İstanbul-Beşiktaş Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Türk dili  ve edebiyatı öğretim görevlisi, Fethi Murat Doğan Hocamızla; Çanakkale Zaferimizin 102. Yıl dönümü dolayısıyla anlamlı bir söyleşi gerçekleştirdik, kendisini “Çanakkale Gönüllüsü” olarak kabul eden Murat Doğan hoca;

Yirmi yılı aşkın bir  zamandır, Çanakkale şehitliklerini gençlerimizin ve halkın mutlaka görmesi için seferber olmuş, “Tatile giderken Çanakkale üzerinden gidelim” diyerek, öğrencilerini ,Çanakkale şehitliklerini görmeye yönlendirmiş, Çanakkale ruhuyla dolu bir insan.Aynı zamanda kendisi, Prof. Dr. Bingür Sönmez’in “Sarıkamış Gönüllüleri” grubundalar söyleşimizin içeriğinde çok önemli mesajlar var.

Hülya ASLAN - Çanakkale zaferimizin, hem Türkler, hem de bütün insanlık için önemli olduğunu söylüyorsunuz, neden?

ÇANAKKALE, BAĞIMSIZLIK SAVAŞLARININ

ESİN KAYNAĞIDIR

Murat DOĞAN - Evet, Çanakkale zaferimiz, sadece biz Türkler için değil, bütün ezilen milletler, bütün üçüncü Dünya ülkeleri için de çok büyük öneme sahiptir. Biz Türkler için; insanlığın bu en haklı savaşında, emperyalizm ilk kez yenilgiye uğratılmıştır. Böylece, o dönmedeki hâkim güç olan, “üzerinde güneşin batmadığı majestelerinin ülkesi” İngiltere, sömürgelerinin gözünde de iki paralık olmuştur! 

Dolayısıyla hem Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesi hem Fransızlara karşı Cezayir’in bağımsızlık savaşının esin kaynağı, Çanakkale destanımız ve onun devamı niteliğindeki Türk Bağımsızlık Savaşının zaferle sonuçlanmasıdır. Emperyalistler, o zamana kadar sömürgeleri “asker deposu” olarak kullanabiliyorlardı! Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinin önderi “Mahatma” Gandi’nin: “Türkler, İngilizleri yeninceye kadar Tanrı’nın da İngiliz olduğunu sanıyordum.” demesi boşuna değildir. Tabii, Çanakkale destanımız, bağımsızlık savaşımızın da önsözü  niteliğindedir. 

ÇANAKKALE RUHU,

BÜYÜK BİR MANEVİ GÜÇTÜR

Çanakkale ruhu; askeri ve maddi bakımdan çok güçlü düşman karşısında, Müslüman Türklerin haklı vatan savunmasındaki  kararlı, cesur ve kahramanca mücadelesinin, büyük bir manevi güce dönüşmesidir. Aynı zamanda, Çanakkale  de ortaya çıkan muzaffer büyük Türk komutanı Mustafa Kemal; Türk Bağımsızlık Savaşı’nda İngiliz piyonu işgalci Yunan ordusunu bozguna uğratarak emperyalizme karşı  atom bombasından çok daha güçlü olan, millî kurtuluş savaşlarının yolunu açmıştır. Bundan dolayı, Vietnam’ın büyük önderi Ho Şi Min de, Küba önderi Fidel Kastro da… Mustafa Kemal’in yolunu izlemişlerdir.

Hülya ASLAN - Çanakkale Savaşı’nın 100’üncü yılında kutlama ve anma toplantıları için yeterince hazırlık yapıldı mı?

Murat DOĞAN - Ülkemizde basın yayın, medya, ne yazık ki, milli konularda duyarlı davranmıyor! Ayrıca, her şeyi hep son dakikaya bırakıyoruz, maalesef! Bir de ne yapılacaksa devlet yapsın, anlayışı var! “Sivil toplum”dan sıkça söz ediliyor; Çanakkale’nin önde gelen işadamları, bu konuda öncülük edebilirlerdi. 

Sadece Çanakkale Valiliğinin çabaları asla yeterli olamaz! Hükümet düzeyinde, Dışişleri, Millî Savunma, Millî Eğitim, Kültür ve Turizm, Gençlik ve Spor bakanlıkları, YÖK ve diğer  ilgili kurumlar, eşgüdümlü bir şekilde ve kamuoyunun da desteğini alarak çok önceden hazırlanmalıydı; yine de hemen müdahale edilmesinde yarar var. 

Üniversiteler bu konuda bilimsel toplantılar düzenlemeli; sanatçılara resmi ve özel kuruluşlarca beste sipariş edilmeli. Çanakkale destanımızla ilgili, daha önce Esat Kabaklı’nın bestesiyle Can Atila’nın bestesi dışında, ne yazık ki yeni bir beste göremiyoruz! Eğer  sanatçılarımız bu konuda beste çalışmalarına teşvik edilirse çok seviniriz.

“GELİBOLU’NUN 100. YILINDA

100 BİN ANZAK”

Turizmcilerle işbirliği yapılarak “Gelibolu’nun 100’üncü yılında 100 bin Anzak Türkiye’ye!” kampanyası düzenlenebilirdi; yine de düzenlenebilir. Sayın Ulusoy da bu konuda hazır olduklarını belirtmişti. Çanakkale, barış ve dostluk için de insanlığa örnek olmaya devam edecektir. 

Atatürk’ün, Çanakkale’de ölen Anzaklardan, “bu topraklarda canlarını veren kahramanlar” diye söz etmesi, insanlık tarihinde bir benzeri olmayan, olağanüstü bir yüce gönüllülük ve barış severliktir. Rahmetli felsefeci Nermi Uygur, Atatürk’ün bu tutumunu, “başka-sevgisi”nin, dünyada bir başka benzerine rastlanmayan, en yüce örneği olarak görüyordu.

Hülya ASLAN - Söyleşi için teşekkür ediyor,  bugün ve yarınlarda Çanakkale Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.