Electro-pop tarzında single ve remix çalışmalarına devam eden Duru Kurt, Ağustos ayında yayımladığı ilk single çalışması “VIP” in ardından 2. single çalışması “Paparazzi”yi çıkarttı. 

Yaşanmışlıklar ile bağdaşmayan, hayal gücünden yola çıkarak eğlenceli şarkılar yapan Duru Kurt, electro-pop tarzında drum & bass ritimlerine sahip sözleri eğlenceli mizah içeren "Paparazzi" şarkısı büyük beğeni topladı. Bizler de kendisiyle bir araya geldik. Şimdi sizlerle…

Merhaba Duru, nasılsın?

İyiyim teşekkür ederim. Siz nasılsınız?

Teşekkür ederim. “Paparazzi” adında çok eğlenceli bir şarkı yayınladın. Biraz şarkıdan bahsedelim mi?

Elbette. Zaten aklımda olan bir şarkıydı. Vokal kaydını ve düzenlemesini yapıp hemen hazırladığım bir şarkım oldu. Mizah içeren sözleri var ve eğlenceli bir şarkı. Hüzünlü şarkılar yapmayı pek sevmiyorum. Neşeli şarkılar yapmayı seviyorum. Bu da öyle bir şarkıdır. 

Bir hikayesi var mı şarkının? 

Benim şarkılarımın hikayesi pek olmaz. Keşke olsaydı. Genelde şarkılarım hayal ürünüdür. Hani bazı filmlerin başında der ya tüm karakterler hayal ürünüdür gerçeklerle alakası yoktur diye, işte benim şarkılarım da öyle…

Bu zamana kadar paparazzi (olay fotocu) olmuş hangi haberleri örnek verirsin?

Hım... Bence artık bu dönemde çok büyük eventler hariç paparazzi diye bir olay yok aslında. Paparazzi dediğimiz olay artık sadece görsel bir Show aslında. Önceden herkesin elinde kamera olmadığı için paparazziler varmış ve ünlü insanları çekip fotoğraflarını magazine servis ediyorlarmış. Ama artık herkesin elinde cep telefonları var. Yetmezse fotoğraf stüdyoları var. Ve herkes fotolarını istediği gibi editlemek istiyor. İstediği mecralarda, istediği bağlantıları kullanarak, istediği zaman aralığında dağıtmak istiyor. Artık sosyal medya var, herkesin internette kendi kanalı var. Zaten bireysellik de çok arttı. Artık insanlar ulaşılmaz olmak değil ulaşılabilir olmak istiyor. Takip edilmek, takip etmek ve network geliştirmek istiyor. Yöntemler, gelenekler çok değişti. Önceden insanlar sadece ailesinden gelen network ile biraz da parası varsa kendine bir iş kurabilirmiş ya da ailesinden kalan işi kendinden hiçbir şey katmadan devam ettirebilirmiş mesela. Ama artık değişim çok hızlı. Mekanizmalar, ilişkiler ve bağlantılar çok hızlı değişiyor. 

Lady Gaga'nın da “Paparazzi” adında bir şarkısı var hiç dinledin mi ya da ondan esinlenmiş olabilir misin? 

Tabi herkes bilir o şarkıyı. Onun isminden esinlenmiş olabilirim belki evet. “Paparazzi” isminde bir sürü şarkı var aslında. Sizin şarkınızın ismi ile aynı ismi taşıyan daha popüler şarkılar olması hem iyi hem kötü. İyi yanı, şarkınızı sosyal medyada hashtag ile kullanıyorsunuz ve otomatik olarak popüler bir hashtag kullanıyor oluyorsunuz. Ya da birisi müzik platformlarında o popüler şarkıyı ararken aynı isimde olan size ait az popüler şarkıyı bulup dinleyebilir. Daha çok etkileşim alıyorsunuz. En ideali, sanatçının isminin daha önce kullanılmamış bir isim olması gerektiği gibi şarkısının da daha önce kullanılmamış bir şarkı ismi olmasıdır. Eğer sanatçı isminiz ve şarkılarınız ismi daha önce kullanılmamış ise, Google’da sizi ve şarkılarınızı arayan birisi bunlara daha kolay ulaşır çünkü aramalarda önünüze başkası geçmez. Ben mesela bundan sonra daha önce kullanılmamış şarkı isimlerinden seçeceğim yeni şarkılarımın isimlerini. Bu gidişle tüm orijinal şarkı isimlerini bizim nesil kullanıp bitirecek artık bundan sonraki nesil ne yapar bilemiyorum…

Şarkının klibi hakkında ne söylersin?

“Paparazzi”  klibi animasyon olsun istedim çünkü animasyon ve illüstrasyon (benzeme)  gibi yaratıcı çalışmalar çok hoşuma gidiyor. İzlenilmesi de eğlenceli oluyor ve ilgi çekici oluyor. Hem daha ekonomik oluyor. Gerçek video çekimleri ile bir müzik klibi olsaydı yine senaryo aynı olurdu ama çok büyük bütçeli bir iş olurdu gerçekten. Klipte benim animasyon karakterim var. Klibin senaryosunu belirledikten sonra animasyon klibi üreticilerine klibi yaptırdık. Benim için çok tatmin edici ve gerçekten içime sinen bir iş oldu. Hiç klip de güzel görünmedim, kötü çıktım derdi yok animasyon tekniği kullanıldığı için. DuruKurtVEVO kanalımdan izleyebilirsiniz.

 

İlk single çalışman “VIP”ydi ve değişik bir şarkı olmuştu. Bilmeyenler için biraz bahseder misin?

Evet doğru. “VIP” benim ilk single çalışmam. Geçen Ağustos ayında dijital platformlarda yerini aldı. Zaten kafamda hazır olan bir şarkıydı. Aranjesini yaparak dağıtıma hazır hale getirdim. Sıkıcı bir şarkı olmasını istemedim. Genelde eğlenceli şarkı sözleri yazmayı seviyorum. Bu şarkıda da “VIP” kelimesini gerçek hayatta kullanıldığı anlamının dışında, “bizim en değer verdiğimiz insan” anlamında kullandım. Klibini de Amerika’da çekilmiş videolardan editlenerek oluşturuldu. Eğlenceli bir şarkı olduğu için çoğunluğu club da eğlenen gençler temasında oluşturuldu.  

Hayatında kimleri VIP'ye alırsın?

Ailemi ve yakın arkadaşlarımı, bir de eğer ileride olursa sevgilimi…

Bir çok müzik tarzı var günümüzde peki sen neden arasından bu tarzı denemek istedin?

Aslında tarz konusuna çok da kafayı yormuyorum. Tam olarak bir tarzı hedef alarak şarkı yapılacağına da pek inanmıyorum. Pop müzik şemsiyesi altında olan her şey uygundu benim için ve ben de bu alanda kaldım şimdilik. Yakında EDM müziğe daha uygun çalışmalar yapmayı planlıyorum. 

Hayatta en çok neyine güvenirsin?

Başladığım işi bitirme isteği ve büyük resmi görme yeteneği diyebilirim. Bir de tabi ki eğitim hayatımın bana vermiş olduğu altyapıya ve vizyona güvenirim. 

Şu sıralar ne ile uğraşıyorsun?

24 Kasım’da yeni single çalışmam “Paparazzi” yayınlandı. Ayrıca, ileriye yönelik yeni projeler üretiyorum. 

Kendi tarzını oluştururken esinlendiğin biri var mı?

İnanın ki yok. Şöyle söyleyebilirim ki ben kendimi “şarkıcı” olarak görmüyorum. Kendi şarkılarımı seslendiriyorum tabi ki ama kendimi daha çok yapımcı olarak görüyorum ve şarkı söylemekten çok müzik yapım alanında kendimi geliştirmek istiyorum. Performanslarda akustik performanslar ya da vokal performansları yerine DJ performansları ya da dans showları daha çok ilgimi çekiyor ve daha yenilikçi geliyor. 

Sosyal medya üzerinde tarzın Bahar Candan ile benzetiliyor. Sen bu konuda neler söyleyeceksin?

Öyleyse çok iyi!

İyi bir çıkış yaptığını düşünüyor musun?

Aslında müzik üretiminde “çıkış ya da düşüş” gibi terimlerin modasının geçtiğini düşünüyorum. Dijital müzik platformları, müzik yapımcılarının işlerini çok kolaylaştırıyor. Yani, artık “çıkış” yapmanın sadece bir single çalışması ile değil daha çok süreklilik ile olduğunu düşünüyorum.

Şarkıların nasıl tepkiler alıyor, gelen tepkilerden memnun musun?

Tepkilerden memnunum. Beğenenden de beğenmeyenden de memnunum. Her zaman daha iyisini yapabilir ve beğenmeyenin de beğenisini kazanabilirsiniz. Bunun için hiçbir engel yok. 

Çıkış döneminde neler yaşadın, eğlenceli ya da stresli anlar oldu mu?

Eğlenceli anlarım da çok oldu. Ama stresliler biraz daha fazla sanırım. 

Aslında senin hakkınızda bilgi edinirken canlı performans sahnelerinin videolarını izledim. Bambaşka biri var. Aslında özgür ruhlu ve marjinal (sıra dışı) bir yapın da var. Peki, sen dikkat çekmek için bu tarzla mı giriş yapmak istedin? Ne söylersin? 

Şöyle söyleyebilirim Elif Hanım. Projeye göre tarz değiştirebilirim ve en modern olanı da budur. Stabil bir insan değilim. Hepimiz sürekli bir değişim içindeyiz. 

Google’da kendine ait bir sayfan var. Onunla ilgili ne söylersin?

Evet, kendime ait bir web sayfam var: www.durukurt.com Burada müziklerimi, videolarımı, fotolarımı yayınlıyorum. Analitikleri görmek açısından çok faydası oluyor. İletişim bilgilerimi de oradan bulabilirsiniz. 

Önceden piyano ile ilgileniyor olduğunuzu duyduk. Şimdi de devam ediyor musun, ileride bu yeteneğini kullanarak bir parça çıkartmak ister misin?

Tabi evde piyanom var ve arada çalıyorum. Ama müzikleri daha çok dijital ortamda yaptığımız için, akustik piyanomu müzik yapım işine pek katmadım. Şu anda akustik piyano kaydı gerektirecek bir proje yok elimde. Belki ileride o da olur neden olmasın.  

Arabesk müzik hakkında ne düşünüyorsun?

Arabesk müziğin büyük bir dinleyici kitlesi var. Arabesk melodiler her türlü pop, dance ve rap şarkılarında da kullanılabiliyor biliyorsunuz. Dinleyicileri, dinlediği müziğe göre kategorize edecek pozisyonda değilim. Arabesk müzik yapmayı şu anda pek düşünmüyorum bunu soruyorsanız. Ama dediğim gibi sabit fikirli bir insan asla değilim. 

Yaşayıp da unutamadığın ilk aklına gelen hikayeni benimle paylaşır mısın?

Hiç unutmam bir gün birinci sınıfa giderken doğum yerim Bandırma’da babaannemle çarşıda geziyorduk. Esnaflardan birisi kapının önüne maymun bağlamıştı ve beni maymun ısırmıştı. Çok ilginç bir olaydı. Kaç kişiyi maymun ısırmıştır. Maymunun suratını bile hatırlıyorum çok komik. Pantolon giyiyordu maymun. 

Eğer müzik hayatın olmasaydı hangi mesleği yapmak isterdin?

Müzik yapmasaydım kendi başıma yapabileceğim bir mesleğim olsun isterdim. Fotoğrafçılık, terzilik veya kuaförlük gibi… 

Sence maddiyatın kişi üzerindeki etkisi nedir?

Finansal kapitalden bahsediyorsunuz sanırım. Tabi ki kişinin hedeflerine ulaşabilmesi için para lazım, bütçe lazım. Ama para her kapıyı açar diyemem. Paranın açamadığı kapıları da gördü bu gözler. Bence bu çağda kişiye en çok lazım olan şey “profil”dir. Profili para ile satın alamazsınız. Doğuştan gelen bir profiliniz yoksa da zaman içerisinde doğru adımlar atarak bunu oluşturabilirsiniz. 

İlerideki projelerinde düet yapmak istersen bir araya geleceğin isim kim olur?

Bu tabi ki projeye ve projenin tarzına göre değişir. Yalnız, yeni nesil ve farklı bir rap müzisyeni ile ortak bir projede olmak istedim. 

Kendine hedef olarak belirlediğin bir nokta var mı, ne zaman en iyisi oldum dersin?

Kısa vadeli ve uzun vadeli objektiflerim var tabi. Hedeflerim, müzik üretiminin sürekliliğini sağlamak ve kataloğumu genişletmek ile ilgilidir. 

“En iyisi” olmanın çok anlık bir şey ve biraz havada kalan bir terim olduğuna inanıyorum. Bu değişim çağında neyin neye göre, kimse göre “en iyisi” olduğu veya olacağı tartışmaya açık bir konu. Ben ancak kendim ile yarışabilirim, içime sinen işler yaparak kendi potansiyelimden ve kapasitemden alabileceklerimin “en iyisi”ni alabilirim. 

Şu sıralar en çok dinlediğin 5 şarkı hangisi?

Deeperise & Jabbar - Move on

Kendrick Lamar - Humble

Skrillex & Rick Ross - Purple Lamborghini

Kezzo - Tuzak

Serdar Ortaç - Cımbız

En ütopik (hayali) hayalin nedir?

Her yere uçarak gitmektir.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?

Öncelikle size çok teşekkür ederim Elif Hanım. Sosyal medyadan takipleşelim. Yeni ve eğlenceli müzikler & videolar çok yakın!

Doğum tarihi: 04.01.1990

Burcu: Oğlak

En sevdiği huyu: Sonuç-odaklılık

En sevmediği huyu: Sabırsızlık 

Uğurlu sayısı: 13

Uğurlu günü: Perşembe

En sevdiği renk: Mor

En sevdiği çizgi film: Minyonlar

En sevdiği söz: “En iyi planları fareler ve insanların, sıkça ters gider” Robert Burns

Söyleşi: Elif Günay

Fotoğraf: Zeynep Aydın