Haber: Funda Akosman Erman

Damar sertliği ve tedavisinde bilinenlerin ötesine geçerek ezber bozan İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi eski Dekanı Prof.Dr. Faruk Erzengin ve ekibi dünya tıp litaretürüne girecek önemli bir başarıya imza attılar.  

Prof. Dr. Faruk Erzengin; yürüttükleri çalışmanın sadece Türkiye için değil, tüm dünya ve insanlık için çok mühim olduğunun altını çizerek, “İnsanlar  birçok sebepten dolayı ölüyor. Bu nedenler arasında Kalp ve Damar Hastalıkları, Damar sertliğine bağlı tüm hastalıklar (örneğin inmeler gibi) başı çekiyor. Öne çıkan bu sebepleri araştırdığımızda insanoğlunun yaşamında atar damarının ömrünün çok önemli olduğu gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Hatta ‘İnsan, atar damarları kadar yaşıyor’ diyebiliriz.” 

Klasik bilgilerin ötesine geçtik

Çünkü beyine giden damar tıkandığında insan felç geçirebilir, sakat kalır veya ölür. Kalbe giden atar damar tıkandığında infaktüs yaşanır. Bacağa giden atar damar tıkandığında ise kangren ortaya çıkar. Özetle yaşamımızda atar damarlar çok önemlidir ve insanoğlu atar damarı kadar yaşıyabiliyor. Bizler; 35 kişiden oluşan çalışma grubumuz ile damar sertliği ve tedavileri anlamında özgün bir çalışma yaparak, klasik bilgilerin ötesine geçmeyi başardık” şeklinde açıklamada bulundu.

Bu bir devrim

Prof. Dr. Faruk Erzengin, “Ezber bozuldu, “Bu hastalık ilerler deniliyordu”, hastaya stent koyuyorduk, by pass oluyordu, hasta yine rahatlamıyordu, damar tıkanıyordu. Uğraşıp duruyorduk, ikinci ameliyat... üçüncü ameliyat... Kaybettiğimiz hastalar oluyordu. Ama biz bu hastalığı artık, ilaçlarla durduruyoruz, geriletiyoruz, sıfırlıyoruz. Artık bu hastalık ilaçla kökünden düzelecek. “Kesin ameliyat olacaksın olmazsan kısa zamanda hatta bir gün içinde ölürsün” denilen ve bizim ilaçlarla düzelen yirmibeş bin civarında hastamız oldu. Allahın yardımı ile kroner by pass ameliyatları, mide ameliyatları gibi inşallah tarih olacak. Bu bir devrimdir” dedi.

İlaç kombinasyonu 

Kalp damar hastalıklarını ortadan kaldıracak devrim niteliğindeki tedaviyi İstanbul Tıp Fakültesi’nin 35 bilim adamı geliştirdi. Ekibin başındaki Prof. Dr. Faruk Erzengin, yıllar süren çalışmanın sonucunu anlatıyor:

“Dekanlığım döneminde bu hastalık bende de vardı. Bu ilaçlara başladıktan 8 ay sonra hiçbir şeyim kalmadı. Tek ilaç değil bu bir kombinasyon aslında. Bazısına iki ilaç, bazısına üç ilaç, bazısına dört ilaç vermek zorunda kalıyoruz. Mesela, magnezyumu eksikse magnezyum yerine koyuyoruz. Kalsiyumu fazlaysa kalsiyumu alıyoruz.”

“Bu ilaç kombinasyonuyla by pass’a, stent’e gerek kalmadan hastalarımızı tedavi ediyoruz.

Bu tür hastalıklara tutulan her insan başarıyla kullanabilirler. Ben ve ekibim bu çok yeni tedavinin hiçbir yan tesirine rastlamadık. Biz 1997’de bu çalışmaya başladığımızda hazırladığım protokolde ön planda kalp damarlarının (Koroner damar tıkanmalarının, aterosklerotik koroner kalp hastalığının) tedavisi mevcut idi, giderek bu diğer saydığım grup hastalara da çok faydalı olduğunu sürpriz bir şekilde gördük ve bizler de şaşırdık.

Bu konuda röportaj vermeye TV’lere çıkmaya hazır bir çok gönüllü hastamız var. Hepsi de bu tedavi sayesinde sağlıklarına kavuştu.” 

Nobel Tıp Ödülü’nü ülkemize getirmek istiyoruz

Erzengin, “Ülkemizi çıkarmak üzere olduğumuz ilaçlar ve açacağımız hastane sayesinde Dünya Sağlık Turizm merkezi haline getireceğiz. Bu buluş inşallah Nobel Tıp Ödülünü ülkemize getirecek” diye konuştu. 

PROF. DR. FARUK ERZENGİN KİMDİR?

Kahramanmaraş’ta 24 Aralık 1950 yılında 7 çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası; Maraş Kurtuluş Savaşında çok büyük fedakârlıklar gösteren ve gazi olan Hacı Mehmet ERZENGİN’dir ve çok köklü bir ailenin mensubu olup meşhur Hoca ve Müderris Ömer Efendinin torunudur. Annesi Emine ERZENGİN Maraş Müftüsü Meşhur Hafız Ali Efendi’nin yeğenidir. 

İlkokulu İstiklâl İlkokulu’nda, Ortaokul ve liseyi Kahramanmaraş Lisesi’nde okumuştur. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’ne 1966 yılında girmiş ve 31 Mayıs 1972’de pekiyi derece ile mezun olmuştur. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü’ndeki asistanlık görevine başlamıştır.  “İç Hastalıkları Uzmanlık” sınavını üstün derece başarı ile kazanarak 1978 yılında Kardiyoloji Anabilim Dalı’nda Başasistan olarak çalışmaya başlamıştır.  Açılan bir sınavı kazanarak, İstanbul Üniversitesi tarafından “bilgi ve görgüsünü arttırmak” amacı ile resmi görevli olarak Ocak 1982 tarihinde İngiltere’nin St. James’s Üniversitesi’nce sağlanan “Senior Registrar-Research Fellow” kadrosu ile aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Kardiyoloji (Kalp ve Damar Hastalıkları) Departmanı’na gönderilmiştir. 

İngiltere’de 2 yıl kaldıktan sonra 31.12.1983 tarihinde İstanbul Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’na dönmüştür.  İ.Ü’nün Yönetim Kurulu’nun oybirliği kararı ile1995 yılında aktif profesör olmuştur.  İkiyüzelliyedisi yabancı dilde olmak üzere 498 adet makale, araştırma, konferans, derleme şeklinde yayını ve üçü yabancı dilde olmak üzere altı kitapta yazdığı konular vardır. Kardiyoloji, Ekokardiyografi, İç Hastalıkları ve Hipertansiyonla ilgili yazılmakta olan dört kitabın ikisinde editör, ikisinde editör yardımcısıdır. Eylül 2007 de basılan 3000 sayfalık iç hastalıkları kitabında kardiyoloji ile ilgili 14 bölüm yazmıştır ve aynı kitabın editör yardımcısıdır. 

Ağustos 1998 ve Eylül 2001 yıllarında yapılan Dekanlık seçimlerini tarihteki en yüksek oy alarak kazanmış ve arka arkaya 2 dönem (toplam 6 yıl) İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlık görevini çok başarılı olarak sürdürdürmüş ve bu görevinde çok üstün, unutulmaz, kalıcı hizmetler vermiştir. 

Almanya Münih Üniveritesi Rektörü tarafından Erich FRANK Üstün Hizmet Madalyası ve Berat’ına layık görülmüştür. Ayrıca bu görevi döneminde üstün başarılarından dolayı, pek çok kurum tarafından Profesör Dr. Erzengin’e ellinin üzerinde plaket ve madalya verilmiştir. Türk Kardiyoloji Derneği Etik Kurul Başkanı’dır. Türk Kardiyoloji Yeterlilik Kurulu’nun Kurucu Başkanı olup, ülkemizde ilk olan bu kurumun 4 yıl başkanlığını başarıyla sürdürüp, bin civarında kardiyolog doktorun sınavını yaparak yeterlilik Belgelerini verdiği için, 23 Ekim 2009’da, 25. Ulusal Kardiyoloji Kongresinde dönemin Cumhurbaşkanı Abdulllah Gül tarafından kendisine Üstün Hizmet Ödülü verilmiştir. 

Türk Kardiyoloji Derneği Yeterlilik ve Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faruk Erzengin; Doppler-Renkli Doppler Ekokardiyografi ve Transözofajiyal Ekokardiyografiyi ülkemize ilk getiren Avrupa ve İngiltere’den önce ülkemizde kuran bilim adamıdır. 4 Yıl Sürekli Eğitim Komisyonu Başkanlığı yapan, Avrupa ve Türkiye Kardiyoloji Çekirdek Eğitim Müfredatı (ESC Core Curriculum) Türkiye Sorumlusu ve Başkanı, Avrupa Kardiyoloji Derneği Türkiye temsilcisi olan Prof. Dr. Erzengin; İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi'nde, Baş Hekimlik, Eğitim Komisyon Başkanlığı,1997-1998 yılları arasında Satınalma Komisyon Başkanlığı, Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü ve Tahakkuk Amirliği ile 1998-2004 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi’nin iki dönem dekanlığında bulundu. Prof. Dr. Faruk Erzengin, evli ve 3 çocuk babasıdır. 

Erzengin’e minnettarlar

Devrim niteliğindeki tedavi yöntemi ile sağlıklarına kavuşan hastalar durumlarını anlatıyor ve Prof. Dr. Erzengin’e duydukları minnet duygularını dile getiriyor

Sağlığıma kavuştum

İşte bu gördüğünüz büyük adam ÇAPA Tıp Fakültesi profesörü doktor Faruk Erzengin profesör üstü profesördür. Çünkü 25 yılı aşkın bir süre kalp damar üzerine 35 kişilik bir heyetle araştırma yapmış kendisi Kahramanmaraşlı kardeşlerim benim adım Ahmet Uluoğlu, ben 2014 yılında 2 ana damarım 2 yan damarım yüzde 90 ve yüzde 70 daralmıştı İstanbul’da hastane hastane dolaştım çeşitli testlerden geçtim bana dedikleri “Bypass olacaksın başka kurtuluşun yok” Ben bu hastanelerin dediklerini dinlemedim ve Prof. Dr. Faruk Erzengin’e gittim. 

Hocamız tahlilerimi inceledi ve senin By-pas olmana gerek yok senin damarlarında kan akışı var sen kriz geçirmezsin rahat ol” deyince Yüzde 50 kendiğilinden tedavi oldum. Bana “Senin damarlarını  bitkisel ilaçlarla tedavi ederek açacağım, açamazsam doktorluğu bırakacağım” dedi. Bana ilaçlarımı yazarak 3 aylık bir tedavi başlattı.  

Bana önerdiği ilaçları kullandım, yürüyüşlerimi yaptım. 3 ay sonra tekrar gittim. Bana gözün aydın kardeşim damarların açılmış dedi. 

Siz de kendinizi benim gibi dürüst hekimlere emanet edin. beni 0 536 542 18 56 numaralı telefondan arayabilirsiniz başımdan geçenleri size anlatırım. Ahmet Uluoğul

Hocamız sorularımızı sıkılmadan cevaplar

İsmet Çalışkan, “Hocamızın verdiği ilaçlarla iyi hissetmeye başladım. Kendisi yüksek olan tansiyonumu normale çevirdi. Kendisinin dekanlığı döneminde de tedavime devam ettik. Hocamız, çok sıcakkanlı, insanları sever, daima güleryüzle karşılar, mesleğini çok seven, tıbbı seven bir insandır. Kendisine bir şey sorduğumuzda sıkılmadan cevaplayan eşi bulunmaz bir insandır”

Hocamız bize, “Beni her zaman arayabilirsiniz. 24 saat boyunca bana ulaşabilirsiniz. Hiç bir zaman rahatsız olmam, sizin beni aramanızdan memnuniyet duyarım” demiştir. Prof. Dr. Erzengin, kendi dalında en büyük mertebeye sahip olan, bu işi bilen bir insandır.” 

Hocamıza her saatte ulaşabiliyoruz

Kemalettin Erdoğan, “Bende kalp ritim bozukluğu vardı. Anjio hatta kalp ameliyatına kadar gidebilecek bir süreçle karşı karşıya idim. Daha sonra bana Faruk Hoca’yı önerdiler. Ne zaman istersek gece, gündüz farketmiyor kendisine her saatte ulaşabiliyoruz. Hocamız bizi olağanüstü rahatlatıyor. 30 yıldır hocamızın hastasıyım” dedi. 

Dünya çapında bir isim

Hasta yakını Yasin Uyan, “Hocamız, daima hastalarına elinden gelen her şey ile yardımcı olur. Dünyada eşi az bulunan bir doktor ve profesör, dünya çapında bir isim. Türkiye’nin bir şansıdır.”

Hastalar şifa buluyor

Abdullah Koçhan, “Faruk hocama çok çok teşekkür ederim. Allah razı olsun, hocama geldim bana ilaç verdi. Şu anda çok iyiyim. Bütün hastalara tavsiyem hocamıza gelsinler” şeklinde konuştu. 

Bu Vatan, her türlü zorluklarla okuyan rektörlüğe kadar yükselen lakin fakir fukaraya yardım etti diye hakkında soruşturma açılan yurtdışına dahi gitmeyip hala burada hizmetine devam eden yüce gönüllü Sn. Prof. Dr. Faruk Erzengin kardeşimindir. Teşekkürler Gönülden Sevgiler 

Dekanlığı süresince de ÇAPA Tıp Fakültesi’nin çehresini değiştirip modernize ederek gelen hiç bir hastayı müşkül duruma düşürmeyen, makamda yükseldikçe gönülde alçalan, dokunduğu ve gördüğü herkesin gönlüne taht kuran, akrabam olmasından gurur ve onur duyduğum mesleğimi icra ederken örnek alıp idolüm olan canım ağabeyim Kahramanmaraşımızın yüz aklarından ve medarı iftiharlarından. Ömrüm uzun ve    huzurlu olsun canım Faruk Erzengin ağabeyim.