CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan, Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili olarak, "Bu harekatın millet olarak arkasında olduğumuzu ve olmaya devam edeceğimizi açıklıyoruz." dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, dün itibarıyla Türkiye'nin sınır güvenliğinin sağlanması ve sınırların terör unsurlarından arındırılması amacıyla Zeytin Dalı Harekatı'nın başlatıldığını anımsattı.

Türkiye'nin uzun yıllardır terörün acısını çeken ülkelerin başında geldiğini ifade eden Tezcan, "Terörle mücadeleyi bir iç siyaset malzemesi olarak hiçbir zaman görmedik, görmüyoruz. Bu bir milli meseledir. Milli meselede siyaset kurumunun ulusal çıkarları korumak ve milli güvenliği sağlamak konusunda bir araya gelme görevi, yükümlülüğü vardır." diye konuştu.

Harekatın ülke ve bölge huzurunun sağlanması için önem taşıdığını söyleyen Tezcan, milli güvenliğin, milli çıkarların her şeyin üstünde olduğunu belirtti.

Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanmasına dönük bir harekat gerçekleştirildiğini vurgulayan Tezcan, "Harekatın başarılı olmasını diliyoruz. Bu harekatın millet olarak arkasında olduğumuzu ve olmaya devam edeceğimizi açıklıyoruz." dedi.

Tezcan, Suriye genel stratejisinde terör örgütleriyle mücadelenin esas alınması ve bütün harekatın terör örgütlerini ortadan kaldırmaya yönelik planlanması ve yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

"Strateji bir siyasi çözüme odaklanmalı"

Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanmasının önem taşıdığını vurgulayan Tezcan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu süreç sonunda akıldan çıkarılmaması gereken en önemli şey Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin sağlanması hususudur. Bunun tahrip edilmesinin bizim için ne kadar büyük tehdit oluşturduğunu bu süreç içinde gördük. Suriye'ye ilişkin strateji bu noktada bir siyasi çözüme odaklanmalıdır. Bölge barışı ancak bu siyasi çözüm ile sağlanabilir. Bu noktada hem terörün ortadan kaldırıldığı hem de bölgede Suriye'nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün güvence altına alındığı bir siyasi çözümün aktif parçası olmak zorundayız. Bu harekat devam ederken diyalog da önemlidir. ABD, Rusya, İran ve Suriye ile aktif diyalog içinde bulunup siyasi sürece katkıda bulunmamız, sorununun çözümü açısında önem taşımaktadır. Şanlı ordumuz önemli bir harekata girişmiştir. Bu harekatın arkasında desteğimiz tamdır. Bir an önce başarıya, hedefine ulaşmasını arzu ediyoruz. Mehmetçik'in, burnu kanamadan harekatın hedefine ulaşıp ülkemize geri dönmesini diliyoruz. Allah milletimize de askerimize de yardımcı olsun."

Tezcan, Türkiye'nin güvenliği çerçevesinde atılacak adımların, siyaset malzemesi olmasının ötesinde milli mesele olduğunu bildiklerini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün yurt dışında bu eksende açıklamalar yaptığını söyledi.

"Milli meseleyi iç siyaset malzemesi haline getirmesin"

"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 'CHP’nin operasyona dönük tavrı sulandırıcı' şeklinde bir açıklaması oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Tezcan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu mesele üzerinden bizim ne iktidar ne de muhalefet partileriyle polemik geliştirme düşüncemiz olmadı. Sayın Bahçeli'ye bir tavsiyem vardır. Milli meseleyi iç siyaset malzemesi haline getirmesin. Belli ki CHP'nin terörün engellenmesine yönelik aldığı açık tutum, net duruş ve bu harekata verdiği destek Sayın Bahçeli'yi rahatsız etmiş. Niye rahatsız olduğunu anlayabilmiş değilim."

"Diplomasi devam edecek ama askeri harekat da sürdürülecektir"

Bu meselenin bir iç siyaset malzemesi yapılamayacağına dikkati çeken Tezcan, şunları kaydetti:

“Körle yatan şaşı kalkar demiştim. Sayın Bahçeli, AK Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan ile yaptığı yakın siyasi çalışma neticesinde her türlü milli meseleyi ve uluslararası sorunu iç siyasetin bir parçası gibi görme alışkanlığı kazanmış. Dolayısıyla bu meseleyi de bir iç siyaset malzemesi gibi görmeye çalışıyor. Milliyetçiliği kendi tekelinde tutma çabası var zannediyorum. Biz öyle bir çaba içinde değiliz. Genel başkanımızın diplomasiyi hatırlatmasından rahatsız olmuş, 1920'lere gönderme yapıyor. Sayın Bahçeli'ye ya yeniden tarih okumasını tavsiye etmek ya da konuşmasını hazırlayan kişileri değiştirmesini tavsiye etmek gerekir. Kurtuluş Savaşı'nda Mustafa Kemal Atatürk, diplomasiyi hiçbir zaman masadan kaldırmamıştır. Diplomasi devam ederken mücadele de devam etmiştir. Yapılacak olan şey budur. Diplomasi devam edecek ama zorunlu olan hallerde askeri harekat da sürdürülecektir."

"Harekatın siyasi çözüme engel olacağını düşünmüyoruz"

Tezcan, "Harekat Astana ve Cenevre siyasi süreçlerini engeller mi?" sorusuna karşılık, "Engel olacağını düşünmüyoruz. Tam tersine, bölgede terör unsurları ve güçlerinin etkili bir şantaj unsuru olmaktan çıkarılmasına dönük bir harekattır. Harekat, terör güçlerinin görüşme masasında etkili bir şantaj olmaktan çıkarılmasına, görüşmelerin daha sağlıklı yürümesine ve sonuçlanmasına sebep olacaktır." cevabını verdi.