Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?

7 Mayıs İstanbul doğumluyum. Rumeli göçmeni bir aileden geliyorum. Çocuk yaşlarımdan itibaren geniş bir çevrede büyüdüm. İnsanlar ile iletişimim iyidir. Yaşanmış hikayeler dinlemeyi severim...Yıllar önce okuduğum bir  sözden çok etkilenmiştim. Onu kendime ilke edindim. '' Bir gün uyandığında yapmayı isteyip de yapmadığın şeyler için zamanının kalmadığını fark ediceksin''. O yüzden imkanlarım el verdikçe yapmak istediğim, merak ettiğim mutlu olduğum gibi yaşamaya çalışıyorum. Gezmeyi yaşamayı seviyorum.

Neden Medya ?

Aslında spikerlik çocuk yaşlarımdan beri annemin benim için istediği bir meslekti. Haberleri her izlediğinde beni de büyüdüğümde ekranda böyle göreceğini söylerdi. Daha çocukken televizyon için heveslendirdi aslında sürekli de duyunca aklımın bir köşesine yerleşti sanırım. İlginç bir şekilde şartlar da beni televizyona yöneltti. Lisede okuduğum bölümle kendimi bu mesleğin içinde buldum benim için iyi bir başlangıçtı.

Medyaya ilk adımı nasıl attınız?

Lisede Radyo ve Televizyona yöneldim. Önce İstanbul Ticaret Odası Anadolu Teknik Lisesi’nde Radyo Tv bölümünü bitirdim ardından İstanbul Aydın Üniversitesi’nde Radyo Televizyon Programcılığı Bölümü’nü  tamamladım. İş hayatına ilk olarak TRT İstanbul Televizyonu’nda staj yaparak başladım. Ardından Haber Türk’te Burası Haftasonu programında asistanlık yaptım. O zaman Bloomberg HT öncesinde açılan Kanal1 Televizyonu döneminde haber spikeri - gazeteci Özlem Gürses’in program asistanlığını yaptım. HaberTürk’ten ayrıldıktan sonra Best Fm’de çalışmaya başladım. Best Fm'de Konuşan Türkiye Programının koordinesini , asistanlığını ve haber muhabirliğini yaptım. Sonrasında Tek Rumeli Tv’de spor muhabirliğine başladım. Sunuculuğa da Tek Rumeli TV'de geçiş yaptım. 2 yıl spor haberi sunup editörlüğünü üstlendim. Oradan Karadeniz Televizyonu’nda da 2 yıl Öğle Bülteni ve Hafta sonu Ana Haber’in yanı sıra hafta içi her gün saat başı spor bültenleri sundum. Karadeniz TV'de 'Gençlik Meclisi' adlı siyaset programında moderatörlük, Karadeniz FM'de saat başı haber spikerliği  yaptım. Karadeniz'den ayrıldıktan sonra yine özel bir radyoda 1,5 yıl saat başı haber spikerliği son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Medya A.Ş. bünyesindeki İstanbul 1 Şehir televizyonunda 2 yıl haber spikerliği, muhabirliği ve editörlüğü ve seslendirme görevini üstlendim.

Medya dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?

Özel davetlerde etkinliklerde sunuculuk da yapıyorum. Sonraki süreçte akademik çalışmalar yapmayı planlıyorum.

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Rekabet her işte, her meslekte hatta yaşam biçimimizde var. İnsanı daha çok çalışmaya, üretmeye yöneltir. ilkokulda bile bir rekabet yok muydu. Spiker olmak için ölçülü olmak ve fazla iddialı olmamak da avantajdır.

Medya dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Hepimiz bir takım sırlara sahibiz. Sosyal medya bizlerin, toplumların ve kurumların teşhir algısını değiştirdi. Bu da beraberinde yeni sosyolojik ve psikolojik sorunların doğmasına neden oldu. Sabah uyanır uyanmaz ilk iş sosyal medya hesaplarımızı kontrol ediyoruz. Kısacası toplum olarak sosyal medyaya bağımlı olduk. Eskiden sır dediklerimiz bugün hayatın sergilenmesi gereken bir parçası olarak algılanıyor. Bunu değiştirmek isterdim. Birde medya birimlerindeki akraba, tanıdık ayrıcalıklı iş alımlarını.

Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı  ya da bu işi yapabilmek için sizce iletişim mezunu olmak gerekli midir ?

İletişim mezunu olmak bu işi meslek olarak görmeniz terimlere işinize aşinalığınızdır. Temel eğitimini bilerek o yolda ilerlersiniz. Farklı bölümler okuyup da spikerde olunabilir. Çok büyük sıkıntı yaratmaz. yetenekli olmak ve işinizi severek yapmak yeterli.

Salt spikerlik / sunuculuk kursu ile spikerlik / sunuculuk yapılabilir mi ?

Spiker olmaya sonradan karar vermiş bu işi nasıl yapmalıyım, nereden başlamalıyım diyenler tabii ki spikerlik kurslarından faydalanabilir. Merkezlerde eğitim veren çok değerli duayen isimler var. Spikerlik fakülteleri olmasa da Sinema – TV bölümlerinde alınan dersler, mesleki kurslar ve atölyeler spiker olmak için yeterli olabilir. Ancak yine de TV ve Radyo dünyasında kişilerin kendilerini geliştirmeleri gerekir. Kamera ve mikrofon önünde yapılmayan hiçbir teorik bilgi işe yaramayacaktır.

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Fazla iyi niyetliyim, birde her şeyi ayrıntısına kadar düşünürüm. Bazen gereksiz şeyleri de kafama çok takıyorum. Bunun gibi ufak tefek şeyleri değiştirmek isterdim ama belki de beni ben yapan onlardır. Değiştirirsem ben olamam.

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Her gün sabah işyerine geçtiğim gibi bütün haber sitelerini spordan ekonomiye, gündem yaşam sağlık dünya seyahat ve pratik bilgiler köşesine kadar karış karış okurum. Gündüz çalıştığım için Tv izleyemiyorum. Instagram kullanıyorum ama çok fazla paylaşım yapmıyorum. Aylık dergileri de takip ediyorum.

Medya Aş’deki çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Medya A.ş. benim hayatımın dönüm noktalarından biri. Muhabirlik, spikerlik, programcılık en çok piştiğim yer. Her gün yeni bir haber, yeni bir hikaye. Aslında çalışmalarımız daha çok İstanbul Büyükşehir Belediyesinin şehre kazandırdığı yenilikleri duyurmak. İstanbul 1 şehir televizyonlarından yayınlar. Yeni metro hatları, etkinlikler, söyleşiler, açılışlar, aktiviteler, yaşamdan hikayeler. Çok yoğun bir çalışma var. Radyosu, Tv'si, Gazetesi hem görsel hem yazılı basınıyla durmadan haber üretiliyor.

İyi sunuculuğu  nasıl tarif edersiniz ?  

Akıcı konuşmak spiker olmak için ilk şart. Akıcılık beraberinde anlaşılırlığa da ihtiyaç duyacağı için kelimelerin telaffuzlarını ve anlamlarını bilmemiz gerek. Sunduğunuz programın konusuna hakim olmalısınız. Birde canlı yanına girmeden önce konuğunuzla mutlaka sohbet etmelisiniz. Dolayısıyla genel kültürü geliştirmek gerekiyor. Kitap okumak ve diğer programları takip etmek çok yararlı oluyor. Giyiminize ve makyajınıza özen göstermelisiniz. Samimi ve güler yüzlü olunmalı. İyi bir sunuculuk için insan ilişkilerimizin de gelişmiş olması gerektiğini düşünüyorum. İş yerinde uyumlulukta önemli.

Sunuculuğun dünyadaki stresli mesleklerden olduğu ifade ediliyor. Sizce böyle mi ? Spikerliğin stresli yanları neler ?

Evet stresli yanları var canlı bağlantılar, konuğunuzun konuşmayı sevmediği durumlar. Bu işte gece gündüz yok. bazı zamanlar uykusuz geceler, bol stresli günler demek. Özellikle Canlı yayın spikerliği, kesinlikle hata kabul etmez. Diksiyon hataları ve dil sürçmeleri zamanla unutulsa da, yapılan gaflar, kırılan potlar, yanlış sorulan sorular gibi birçok faktör meslek hayatınızı tamamen sona erdirecek seviyeye getirebilir örnekler yok değil.

Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı ?

Spikerlik için herkesin aklına ilk olarak dış görünüş geliyor. Spikerlerin güzel ve yakışıklı olması önemli olarak görülüyor. Ama mesleki beceriye sahip olmayan birçok kişinin ne kadar güzel yada yakışıklı olursa olsun kariyerlerine erken veda ettikleri görülebiliyor.

Yeni Medyanın ( Sosyal Medya ve İnternet ) Geleneksel Medyayı ( Radyo – tv gazete ) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz ? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek ?

Yeni  yüzyılın kırılma noktalarından biri yeni  medya... İçeriğin hızla yayılımı ve kapsama alanı ile geleneksel medyanın önüne geçti bile. Geleneksel medyanın yayın organları çok büyük kitleleri kapsıyor. Ama tek taraflı olduğu için medya içeriğini bizlere sunar ve karşılığında biz bunları tüketiriz. İçerik üzerinde değişiklik, yorum yapamaz ve yayınlayamayız. Yani direkt olarak bağlantımız yok. Maliyeti de yüksektir. Ama geleneksel medyada sonuç her zaman net ve güvenilirdir.  Yeni medya, (internet )bize istenildiği anda seçilebilen, adreslenebilen, paylaşılabilen ve geri bildiriminin anında yapılabildi­ği etkileşim sunuyor. Aslında yaşamımızı son derece kolaylaştıran ve vakit sıkıntımıza derman olan bir çözüm. Yükselen bu güç önümüzdeki yıllarda da geleneksel medyanın önüne geçirecek gibi görünüyor. Yine internetten edindiğim bir bilgiye göre 2040 yılına gelindiğinde basılı yayınların ömrünün son bulacağı söyleniyor. Ne kadar doğru bilemem artık bekleyip göreceğiz.

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Boş yere geçen her dakika hayatımızdan pek çok fırsatı da beraberinde götürüyor. Buna çok fazla engel olamıyoruz bazen. Zaman  bizim emrimize verilmiş bir nimet aslında. Ben İşlerimi,  gereklilik, ihtiyaç, iyi hissetme şeklinde sıralamaya koyuyorum. Hepimizin çokça yaşadığı gizli strese meydan vermemeye çalışıyorum. Yani bir işi yaparken başka bir işin telaşında olmamaya çalışıyorum. Yaptığım işin hakkını vermeye gayret ediyorum. İşten arta kalan boş zamanlarımda evde vakit geçireceksem film izliyorum. Yeni yemek tarifleri denemeyi seviyorum. Arkadaşlarımla oturup sohbet ediyorum. Bowling seviyorum. Spor yapıyorum en çok yüzmeyi seviyorum. Doğa gezileri yapıyorum. Alışverişe çıkıyorum. Fuarları, sergileri geziyorum. Fırsat buldukça da seyahat ediyorum.

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Sıkıysa Yakala veya orijinal adıyla Catch Me if You Can, Frank Abagnale Jr.'nin hayatından esinlenilerek çekilen komedi-drama sinema filmi. Birde (Ghost) "Hayalet" filmi. Başrollerinde Patrick Swayze, Demi Moore var. Birde Pi'nin Yaşamı macera drama filmi.
Aşk romanlarını değil de bilim kurgu ve Çanakkale hikayelerinin anlatıldığı kitapları seviyorum ben.

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz ?

Harika bir platform.  Ben zaten yıllardır üyeyim. Emeğiniz çok bu işte. Meslekle ilgili paylaşımlar yapıyoruz, yeni fikirler projeler açığa çıkıyor, yeni başlayanlar için tavsiyeler, tecrübeler her şey var. Böyle bir topluluğa ihtiyaç vardı.

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

İlerde belki Medya üzerine söyleşiler yapıp, üniversitelerde dersler vermek isterim.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Küçük bir tavsiye vermek isterim. Hangi alanda çalışmak istediğiniz de spikerlik kariyerinizde yol gösterici olacaktır. Bu işe stajyer, asistan veya muhabir olarak başlamalısınız. Yaşayarak öğrendiğiniz bilgiler hepsinden daha kalıcı olacaktır. Başarı bizim elimizde. Boşa harcayacak zaman yok hayatta. Bol şans herkese.
Çok teşekkür ediyorum.