CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Adana İl Başkanlığı tarafından Adana'da bir otelde üniversite öğrencileri, çiftçi ve sulama birlikleri, esnaf ve meslek odaları ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve iş adamlarının katılımıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, 24 Haziran'da sandığa gidileceğini hatırlattı.

"Bu ükleyi YÖK belasından kurtaracağız"

İlk olarak gençlere seslenmek istediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Sayın Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı, parlamentoda da Millet İttifakı'nın çoğunlukta olduğu bir süreçte ilk yapacağımız işlerden birisi YÖK belasından bu ülkeyi kurtarmaktır. YÖK'ü kaldıracağız. YÖK diye bir şey olmayacak. Bunu niye söylüyorum? YÖK bir 12 Eylül kurumudur, bir darbe kurumudur. Bu darbe kurumundan üniversitelerin kurtulması lazım. Üniversiteler bilgi üretirler, üniversiteler özgürlük alanlarıdır. Üniversitelerde her türlü düşünce özgürce tartışılır. Eğer bir üniversite bilgi üretmiyorsa ona üniversite denmez zaten. Üniversitenin üniversite olmasının temel nedeni bilgi üretmesidir. Bilgi üreten bir toplum büyür ve gelişir. Bilgi üreten bir toplum, katma değeri yüksek ürün üretir ve bunu dünya pazarlarına satar. Bilgi üretmeyen bir üniversitenin ülkenin geleceğinde söz sahibi olması mümkün değildir. O nedenle gençlerimize birinci vaadim bu YÖK'ü kaldıracağız."

"İşsizlikle mücadele kıraathane açmakla olmaz"

İşsizliğin de temel bir sorun olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Çözümü buldular. 16 yılın sonunda milyonlarca işsizimiz var, kıraathane yapacaklar. Niçin kıraathane yapacaklar? 'Orada gidip kahvede oyun oynasınlar' diyor. Değerli arkadaşlar, işsizlikle mücadele kıraathane açmakla olmaz. İşsizlikle mücadele üretimle olur. Fabrikada üreteceksin, tarlada üreteceksin. Üniversitede bilgi üreteceksin. Hayatın her tarafında üreteceksin ki işsizlikle mücadele olsun. 'Kıraathane kuracağım' demek işsizlikle mücadelede havlu atmak demektir. 'Artık ben bu işi çözemiyorum' demektir." dedi.

"Esnaf Bakanlığı kuracağız"

Kılıçdaroğlu, esnafla ilk samimi diyalog kurma sürecinin BAĞ-KUR Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde başladığını anlatarak, esnafın her zaman müşteriyi güler yüzle karşıladığını bildirdi.

Memur ve işçi emekli olduğunda kıdem tazminatı aldığını ancak esnafın emekli aylığı dışında bir şey almadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, esnafın sorunun çözümü için "Esnaf Bakanlığı" kuracaklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu, bu bakanlığın esnafın sorununu çözmek için mücadele edeceğine değinerek, şu görüşlere yer verdi:

"Hangi gelişmiş ülke olursa olsun, ister Amerika ister dünyanın öbür tarafındaki Japonya, her yerde esnaf var ve dünyanın her tarafında esnaflar desteklenir. Bizim esnafın desteklenmesini ön gören en temel hukuki metin, anayasada yer alır. Anayasada 'Devlet esnaf ve sanatkarı koruyacak tedbirler alır' der. Hangi tedbir alındı? İflas eden binlerce esnaf biliyorum, dükkan kapatan binlerce esnaf biliyorum. Esnaf kardeşlerim kanaatkardır diyorum, doğrudur. Kanaatkar olmak, doğruyu görmemek anlamına gelmez. Kanaatkar olmak kendi sonunu getiren siyasi partiye oy vermek anlamına gelmez. Kanaatkar olmak 'Ben bugün şu kadar para kazandım çok şükür evime ekmek götürüyorum, gelirim fena değil. Bu düzen bu şekliyle devam etsin' demek anlamına gelebilir ama benim iflasımı hazırlayan bir düzene benim boyun eğmemem gerekir, o düzene karşı çıkmam gerekir. Devlete yük olmuyorum, vergiyi alıyorsun, sigorta primini alıyorsun bana hizmet et. Vatandaş olarak destekle, bunlar yapılmıyor. Esnaf kardeşlerimizin böylesine ciddi derdi var."