Hazal Karaoğlan :”Kadınlar Haklarından Haberdar Değil.”


 

Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?

1997 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldum.1 yıllık avukatlık stajının ardından 1999 yılından beri Bakırköy’de serbest avukatlık yapmaktayım. 13 yaşında bir kız çocuğu annesiyim.


 

Neden Hukuk ?

Küçüklüğümden beri haksızlığa gelemeyen bir yapım var.Mesleğimizde davayı aldığımız zaman taraf olmadan o kişinin veya kurumun haklarını savunmak çok önemli. Ayrıca karakter olarak da baskın bir karakterim meslek hak savunuculuğu olunca doğal olarak kişinin pısırık olmaması gerekiyor.Ayrıca insanların haklarını öğrenerek ve bu hakları kullanarak yasalara uyarak ülkemizdeki insanların çok daha medenileşeceğine uygar bir ülke olacağımıza inanıyorum.


 

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?


 

Aslında medyayla aramın çok iyi olduğunu söyleyebilirim.Pek çok sabah kuşağından sağlık ve aktüalite programlarında pek çok hukuki sorulara avukat olarak cevap veriyorum.Vatandaşlar arıyor ve haklarını soruyorlar.Ayrıca gerek kadınların şiddete karşı haklarını ,gerek kadın gerekse erkeklerin boşanma ,tazminat ,nafaka velayet keza yine aynı şekilde miras hukuku ,saklı pay tenkis davası vesaire pek çok hukuki konuyu çeşitli kanallarda canlı yayında anlatmaya çalıştım. Sosyal medyayı da kullanıyorum Twitter ,İnstagram ve Facebook hesaplarım aktif günlük takip ediyorum.

Hukuk ile ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?


 

Az önce de belirttiğim gibi ülkemizde özellikle kadınlar haklarından haberdar değiller.Aile konutu şerhini bütün kanallarda anlatarak kadınların çocukları ile ortada kalmamalarını haklarını öğrenmelerini sağlamaya çalışıyorum.Tüm avukat meslektaşlarımız ve İstanbul Barosu da bunun için çabalıyor.


 

Televizyonda Hukuk Programları ve hukuk içerikleri yayınlaştı bununla ilgili neler söylersiniz ?

Hukuk yayınlarında nelere dikkat etmek gerekir ? Bu yayınlarda daha çok insanlara haklarını hatırlatmak gerekir reklam amaçlı kullanılamaz tabi ki genel bilgilendirme şeklinde ve kendimizi övmeden açıklama yapmalıyız.


 

İyi hukukçunun özellikleri nelerdir ?


 

İyi bir hukukçu her şeyden önce çok okumalı ve gündemi takip etmelidir.Ayrıca davalarda taraf olmamalı sadece vekillik görevini icra etmeye çalışmalıdır.Hakkı savunmalıdır.Yeri geldiğinde yüksek sesle sert bir biçimde hem mahkemede hakime hem de karşı tarafa meramını anlatabilmelidir.Yani iyi bir hatip olmalıdır.


 

En çok karşılaştığınız sorular neler ?

En çok ceza davalarında kaç sene yer diye soruyorlar. Hukuk davalarında tazminat vesaire ne kadar tazminat öderiz,ne zaman dava biter gibi sorular soruluyor .


 

Bugüne kadar baktığınız davalardan en dikkatinizi çeken hangisiydi ?


 

Aslında hepsinin yeri ayrı ama ceza davalarında farklı olaylarla karşılaşabiliyoruz.Bir adam öldürme davasında sanık vekiliyken müvekkilim baldızına tecavüz eden adamı öldürmüştü.Baldızı daha yargılama sürerken düğün yaptı evlendi hiç önemsememiş eniştesinin onun için adam öldürmesini


 

Hukuk artık rekabetin de yoğun olduğu bir alan siz nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Evet çok fazla hukuk fakültesi açıldığı için çok fazla rakipte var ancak liyakat çok önemli ve ne yazık ki çoğu hukuk fakültesinin yeterli eğitim verdiğini düşünmüyorum. Benim dönemimde sadece 6 tane hukuk fakültesi vardı hepsi devlet üniversitesi idi.Ben ilk tercihim olan Beyazıt’taki merkez binada bulunan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanıp burayı bitirdim.Bizim okulumuz çok zordu hem bilgi hem de hukuk mantığını kullanabilme öğretildi.Kesinlikle avukatlık sınavının getirilmesi gerektiğini düşünüyorum


 

En çok sevdiğiniz hukuk alanı hangisi daha çok hangi alandaki davalara bakıyorsunuz ?

Aslında ben hem ceza hem de özel hukuk davalarına bakıyorum.Fakültede biz hepsinin eğitimini aldığımız için ve 20 yıllık bir meslek hayatından sonra hepsinden anlıyoruz doğal olarak Mesela hukuk davalarına baktığımız bir şirketin ceza davası çıkarsa onu ben bilmiyorum ceza avukatına gidin denilmemesi gerekir. Özel hukuk gayrimenkul ,miras,aile ,borçlar hukuku demektir.Ben ceza hukukunu seviyorum.İyi bir savunma ile alınacak cezayı indirebilmek keyifli bir olay.

Yeni Medyanın ( Sosyal medya ve internet ) mesleğinize olumlu / olumsuz etkileri nelerdir ?

İnternetin mesleğimize faydası şu şekilde oldu meslek içi eğitim seminerlerini baronun faaliyetlerini an itibari ile öğrenebiliyoruz.

Kadın Avukat olmanın zorlukları var mı ?

Aslında mesleğe yeni başladığımda kadın olmanın zorluklarını yaşadım ama şu anda bir sıkıntı yok çünkü meslekte bir isim ve yer edindiğime inanıyorum.Ama mesleğin başındayken ofisi arayıp Hazal Bey’le görüşebilir miyim diyen çok oluyordu.

İnsanların Hukuka karşı bir çekingenlikleri de söz konusu bununla ilgili neler söylersiniz ?

Aslında böyle bir çekingenliğe hiç gerek yok.Bizler her konuda yardımcı oluyoruz.Çoğu meslektaşım gibi ben de hukuki danışmadan ücret almıyorum.Hukuki olarak maddi gücü olmayanlar baroların adli yardım bürolarına müracaat edebilirler.

Tamamen hukuk içerikli bir medya projesi düşünür müsünüz ?


 

Tabi ki neden olmasın her bölümde farklı bir branş işlenebilir interaktif olur seyirciler soru sorar çokta güzel olur.


 

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Boş zamanlarımda genellikle kitap okuyorum.Kişisel gelişime meraklıyım bununla ilgili eğitimler almaya çalışıyorum.Sokak hayvanlarıyla ilgilenmeye çalışıyorum.


 

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Hayatımın kitabı değil de beni en son okuduklarım içinde en çok etkileyen SABA DENİZ UZUN’nun Mucizenin Doğumu adlı kitabı oldu.Oğlu Çağatay Uzun’la alakalı çok ibret verici herkesin kendi payına bir hisse alacağı muhteşem bir kitap.Yazım dili ve okuması da kolay.

KırmızıTürk- spiker dünyası hakkında neler söylersiniz ?

Kırmızı Türk spiker dünyasını takip ediyorum.Çok başarılı bir oluşum .Spikerler arasında liyakatı ön plana çıkartıcı çalışmayı teşvik edici çok faydalı bir müessese.Takip ediyorum.


 

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

Bu meslekte 20 yılını harcamış biri olarak aslında geldiğim konumdan memnunum.Ofisimizde pek çok yeni genç arkadaşımız da staj yapmakta dolayısıyla birikimlerimizi ve tecrübelerimizi bu şekilde aktarma imkanı da bulmuş oluyoruz.Mesleğin incelikleri ve püf noktalarını anlatma imkanımız oluyor.


 

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?


 

Elbette öncelikle mutlaka eğitim şart diyorum.Anne ve babalar çocuklarını mutlaka okutsunlar çocuklarının üniversite bitirmesini sağlasınlar.Çünkü aydın bir toplum ve gelişmiş bir uygarlık için herkesin eğitilmesi ve üniversite mezunu olması ve kitap okuma alışkanlığının kazandırılması gerektiğini düşünüyorum.


 

Röportaj ve fotoğraflar : Cengizhan KAYA

.........

Bahar İlik : “Haber Bülteninde Prompter Kullanılmalı.”


Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz? Spikerliğe ilk adımı nasıl attınız?

Doğma büyüme Ankaralıyım arada küçük bir yurtdışı maceram oldu, ilk okulu Brüksel’de bitirdim, orta okulun bir kısmını orada okudum, orta okulun sonlarına doğra çocukluğumun şehrine geri döndüm. Başkentin en iyi Fransızca eğitim veren lisesinden mezun olarak anadil seviyesinde olan Fransızcamı canlı tuttum. Hayalim hep mühendis olmaktı ya da belki toplumun bir dayatmasının ürünüydü bu istek. Ama aslında gönlümde yatan hep iyi komedyen olmaktı. Üniversite sınavında oldukça yüksek bir puan aldım ve bambaşka bir alanda tercih yaptım. Hacettepe İngilizce işletmede okudum. Okul bittiğinde, bu alanın mezunlarının çoğunlukla yöneldiği, bankacılık, finans, kamu kuruluşu gibi kurumlarda çalışmanın bana cazip gelmediğine karar verdim. Her şeye sil baştan başlamak ve en azından yüksek lisansımı sevdiğim bir alanda yaparak, daha mutlu olabileceğim bir işe başlamayı hedef koydum kendime. Kadir has üniversitesinde, iletişim üzerine yüksek lisansa başladım bu esnada da, medya sektöründe farklı birçok alanda çalıştım. Yapım şirketlerinde, yapım asistanlığı, film şirketlerinde reji asistanlığı, reklam şirketlerinde metin yazarlığı yaptım. Derken son olarak sunuculukla tanışmama vesile olan ve o sıralarda cine 5 ile çalışan bir yapım şirketiyle yollarım kesişti ve, 2 sezon boyunca, cine 5 ekranlarında, aktüel-mizah tarzında bir programın sunuculuğunu yaptım. Ardından sırasıyla birçok kanalda çalıştım. İngilizce ve Fransızcayı iyi derecede bilmem, kalemimin iyi olması, montaj programlarına hakim olmam gibi faktörler beni haberin içerisine itti. En son olarak da 3 yıl kadar önce Bengü Türk tv haber merkezinde editör olarak çalışmaya başladım.

Neden spikerlik?

Bengütürk tv’de uzunca bir süre haber editörlüğünün yanı sıra hayata dair isimli programı hazırlayıp sundum. Haber müdürümüz, her zaman, benim haber sunmamdan taraftı, haberleri ben hazırladığım için başarılı bir haber sunucusu olacağıma inanıyordu. Önce 1 bülten , daha sonra 2 ve 3 olarak devam etti. Bir süreliğine hafta sonu ana haber bültenini de sundum ama benim için dönüm noktası, gün başlıyor programı oldu. Hafta içi her sabah 3 saat süren program, benim için her anlamda çok özel. Onunla o kadar çok uğraştım, ona o kadar çok emek harcadım ki adeta evladım gibi oldu. Öte yandan, o da bana çok şey kattı, çok geliştirdi beni.


Örnek aldığınız isimler var mı ?

Çok beğendiğim spikerler var birçok açıdan, bir bütün olarak. Bunlardan büyük bir çoğunluğunu birbirine benzetiyorum. Kusursuz bir sunum, aynı ciddilikte yüzler ve mimikler… her şey olması gerektiği gibi… prompter her zamanki yerinde… ama bir şey eksik. Belki samimiyet, belki tarz, belki tekdüzelik. Bu bahsettiğim spikerler, aynı zamanda sektöre yeni başlayanların, ilk aylarında, hiçbir yayınlarını kaçırmadan izlediği, gözlerini ayırmadan, her bir jest ve mimiğini kafasına kazığı idollerdir. Bu noktada iki ayrı görüş belirteceğim; taklitten uzak durulmalı ve mutlaka kendini yansıtan bir tarzı olmalı insanın. Daha da önemlisi; haberden anlamayan, ne okuduğunu bilmeyen, kamera önünde rol yapan bir kişi spiker olamaz.

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Daha soğukkanlı, sabırlı ve sakin olmak isterdim.

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Günde 10 saat, Bengü Türk televizyonu izliyorum. Kanalda olduğum süre zaten hep açık ve takip etmek durumundayız. Sosyal medyayla aslında hiç aram yoktu, günde 10 dakikan fazla vakit geçirmezdim. Şimdi bayağı ilgileniyorum. Gerçekten çok mesai gerektiren bir iş.

Bengütürk tv’deki çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Hafta içi her gün gün başlıyor isimli programı sunuyorum. Her sabah 6’da kanaldayım. 8’de başlıyor yayın. Geceden düşen yeni haberleri hazırlıyorum. Sonra akışımı yapıyorum, saç makyaj derken, yayın başlıyor. 3 saatlik yayında yok yok, Ankara- İstanbul yol durumu, hava durumu, gazeteler, ekonomistimizle skype bağlantısı, sokak röportajı ve son bölümde, uzman konuklar oluyor. Onun dışında, gün içinde haber bültenlerine giriyorum ve haber hazırlıyorum. Tabii ilk göz ağrım hayata dairi de unutmamak lazım, her perşembe saat 13’te 45 her alandan uzman konukların yer aldığı programım da devam ediyor.

İyi haber spikerini siz nasıl tarif edersiniz ?

Son günlerin en popüler konularından biri de biliyorsunuz prompter spikerliği. Her kafadan bir ses çıkıyor, kullananlar biraz hor görülüyor. Eğer, haber bülteni ve haber programı diye ikiye ayırırsak yayın türlerini, o zaman iş değişir. Benim fikrim, haber bülteninde prompter kullanılmasından yanadır, bültende, haber en yalın haliyle izleyiciye aktarılır ve diğer habere geçirilir. Ancak buradaki kriter tabi ki şu yönde; eğer prompter bozulur ya da herhangi bir aksilik olursa, işte orada, spiker konuya hakim olmalıdır ki, durumu kurtarabilmelidir. Eğer mevzu bahis haber programıysa, spikerin okumaktan ziyade anlatması, yani izleyiciye kendi kelimeleriyle iletmesi daha profesyonelce ve güven vericidir.

Medya dünyası rekabetin yoğun olduğu bir alan siz nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Rekabetin, temel kriterleri; eğitim, çalışkanlık ve kendini geliştirme gibi daha rekabet edilebilir faktörler olsaydı, kiminin işi daha kolaylaşırdı.

Spikerlik rol model işlerden biri haline geldi bunu nasıl değerlendirirsiniz ?

Bakın, bir kez daha tekrar ediyorum. Benim gözümde spikerlik diye bir meslek yoktur. Haberci vardır. Haberci, haberi izler ve okur, ardından yazıya dökerse editör seyirciye aktarırsa spikerlik yapmış olur. Önüne konulan prompterı mot a mot okuyan, cihaz bozulursa ne diyeceğini bilemeyen kişinin benim gözümde yiyecek bir fırın ekmeği vardır.

Sizce spiker olabilmek için iletişim mezunu olmak şart mıdır ?

Bence şart değil, zaten her iletişim mezununun da hedefinde spiker olmak yoktur herhalde. İletişim dediğiniz alan o kadar geniş bir alan ki, bence spiker olmak isteyenler küçük bir yüzdesini oluşturuyordur

Yeni medyanın ( sosyal medya ve internet ) geleneksel medyayı ( radyo – tv – gazete ) yok edeceği söyleniyor bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Valla teknoloji öyle bir hızla ilerliyor ki, olmayacak bir şey değil bence.

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

İşkoliğimdir. Bir yandan sürekli çalıştığımdan şikayet eder öte yandan sürekli çalışmaya devam ederim

Hayatımın kitabı/filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Suç ve ceza—Dostoyevski / Rüzgar gibi geçti --Victor Fleming

Kırmızıtürk- spiker dünyası hakkında neler söylersiniz ?

Alanında tek olan Kırmızıtürk- spiker Dünyası’nın çalışmalarını yakından takip ediyor ve çok başarılı buluyorum.

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

Herkes hayatta başarılı olmak ister, kimisi bunun için çok çaba sarf eder, diğeri daha az. Ben kendimi bildim bileli, başarı odaklı ve çalışkan biriyim. Hiç sevmeden yaptığım işler de oldu, umudu kaybettiğim anlar da ama hiç bir zaman işimi savsaklamadım, hep en iyi şekilde çalıştım. Bengü Türk’ü ve işimi seviyorum.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Bizim izleyenlerimizle aramızda özel bir bağ vardır diğer kanallardan farklı olarak. Büyük kanallar izleyiciler için bir program veya dizi süresince vardır. O bitti mi kanal anında değişir. Bizdeyse, inanılmaz bir durum var, izleyicilerimizin evinde Bengü Türk tv hiç kapanmıyor, hep açık. O kadar aileden gibiler ki, gün boyunca o kadar güzel mesajlar yazıp izlediklerini belli ediyorlar ki, insan gerçekten kendini iyi hissediyor.

Röportaj ve fotoğraflar : Cengizhan KAYA

.....

Deniz & Demet Gönen ile Müzik ve Sinema Üzerine

Bize kendinizden bahseder misiniz ?

Deniz Gönen : Adnan Menderes Üniversitesi ve Plato Film Okulu Kamera Önü ve Oyunculuk mezunuyum. Tiyatro , Sinema ve dizi çalışmalarım var. Ayrıca yıllardır müzik ve dans ile ilgili çalışmalarım var. Kariyerimin başlangıcında manken ve fotomodel olarak boy gösterdim. İşkolik olduğum kadar duygusal ve aileye önem veren bir yapıya da sahibim.

Demet Gönen : Türkiye'nin en iyi dansçılarından biriyken aniden müzik yapmaya başladım. Ayrıca oynadığım sinema filmlerimde var. Müzisyen yanımı ve sanata olan eğilimimi babamdan alıyorum. Birazda amatör olarak resim çiziyorum. Resim ve müzik benim ruhumu besliyor ve beni mutlu ediyor.

Öncelikle en son djlik projesinden bahseder misiniz ?

Demet ile beraber bir DJ projesi yaptık. Bugüne kadar biriktirdiğimiz her şeyi sahneye koyuyoruz Önümüzdeki dönemlerde bununla ilgili Türkiye turnemiz var.

Hangi şehirler var belli mi ?

Makedonya , Bodrum Antalya ,İzmir , Uşak , Gaziantep ,Ankara birçok şehir gezeceğiz.

Dj lik nasıl ortaya çıktı peki ?

Biz zaten müzik ile sürekli uğraşıyorduk .

Babamda müzisyen , müzisyen bir aileden geldik zaten. Müziğin aracısı olmak istedik.

Kardeşim uzun zamandır müzik adına bir şeyler yapıyordu zaten. Uşak ile başladık Çanakkale Kıbrıs yeni bir oluşum . Başarılı Dj ler var iyi isimler var. Oyunculuk geçmişimiz de var BİR PROJEDE HEPSİNİ BİR ARADA TOPLADIK. Bir araya topladığımız projelerimiz olacak


 


 

Müzik ile ilgili çalışmalarınız nasıl başladı ?

Dj eğitimim var müziği seviyoruz. Dansçı olduğumuz içim müzikle iç içeydik. Demet bu işi gizli gizli yapıyordu demete birlikte yapalım dedim o şekilde birleştirdik.

Müzik piyasası düşüşte gibi siz bu anlamda nasıl değerlendiriyorsunuz =

Piyasa çok çalkantılı , parlamak için girdik maddi bir kaygı gütmedik . İnsanlar müzik dinlemeye gitmiyorlar Dj piyasası daha rahat Maliyet olarak çok büyük maliyetler gerektirmiyor Dj lik. Şu an bir açık vardı bayan anlamında o açığı dolduruyoruz.


 

Oyunculuk eğitimi de almışsınız , siz nasıl değerlendiriyorsunuz =

Oyunculuk eğitimi almadan da güzel yetenekler var önemli olan onları ortaya çıkarmak . yetenekli olupta 0 dan başlayan insanlar için kendilerini geliştirmelerini gerektiğini düşünüyorum . Değerlendirilemiyorlar eğitim sistemimizle alakalı bir durumdan. Herhangi bir meslekten sanatın bir köşesinden yakalayabiliriz. Tiyatro sinema müzik herkesin içinde biraz var.

Sinemada komedi dizide dram bu anlamda kısıtlı bir alana işaret ediyor siz nasıl değerlendiriyorsunuz

Eskisi kadar bir ilgi yok komedi yapalım insanlar gülsün gibi bir algı var. Yapımcı risk almak istemiyor. Komedi anlamında başarılı olmaya başladık Duygusal filmler çok ilgi çekiyor son zamanlarda .

Genelde belli bir oyuncu havuzu var onların dışına çıkılmıyor.

Evet isimler değişmiyor. Tv sektörü de öyle Dizi sektörü çok güzel ilerliyor. Ama tekdüzelik diziler yapılıyor bitiyor. Diziye girersem Fi’de olmayı isterdim ama çok güzel bir proje. Sağlam bir dizi projesinde olmak istiyorum ama 3 5 bölüm sonra bitecek bir şeyde başlamak istemiyorum .Yüz tükeniyor oyuncunun yüzü eskimiş insanlar artık izlemek istemiyor. İnsanlar Tv gördüklerini sinemada görmek istemiyor.

Dans piyasası hakkında neler söylemek istersiniz ?

Dans piyasası da çok kötüye gidiyor. Sıkıntılardan dolayı , en doğrusu bırakmak olduğunu düşündüm Dansın en güzel zamanlarını yaşadık Ajda Pekkan Teoman’la çok keyifliydi zevk alarak severek zaman geçiriyorduk .

Dj tarkanla da yaptığımız işlerde Türkiye’deki ilk işleri biz yaptık. Çok güzel zamanlar geçti eskisi gibi değil artık kısıtlı sahneler çıkıyor karşımıza bizde kendi sahnemizi kendimiz yapalım dedik o yüzden Dj kabinine çıktığımız zaman dans ve müzik birleşiyor hayal gücümüzle . Çalıştığımız isimlerden çok şey öğrendik kendi özümüzle birleştirip güzel şeyler ortaya çıkardık .

Son dönem Klasik Tv izleyicisi Radyo dinleyici bir kitle vardı şimdi etkilemediği sektör yok. Müzik sineme oyunculuk geleceğe dair ne düşünüyorsunuz sosyal medyaya hakkında neler düşünüyorsunuz ?


 

Müziğimizle dansımızla oynadığımız rollerle ve tüm cesaretimizle buradayız. Biliyoruz piyasada bizim önümüzü kesmek isteyenler oldu daha çok bunu yakınlarımızdan yaşadık söyleyeceğimiz tek şey altyapı bilgi bastırılamaz yetenek de ! O yüzden biraz kenara çekilmelerini anlamaları ve korkmamalarını söylüyoruz . Biz Çalışkan ve istediğimizi yapan cesur kızlarız

Sosyal medyada gayet aktifiz. Sosyal medya sanatçı ile izleyiciyi birleştiriyor. Geliştirici oldu , işini güzel yapan insanlar ortaya çıktı. Gizli kalan yetenekleri ortaya çıkardı. Kliplerini çekebiliyorlar insanlara ulaşıyorlar. Sınırları kaldırmak anlamında web tv düşünüyoruz bizde güzel bir proje var . Çekimde set hallerinde turne hallerinde yayınlamak istiyoruz kendimizde yolda insanlarla konuşma ve tanışmalarımız paylaşmak istiyoruz.

Oyunculuk deneyiminde birbirimize destek oluyorduk insanlar filmi sevdiler. Diğer karakterlerinden daha çok seviyorum Demetin en sevdiği karakteri kırmızılı kadın oldu. Ben sürekli evde sert somurtkan olmaya devam ediyordum