Geçtiğimiz sene 'O Ses Türkiye' yarışmasına katılan Trabzon Of'lu Aydın Sarmusak, yarışmadaki performansıyla hala dillerden düşmüyor.

İstanbul'da yaşayan ve Sakarya'da konservatuar eğitimi alan Aydın, çaldığı kemençe ve horonu ile büyük ilgi görmüştü. Bizler de herkesin gönlüne taht kuran Aydın ile bir araya geldik. Neler konuştuk neler… Şimdi sizlerle...

Elimde kemençem var diye sadece Karadeniz müziği çalmayacağım. Ben kemençemle pop da söylerim, rock da… Sevenlerim görecekler!

Merhaba hoş geldin. Nasılsın Aydın?

İyiyim, teşekkür ederim Elif Hanım. Siz nasılsınız?

Bende iyiyim... Seni bizlerle buluşturan 'O Ses Türkiye' yarışması ile başlamak istiyorum. Bu maceradan biraz bahseder misin?

Tabii. Bir gün Giresun Üniversitesinde okuduğum ev arkadaşım Burak Ayaz ile Ümraniye'de oturuyorduk. Benim çok da fazla arkadaşım yoktur. O gün tutturdu "Bu sene artık O Ses Türkiye'ye katıl artık" demeye. Aslında ben kendimi çok da hazır hissetmiyordum. Daha profesyonel olarak katılmaktı düşüncem. Çünkü ufkumun çok geniş olduğunu biliyorum. İngilizce şarkı söylemek, sahnede daha güzel şovlar yapmak istiyordum. Sonra form doldurduk ve kendimi orada buldum diyebilirim. 

Nasıl geçti peki süreç?

Süreçte bizi çağırdılar. Bir kamera karşısında enstrümanınızla ya da enstrümansız şarkınızı okuyorsunuz sonra beğenilirseniz bir sonraki aşamaya geçiyorsunuz. Orada üstadımız bizi bir de piyanoda dinliyor ve seslere nasıl eşlik ettiğimize bakıyor. O aşamayı da geçersek bu sefer koltuğa çağırıyorlar. Benim zamanımda Sibel Can, Murat Boz Hadise ve Gökhan - Hakan vardı. Sahneye çıktım. Ki o gün biraz şanssızlık oldu Beşiktaş’ın şampiyonlar ligi maçı vardı, yayını ertelendi. Sonraki hafta çağırdıklarında da benim sınavlarım vardı gidemedim. Sağ olsunlar bir sonraki haftaya çağırdılar ve sahnedeydim. 

Bu yarışma hayatını nasıl etkiledi?

İnsanlar beni tanıdılar. Sokakta görenler fotoğraf çektirmek istiyor. Yarışmaların yeni bölümlerinden öncede tekrarlanıyor. Demek ki gerçekten beğenmişler diye düşünüyorum. Belki üst turlara gidemedim ama bundan bile çok mutluyum. Birden şöhret piyasasına girmek istemedim çünkü insan her zaman bunu kaldıramayabilir. Müzik camiası gerçekten çok farklı oyunların, çok farklı dolambaçların döndüğü bir piyasadır. Burada insanların sana yaklaşımı her an değişebilir, bunları her insan kaldıramaz. O nedenle ‘O Ses Türkiye’ benim için bu güzel bir alt yapı oldu. Türkiye'ye de kendimizi göstermiş olduk.

Kendini televizyonda o ekranlarda görmek nasıl bir duygu?

Güzel, insanı mutlu ediyor gerçekten. 

Kendinde hatalar buldun mu?

Tabi ki mesela ilk yayında çok konuşmuşum. Hatta Murat Boz'u susturmuşum. Hadise Hanım bir şey söylerken bölüp, araya girmişim. Sonradan dedim ki ,"Ya Aydın ne kadar çok konuşmuşsun." Bir tek Sibel Hanım dönmemişti fakat yayla muhabbetlerine girdiğimizde ben Trabzon'u anlatmaya başlamıştım. Çok sıcak hissettim ortamı. Her biri çok kıymetli insanlar, çok teşekkür ederim. 

Genelde böyle misindir?

Hayır, oranın atmosferinden oldu. Hadise Hanım da beni çok takımına almak istedi. Sahneye geldi, düet yaptık, horon oynadı sağ olsun. Benim o an Hadise Hanımın takımına gitmem gerekiyorken ben Gökhan ve Hakan beyleri takımına gittim. Orası çok farklı, insan orada mantıklı da düşünemiyor.

Gökhan ve Hakan'ın takımında olmak nasıl bir duyguydu seni geliştirdiler mi?

Beni dünya stratejisinde geliştirdiklerine inanıyorum ama müzik olarak geliştirdiklerine inanmıyorum. 

Ne gibi mesela?

Çok üst turlara gitmeden onlarla çalışamıyoruz, onların koçları geliyor provalarımızı alıyor. Çok yarışmacı olduğu için haliyle zamanlamalarımız da kısıtlı oluyor. Gökhan ve Hakan Beyle biz orada çalışamadık, doğal olarak çok da üst turlara gidemedim. Kendileriyle de hiç görüşmedik. Bana bir katkıları olduğunu o yüzden söyleyemiyorum. 

İyi kemençe çaldığını ve buna da ruhunu yansıttığını düşünüyor musun?

Evet, Elif Hanım. Kemençeyi hissederek çalıyorum. Ruhum ona yansıyor ama çok iyi çalıyorum diyemem. Çünkü benden iyi çalanlar var. Ama benim kadar ruhunu vererek, insanları eğlendirerek çalan var mı onu bilemem… 

Sahnede enstrümanının olması senin için artı puan mıydı?

Tabi ki bir Karadenizli olarak Karadeniz enstrümanıyla da gidince, diğerlerinden ister istemez öne çıkıyorsunuz. 

Kaç yaşından beri müzikle ilgileniyorsun, bu yoldaki hikâyen nasıl başladı?

6 yaşımdan beri müzikle ilgileniyorum. O zamandan beri boş derslerimizde şarkı söylerdim. Mahsun Kırmızıgül'ü severdim mesela, onun şarkılarını dinler söylerdim.

Arabesk dinliyordun yani?

Evet. Çünkü arabesk her zaman duyguyu yansıtır. Karadeniz şarkılarını çok dinlemezdim o zamanlar. 

Nerelerden geldin?

Trabzon'da doğdum. Orada yaylalarda büyüdüm. Sonra üniversite hayatına atıldım. İlk üniversitemi Giresun'da kemençe kursuna başlamak için okudum. Maddi imkânım yoktu, kendimi geliştirmem gerekiyordu. Sakarya Üniversitesini ikincilikle kazandım. Sakarya konservatuar Türk halk oyunları bölümüne girdim şu an 3. sınıftayım. İşin mektepli olma kısmındayım. 

"Bu Sıkıntıları Çekmek Zorundayım"

"Ben hiçbir zaman emir almayı sevmem. Babamdan bile emir aldığımda tersleyerek yerine getirmişimdir" diyen Genç şarkıcı, "Benim diplomam elimde olmalı. Devlette garanti yerin olacak ki, istediğin müziği yapabilesin. O yüzden mektepli olmak iyidir. Tabi ki amacımız halka müziği sevdirmek ama ben kendi istediğim müziği yaparım. Beğenenlerin alkışlaması yeter bana" şeklinde konuştu.

Seni seven kitlen var bu kitle hakkında neler söylersin?

Hiçbir korkum yok aslında. Müziği belli bir kitle için yapan bir insan da değilim. Ama halkımızın gerçekten çok olumlu dönüşleri oldu. İran'dan tutun yurt dışının pek çok yerinden çok sıcak samimi mesajlar aldım, alıyorum. Bende onlara layık olmaya çalışıyorum. 

Yakın bir zamanda single ya da albüm gelir mi?

Albüm gelmeyebilir ama single gelecek. Tek tek parçalar çıkartacağım. Bir albüm yapayım içine on parça koyayım dokuzu kötü olsun biri iyi olsun ben ona yatırım yapayım, düşüncesinde bir insan değilim. Söyleyecek o kadar şarkı var ki, albüm artık kişilere maddi anlamda zarar veriyor.

Ne zamana gelir böyle bir single?

Şu an başladım. Kendi bestelerim var onları çıkarmak istiyorum artık. Ayrıca yarışmada elendiğim İsmail Karataş'ın şarkısı Neredesin'i de çıkarmak istiyorum. Yakında singlelerime başlayacağımı söyleyebilirim.

Uzun vadede sürekli müzik yapmayı düşünüyor musun?

Müzikten asla kopmam. Topluma ve halka küsersem müziğimi yaylamda kendi kendime söylerim ya da müzik öğretmeni olarak bir yerlere atanıp kendi hayatıma da bakabilirim. Ama asla bırakmam.

"Türk Müziği De Ayrı Karadeniz Müziği De…"

"Türk müziğinin önemli olması duygu vermesinden kaynaklanıyor yabancı şarkılarla eğlenirsiniz ama duyguyu Türkçe şarkılarda bulursunuz" diyen Aydın, "Karadeniz müziğinde ise hem duygu var hem de çok deli bir eğlencesi var" dedi.

Müzik senin için iş değil de aşk mı?

Tabi ki müzik benim için evrensel bir aşk. Ben müziği para kazanmak için yapmıyorum. Ama para kazanamazsam onu tanıtamam bunu da biliyorum.

Ailen bu konuda ne düşünüyor?

Ailem destekliyor. Babam sevmez, destek vermez pek ama annem her zaman yanımda olur. Ailemde hiç müzisyen yok. Dört ağabeyim var onlarda sağ olsunlar maddi manevi yanımda oldular.  

Sosyal medya ile ilgili neler söylersin?

Bence bu kadar içimizde olması çok doğru oldu. İnsanın içinin tamamen dışarıya çıkmasına vesile oluyor. 

Yeni isimler hakkında ne düşünüyorsun?

Şu anda Türkiye'de çok akışkan bir müzik var Elif Hanım. Kalitesiz müzik yapanlarda var (- ki onlar her zaman olmuştur) ama gerçekten profesyonelleşme anlamında, aranje anlamında çok güzel işler yapanlar da var. Herkesin rengi belli oluyor diye düşünüyorum. 

Sence 2017'nin en in isimleri kimlerdi?

İlyas Yalçıntaş'ı çok beğeniyorum mesela çok kaliteli müzikler yapıyor. Bir de Jabbar'ı çok beğendim bu sene. Genel olarak da Mustafa Sandal'ı çok beğenirim.

Eğer bu yolda biriyle çalışma fırsatın olsa o kişi kim olsun istersin?

Rahmetli olmasaydı Kazım Koyuncu ile çalışmayı çok isterdim, muazzam biriydi. Birde Hadise Hanım'ın ufkumu açacağına inanıyorum. Kendisini seçmediğim için üzgünüm. 

Karadenizliler birbirilerini tutarlar derler doğru mu?

Yalan, kimsenin kimseyi tuttuğu yok. Sen yukarıya çıkarken seni yukarı itmeye değil de alttan çekmeye çalışan çok oluyor. Benim de hiçbir desteğim yok kimseden de destek beklentim yok. 

Söylerken kendini çok iyi hissettiğin şarkılar var mı?

Duman, Barış Akarsu, Karadeniz'den Fuat Çakan'ın parçalarını dinlerim. Cemal Berber kemençesini çok güzel çalar. Şenol Şentürk de horona başlamama sebep olmuştur.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?

Müziklerimizi dinlemeleri, sevmeleri bizi mutlu ediyor. Teşekkür ederim. Çıkacak çalışmalarımızı vakitleri oldukça dinlemelerini rica ediyorum. Sevgilerimi ve selamlarımı yolluyorum Elif Hanım. Size de teşekkür ederim. Çok güzel bir sohbet oldu.  

Doğum tarihi: 1 Mayıs 1990

Burcu: Boğa

En sevdiği huyu: Huysuz olmayı severim

En sevmediği huyu: Bazen insanları üzmüş olmak

En sevdiği renk: Mor

Uğurlu günü: Hafta sonları

Uğurlu sayısı:7

En sevdiğin çizgi film: Buggs Bunny

En sevdiğin söz: İstisna bensem, kaideyi bozarım.

Söyleşi: Elif Günay

Fotoğraf: Zeynep Aydın