Röportaj: Funda Akosman Erman

Arzu Hanım hoş geldiniz. Güzel yüreğiniz güzel yüzünüze yansımış. Sizi biraz tanıyabilir miyiz sizin ağzınızdan?

Teşekkür ederim. Ben Arzu. 38 yaşındayım. 4 çocuk annesiyim. İlgilendiğim birçok hobim var.

Daha genç gösteriyorsunuz...İlk önce kadın haklarını savunduğunuz derneğinizden bahsedelim. Neler yapıyorsunuz?  Ne gibi çalışmalarınız var?

Çok teşekkür ederim... Önceleri de bunun içinde yer alıyordum ama kendimi başkan olarak görmeye cesaret edemiyordum. Çok yakın arkadaşım, değerli milletvekilimiz beni yönlendirdi ve geçen sene bu işi yaptık, tanıtımını da yaptık Bakü'de. İsmini Türkçe söylemek isterim, Hukuki Ve Ekonomi Bilgilendirme... İlk tanıtımı da Kadınlar Günü 8 Mart'da yaptık.

Çok anlamlı olmuş...

Evet. Kadın hakları ile alakalı işlerde de yer alıyoruz.

Neler yapıyorsunuz? 8 Mart da çok güzel bir başlangıç olmuş zaten.

İlk önce projeler yapmaya çalışıyoruz bu yönde. Yeni olduğumuzdan ismimizi duyurmaya çalışıyoruz şu an.

Projelerinizi sorayım o zaman. Neler yapmayı düşünüyorsunuz bu anlamda?

Nisan ayında şehit aileleri, şehit hanımları ile beraber büyük projelerde yer aldık. Mart ayında tanıtımlar gerçekleşti, Nisan ayında da projeler gerçekleşti. Onlarla bir araya gelerek onların sorunlarını dinledik. Bu bizim için çok önemliydi.

Özellikle kadınları bilgilendirerek bu şekilde onlara destek amaçlı projelerinize de devam ediyorsunuz...

Evet. Dediğim gibi, özellikle de şehit anneleri ve hanımları için...

Zaten onların kalpleri kırık. Desteğe ve sevgiye ihtiyaçları var. Onlar baş tacı...

Kesinlikle. Bizler rahat uyuyoruz onlar sayesinde...

Dünya Kadın Zirvesi toplantınızdan da bahseder misiniz?

Bu, dünyada bir kere gerçekleştirilen Dünya Kadın Zirvesi'dir. Geçen sene Japonya'da hep beraberdik. 3 gün boyunca konferanslara katılırız, galalar olur, genellikle kadın mevzuları olur. Kadının eğitimi, kadının iş alanları vs konuşulur. Yani kadın ile ilgili her şey konuşulur orada. Kadın milletvekilleri, kadın hakimler, kadın cumhurbaşkanları... Kısacası dünyadaki tüm kadınların ismi geçer.

Başka ne hobileriniz var Arzu Hanımcığım?

Ben de her anne gibi aileme ve çocuklarıma çok düşkünüm öncelikle bunu söylemek isterim. Ve çok muhafazakarımdır. Benim çocuklarım adına olmazsa olmazım onların yemeğidir. Bu işi çocukluktan seviyorum ama anne olduktan sonra artık onlara yemek yapıyorum. Onlar da benim yemeklerimi çok seviyorlar. Mutfakta vakit geçiriyorum adeta. Seve seve onlara yemek yapıyorum. Bundan keyif alıyorum.

Bu yemekler nasıl sağlıklı yemekler? Topraktan başlıyor zannedersem. Biraz anlatır mısınız bize?

Tabi ki işin başında sağlık geliyor, ben hep bunu düşünüyorum. Çocuklarım da öyle alıştılar ki, çorbayı, salatayı hemen sorarlar bana, yaptın mı diye. Kendi bahçemiz var bizim, orada kendimiz yetiştiriyoruz birçok şeyi; patlıcan, domates...

Sizin menülerinizde farklı şeyler de varmış, öyle duyumlar aldım ben...

Bizim mutfaklarımız sizinle benziyor diyebilirim aslında. Ama ben değişiklik yapmayı seviyorum yemekte. Çocuklarım da fark edip "geçen bu yemeği böyle yapmıştın" diyorlar bana. Bir de bizim Azerbeycan'a ait yemeklerimiz var tabii.

Bir tane örnek olarak anlatabilir misiniz?

Mesela dolma sever çocuklarım. Siz yaprak sarması diyorsunuz sanırım. Çocuklar çok sever, ben de yaparım. Ama bizde farklı olan şey farklı baharatlar kullanmamızdır.

Ne güzel... Severek yaptığınız da çok belli.

Evet severek yapıyorum. Farklı pilavlar yapıyoruz biz size göre. Sebzeli pilavlar yapıyoruz. Sizde isimleri farklıdır bu yüzden tam olarak söyleyemiyorum ama bizim pilavımızın içinde farklı ürünler de olur.

Sebzelere besin değerini kaybetmemek için bıçak dahi değdirmemek gerekiyormuş.

Kesinlikle öyle. Çiğ yedirmek gerekiyor çocuklara bazı besinleri.

Sevdiğiniz bir yemeğin tarifini verin bize istiyorum.

Benim sevmediğim bir yemek yok aslında. Ve sizinle yemeğimiz de aynı genelde. Sadece isimleri farklıdır. Siz farklı bir isim verirsiniz, biz başka bir isim söyleriz o yemeklere. Pilavı biz garnitürle yaparız mesela. Çok güzeldir o şekilde pilavın tadı. Ama sağlık açısından çorba ve salatadan asla vazgeçmeyiz.

Peki bu güzel yemeklerinizden başkaları da yiyebilecek mi?

Misafirlerimiz geldiğinde mesela benim reçellerime bayılırlar. Tadı ve rengi ile herkes hayran kalır o reçellere.

Ne reçelleri yapıyorsunuz mesela?

Ben her meyvenin reçelini yaparım.

Bizim bahçemizde çok güzel pembe bir gül vardı. Şimdi ben onu reçel yaptım çok da güzel oldu. Oğlum da "Anne bir şeye de yemek olarak bakma, o gül" dedi. (Gülüyor)

Biz de çok severiz gül reçelini. Hatta sebzelerden dahi reçel yaparız. Zeytinden dahi reçel yaparız.

Ne güzel, ellerinize sağlık... Türkiye'ye arada geliyorsunuz.

Sık sık geliyoruz...

Biz zaten her zaman söylüyoruz tek millet, iki devlet diye... Kardeşiz her zaman diyoruz... Son olarak gençlere söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Konu yemek ise, sağlıklarına dikkat etsinler. Sağlıklı beslensinler. Dernek başkanı olarak ise, kadınlarımıza seslenmek isterim. Bizim kadınlarımız, Türk kadınları, çok güçlüler. Yeter ki istesinler ve çalışsınlar. Gençlerimiz de hep okusunlar. Doğru kitap, onları doğru yola götürecektir. Hiçbir şey için zaman kaybetmesinler.

Kadın toplumun direğidir. Siz de kadınlarımızı, gençlerimizi bilinçlendirmek adına çalışıyorsunuz. Bu yüzden teşekkür ediyorum size.

Ben teşekkür ederim.