Popüler Diyetlerin 5 Kuralı BOZULUYOR!

Estetisyen ve Sağlıklı Yaşam programının moderetörü Demet Kaytan Bedensel Değişim Sistemi kurucusu Uzm. Dyt Orçun Kürüm sağlıklı kilo vermenin altın kurallarını konuştu…

Ne zaman artık başka bir moda diyet çıkmaz desem yine karşıma yeni bir kitap çıkıp beni şaşırtmakta. Toplumun kafasını karıştırdığı ve yanlış bir bilinç aşıladığından sağlık uzmanı olarak bu durum beni rahatsız etmektedir. Bu yanlış diyet sistemleri ile insanlar kilo vermek için başladıkları sürecin sonunda daha fazla kilo almış oluyorlar.

Yanlış diyetlerin kilo aldırdığına dair bilimsel bir araştırma var mı? Amerikan Klinik Beslenme dergisinin 6 sene süren 163 kadın ile yaptığı çalışmada bu tip bilime dayalı olmayan moda diyetleri yapan kadınların 6 sene sonunda hiç diyet yapmayan kadınlara göre daha çok kilo aldıkları tesbit edilmiş.

Yani size uygun olmayan bir reçete ile ancak geçici sonuçlar alınabilir, sonrasında da kilolar fazlası ile geri döner. 

Sağlıklı kilo vermenin kurallarımı var?

Evet! Doğru sanılan yanlışlar var. Şimdi doğru sanılan bazı kuralları gelin beraber bozalım!

Kural #1: Hızlı başlangıç: Hızlı kilo kaybı vaad eden bütün diyetler hızlı bir kilo kaybı ile başlar ki bu da kilo vermek isteyenlerin en sevdiği haftalardan biridir. Fakat çok kısıtlı bir diyet olan başlangıç fazı birkaç haftadan sonra daha rahat bir menüye geçildiğinde kilo verme durmakta ve kişinin motivasyonu azalmaktadır. Böylece bir hevesle başlanılan başka bir diyet macerası yine sonlanmaktadır. 

Bozmak için: Akıllıca başlangıç: Standford Universitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları 2 grup kadını gözlemledi. 2 grubun da amacı kilo kaybetmek. Fakat gruplardan birine kilo verme sürecinden önce “kilo koruma” ile ilgili eğitimler verildi. Sonra her iki grup diyete başladı ve ilerlemeler gözlemlendi. Her iki grupta benzer kilo kayıpları yaşandı fakat öncesinde “kilo koruma” eğitimi alan grup kilosunu korurken diğer grup tekrar kilo aldığı gözlemlendi. Sonuç; zayıflarken sadece giden kilolara değil sağlıklı bir yaşam tarzını geliştirmeye çalışın.  

Kural #2: “Kötü” yiyeceklerden uzak dur: Yine çoğu diyette olduğu gibi belli bir grup gıdalar genelde yasak olmaktadır. Bu bazen şeker, bazen işlenmiş gıdalar, bazen karbonhidratlar veya yağlı gıdalar olabilmektedir. İlk başlarda bu sistem işe yaramaktadır, çünkü uygulaması basit ve “kötü” yiyecekler sağlıksızdır diye biliyoruz. Fakat  Amerika’daki bir bilimsel yayına göre düzenli çikolata tüketen bir grup deneğe çikolatayı 1 haftalığına yasaklayınca bu onların çikolatayı daha çok arzulamalarına, eskisinden çok beğenmelerine ve sonrasında artmış bir tüketim miktarı gibi olumsuz sonuçlara yol açtığı saptandı!  

Bozmak için: Kendini iyi besle: Ne yemeyeceğine değil neler yiyeceğine konsatre ol! Benim kendi danışanlarıma yaptığım aynen bu. Aynı zamanda birşeyden eksik kalma duygusu insanı içini hep huzursuz eder. Bunun yerine kaliteli beslenirken aynı zamanda lezzet arzunu tatmin edebileceğin yöntemler var, bunları öğrenmelisiniz. 

Kural #3: Tek düze bir bakış: Her popüler diyet sisteminin kendine göre bir bakış açısı ve kendi doğrularına göre “kilo aldıran” bir suçlu vardır. Zaman içinde sadece tek bir etkene yoğunlaşan diyet sisteminler kilo (obezite) sorununu çözmede etkisiz olmaktadırlar. Çünkü kilo alımı tek bir etkene bağlı değildir ve tek bir etkeni düzelterek çözülemez!  

Bozmak için: Büyük resme odaklan: “Salgın” oluşturan şey tek bir büyük olay değil, birçok küçük şeyin birleşimi ile meydana gelmesidir. Obezite salgını da tam olarak bu şekilde meydana geliyor. Resmin tamamına odaklanın; ne yediğinize, ne kadar yediğinize, stres seviyenize, uyku… 

Kural #4: Başarı = giden kilolar: Kilo verme süreçlerinde başarı çoğu zaman verilen kilonun miktarı ile ölçülmekte maalesef. Kilo arzu edildiği gibi azalmadığında ise ümitleri kırılıp Hatalı Ümit Sendromu dediğimiz rahatsızlık ortaya çıkmakta. Bu gibi sadece rakamsal kilo takıntısı olan bireylerde kilo alıp-verme döngüsü daha sık görülmektedir.

Bozmak için: Başarı = daha kaliteli bir yaşam: İyi hissetmek, zinde olmak, iyi uyumak, daha üretken olmak ve yediği yemekten zevk almak hergün hissedilebilen olumlu sonuçlardır. Fakat hedef sadece tartı odaklı ve baklavalı bir karın hayali olunca bunlar uzun süre kişileri motive edememektedir. Bu nedenle sağlıklı beslenmeyi öncelikle daha kaliteli bir yaşam için sürdürmeliyiz.

Kural #5: Uzman en iyisini bilir: Bazı diyetler veya zayıflama kitaplarındaki sistemler kişinin kendi tercihlerine çok az alan bırakmaktadır. Ayrıca yazan uzman kim olursa olsun çoğu moda diyetler kişiye yaşam tarzı oluşturma konusunda etkisiz kalmaktadır. Yanlış ve katı direktiflerle insanlar sağlıklı beslenme tarzından daha uzaklaşabilmektedir.

 Bozmak için: Kendi uzmanın ol: Beslenme danışmanlığı yaparken aynı zamanda kişilerin “kısmen” yaşam koçu da oluyorum. İnsanlara ne yapacağını söylerken karşı tarafın mantığına yatması benim için çok önemli. Dikkat çekmek istediğim konu, kişiler “bazen” kendileri için iyi olanı uzmanlardan daha iyi bilebilmeleridir. Çünkü sürücü koltuğunda oturan sizlersiniz, oradan nereye gittiğinizi ve nereden dönerseniz sizi mutlu eden yere gideceğinizi siz bilirsiniz. Biz uzmanlar sizi bu süreçte arka koltuktan izleyen ve düzelten sağlık uzmanlarıyız. Eğer kontrolü tamamen uzmana bırakırsanız gideceğiniz yeri beğenmeyebilirsiniz.