Onbir ayın sultanı Şehr-i Ramazandayız. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, insanlar oruclarını tutuyorlar,  iftarlarını açıyorlar ve kendilerini en azından yılda bir ay dahi olsa dinlendiriyorlar. Koca bir yılın dengesiz yaşamından bir nebzede olsa arınmak ve kötü alışkanlıklarından uzaklaşıp vücutlarını dinlendirmek için adeta inzivaya çekiliyorlar.

Üzülerek söylemelyim ki  günümüzde Ramazanın bütün anlamı işte bu kadar. 

Oysa çok iyi biliyoruz ki arınma sadece fiziken değil, düşünsel anlamda da önemlidir. 

Neyse! 

Bu Ramazan'da da öncekilerde olduğu gibi tanıdık manzaralarla karşılaşmaya başladık bile.

Önce fırsatçıların yiyeceklere yaptıkları zamlar sonra insanların kıtlıktan çıkmışcasına yiyecek alışverişi çılgınlığı. 

En önemlisi de bir ay boyunca sürecek olan gösteriş ibadetleri. 

Abartısız söylebilirimki Yedi düvele haber salıp oruç tuttuğunu ilan edecek kadar işgüzar olan bir çok insan tanıyorum.

Teravih faslına hele hiç girmeyeceğim. O daha da vahim bir durum.

Hatim indirenlerin çaldıkları borazan cabası. Harıl harıl hatim indirenlerin Allah'ın emirlerinden haberdar olmaması ne kadar acı! Kur'an'ı arapça okurlar da Allah ne demiş hiç merak etmezler. 

Oysa gizlidir ibadet. Allah da gizliliği sever. 

Tövbe haşa ben katiyen  gösteriş meraklısı değilim diyenlere bakıyorum. Bilmem kaç çeşit yemek, envai içecek ve türlü tatlılarla tıkabasa orucun anlamına inat  tıkınıp  buda yetmezmiş gibi yediklerini sosyal medyada paylaşırlar. 

Bu görüntüler karşısında Avazımın çıktığı kadar yeter diye  bağırmak istiyorum çoğu zaman. 

Bu ülkede çöpten ekmek toplayanlar var. Bu ülkede aç uyumak zorunda kalan çocuklar var. Bu ülkede iftarı ve sahuru bir olanlar var. Bir ekmekle karnını doyurmaya çalışan  binlerce aile var.  

Gel de bunlara anlat anlatabilirsen! 

Ülkemde düşüncesizlik diz boyu! 

Geçtiğimiz yıl Ramazan ayında canımızı acıtan birkaç görüntü düşmüştü ülkem medyasında. 

İftar sofrasında sıra beklerken tokatlanan Suriyeli çocukların acısı hala yüreğimde yankılanır. 

Çekilen demir barikatların arkasında bırakılıp iftar açanlara bakan çocukların açlığını düşündükçe içim acır insanlığımdan utanırım. 

Olmaz olsun böylesi iftar sofraları.

Sadece reklam amaçlı iftar cadırı kurduran ensesi kalın, tuzu kurular olmaz olsun. 

Toplayın körelmiş kalbinizi yıkılın gidin işte. Kumdan kaleleriniz yıkılsın. Yoksula üst tabakadan bakan tavrınız yerle bir olsun. 

Asıl iftar o çocuklar ve onlar gibi aç olan çocukların hakkı, asıl iftar zevki o çocuklarla aynı masada açılacak olan iftardan alınan zevktir. İftar, gönül yapmadır. Kalp doyurmadır. Rabb'e şükürdür. 

Elindekini paylaşmaktır. Korkma malın azalmayacak, aksine artacaktır. 

Rabbim bizi iftarda gözü kararanlardan eyleme.. Gönlü kilitlenenlerden. Aklı tutulananlardan.

Sadece aç kalanlardan eyleme bizi Rabbim!

Hayırlı Ramazanlar