Erzincan Belediye Başkanı Sayın Cemalettin BAŞSOY ile Röportaj gerçekleştirdik.

“Tüm Krallığın En Soylu Kenti; Erzincan”

24 Plaka kodlu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Bölümü’nde yer alan Erzincan; tarihi yerleri, yöresel lezzetleri, antik kentleri, zengin doğası vb. pek çok özellikleriyle dünya çapında tanınan bir ilimizdir.

*

Röportajımıza geçmeden önce her zaman yaptığımız gibi, biraz Erzincan ilimizi, biraz da genel konuları kapsayan kısa bir köşe yazımı sizinle paylaşacağım.

*

Bazı ülkeler vardır, en ufak bir hıyanet karşısında ya bölünüyorlar, ya da hükümlerini kaybediyorlar,  bazı ülkeler ise Türkiye’miz gibi, asırlardır hain oyunlarıyla üzerine gelen ülkelere karşı dik durarak, birliğini ve varlığını onuruyla sürdürüyor.

Kim insan vardır, en ufak bir zorluk karşısında kendini geriye atıyor, kimi insan da Atalarımız gibi, şu an Afrin’deki Mehmetçik gibi, zorlu koşullara aldırış etmeden, kahramanca savaşıyor.

Bazı şehirler vardır, ufak bir doğal afet-deprem sonucunda ya eski canlılığına bir daha kavuşamıyorlar, yahut haritadan silinip, yok oluyorlar, bazı şehirler de Erzincan gibi, dünyanın en büyük depremlerinden birini yaşasa da,  büyük bir gayretle namıyla birlikte varlığını sürdürüyor.

Örneğin; 26-27 Aralık 1939’da meydana gelen Erzincan depremi, dünya tarihinde en çok insanın hayatını kaybettiği ilk on felaketten biri ve son bin yılda Anadolu'da görülen en büyük depremi olarak tarihe geçmiştir. Ve bu deprem binlerce Erzincan’lı vatandaşımızın can kaybına, yüzlerce de yaralanmasına yol açmıştır. Büyük yıkımın ardından kent kendini toparlama aşamasındayken 1992’de bir depremle daha karşılaşsa da, Erzincan yıkılmamış, aksine insanını daha dik ve azimli kılmıştır. Üzerinden çok zaman geçmiş olmasına rağmen, acıları hala taze ve kayıplarını da asla unutmayan Erzincan halkımız, zorlukların üstesinden gelerek, biz ‘yıkılmayız’ dercesine, emin adımlarla umut vaat eden bir geleceğe doğru yol alıyor.

*

Erzincan Belediye Başkanı Sayın Cemalettin BAŞSOY ile gerçekleştirmiş olduğumuz bu önemli Röportajımız sizlerle.

*

Sizi basından tanıdığımız gibi, gerçekleştirmiş olduğunuz pek çok güzel projelerinizle de çok tanınan belediye başkanlarımızdan birisiniz.  Bu kez de sizi daha yakından tanıyabilir miyiz Sayın Başkanım?

Erzincan Refahiye doğumluyum. Önce Erzincan Tarım Meslek Lisesini ardından Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdim.

Hasankale hayvancılığı geliştirme proje grup şefi olarak çalışma hayatına başladım. Tarım İl Müdürlüğü'nde sulama, peyzaj, şehir ve çevre düzenleme alanlarında başarılı projelere imza attım. Muhtelif şehirlerde sürdürdüğüm 27 senelik kamu hizmetini 2005 yılında Erzincan'da tamamladım.

Emekliliğinin ardından sivil toplum kuruluşlarında aktif görevler ve idari sorumluluklar üstlendim. Halka hizmet niyetini siyasete atılarak, Mengüceli Mahallesi muhtarlığı, Ak Parti Erzincan Merkez İlçe Başkanlığı ve Ak Parti Erzincan İl Başkanlığı görevlerini yürüttüm. Bu dönemde sosyal tesisler, okullar, çevre düzenlemeleri, PTT şubesi inşası, yerel adrese dayalı nüfus kayıt sistemi gibi hizmetleri Erzincan halkına kazandırdık.

Evli ve üç çocuk babasıyım. Ayrıca, 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinde hemşehrilerimin teveccühü bugüne kadar bir yerel yöneticinin almış olduğu en yüksek oyla Erzincan Belediye Başkanlığı görevine seçildim.

Erzincan’da sizin döneminizde başlayan ve halen devam eden çalışmalarınız nelerdir?

2014 yılı yerel seçimlerine hazırlanırken 24 projeden oluşan bir seçim beyannamesi oluşturduk. Bu projelerin birçoğunu hayata geçirdik, bir kısmı ise yapı aşamasında. Atıklardan Enerji Üretecek Tesis bunlardan bir tanesi. Gelişen teknolojiyle artık dünyada ve ülkemizin birçok şehrinde çöpten elektrik elde ediliyor. Bizde gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir çevre bırakmak amacıyla çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Şehrimizde yaklaşık 40 yıldır vahşi depolama sistemiyle depolanıyor. Bu çöp dağını ortadan kaldırmak amacıyla mali idareler ile birlikte katı atık depolama alanının ihalesini gerçekleştirdik. Şimdi de atık gazından elektrik üretmek amacıyla yeni bir tesisin ihalesini gerçekleştirdik.  3000 m2 alan üzerine 2 Milyon 250 Bin Dolar maliyetli tesiste günlük 1,5 mw elektrik elde edilerek yaklaşık 6500 konutun enerjisi karşılanacak. Ayrıca geri dönüşebilen atıkları ülkemiz ekonomisine kazandırarak dışa bağımlı olduğumuz enerji ve hammadde konusunda büyük bir tasarruf edeceğiz.

Yap işlet devret modeliyle hayata geçirilecek olan tesis sayesinde atıklardan doğaya karışan atık sızıntılarının önüne geçilecek ve patlama riski ortan kalkacak. Proje hayata geçtiğinde, katı atıklardan enerji üretmenin yanında görüntü ve çevre kirliliğinin önüne geçmiş olacağız.  Ayrıca mevcut atık depolama alanı da ıslah edilip 40 bin m2 lik yeşil alan haline getireceğiz.

Bu sayede de daha temiz bir çevrede yaşam için büyük bir adım atılmış olacağız. Tesisin tüm projeleri  Enerji Piyasaları Düzenleme Kurulundan ‘dan ön lisans alım aşamasındadır. Tesisin motorları Almanya’dan sipariş verilmiş olup doğa şartlarına ve rakıma göre özel hazırlanıyor. Herhangi bir aksilik olmaz ise 01.09.2018 tarihinde faaliyete geçecek.

Tesis faaliyete geçtiğinde belediyemiz kardan % 65 oranında pay alacak. Bildiğiniz gibi daha önce de şehrimizde çöp toplama sistemini değiştirmiş şehir merkezinde 9000 adet çöp konteynırı ana arterlere 100 adet yer altı çöp konteyneri yerleştirmiştik. Ambalaj atıklarıyla ilgilide çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Amacımız gelecek nesillere modern, yaşanabilir, huzurlu, yeşil alanda dünya ortalamasının üstüne çıkmış bir şehir bırakmak.

Bunun yanında şehrimizde hizmet veren Kesim Evi artık ihtiyacı karşılamıyordu bunun üzerine çalışmalara başladık. 18 Bin m2 alan üzerine yap işlet devret modeli yapılacak olan Kesim Evi yaklaşık 1yılda tamamlanacak. Kesim Evinde günde 250 büyük 500 küçük baş hayvan kesimi yapılabilecek. Bunun yanında kesimevimizde kavurma ve sucuk yapım üniteleri ile sakatat işlemesi de yapılabilecek. Ayrıca üretilen ürünlerin saklanılabilmesi için 10 adet soğuk hava deposu ve ürünlerin uygun fiyata satılabileceği satış noktamız da bulanacak. Çağın gereçleriyle donattığımız Kesimhanemiz, güneş panelleri vasıtasıyla kendi enerjisini kendisi üretecek ve bu özelliğiyle ülkemizde bir ilk olacak. Kesimevi 15 Milyon 350 Bin TL ye mal olacak

Belediye çalışmalarınız ile geleceğe yönelik projeleriniz nelerdir?

Şehrimizde yaklaşık 38.000 m2 ’lik alanda büyük bir kent parkı kurulması hedefliyoruz. Bir meydan kimliği ile planlanan alanın sert zemin, yeşil alan çalışmaları, ağaçlandırma çalışmaları, modern aydınlatma elemanları, sosyal tesisler, su ve bitki parkları içermesi düşünüyoruz.

Ayrıca Şehrimizde insanların doğa ile iç içe yaşamalarına katkı sağlamak ve faydalı bir meşkale edinmeleri için hobi bahçeleri planlıyoruz. 100 m2 parselli ilk etapta 30 bahçeden oluşan 3 Bin m2 bir kompleks olarak hizmete sunulacak, eksik kalabilecek hizmetlerin yürütülebilmesi için depersonel istihdam edilecektir.

Bunun yanında kentimizin ihtiyacı olan bir kültür Han projemiz bulunuyor. Kültür Han 6 Bin m2 alan üzerine kurulacak ve her ihtiyaca cevap verebilecek şekilde dizayn edilecek. İçerisinde 1500 kişi kapasiteli bir konferans salonu, sergi alanları, atölye bölümlerinin yer aldığı, bodrum katı ise otopark olarak kullanılacak

Belediyenin diğer kurum ve kuruluşlarla koordineli çalışmaları var mı?

Tabi ki bazı projelerimizi farklı kurumlarla birlikte icra ediyoruz. Bunlardan en önemlisi ERMEK diye isimlendirdiğimiz Erzincan meslek edindirme kursları. İş Kur işbirliği ile gerçekleştirdiğimiz bu projeyle ev hanımlarına meslek edindirmeyi hedefliyoruz. 2015 yılından buyan devam Belediyemiz ERMEK kursları ile bugüne kadar binden fazla kursiyere eğitim verdik. Ev hanımlarına meslek edindirmek istihdam oluşturmak ve ev ekonomilerine katkı sağlamak amacıyla açılan kurslarımızdan bu yıl da 200 hemşehrimiz eğitim görüyor.

Bu yıl, dekoratif tablo, kök boya kilim dokuma, örgü bebek, sepet örme ve bakır işlemeciliği gibi yerel ve geleneksel imalatı konusunda yetiştirilen kursiyerlerimizin bir kısmı eğitimlerini tamamlamalarının ardından kendi iş kollarında çalışmaya başladılar.

Sosyal ve kültürel alanda çalışmalarınız nelerdir?

Erzincan Belediyesi olarak bir taraftan altyapı ve üstyapı çalışmalarımızı gerçekleştirirken, diğer taraftan da sanat, kültürel ve sosyal belediyecilik ile ilgili güzel çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İnsana yatırımın en değerli yatırım olduğu düşüncesiyle hareket ederek birçok alanda vatandaşlarımıza hizmet ve proje üretiyoruz. Bu yıl Tiyatro, ney, halk oyunları bağlama, gitar, resim ve org olmak üzere sekiz branşta ücretsiz kurs açtık. Gücümüz yettiği kadar çalışmalarımızı artırarak devam ettireceğiz. Öncelikle gençlerimiz olmak üzere tüm hemşehrilerimizi sosyal hayatın içine almak için faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Bu güzellik ve başarı hemşehrilerimizle birlikte elde ettiğimiz bir sonuç. Gençlerimiz, faaliyetlerini, oyunlarını sergilerken hem eğleniyor hem öğreniyorlar.

Ayrıca periyodik aralıklarla Türk tiyatrosunun usta isimlerini hemşehrilerimizle buluşturuyoruz. Şehrimizde tiyatro olmayışı büyük, eksiklik bu eksikliği gidermek adına şehir tiyatrolarını kurduk. Amacımız tiyatroyu hemşehrilerimize sevdirebilmek. Bu kapsamda Şehir Tiyatrolarımız Türk Tiyatrosunun duayen isimlerinden ve İstanbul Şehir Tiyatrosu oyuncularından Zihni Göktay, Kubilay Penbeklioğlu, Suha Uygur ve Zeynep İrem Aslan’ı hemşehrilerimizle buluşturarak tiyatro konulu söyleşisi düzenledi. Hemşehrilerimiz tiyatro konusunda merak ettiği her şeyi sanatçılarımıza sordular. Çok verimli bir program olduğuna inanıyorum.

Erzincan denilince akla ilk gelen nedir?

Erzincan denilince akla ilk gelen birliktir, beraberliktir, kardeşliktir. Bizler asırlardır bu topraklarda alevisiyle sünnisiyle; Kürt’ü, Türk’ü, Lazıyla hep beraber kardeşçe yaşıyoruz. Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Erzincan denilince aklımıza Terzi Baba gelir, Piri Sami’gelir, Leblebici Baba’ gelir. Muhammed Beşir gelir. Erzincan denilince aklımıza Aşık Daimi, Davut Sulari, Sılbisli Salih, Ali Ekber Çiçek gibi gönül dünyamızın aşıkları, şairleri gelir. Erzincan denilince aklımıza Refahiye’nin  balı, Kemah’ın kalesi, Kemaliye’nin Karanlık Kanyonu, Tercan’ın Mama Hatun Türbesi ve Kervansarayı, Otlukbeli’nin kırmızı gölü, Üzümlü’nün Cimin Üzümü gelir. Erzincan denilince aklımıza ünü tüm dünyaya erişmiş el işlemesi bakır gelir. Bunların dışında leblebisi, tulum peyniri, eşsiz doğası ve tabi ki güler yüzlü, merhametli, sıcakkanlı, yardımsever, vatanına ve milletine bağlı insanı gelir. Vatanına, milletine bağlı demişken yakın zamanda başımızdan geçen ve beni çok duygulandıran bir olayı sizinle paylaşmak isterim.

Memnuniyet duyarız efendim, buyurun lütfen.

Geçtiğimiz günlerde kahraman ordumuzun Suriye’nin Afrin bölgesinde gerçekleştirdiği operasyona manevi destek için hemşehrilerimizle birlikte Hatay’ın Hassa ilçesini ziyaret ettik. Orada Hassa Kaymakamı Yusuf Turan ile sohbet ederken yanımıza bizimle beraber Erzincan’dan gelen bir genç yaklaştı ve bir zarf uzattı. Zarfı babaannesinin gönderdiğini söyledi. Zarfı açınca içinden bir yüzük ve bir mektup çıktı.

Döndü teyzenin mektubunda şunlar yazılıydı.

Türkiye Cumhuriyeti Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu evlatlarıma. Ben 68 yaşında annenizim. Sizler orada vatanımız ve milletimiz adına cephede yer alırken ve bizleri korurken, ben de dualarımı sizlerin üzerinizden eksik etmiyorum. Devletimiz beni de cepheye kabul buyurursa cephede de secde etmek boynumu borcudur. Allah sizleri her türlü şer odaklarından korusun. Tırnağınıza taş değdirmesin" Elimden gelen bu mektubun içindeki altın yüzüktür. Parmağımda kalana kadar Mehmet’imin namlusunda kurşun, ayağındaki çorap, başındaki bere olsun ki evlatlarım üşümesin.

İşte Erzincan insanı, Anadolu insanı böyle vefakâr, böyle cefakârdır, böyle vatanına milletine bağlıdır.

Bu değerli bilgiyi bizlerle paylaştığınız için size ayrıca çok teşekkür ediyoruz Sayın Başkanım.

Erzincan’ın turistik yerlerini tanıtır mısınız?

Yaşı tam olarak bilinmeyen Erzincan, M. Ö. 1050’li yıllarda Hititler ve Urartular’a ev sahipliği yapmış.

Günümüze ulaşan ender Urartu antik kentlerinden biri olan Altıntepe Ören Yeri, Erzincan’ın en önemli tarihi eserlerinin başında geliyor ve merkeze sadece 15 km uzaklıkta yer alıyor. Tapınak, saray, kabul salonu, açık hava tapınağı, depo ve mezarlık kalıntıları antik kentte seçilebiliyor.

1854 tarihli Abrenk Kilisesi, Tercan Üçpınar Köyü civarlarında yer alıyor. Bir şapel ve iki dikili taş da kiliseye eşlik ediyor.

Orta Çağ Türk mimarisinin en önemlilerinden birisi olan Mama Hatun Türbesi, yine şehrimizin önemli değerlerinden biri. Saltukoğulları Hükümdarı 2. İzzettin’in kızı olan Mama Hatun’un kendi adına inşa ettirdiği bu külliyede, kervansaray, hamam ve mescit yer alıyor.

Doğal güzellikleri de bir başka Erzincan’ın. Girlevik Şelalesi, şehre 30 km uzaklıkta bulunuyor. Bölgenin cenneti olan bu alanda, yaz aylarında piknik, kış aylarında ise buzul tırmanışları yapılabiliyor.

Dünyada eşi benzeri olmayan bir de gölümüz var. Otlukbeli Gölü maden sularının oluşturduğu traverten seddi bir yapıya sahip. Göl bu özelliğinden dolayı doğal anıt olarak nitelendiriliyor ve koruma altında.

Hititler döneminden beri yerleşime sahne olan Kemah, Erzincan’a 52 km uzaklıkta bulunuyor. Ünlü Kemah Kalesi de ilçe merkezini kuşatan yalçın kayaların üzerinde kurulmuş. Kalenin ihtişamı, kurulduğu doğal kütlenin niteliğinden kaynaklanıyor.

Keban Baraj Gölü kıyısında bulunan Kemaliye, Endiçi Kalesi, Roma mezarlığı, Topkapı Cami, Orta Cami, Hıdır Abdal Sultan Türbesi ile ünlüdür.

Erzincan’ın coğrafyasını güzelleştiren en etkileyici noktalardan biride Karanlık Kanyondur. Kemaliye ilçesinde bulunan Karanlık Kanyon, aynı zamanda dünyanın en büyük kanyonları arasında gösterilmektedir. Kanyonda birçok doğa sporu yapılmaktadır. Gelen turistler, 1 buçuk saatlik bir bot yolculuğundan sonra kanyona ulaşıyorlar. Sarp ve kayalıklar arasında kalan devasa kanyon, görenlerin hafızasına kazınıyor adeta.

Erzincan’ın tarih kokan ilçelerinden biridir Kemah ilçesi. Gülabibey Camii, Emir Gülabibey tarafından 1454 yılında inşa ettirilmiştir. Caminin üç kitabesi bulunmaktadır. Kitabenin biri yapılış dönemine, biri onarım yapıldığı döneme aittir. Son kitabenin ise camiyle alakası olmayı, başka bir yerden camiye getirilmiştir. Gülabibey Camii’nin mimarisi kare planlıdır. Yapımı sırasında moloz ve kesme taş kullanılmıştır.

Erzincan Aygır Gölü, Üzümlü ilçesinde bulunmakta olup, şehir merkezine 45 kilometrelik bir mesafede yer alır. Aygır Gölü’nün önemli bir özelliği vardır. Ülkemizin en büyük krater göllerinden biridir. Aygır Gölü turizm açısından önemli bir nokta olmakla birlikte; gölde kamp ve kaya inişi yapılabiliyor. Aynı zamanda gölde bot gezisi ve dağ yürüyüşü de yapılan aktiviteler arasındadır.

Dumanlı Yaylası, Refahiye ilçe merkezinin hemen üzerinden başlayıp güneye doğru uzanan bir alan içerisindedir. Denizden yüksekliği 2000 m olan dumanlı yaylaları genelde çam ormanları olmak üzere çayır ve bitkilerle kaplıdır. Doğal güzelliği, temiz havası, bol soğuk su kaynakları, av hayvanları ve kamp imkanları ile yaz ve kış turizmine açıktır.

Mengücek Beyliğinin kurucusu Melik Gazi’nin türbesi Erzincan’ın Kemah ilçesinde bulunmaktadır. Melik Gazi Türbesi’nin mimarisi sekizgen planlıdır ve iki kattan oluşmaktadır. Yapımı sırasında taş temeller ve temellerin üzerinde tuğlalar kullanılmıştır.

Erzincan doğal ve tarihi güzelliklerinin yanı sıra, kaplıcaları ve içmeleriyle de zengin bir şehirdir. Ekşisu mesire alanı ve bu alanda çıkan doğal maden suyu bunların başında gelir. Şehir merkezine 15 kilometre uzaklıkta olup, Erzincan-Erzurum kara yolunun üzerinde yer alır. Erzincan Ekşisu; magnezyum, sodyum ve karbondioksit bulunmaktadır. Su, özellikle mide, solunum ve romatizmaya şifa olmaktadır. Bu bölgede Erzincan Belediyesi olarak birçok çalışma gerçekleştirdik. Hemşehrilerimizin yoğun olarak kullandığı Ekşisu mesire alanında gerekli çalışmaları gerçekleştirerek yeni bir mesire alanı ortaya çıkarıyoruz. 180 bin m2 alanın tamamına otomatik sulama sistemi kuruldu. Ayrıca bölgede yeni yürüyüş yolları, spor alanları, kent mobilyaları montajı, 1.000 araçlık bir otopark gibi hizmetler tamamlandı. Bölge bu çalışma ile çok prestijli bir hale geldi. Şimdide mesire alanı içerisinde bulunan dereyi ıslah ediyoruz. İnşallah çok kısa bir sürede tamamlanacak. Ekşisu bölgesine son üç yılda yapılan yatırımların mali değeri ise 5,5 milyon TL’yi buldu.

Yine Ekşisu mesire alanı bölgesinde belediyemiz sosyal tesislerinden olan ve başta cilt, romatizma, damar sertliği, sedef hastalıklarına iyi gelen, su sıcaklığı kış sezonundan dahi 23-33  dereceyi bulan, Jeotermal Tesisler gerekli tadilatı yaparak şehrimizin en nezih noktalarından biri haline getirdik. Jeotermal Tesislerimiz sabah 9.00dan akşam18.00’a kadar hizmet veriyor. Romatizmal ve eklem hastalıkları dışında birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ve su sıcaklığının kış aylarında dahi 23-33 dereceyi bulduğu tesisler, randevu sistemiyle çalışıyor. Jeotermal kaplıcalarımız da geçtiğimiz yıl inşa ettiğimiz 12 havuzla hizmet veriyoruz.  Son teknolojinin kullanıldığı havuzlarda ki su, 5 dakikada boşaltılıp doldurulabiliyor. Havuzların içerisindeki su miktarını da isteğe göre ayarlayabiliyoruz. Kış aylarında dahi hemşehrilerimizin büyük rağbet göstermesi bizleri son derece mutlu ediyor. Bunu  yanında Erzincan, outdoor aktiviteler ve doğa sporları tutkunları için tam bir cennet. Neredeyse tüm doğa sporlarının yapılabildiği Erzincan’ı yılın her dönemi farklı aktiviteler için gezi rotanıza dahil edebilirsiniz. 40 kilometre uzunluğu ve yüksek debisi ile dünyanın en ideal parkurlarından biri olan Karasu Nehri’nde mayıs ve eylül ayları arasında rafting; 3.500 metre yüksekliğe sahip Munzur Dağı’nda, olağanüstü manzara eşliğinde yamaç paraşütü; kış aylarında Erzincan’ın bembeyaz örtüsünün keyfini çıkarmak isteyenler için Ergan Dağı kayak merkezlerinde snowboard ve kayak; 1998’de Türkiye Su Kayağı Şampiyonası’na da ev sahipliği yapan Tercan Gölü’nde su kayağı; muhteşem doğa ile çevrili Yaylabaşı Ardıç Gölü, Yedigöller ve Aygır Gölü parkurlarında kaya tırmanışı; adrenalin yüklü bir doğa turu için Sarıçiçek Yaylası’nda off road; traverten setli yapısı nedeniyle doğal anıt olan ve koruma altına alınmış Otlukbeli Gölü’nde tekne turu; doğada daha uzun zaman geçirmek isteyenler için Refahiye Dumanlı Ormanları, Esence ve Yedigöller’de kamp... İster heyecanlı ve adrenalini yüksek, ister huzurlu ve sessiz; Erzincan’da yapmanız gereken tek şey doğanın tadını nasıl çıkarmak istediğinize karar vermek.

Erzincan’ın Yöresel Yemekleri ve Özelikleri Nelerdir?

Daha önce söylediğim gibi Erzincan bir çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır yemeklerimiz üzerinde bu medeniyetlerin ve çevre illerin etkisinin olduğunu zannediyorum. Etli Üzüm Yaprağı Sarma, Babikko,Kelecoş ,Evelik Dolması ,Su Böreği, Haşıl,Kesme Çorbası, Keşkek, Isırgan Aşı, Pirpirim Aşı, Un Çorbası, Ayran Aşı, Tirit, Ekşili Köfte, Yalancı Köfte (Gıllor), Kete, Pişi, Erzincan Lokumu, Gasefe,Kaygana,halbur hurması ilk aklıma gelenler. Bunların yanında Yaprak dönerini, Tulum Peynirini, Cimin Üzümünü ve tava leblebisini unutmuyoruz tabi ki. Ben sizler aracılığıyla tüm okurlarınızı bu lezzetleri tatmaya Erzincan’a davet ediyorum.  

Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz Sayın Başkanım?

Tarihi eserleri, yöresel tatları, el sanatları, doğa sporları ve eşsiz doğasıyla günlük yaşamın yoğunluğundan uzaklaşmak isteyen herkesi Erzincan’a bekliyorum

***

Bize vakit ayırıp, bu değerli bilgileri bizlerle paylaştığı için Sayın Başkanımıza sonsuz teşekkür eder ve saygılarımızı sunuyoruz.

*

24 Erzincan

Hangi yüzyıldan başlasam ki? Hadi beni yormadan.

Hüyük’te nesil ifadesidir duvardaki resimler,

Bir ucundan anlat sana, ben mazilere dalmadan.

Ayıramam ki, fildişi, miğfer ve nice eserler,

Ne anlarım Tunç Çağı kralların çivi yazısından?

Parlak dönemine dönüp bakınca bilgiler nettir.

Altıntepe’den Tapınak- saray kompleksi görülür,

Urartu’lardan kalma eserleri ayrı sanattır.

Sütunlu kabul salonu başka nerede bulunur?

İç içe kaleyi, figür motifleriyle anlatır.

Mama Hatun’un eserleriyle süslüdür Tercan.

Anadolu’nun en eski tabii külliyeleri,

Orta Çağ Türk Mimari, kervansaray, anlayacağın,

Burası Hıdır Abdal Sultan, Melik Gazi’nin yeri,

Kültür merkezlerin bir ana vatanıdır Erzincan.