TBMM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 3 Aralık'ın Dünya Engelliler Günü olduğunu anımsattı. 

Anayasanın 61. maddesindeki "Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır." hükmüne işaret eden Kılıçdaroğlu, "Bugüne kadar 16 yıl geçti. Bütün engelli kardeşlerime sesleniyorum; 16 yılda sizin hangi sorununuzu çözdüler? Ankara, İstanbul'a bakın, engellilerin rahatlıkla gezebileceği kentler mi? Balıkesir, Denizli, Mersin, Adana'ya bakmak gerekiyor. Neden engelliler için yaşanamaz kentler haline geldiler?" diye sordu.

Parlamentonun görevini yaparak yasa çıkardığını, kamuda işçi statüsünde yüzde 4, memur statüsünde yüzde 3 engelli çalıştırma zorunluluğu getirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, kamuda 11 bin 313 engelli kadrosunun boş olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Dışarıda binlerce engelli iş arıyor. Neden devlet, yasanın gereğini yerine getirmiyor? Kendi yandaşları olunca bütün kapılar açık, engelliler olunca bütün kapılar kapalı. O kapalı kapıları, martta CHP'ye oy vererek açacaksınız." dedi.

Bugünün Madencilik Günü de olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin yer altındaki kazalarda Avrupa birincisi olduğunu, en çok ölümlü kazaların Türkiye'de görüldüğünü belirtti. Soma ve Zonguldak'ta meydana gelen kazaları anımsatan Kılıçdaroğlu, bütün bunların nedenin önlem alınmadan işçinin yer altına indirilmesi olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Elin oğlu her türlü önlemi alır sonra aşağı indirir, biz işçiyi aşağı indiririz öldükten sonra önlem alırız." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Kuzey Marmara Otoyolu inşaatında viyadük çalışması sırasında beton blokların düşmesi sonucu hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi.

"Hak aramak erdemdir"

Grup toplantısını 3. havalimanında çalışan ve tutuklanan işçilerin yakınlarının da izlediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, işçilerin çaba, emek harcadığı, hak istediği her saniyeden itibaren yanlarında olduklarını söyledi.

İşçilerin taleplerini sıralayan Kılıçdaroğlu, bu kişilerin yasadan kaynaklı haklarını istediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Siz hak istediniz diye jandarma, polis, biber gazları, panzerler, tomalar geldi. 'Neden hakkınızı arıyorsunuz' diye baskı kurdular, bazı arkadaşlarınız hapiste. Hak aramanın suç olduğu ortamlar, dikta yönetimlerinin olduğu ortamlardır. Demokrasilerde insan, haklarını arar. Hak aramak erdemdir, şereftir, diktatöre boyun eğmemektir. Yarın davaları görülecek. O davalarda da CHP'li milletvekilleri hazır olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Kemal Kılıçdaroğlu, 3. havalimanı inşaatında 52 işçinin hayatını kaybettiğini, bu 52 kişinin ölümünün gizlendiğini savundu. 

"Ergenekon furyası"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir ara herkesin Ergenekoncu, herkesin darbeci olduğunu, "Ergenekon furyası" bulunduğunu belirterek, 11 yılda bir fırtına estirildiğini söyledi.

Konuşan herkesin "darbeci, Ergenekoncu" diye suçlandığına değinen Kılıçdaroğlu, bu dönemde 60 bin kişinin telefonunun dinlendiğini, 588 kişinin tutuklandığını, bin 260 kişinin ifade verdiğini, 7 sanığın ifade vermeden hayatını kaybettiğini, 7 sanığın kanser olduğunu, 26. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un "terörist" diye tutuklandığını anlattı.

"Her sabah sofrada otomobil mi yiyorlar?"

"Saray, sarayın çevresi ve tefeciler hariç ekonomiden herkes şikayetçi." diyen Kılıçdaroğlu, vatandaşın, eti gramla alır noktaya getirildiğini savundu.

Havuz medyasının, "Enflasyon düştü" şeklinde başlıklar attığını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kasımda tüketici fiyatları yüzde 1,44 düştü deniliyor. Güzel. Neyin fiyatı düştü? Düşüşün yüzde 38,8'i dizel, yüzde 20,8'i benzinli otomobil fiyatlarındaki düşüş. Bunlardaki düşüş nedeniyle enflasyon da biraz düşmüş oluyor. Bakkal Mehmet Efendi, taşeron işçisi Ali Efendi her sabah sofrada otomobil mi yiyorlar? Bulurlarsa soğan, patates, peynir, zeytin, yumurta yiyorlar. Bunlarda fiyat düşmedi tam tersine artış binde 48 devam ediyor. Vatandaşın sofrasındaki enflasyon devam ediyor. Vergileri düşürdüler, enflasyon düştü. Yılbaşından sonra vergiler artacak. Ne olacak? Bizim derdimiz otomobil alanlar değil. Onların durumu iyi. Bizim derdimiz asgari ücretle geçinen, borç batağındaki vatandaş, iş bulamayan işsiz, emeklilikte yaşa takılanlar, asgari ücretin altında aylık alanlar. 1 milyon 800 bin kişi asgari ücretin altında aylık alıyor. 6 milyon 700 bin kişi asgari ücret alıyor."

Bahçeli'ye yanıt

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ne bir parti lideri ne de bir başka kişiyi özel olarak suçlamadığını ifade ederek, eğer bir yanlış varsa bunu hatırlattığını söyledi.

Özellikle muhalefet partilerini eleştirmemeye özen gösterdiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Muhalefet partilerinin hedefinin de iktidar olması, iktidarın yanlışlarını söylemesi lazım. Bugün Sayın Bahçeli beni, partimizi eleştirmiş. Sayın Bahçeli'ye hiçbir şey söylemiyorum. Sadece şunu söylüyorum, onun ağzından söylüyorum. Şimdi okuyacağım sözler bana değil Sayın Bahçeli'ye ait, ona hatırlatmak istiyorum. 8 Nisan 2014'te, 'Türklüğü reddeden, TC'yi silen, milliyetçiliği ayaklar altına alan bir inkarcıdan Türkiye'ye cumhurbaşkanı olmaz, olamaz, olmayacaktır. Tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz, Recep Tayyip Erdoğan'dan da cumhurbaşkanı olmaz. Her vatan evladı cumhurbaşkanı olabilir ne var ki Erdoğan olamaz' diyor. Sayın Bahçeli diyor. Sayın Bahçeli, şimdi kimin gölgesindesin? Ben sana şimdi ne söyleyeyim? Ben sana bir şey söylemiyorum, senin sözlerini sana hatırlatıyorum.

Ama ülkücü kardeşlerime sözüm var. Ülkücü kardeşlerimin bayrak sevgisi, vatan sevgisi, insan sevgisi benim gönlümde, yüreğimde de aynen vardır. Vatan, bayrak, insan sevgisi aynen vardır. Biz hiç kimsenin gölgesine sığınmayız. Hiç kimseden medet ummayız, bizim sevgimiz vatan sevgisi, bayrak sevgisi, insan sevgisidir. Birilerinin önünde diz çöküp, yalvarmayız, yakarmayız. Biz ayrıyız. O nedenle ülkücü kardeşlerim bilsinler, onlara hiçbir sözüm yok, benim başımın üstünde yeri var. Ama partisine sahip çıkmayanları, kusura bakmayın onun sözleriyle vurmak zorunda kaldım."

"Saray çevresi için yok"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 15 Mayıs 2018'de İngiltere'de Bloomberg TV'ye verdiği röportajda "para politikalarının sonuçlarının sorumlusunun kendisinin olacağını" belirttiğini anlattı. 

Erdoğan'ın, söz konusu röportajda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesinden sonra etkinliğinin farklı olacağını vurguladığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Bütün sorumluluk onda. Açlığın, sefaletin, yoksulluğun, işsizliğin, parasızlığın, üretimsizliğin sorumluluğu tamamen onda. 'Ben üstleniyorum.' diyor. Evet o üstlendi, bütün yetkileri ona verdiniz. Bugün konkordato ilan etme yetkisi de aldı. Bugün dişçilik fakülteleri, yarın da başka şeyler için alacaklar. Dikkat buyurunuz, saray çevresi için böyle bir şey yok, devlet üniversiteleri için var. Rantiyecilere asla dokunulmuyor." diye konuştu.

"Hani sen 'One minute' demesini biliyordun"

Kemal Kılıçdaroğlu, G20 toplantısında Cemal Kaşıkçı cinayetini Cumhurbaşkanı Erdoğan yerine Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun dile getirdiğine işaret etti. Kılıçdaroğlu, "Erdoğan hiç konuşmuyor, dut yemiş bülbüle döndü. Hangi gerekçeyle konuşmuyorsun? 'Konuşacaktım, toplantı bitti.' Hani sen 'One minute' demesini biliyordun. Ne oldu? Birisi diline acı biber mi sürdü? Konuşamaz." ifadesini kullandı.

"Havuz medyası gazetecilerinin uçan sarayla Erdoğan'a eşlik ettiklerini" anlatan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın Kaşıkçı cinayetine yönelik açıklamalarına ilişkin şöyle konuştu:

"Bu gazeteciler, Sayın Cumhurbaşkanı, bu Kılıçdaroğlu denilen bir adam var. Her seferinde size soruyor, 'Cinayeti işleyen 20 kişiden sizin haberiniz vardı ve gitmelerine izin verdiniz. Niye izin verdiniz?' diye soruyor. Bunu soramıyorlar. Bir de bunlar anlı şanlı gazeteci diye çıkıyorlar. Siz gazeteci değil, havuz medyasının kahramanlarısınız, medyanın yüz karasısınız." 

Taşeron işçileri, emeklilikte yaşa takılanları, asgari ücretlileri, asgari ücretin altında aylık alanları, işsizleri, engellileri, hak arayanları unutmadığını, bu kesimlere yönelik gerçekleri dile getirdiğinde hakkında tazminat davaları açıldığının altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu, "Yedi düvele de Erdoğan'a da hatırlatıyorum; Şunu iyi bil kardeşim, benim parayla pulla ilgim yok. Ben, haraç toplamam, oğluma telefon edip 'Paraları sıfırladın mı?' demem, ayakkabı kutularını istiflemem, bu dünyada da ahirette de hesap vermesini bilen birisiyim." dedi.