YOZGAT

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 2004 yılındaki MGK kararına ilişkin, "Milli Güvenlik Kurulu'nun gündemine bu konu, hükümetimiz tarafından getirilmemiştir. Dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Sezer gündemi oluşturmuş ve gündemde yerini almış, orada bir değerlendirme olmuştur. Bir defa bunun özellikle bilinmesini istiyorum. Sanki gündeme AK Parti Hükümeti getirmiş gibi bir değerlendirme yapılıyor. Fevkalade yanlıştır" dedi.

Bozok Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ve Akademik Birimler Kompleksi'nin temel atma törenine katılan Bozdağ, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetede yayınlanan 2004 yılındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararının sorulması üzerine Bozdağ, bunların tavsiye niteliğinde kararlar olduğunu belirtti.

"Milli Güvenlik Kurulu'nun gündemine bu konu, hükümetimiz tarafından getirilmemiştir" diyen Bozdağ, şunları söyledi:

"Dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Sezer gündemi oluşturmuş ve gündemde yerini almış, orada bir değerlendirme olmuştur. Bir defa bunun özellikle bilinmesini istiyorum. Sanki gündeme AK Parti Hükümeti getirmiş gibi bir değerlendirme yapılıyor. Fevkalade yanlıştır. İkincisi, Milli Güvenlik Kurulu kararını hayata geçirme yönünde hükümetimiz döneminde herhangi bir Bakanlar Kurulu kararı alınmamıştır, herhangi bir adım atılmamıştır. Tarih bunun şahididir, kayıtlar bunun şahididir. Bunu özellikle ifade etmek isterim. Yani hiçbir adım atılmamıştır. Tabiri caizse, Yalçın beyin (Yalçın Akdoğan) de ifade ettiği gibi esasında buna 'yok' muamelesi yapılmıştır. Bununla ilgili hükümetlerimiz döneminde atılmış bir adım, alınmış bir karar kesinlikle yoktur. Yıllar sonra, bunun böyle olduğu biline biline gündeme getirilmesi de oldukça manidardır."

AK Parti iktidarında ülkede birçok alanda önemli çalışmalar yapıldığını belirten Bozdağ, yurt içinde ve yurt dışında yaşayan vatandaşların imkanlarını çoğaltan pek çok olumlu adımlar attıklarını ifade ederek, "Zaman zaman hizmet grubuna yakınlığımız ve onları desteklediğimizden dolayı bizi eleştirenler oldu. Özel öğretim kurumlarına öğrenci gönderme kararı alan bir tasarıyı Meclis'e gönderdik, tasarı yasalaştı, sayın cumhurbaşkanı veto etti. O zaman basında yazılanlara baktığımızda hizmetin okullarına hükümetin (öğrenci) gönderme projesi olarak algılandı. Bundan dolayı hükümetimiz eleştirildi. AK Parti'yi kapatma davasına baktığımız zaman, bizim bu noktadaki tutumumuzdan dolayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bizim kapatılmamız için pek çok delil sundu" diye konuştu.

Yurt içinde ve yurt dışında okullara verdikleri değerlerin ortada olduğunu vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Türkiye'de pek çok özel üniversite kuruldu, vakıf üniversitesi ve bunların içerisinde pek çoğu da yine hizmete ait üniversiteler. Eğer AK Parti hükümetinin böyle bir düşüncesi, değerlendirmesi olmuş olsaydı bu üniversiteleri kuran kanunları Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden çıkarmazdı. Onun için bu söylenen sözlerin tamamı hükümetimizi yıpratmak maksatlı söylenmektedir. Bunu milletimizin çok iyi bilmesi lazımdır. Biz memleketimizde iyi hizmet eden, milletimizin hayrına, yararına çalışan herkesin bugüne kadar hem duacısı olduk hem destekçisi olduk. Onların aleyhine bir iş ve işlem yapmadık, yapılmasına da asla izin vermedik, bunun özellikle bilinmesini isterim."

 "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar"

"Bugün yine bu haberi gündeme getiren gazete, bizim bu yöndeki açıklamalarımızı gerçek dışı ifade eden bir haber yayınladı" diyen Bozdağ, şunları belirtti:

"Biz bu konuda bir adım atmadık dedik, 'bak işte hükümet yalan söylüyor' diyerek büyük bir çarpıtmayı ortaya koydu, adeta büyük bir yalanı ortaya koymuş oldu çünkü bahse konu gazetede yer alan haberdeki yazışma, Milli Güvenlik Kurulu kararının uygulanmasına dair bir yazışma kesinlikle değildir. 2010'da Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu kaldırıldı. O zamana kadar bu kurulun rutin çalışması vardı, bizden önceki hükümetler döneminde olan bir çalışma ve onunla alakalı bir yazışmayı sanki 2004'te olan Milli Güvenlik Kurulu kararlarının hayata geçirilmesine dönük bir yazışmaymış gibi haberleştirmek, manşete çekmek, bunu Türkiye kamuoyunun gündemine getirmek haberci ahlakı ile de gazetecilik meslek ve ilkeleriyle de bağdaşmaz bir durumdur. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ama belli ki beş dakikalık yanma oldu, öyle anlıyorum ben. Fevkalade yanlış büyük bir çarpıtma, büyük bir karalamadır. Bunu milletimiz takdir edecektir."

 "Elma ile armudu kimse birbirine karıştırmasın"

Bir gazetecinin, "gazetelerde çıkan haberlerde 28 Şubat sürecinin devlet politikası olduğu, irticai mücadelede 28 Şubat tutuklularının serbest bırakılacağına dair gündem var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu cevaplandıran Bozdağ, "Elma ile armudu kimse birbirine karıştırmasın. Yani kıyas yoluyla oradan buradan devşirmelerle birtakım yerlere kimsenin su taşımaması lazımdır. Bunu özellikle ben ifade etmek isterim çünkü bir şekliyle herkes kendi cephesinden değerlendirme yapıyor, oraya buraya çekiyor, fevkalade yanlıştır. Bunlar birbiriyle mukayese edilemeyecek şeyler" dedi.

 "Dershaneler, bir dönüşüm çalışmasıdır"

Dershanelerle ilgili yapılan çalışmayla ilgili görüşleri sorulan Bozdağ, bunun bir dönüşüm projesi olduğunu ifade etti. Türkiye'nin eğitim sistemi içerisinde herkesin, evladının dershanelere gitmesi ve oraya bağımlı hale gelmesinden rahatsız olduğuna işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti:

"İstiyoruz ki sistemimiz daha iyi olsun ve insanlarımız dershaneye gitmeden üniversiteye girebilmenin yollarını bulsun. Bugüne kadar hükümet olarak biz dershaneye ihtiyacı azaltmak için çok ciddi adımlar attık. Türkiye'deki fen liseleri sayısının 2002 ile 2013 arasındaki artışına baktığınızda bunu göreceksiniz. Anadolu liselerinin, Anadolu Öğretmen liselerinin sayılarını ve diğer kaliteli okulların sayılarını biz dönemimizde çok artırdık, derslik sayılarını çok iyileştirdik. Öğretmen sayılarını çok artırdık. Yaptığımız bütün bu çalışmalar eğitimde kaliteyi artırma, öğrencilerimizin dershaneye olan ihtiyaçlarını azaltmak adı altında yaptığımız çalışmalardır. Eğitim etüt merkezlerine SODES programları çerçevesinde verdiğimiz destekler de bu maksatla yapılan çalışmalardır. Geldiğimiz noktada Türkiye, ortaöğretimden yükseköğrenime geçişte dershanenin olmadığı bir yapıya doğru evrilmek zorunda, bir değişimi yaşamak zorundadır."

 "Dershaneler bugünün gündemi değildir"

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, dershanelerin bugünün gündemi olmadığını belirterek, bunun, 1980'li yıllardan beri değişimi, dönüşümü gündemde olan, Milli Eğitim Şurası kararlarına ve kalkınma planlarına konu olan bir husus olduğunu dile getirdi.

Bozdağ, şunları söyledi:

"Sanki bugün Türkiye'nin gündemine getirilmiş veya Türkiye gündeminde tartışılan bazı konularla ilgili olarak gündeme getirilmiş bir konu gibi takdim edilmesi fevkalade yanlıştır. 1988'de AK Parti diye bir parti yoktu. 1996'da 7. Kalkınma Planı hazırlanırken AK Parti diye bir parti yoktu. Daha önce Milli Eğitim şuralarında AK Parti diye bir parti yoktu. Bizim dönemimizde hazırlanan kalkınma planında da hakeza bu konu var. Yine Milli Eğitimin Strateji Belgesi'nde bu konu var. AK Parti'nin programında da bu konuda dönüşüm iradesini ortaya koyan hususlar var. Bütün bunlar, bu konunun bugün Türkiye'nin gündeminde olan bir konu olmadığı, uzunca bir zamandır Türkiye'nin gündeminde olduğu, AK Parti'nin gündemine de yeni girmediği... 2003'ten beri AK Parti olarak biz bu konuyu gündemimizde tutuyoruz. Programımızda bu konuya işaret eden düzenlemeler var ve bu çerçevede adımlarımızı atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz. 2008'den sonra da yoğunluklu olarak Türkiye'nin gündeminde, ondan sonraki süreçlerde yapılmış taslak çalışmaları var, hazırlıklar var, birtakım adımlar atıldı ve bugün gelinen nokta da bu adımların sonucudur. O nedenle bunu sabahtan akşama gündeme getirilmiş veya Türkiye'nin gündemindeki bazı olaylarla irtibatlandırılmış bir konu gibi takdim etmek fevkalade yanlıştır. Bu, Türkiye'nin eğitim sisteminde dershaneye dönük çarpık bir yapıyı ortadan kaldırmak amacıyla yapılan bir dönüşüm projesidir, bir değişim projesidir."