana göre değil derim ama genelde ne büyük konuştuysam başıma gelir. Neden olmasın!

Son olarak keyifli sohbetimizi hangi sözlerle sonlandırmak istersiniz?

Sizi de çok başarılı buluyorum. Bana bu sayınızda yer verdiğiniz için sonsuz teşekkür ederim. Sizinle röportaj yapmak çok keyifliydi. Kitabınız da harika! Başarılar diliyorum. Benim yolumdan gidenlere de her zaman doğal olmalarını tavsiye ediyorum. Tüm okuyucularımıza kucak dolusu sevgiler. Sağlıkla ve tarzla kalın!

RÖPORTAJ: AYŞENUR MAMA